Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana tam 91 yıl geçti. 91 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve halkımız emperyalizme karşı giriştikleri mücadeleden büyük bir zaferle çıktı.
Savaştan çıkan ülkemiz kısa sürede çeşitli yeniliklere imza atarken ülkemizdeki devrimler tüm dünya tarafından takdirle karşılandı. Sosyal yaşama dair getirilen yenilikler, birçok batı ülkesinin hayal bile edemediği hakları doğurdu.
Cumhuriyetin kuruluşuyla halkımız birçok Batı ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkına kavuştu, kadınlarımız ikinci sınıf insan konumundan ülkenin eşit yurttaşları konumuna geçti, kurulan fabrikalar bir ülkenin ekonomik olarak küllerinden yeniden doğmasını sağladı.
Cumhuriyetin tüm bu getirilerine rağmen 91 yıl sonra bugün bazı karanlık odaklar yine sahneye çıktı. Görevleri Cumhuriyet`in kazanımlarını ortadan kaldırmak olan bu odaklar kadınlarımızı tekrar 2. sınıf vatandaş haline getirerek eve hapsetmek istedi.
4+4+4 ve benzeri uygulamalarla laik eğitim sistemi yok edilmeye çalışıldı. Bin bir emekle kurulan fabrika ve tesisler özelleştirme adı altında birilerine peşkeş çekilirken, insanlarımız taşeron belasıyla sefalet ücretine mahkûm edildi.
Eğitim hızla özelleştirilirken, okullar liyakat yerine yandaşlık ölçütüyle kaosun içine itilmekte, rant uğruna yeşil alanlar AVM’lere ve çılgın projelere dönüştürülmekte, ülkemizin dere ve ırmaklarına HES adı altında el konulup yağmalanmakta, ülkemizin bölünüp parçalanması için 91 yıl önce yurttan kovulan emperyalistlerin çarkına su taşınmaktadır.
Geldiğimiz noktada Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin gerekliliği daha iyi anlaşılmakta, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde dile getirilen uyarılar bir bir ortaya çıkmaktadır. "Memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler" diyen satırlar bugün anlamını bulmaktadır.
Adım adım savaşa itildiğimiz, hayatın her alanında ayrıştırıldığımız, "benim gibi düşünmeyen yok olsun" zihniyetiyle hareket edilen bugünlerde hepimize büyük görevler düşmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk bugünleri görmüş ve "Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!" demiştir.
Bugün bağımsızlık ve Cumhuriyet`i savunma, koruma ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkma zamanıdır.
Eğitim Sen, emeğin, barışın, eşitliğin, kardeşliğin, özgürlüğün hâkim olduğu demokratik bir ülkede; herkese eşit, parasız, demokratik ve laik eğitim hakkının, savaşa karşı barış, faşizme karşı demokrasi, emperyalizme karşı bağımsızlık, baskılara karşı özgürlük, ırkçılığa ve şovenizme karşı emekçilerin birliği ve halkların kardeşliği mücadelesini sürdürmekten geçtiğine inanmaktadır.
İşte bu koşullar altında tüm halkımızı Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya çağırıyor, Cumhuriyet bayramımızı en içten dileklerimizle kutluyoruz.
Hüdaverdi KILINÇ
Afyon Eğitim Sen Şube Başkanı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
