Mısırlıoğlu ülkede refah ve huzur içinde yaşamak hayal oldu

Basın toplantısı öncesi İYİ Partinin kuruluşunun 6. Yılı pasta kesilerek kutlandı.

Başkan Mısırlıoğlu şu ifadelere yer verdi;

"Bu hafta sözlerime Filistin’de yaşanan insanlık dramına, katil İsrail’in katliamına yalnızca kuru bir kınama ile tepki gösteren Cumhurbaşkanı’nından bahsederek başlamak istiyorum. 

Ne yazıktır ki Filistin’de işlenen insanlık suçundan da buna sessiz kalınmasından da hepimiz birden sorumluyuz. 

Adında milliyetçilik geçip de milliyetçilikten bihaber yaşayan partinin Genel Başkanı İsrail olayı ile ilgili “Devletim istesin, füzeye karşı sapanla yola çıkmazsam namerdim.” demiş. 

Kendisine şunu söylemek isterim ki savaşlar sapanla olmuyor. Savaşlar artık bilimle, akılla, ekonomiyle oluyor. Savaşlar bölünmeyle, demografik saldırılarla oluyor. Sen sapanla oyalan… 

Bu ülke dahili ve harici düşmanlarıyla zaten savaş içinde. Sen de düpedüz göz yumuyor, çanak tutuyorsun… Bir de kalkmış İsrail’e 24 saat veriyor beyefendi… 24 saat sonunda Türkiye gerekeni yapmalıdır diyor. Ben bu konuda takdiri yüce milletimize bırakıyorum… 

3 günlük yas ilan edip bayraklarımızı yarıya indirerek vicdanımızı rahatlattığımız bu olayda Cumhuriyetimizin 100. Yıl kutlamalarını erteleyerek bir yandan da vicdanımızda bir yara açıyoruz. Şanla şerefle kutlayacağımız 100. Yılımızda Cumhuriyetimizin her fırsatta geri plana itilmeye çalışıldığı bu düzende ne yazık ki bu seferki bahane Filistin oldu. 

Cumhuriyetimizin 100. Yılı yalnızca kutlama değil, aynı zamanda bir anmadır, yad etmedir, minnet duymaktır. Ancak her fırsatta milli ve manevi değerlerimizi sümen altı etmeye çalışanlar, milliyetçiliği suç sayanlar milli bayramlarımızda o güçlü ruhu yaşatmamaya yemin etmiş gibiler. 

Gençlerimizin, çocuklarımızın Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk sevgisiyle büyüyüp yetişmelerinden korkuyorlar. Bu düşmanlık, bu kin, içten içe duyulan haset ne yazık ki ülkemizin kanayan en büyük yarasıdır. Milliyetçilik suç sayılıyor dedik ya; bizi öz yurdumuzda öz değerlerimizden uzaklaştırmaya çalışanlar bu gün milliyetçiliği de suç kabul ediyorlar. 

100 yıl önce bu vatanı bize cennet kılan, insanca, medeni bir şekilde bu topraklarda yaşamamızı sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten nasıl korktuklarının bir kanıtıdır bu. Onun ilkelerinden biri olan Milliyetçilik, bu gün bu ülkenin gençleri için suç teşkil ediyor, onları demir parmaklıklar ardına gönderiyor. 

Gazeteci kardeşlerimiz, göçmenler konusunda yazdıkları yazılar ‘milliyetçilik barındırdığı gerekçesiyle’ cezaevine gönderiliyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni ayakta tutan en temel unsurlardan birisi milliyetçiliktir efendiler! Kimse bu ülkenin evlatlarını milliyetçi olduğu için suçlayamaz! Milliyetçilik, Türk evlatlarının şerefle taşıyacağı bir bayraktır. Hiç kimse bizim gençlerimizi yabancı uyruklu sığınmacılar, kaçak göçmenler için hor göremez… 

Biz İYİ Parti olarak bu gün ve geçmişte olduğu gibi bundan sonra da bu toplumsal soruna karşı çıkmaya devam edeceğiz. Ülke ekonomisi her geçen gün batağa gidiyor. Gıda fiyatlarında seçimden sonra başlayan yüksek oranda artış trendi, iktidarın marketleri indirime çağırmasına rağmen Ekim ayında da yüksek hızda devam etti. 

