" Demirci; Miktar en az 10.000 TL olmalı”

Demirci yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“Saygıdeğer Yol Arkadaşlarım, Kıymetli Basın Mensupları ve Değerli Afyonkarahisar Kamuoyu, Öncelikle sağlık dileklerimle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği üzere 11 Aralık 2021 Tarihinde, 22 Aralık 2021 tarihinde yapılacak olan Afyonkarahisar Merkez ve Merkeze bağlı köy ve kasabalarda görev yapan yaklaşık 6000 eğitim çalışanı için yapılacak  Promosyon Protokolü ile ilgili öneri ve taleplerimizi Türk Eğitim Sen olarak  ilk biz ‘Açık Duyuru’ şeklinde Afyonkarahisar Kamuoyunda gündeme getirmiştik.22 Aralık 2021 Tarihindeİl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan maaş promosyon protokolü eğitim çalışanlarının her birine tek seferdeve Şubat-2021’de ödenmek üzere 8830 TL olacak şekilde tamamlanmıştır. Eğitim çalışanlarımıza hayırlı, uğurlu olsun. Miktar “ en az 10.000 TL olmalı”  hedefimizden düşük olsa da, eğitim çalışanlarını memnun edici ve diğer illerde alınan promosyon miktarı civarında bir rakamdır.

Biz Türk Eğitim-Sen olarak promosyonmiktarından duyduğumuz memnuniyeti dile getirmeye hazırlanırken, yandaş sendika başkanının talihsiz ve çirkin açıklamalarıyla karşı karşıya kaldık. Kamuoyunun yakından takip ettiği süreci bir kez daha özetleyelim. Üç yıl önce yapılan ihalede1400 TL gibi komik bir rakama anlaşılmıştı. O zaman da müdür aynı müdür(Metin YALÇIN), sendika aynı yandaş sendika(Eğitim Bir-Sen)’ydı. Anlaşma süresinin bitimine yakın yeni ihale süreci başlayınca biz yine komik bir rakama imza atılmasın diye bir çalışma yaptık.

Özetle ihale taban ücretinin yüksek tutulması, davet edilen banka sayısının çoğaltılarak rekabetin artırılması, isteyen sendika temsilcilerinin gözlemci olarak ihale salonuna davet edilerek şaibesiz ve güvenilir sözleşme yapılması, gibi taleplerimizi Milli Eğitim Müdürlüğüne ilettik. Her gittiğimiz okulda da bu çalışmalarımızı eğitim çalışanlarıyla paylaştık. Sebebini anlayamadığımız bir şekilde hem  Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın’ın hem de  yandaş sendika yetkililerinin çirkin açıklamalarıyla karşılaştık. Hatta bu çirkin açıklamaların okul müdürlerine de talimat verilerek whatshap üzerinden tüm personele iletilmesinin istenmesi,  ruhsal bozukluk ve çöküntünün tezahürü idi. Sanki üç yıl önceki komik rakama imza atanlar kendileri değilmiş gibi bir tavır içerisine girdiler. Bizim  konuyu sürekli gündemde tutan tavrımız, sonuna kadar takipçisi olmamız, bankaları dolaşarak protokol ihalesine katılın ricalarımız neticesinde bu promosyon rakamına ulaşıldı.

İhale gününe kadar bizim örnek gösterdiğimiz illerde alınan promosyon ücretlerini kendilerince yalanlamaya çalışan, inkar etmeye kalkan, gittikleri yerlerde “5600 TL’ye o iş bitti. Hayal görmesinler.” diyen yandaş sendika, rakamın beklentilerinin üzerinde olmasıyla birden bire coştu ve sözde başarılarının yarattığı naylon coşkuyu bize yönelik bir nefret söylemine dönüştürdü. Memurun reel enflasyona ezdirildiği dönemde, memura ek zam yerine, okul müdürlerinin görev süresine uzatılmasını isteyen bir sendikal anlayışın il şubesi de düzeni bozmadı, ek zam istemek yerine bize saldırmayı tercih etti.

Kendilerinin yerine sendikacılık yapan bürokratların çabalarıyla Türkiye genelinde memurun üçte birini, eğitim çalışanlarının yarısını temsil eder hale gelen Memur-Sen’inköpük şeklinde olanüye sayısına ve siyasal iktidara yaslanarak memurun geri kalanına dil uzatması arsızlıktır.

Memurun geri kalanını temsil eden sendikalara “yancı” demek küstahlıktır.    Bugün itibariyle Afyonkarahisar’da 2650, Türkiye genelinde 245000 üyeye ulaşan Türk Eğitim-Sen’e “aciz” demek, sivil toplum olgusuna, meslek örgütlenmesi anlayışına, çok sesliliğe, demokrasiye hakaret etmektir.

