Mecnun Sancak`tan İlhan Kavak`a duygu yüklü mektup

Gazeteci mecnun Sancak, İlhan kavak`a duygu yüklü  bir mektup kaleme aldı.

Afyonkarahisar`da uzun yıllardan bu zaman kadar gazetecilik yapan Mecnun Sancak, geçtiğimiz günlerde FETÖ/PDY ile alakası bulunmayan ve tutuklu yargılanmak üzere içeri alınan gazeteci kardeşimiz İlhan Kavak`a, kendi sosyal paylaşım sitesinden, Facebook hesabından bir mektup yazarak kamuoyu ile paylaştı.

İşte o duygu yüklü mektup

"Sevgili İlhan abim…

Önce selam eder saygılarımı sunarım…
Kıymetli abim: Geçtiğimiz Cuma günü önce gözaltına alınman ve ardından tutuklu olarak yargılanman bizleri kahretmiştir…

Pazartesi gecesi Adliye önünde avukat Tuncay Ergüler’in kararı açıklamasının ardından başta kıymetli eşinin gözyaşları, abin İbrahim Kavak’ın o anki ruh hali, Serdar’ın yaşadığı üzüntü hala gözlerimizin önünden gitmemektedir…
Senin sonuna kadar suçsuz ve masum olduğuna inanan arkadaşların olarak en kısa sürede cezaevinden çıkacağına yürekten inanıyoruz.

Gerçeği Mahkeme-i Kübra’da söylemenin bir anlamı yoktur…

“İlhan Kavak suçsuzdur ve en kısa sürede Allah’ın izniyle özgürlüğüne kavuşacaktır.”
Pazartesi akşamı Adliye önüne Yalçın Görgöz ve eşi Gökçen Görgöz gelmiştir. Her ikisi de tatilde olduğu için senin gözaltına alındığından haberi olmadığı için tatil dönüşü eve dahi gitmeden Adliye önüne geldiler. Yalçın Görgöz sosyal medyadan İlhan Kavak suçsuzdur diye yazı yazdı.

Ayrıca Yalçın Görgöz ve eşi defalarca beni arayarak durum hakkında bilgi almışlardır.

Yine Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan beni arayarak durum bilgisi aldı. Evraklarla yanına gitmemi istedi. Bugün itibariyle senin ifaden, sosyal medyada paylaşımların vs. evrakları tüm yetkili mercilere ileteceğim.

Demirkırkan’da olaydan dolayı büyük üzüntü yaşamıştır.
Yine CHP İl Başkan Yardımcısı Şaduman Balta hanımefendi telefonla arayarak taziyeyi iletmiş yapılacak işlerde destek vermeye hazır olduğunu bildirmiştir. 
Yine Pazartesi günü Dinçay Doğar, Ertuğrul Sevim, Opet Ahmet, Abdullah Ertek, Gökten Ceylan, Hayati Kanat, Hakan Dilek gelerek serbest kalman için dua eden meslektaşlarındır…

Senin Cuma günü göz altına alınıp pazartesi günü tutuklu yargılama kararın dahil olmak üzere bir gazete hariç hiç kimse en ufak haber dahi yapmamıştır. 
Bir gazete hariç diğer basın kuruluşlarının seni koruma adına haber yapmaması sevindirici bir gelişmedir. 

Yine Türk Turan Derneği Başkanı Yusuf Nar hoca beni arayarak üzüntüsünü iletmiş, defalarca daha arayarak durumu sormuş, neler yapılabileceği konusunda fikir istişaresinde bulunmuştur. 

Yaşanan olay nedeniyle Yusuf Hoca’da büyük üzüntü yaşamıştır.
Yine Ülkücü İşçiler Derneği eski Başkanı Hayrettin Gıran beni arayarak üzüntüsünü iletmiştir. 

Yine Ülkü Ocakları Başkanı İbrahim Yiyit beni arayarak üzüntüsünü iletmiştir. 
Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol büyük üzüntü yaşamış, neler yapılabileceği konusunda fikir alış-verişinde bulunmuştur.

Ayrıca senin durum ile ilgili olarak Fatih Çetinkaya ve Emirdağ Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın büyük üzüntü yaşamaktadır.

Sevgili Abiciğim;

Bugün (5-9-2016 Pazartesi) itibariyle 550 milletvekili, tüm il başkanları, tüm sivil toplum örgütü başkanlarına mektup göndereceğiz.
İlhan Kavak’ın radyo programında yaptığı bir konuşma nedeniyle tutuklu yargılanmasının çok ağır bir karar olduğunu bildireceğiz.

Ayrıca sosyal medyadan paylaştığın ve sadece Hakk’ın, doğrunun yanında yer aldığın ile ilgili dokümanları mektubumuza ek olarak koyacağız.

