AfyonTime Karacaören`de

Karacaören Afyonkarahisar?ın, Çay ilçesine bağlı Isparta ve denizli karayolu güzelgahı üzerinde bulunanan 3334 nüfusu bulunan şirin bir belde.

MÖ Lidyalılar ve Firigyalılar döneminde beldede Karacabey diye bir zat yaşarmış bu zatı muhterem döneminde her şey güllük gülistanlıkmış gel zaman git zaman hakkın rahmetine kavuşan Karacabey den sonra belde virane bir hal almış. Dolayısıyla ismi Karacabey?den sonra Karacaviran ismiyle anılmaya başlamış tabii o dönemlerde belde Bolvadin ilçesine bağlıymış. Daha sonraları, Çay ilçe olduktan sonra bu belde Çaya bağlanmış.

Evet burası Karacaören Beldeye uğradığımızda dışarıda kendi halinde oturan yaşlı bir amcayla karşılaştım.Selamünaleyküm diyerek yanına yaklaştım ve aleykümselam dedi. Buralı mısın?  diye sordum . Evet buralıyım dedi ismini sorduğumda isminin hasan Oktay olduğunu öğrendim.Bana sen kimsin , necisin diye sordu hasan amca ban dedim beldenizle ilgili yazı yazmak istiyorum beldenizi tanıtacağım yazımda dediğimde bana şöyle dedi ben buranın ilk Belediye Başkanıyım dedi o zaman aradığım kişi sensin dedim bende hadi bana burayı anlat dedim ve Hasan Amca başladı bana Karacaören?i anlatmaya

Beldenin ilk belediye başkanı
Sene 1967 Beldeye Demirel?in Adelet Partisi döneminde ilk  Belediye Başkanı olarak seçilmiş Hasan Amca tam 7 yıl Belediye Başkanlığı yapmış tabi o dönemlerde sıkıntılar varmış yol yok su yok belde şimdiki görüntüsünden çok farklı çok çalışmam gerekiyor demiş kendince dağ dan su getirmeye kalktığında bile herkes yahu bu adam deli derlermiş kasaba halkı tabi işin ehemmiyetini kavrayınca köylü hep birlikte el ele verip suyu kasabaya getirmişler.


Hasan Amca tam 90 yaşında Allah selamet versin kasabaya çok emeği geçmiş seka kağıt fabrikasını da belde ye o kazandırmış. derken şöyle devam ediyor hasan amca yavrum bizim burada o dönemlerde diyor Eskişehir?li bir savcı vardı diyor ben pek tarihten anlamam ama diyor onun dediğine göre diyor kasabanın üzerinden tam altı devir geçmiş diyor tabi bu devir onun hesabına göre asırda olabilir. o dönemlerde başkan seçilmeden önce demirelin 6 numaralı güvenliğinden sorumluydum diyor hasan amca Karacaören Karamık?tan ayrılmaymış sonradan belde bulunduğu yerde kalabalıklaşıp bu zamana gelmiş.

Dile kolay, kolay değil o dönemlerde yokluk vardı diyor biz diyor çok zorluklarla karşılaştık diyor hasan amca hatta ve hatta kendisine suikast bile düzenlemişler kendi değimiyle tuzak kurmuşlar tabii nasipte hizmet varmış diyor Hasan Amca sohbetimizle beraber kendiside bayağı bir eskilere gidiyor ve bu tatlı sohbetimizi bırakıp başka bilgiler edinmek üzere Hasan Amcadan müsaade isteyip yanından ayrılıyoruz. Kasabada  geziniyoruz biraz belediyede yazı işleri müdürlüğü yapan İsmail abiyle karşılaşıyoruz.

Kasabada oda kültürü
İsmail Abi bize kasabadaki odalardan bahsediyor  bu odalarda eskiden orta oyunları oynanırmış yüzük saklamaca, körebe, kulaktan kulağa gibi oyunlar oynanırmış. Malum teknolojinin zon zamanlarda artmasıyla beraber bu tür kültür ve etkinliklerde yavaş yavaş yok oluyor şu anda bu oda larda hala yaşlılar sohbet amaçlı oturup kalkar ve dışarıdan gelen  bir misafiri ağırlamak için uğraşırlarmış. Gelenek ve görenekler arasında örneğin düğünlerde hac yıkılma veya baş bozumu yapılırmış ardından oğlan kınası kız kınası derlermiş.

Düğün yemekleri arasında çorba, etli pilav, tatlı olarak ta baklava yada süt tatlıları tercih edilirmiş. Son olarak ta aminlik diye tabir ettikleri hoşaf tercih edilirmiş. Bu yemeklerin haricinde Arabaşı yemeği de meşhur yemekler arasındaymış. Geçim kaynakları arasında Seka Kağıt Fabrikası birinci sırayı alırken bu fabrikanın kapanmasından dolayı halkın büyük çoğunluğunun tekrar tarım ve hayvancılığa yönelmiş. Büyük baş hayvancılık ve tarım genelde her evde yapılırmış.

Karacaören?in manevi büyükleri Aliosman ve Alirıza türbeleri 
İsmail Abi şöyle devam ediyor bu türbelere çocuğu olmayanlar gelip orada yatan zatı muhteremin yüzü suyu hürmetine dualar edip Allah?a yalvarıp çocuk isterlermiş erkek çocuğu olanlara Aliosman veya Alirıza isimleri kız çocuklarına ise Sultan ismini verirlermiş.

 

Aynı zamanda kasaba da sancı dedesi denen bir türbe daha varmış o türbeye de at sahipleri atlarında her hangi bir sancı olduğu zaman türbenin etrafında atını üç defa döndürüp dualar okur ve atının sancısının geçtiği rivayetler arasında olduğunu söylüyor. Bu beldeye aynı zaman da Sütçe Karacaören deniyor bunun sebebi ise beldede çok eski zamanlarda yaşamış sütçe dede denilen bir evliya varmış. Bu evliya insanlardaki bir takım hazımsızlıkları gideriyormuş. Bu tür rahatsızlıkları olanlar bu evliyaya gelerek şifa buluyorlarmış ve halen kasabada bu evliyanın nesillerinden oluşan sülaleler yani ümmüevler sülalesinden olanlar bu rahatsızlığa hale çare buluyorlarmış. Hazımsızlıkla ilgili rahatsızlığı olanların dışarıdan hala bu sülaleye geldiklerini söyledi. Birde Harduman Dede adın da dikili bir taş varmış belde halkı her yıl dikili taşın olduğu yere gelip yağmur duası yaparlarmış. Evet sevgili okurlar bu haftalık bu kadar haftaya başka bir beldenin güzellikleriyle buluşana kadar hoşçakalın?