Memur-Sen yüz yıllık takiyye geleneğinden gelenlerin ve menfaatlerini onların siyasi emelleriyle birleştirenlerin ittifak ettiği bir yapıdır. Bu yapı 2010 yılında çalınan KPSS soruları meselesinde gösterdiği tavırla sabıkalıdır. Güneydoğu’da anadilde eğitim çalışmalarından sabıkalıdır. 15 Temmuz sonrası meslekten çıkarılan şube başkanlarından sabıkalıdır. Andımıza karşı gösterdiği tavırla sabıkalıdır.Atatürk düşmanlığından, Cumhuriyetin değerlerine olan kinlerinden ve nefretlerinden sabıkalıdır. Eğitim çalışanları, kendilerinin ekonomik sıkıntılarını  değil ,aşiltendonlarımız dedikleri idarecilerin görev süresini en önemli mesele yapan sendikayı artık terketmeye başlamıştır..Agresifliğiniz ,çirkin sözleriniz bundan kaynaklanıyor, ama nafile. İdareci baskısı, sözleşmelisin korkusu, adaylığınız kalkmaz korkusu, üye olmazsan sorun yaşarsın korkusu artık fayda etmiyor.Sona yaklaşıyorsunuz  ve tükeneceksiniz. Memur Sendikacılığına yaşattığınız kara dönem artık bitmeye yüz tuttu, kamu çalışanı  sizin biletinizi kesti.

Tabiki bu konunun bu duruma gelmesindeki baş sorumlu Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın’dır. 2012 yılında ilimize atanan Metin Yalçın hiçbir zaman kucaklayıcı, birleştirici bir tutum göstermedi. Bir sendikayla içli dışlı olurken diğerlerini yok saydı, eğitim çalışanlarını ayrıştırdı.Sayın Metin Yalçın promosyonla ilgili devlet lisanına yakışmayan açıklama yapmış. Promosyon ihale salonuna polisi de çağırarak bizim salonda olmamamız yönünde kendince tedbir almış. Olmadı Müdür Bey ! Yaptığınız yanlıştan öte çirkindir. Şeffaflık adına Büyük İhaleler bile canlı yayınlarla yapılırken, sizin promosyon sözleşmesini dahi sanki sırmış gibi yapmanız akıl tutulmasıdır. İlçelerimizde, Çevre İllerimizde en son Denizli’de yapılan protokole bütün sendikalar davet edilirken, sizin bu tavrınız akıl ve mantık dışıdır. Herkes yanlış yapıyor da tek siz mi doğru yapıyorsunuz?

Afyon eğitimi başarısızlık rekorları kırdı. LGS de 71. lik söylemlerine bir tekzip dahi yapılmadı. Acaba sükut ikrardan mı geliyor? Aralık Ayı Afyonkarahisar İl Genel Meclisinde eğitim meselesi konuşulurken sıralamadaki geri kalma durumunu;’’ Şu kadar soru net yapsaydık,  böyle olmazdı’’ söylemlerine karşı istifaya davet edilmesi, gerçekler ile yüzleşmesi Sayın Metin Yalçın’ın ruhsal yapısını alt üst ettiği kesindir.Bizim Müdür Beye tavsiyemiz acilen ve uzun süreli istirahat etmesidir, hatta Afyon’un havası bünyesine  iyi gelmemiş olabilir, çok uzun sürelihava değişimine gitmesinde büyük faydalar olabilir. Yaşanan olaylardan ders çıkartılmasını, bir an önce birleştirici, bütünleştirici ve kucaklayıcı net adımlar atıldığını görmek istiyoruz. Bizim artık bu olanlara tahammülümüz kalmamıştır. Yapılan bu ayrıştırıcı tavırlar toplumsal ittifakın oluşmasındaki en büyük engeldir. Bir an önce hesaplaşılıp helalleşmenin yolları bulunmalıdır.

Eğitim çalışanlarımıza yaşamış olduklarıekonomik cinnet sürecindekısa da olsa nefes aldıracak olan 8830 TL likpromosyon anlaşması hayırlı olsun diyor, bu süreçteki duruşumuz ve kararlı tavrımızdan dolayı teşekkür telefonları eden, teşekkür ve taktir mesajları atan, sendikalı sendikasız tüm eğitim çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz. Promosyon konusunun bugün itibariyle gündemimizde olmadığını kamu oyuna saygıyla duyururuz.” dedi.