AKÜ`de sigara ve alkol bağımlılığı konuşuldu

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (MYO) tarafından 7 Mart 2014 Cuma günü “Sigara, Alkol ve Madde Bağımlılığı Konferansı” düzenlendi.
 

Atatürk Sağlık Hizmetleri MYO Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa AKÜ öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Konferansta ilk olarak söz alan Öğr. Grv. Yusuf Akdemir, zararlı alışkanlıkların nedenleri arasında en başta cehalet ve bilgisizliğin geldiğini söyledi. İnsan vücuduna en büyük tehdit olan sigaranın vücuttaki organlara en fazla zarar veren madde olduğunu belirten Akdemir, “Bir çubuk sigarada amonyak, nikotin, sitrik asit, aseton, metan, karbon monoksit bulunur.

Bu maddelerin hepsi kimyasal ve vücudumuzu tahrip edici maddeler. Sigara dumanında vücudumuz için zararlı 4 binden fazla madde var ama bunlardan en tehlikesi nikotindir. Bu nikotinin eroin, esrar ve aynı zamanda morfin gibi bağımlılık yapması, karbon monoksit ve egzoz gazı bulunması, katranın da kanser yapma etkisini görüyoruz” dedi.
 

Yaş sınırına rağmen alkolü özellikler gençler tüketiyor

Alkolün dünyadaki en geniş ve etkili şekilde kullanılan uyuşturucu türü olduğunu aktaran Akdemir, “Yaş sınırlaması olmasına rağmen alkol özellikle gençler tarafından sıkça tüketilmekte. Alkol alan insanlarda özellikle gastrit, kilo alma, karaciğer hastalıkları, kronik hastalıklar, baş ağrıları mevcuttur. Bunların yanında geçtiğimiz yıllarda bir de sahte alkol üretimleri çıktı.

Bunlarda göz kayıplarına ve ölümlere sebebiyet verdi. Alkolün zararlarına baktığımızda cinayetlerin ‰5’i, boşanmaların ‰80’i, tecavüzlerin ‰50’si, trafik kazalarının ‰70’i, aile içi şiddetin ‰70’i, intihar olaylarının da alkol alanlarda daha fazla olduğu yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilmiştir” diye konuştu.
 

Öğr. Grv. Asuman Yılmazer ise Yunanca uyku anlamında “narkeden” olarak kullanılan uyuşturucunun İngilizce’ye narkotik olarak geçtiğini ve kelime anlamı olarak uyuşturma özelliği olan, uyuşturan, duymaz hale getiren anlamı taşıdığını söyledi. Yılmazer, “Uyuşturucu madde kavramı genellikle, uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder. Ancak, keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan kimi maddeler içinde kullanılmaktadır.

Uyuşturucu maddeler; merkezi sinir sistemini etkileyerek kullanan kişinin ruhsal ve fiziksel dengesini bozan; bu kişide fiziksel ve ruhsal bağımlılığa yol açan; kişisel ve toplumsal yönden ekonomik ve sosyal çöküntü oluşturan kimyasal maddelerdir” dedi. Yılmazer, “Türkiye’de gençler extacyi, kadınlar daha çok esrarı tercih ediyor ve esrarın ilk kullanım yaşı 17, eroin kullanım yaşı ise 24 olarak belirleniyor. Güneydoğu’da özellikle Diyarbakır’da durum vahim.

Uyuşturucu madde tedavisine başvuranların yüzde 67’si Güneydoğu kökenli. Bu bölgede cezai ehliyeti olmadığı için 10-11 yaşındaki çocuklar esrar ve eroin satışlarında kullanılmaktadır. Kokain en fazla İstanbul’da kullanılıyor. Uyuşturucu en çok Diyarbakır, İstanbul ve Van’da yakalanıyor” diye konuştu.

Yılmazer konuşmasına şöyle devam etti:

“Uyuşturucu maddesinin ana maddesi afyondur. Bildiğiniz Afyonkarahisar bölgesinde de yetiştirilen haşhaş bitkisinin dışındaki zarda bulunan sütten elde ediliyor. Asya kıtasında yüzde 63,3’ü ile afyon, Afrika’da yüzde 63,6 ile esrar, Güney Amerika’da yüzde 54 ile kokain kullanımı görülmektedir”.
 

Konferans, 8 Mart’ta kutlanacak “Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla konferansın kadın katılımcılarına çiçek verilmesinin ardından sona erdi.