Yardım edilirse tok yoksa aç tutarız Orucumuzu

Suriye`nin Tel Abyad şehrinde PYD-IŞİD çatışmasından kaçan Suriyeliler bu kez sığındıkları Akçakale`de büyük bir insanî dram yaşıyor.

Topraklarına dönme fırsatını gözleyen yüzlerce Tel Abyadlı, günlerdir Akçakale sokaklarında ve parklarında yatıyor.

On bir ayın sultanı Ramazan`ın gelişine kayıtsız kalamasalar da, içinde bulundukları şartlar bu kutsal ayı buruk karşılamalarına neden oluyor. Eski bir TIR garajında barınan 150 kişilik Tel Abyad`lıya Kızılay yardımları ulaştırılırken, sokaklarda ve Akçakale Sınır Kapısı`nın hemen yanındaki parkta yatanların bu imkândan mahrum kalmaları ilişiyor gözümüze.

Tavuk, pilav ve ayran dağıtan bir hayırseverin yardımıyla iftarlarını açacak kadar şanslı olanlar utana sıkıla bir yudum da su istiyor. Hayırsever su getirmeyi unuttuğunu söyleyerek mahcup oluyor. Henüz 3-4 yaşlarında İsa adında bir çocuk, susuzluğunu çeşmeden parkta bulduğu çamurlu şişeye doldurduğu suyla gidermeye çalışıyor.

Parkta 11 kişilik ailesiyle yatan Halid Ömer, sınır kapısının pazartesine kadar kapalı olduğunu ancak ilk fırsatta evine dönmek istediğini söylüyor. YPG`nin kenti ele geçirmesiyle ilgili düşüncelerini ise şöyle anlatıyor: “IŞİD varken de ÖSO varken de bize kimse yardım etmiyordu. İkisinden de bir hayır görmedik.

1,5 yıl Tel Abyad`da korku içinde yaşadık. Bilmiyoruz, belki bu YPG onlardan iyidir.” Ömer`in şu sözleri ise yaşanan dramı özetliyor: “Bugün sahurda arabasıyla genç bir adam geldi. Getirdiği yiyeceklerle iftarımızı ettik. Sahurda ve iftarda bir şey yiyip yemeyeceğimizi ise bilmiyoruz. Bir hayırsever bir şey getirirse orucumuzu tok, yoksa aç tutarız.” Zaman.com.tr