Mektubumuzda İlhan Kavak’ın milletine kurşun sıkan, TBMM’ye bomba atan hain FETÖ’cülerle birlikte olmasının akılla izah edilemeyeceğini bildiriyoruz. 
İlhan Kava sadece mazlumun yanındadır…

İlhan Kavak yalnızca doğru inandığı şeyleri açık yüreklilikle savunur…
İlhan Kavak’ı söylediği sözlerden dolayı eleştirebilirsiniz, kızabilirsiniz ama onu FETÖ/PDY soruşturmasıyla yan yana tutmanın imkansız olduğunu 8-10 yaşındaki çocuk bile aklıyla idrak edebilir…

Yine BARO Başkanı Turgay Şahin ile yaptığım görüşmede Afyonkarahisar’da bu davalara tek bir avukatın bakıyor olmasının Türk Hukuk Sistemi açısından yüz karası bir durum olduğunu söyledim.

Kendiside bu konuda ciddi üzüntü yaşadıklarını dile getirdi. 
Ailen ve dostların olarak ilk duruşmada serbest kalacağına yürekten inanıyoruz…
Avukat beyde senin ifadelerine bakılarak tutuklanmana anlam verememektedir. Ancak avukatta ilk duruşmada serbest kalacağına tamamen inanmaktadır. 
Yaşanan bu gelişmeler üzüntü verici olduğu kadar hayra da vesile olmuştur…
Dostu, düşmanı görme açısından iyi bir fırsat oldu.

Yukarıda isimlerini saydığım siyasiler, meslek örgütleri ve gazetecilerin nasıl üzüntü yaşadığına bizzat şahit oldum…

Üzüntüm ise; Seninle sürekli birlikte sohbet eden, yemek yiyen sosyal medyada sürekli seninle şakalaşan gazetecilerin bir defa dahi aramamasıdır. Üzüntülerini dahi iletmemişler, çay-kahve içip keyiflerini sürdürmeleridir. 

Yine senin ve Mehmet abinin göz altına alınmasını ardından birileri zağar köpek gibi soysuzca, haysiyetsizce, namussuzca bana saldırmıştır. Bunları toplum zaten çok iyi bilmektedir.

Hiç kimse namussuz, şerefsiz, haysiyetsiz, karanlık geçmişlerini kapatmak adına FETÖ düşmanı gibi görünmeye çalışmasın… Toplum bu soysuz köpekleri, kirli geçmişlerini çok iyi bilmektedir…

Bana dokunmayan bin yaşasın diye hareket eden bu sözde meslektaşlarımızı da zaten yıllardır tanıyoruz. 

Sevgili abim; Yaşanan zor süreçte:

Kıymetli ailen dışında…
Yalçın Görgöz, Gökçen Görgöz, Dinçay Doğar, Ertuğrul Sevim, Hakkı Özsoy, Gökten Ceylan, Kemal Demirkırkan, Ahmet Işık, Şaduman Balta, Yusuf Nar, İbrahim Yiyit, Galip Şanlı, İsmail Ögeday, Hayrettin Gıran, Opet Ahmet, Abdullah Ertek, Nizamettin Şenol, Fatih Çetinkaya, Uğur Serdar Kargın, Muhsin-Muhittin Çekdemir, Cumhur Bursalıoğlu, Efe Hasan Öğünç, Aysel Öztürk, Hakan Dilek, Soner Gürsan, Alper Yağcı, Hayati Kanat’ın üzüntülerine bizzat şahit oldum…

Bu arkadaşlarınla serbest kaldığın gün kahvaltıda bir araya geleceğimiz günü sabırsızlıkla bekliyoruz…

(NOT: Ben fakir bir gazeteciyim: Kahvaltıya gelenler içinde en zengin kimse kahvaltı ücretini ona ödetiriz:)))) )

Sevgili abiciğim;

Tüm bu duygu ve düşüncelerle sana mektup yazmaya devam edeceğim…
Allah var Gam yok…

İlk duruşmada serbest kalacağına yürekten inanan dostların olarak sana selam, saygı ve dualarımı gönderiyorum…

Allah doğrunun yanındadır…
Allah bizimledir…
Bu zor süreçte elimizden gelen çabayı gösterip, bir yandan da dua etmeyi sürdürüyoruz…

Sevgili abiciğim:

Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır; 
Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır! / Diyen Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’a diyoruz ki; İlhan abinin çıktığı gün bizimde bayramımız olacak.

Sevgili abiciğim:

Bulut mu olsam, gemi mi yoksa? Balık mı olsam, yosun mu yoksa?.. 
Ne o, ne o, ne o. 

Deniz olunmalı, bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla. / Diyen Nazım Hikmet’e diyoruz ki; İlhan abi çıktığı gün hep birlikte deniz olacağız…

Sevgili abiciğim: Yüce Allah Kur’an’da, “Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir” buyurmuştur…
Sabrediyoruz, sende sabret… Çünkü Allah sabredenlerle beraber…

Sevgili abiciğim:

Büyük mutasavvıf Mevlana Hazretleri der ki; Sabır ağrıları dindiren bir ot gibidir. Hem can yakar, hem tedavi eder.
Bizde acımızı sarmak için acı çekmeye devam edeceğiz…

Satırlarıma burada son verirken, sana Allah’ın selamıyla Selamün aleyküm diyorum…

En kısa sürede görüşeceğiz…
Kardeşin Mejnun Sancak"