Ekim ayında gıda fiyatları bir önceki aya göre yüzde 6,8 artarken, yılın ilk dokuz dönemindeki fiyat artışı yüzde 85’e yaklaştı.Gıdadaki yıllık enflasyonda yüzde 108.2 olarak hesaplandı. Türkiye’nin yüksek enflasyon sürecine girdiği Eylül 2021’de 100 liraya alınan bir gıda sepeti için bu gün 619 ödenmek zorunda kalındı. TÜİK’in en son açıkladığı tüketim harcamalarıyla ilgili istatistiğe göre en zengin yüzde yirmilik kesim tüketim harcamalarının yüzde 16,6’ sını gıda için ayırırken, en yoksul yüzde 20’lik kesimin tüketim harcamalarından gıdaya ayırdığı pay yüzde yüzde 35,8’e çıkıyor.

Geçen yılın aynı ayına göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 59.4, et, balık fiyatlarında yüzde 148.1, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 62.7 oranında artış oldu. Bir yıl öncesine göre yağ fiyatları yüzde 68.7 oranında artı. Meyve fiyatları yüzde 120.1, sebze fiyatları yüzde 244.5 yükseldi. 10 Ocak 2023 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan” Milletten aldığımızı yine milletin emrine sunma ilkesiyle 2023’te otoyol ve köprü ücretlerini artırmama kararını sizlerle paylaşıyoruz. Hayırlı olsun “ demişti. 

Tarih 24 Ekim 2023 köprü ve otoyollara yüzde 76’ya varan oranlarda zam yapıldı. Hayırlı olsun. Ekonominin iflas ettiğinin resmidir işte bu, dünyada halkına bu kadar çullanan ülke var mı acaba?Gençlerimiz resmen zulme maruz kalıyor. Bu ülkede huzur ve refah içinde yaşamak gence de yaşlıya da hayal oldu artık. 

Ülkede öyle bir geçim sıkıntısı var ki; emeklisi, işçisi, öğrencisi, çiftçisi hepsi bunalımda. 

Son olarak Eskişehir’de gencecik 2 evladımız peş peşe canına kıydı. Hayatının baharında, yaşam hevesiyle dolu olması gereken çağlarda gençlerimiz ölümü kendine reva görüyor. Ölüm onlar için tek çare, tek kaçış yolu haline gelmiş. Ülkede böylesine durumlar vuku bulurken bizi yönetenler toplumsal sorunlarımıza çare aramıyorsa yazıklar olsun! Gençlerimiz ölürken, hatta ölümü tercih ederken birileri sessiz kalıyorsa yazıklar olsun! Geleceğimizi emanet edeceğimiz vatansever gençlerimiz milliyetçilikle suçlanıp hapse atılıyorsa yazıklar olsun!Ölmeyi tercih eden evlatlarımız için psikolojik sorunları varmış diyecekler. Yine her zaman olduğu gibi hiç suçlu sorumlu hissetmeyecekler. Ama ben buradan söyleyeyim. Suçlusunuz beyler! Ülkeyi getirdiğiniz şu durumdan dolayı suçlusunuz, sorumlusunuz. 

AKP’nin Siyonizm merakını, milliyetçiliğinin özde değil sözde oluşunu, dini bile sömürgeye alet ettikleri bir meta haline getirdiklerini artık çok iyi biliyoruz. Tüm bunları tartışmaya gerek yok. Çünkü bunlar işlerine gelince dinci, muhafazakar, işlerine gelince Atatürkçü, milliyetçi olabiliyorlar. Bakın Ortadoğu yangın yerine dönmüşken, çoluk çocuk masum halk bombalanıp vahşice katlediliyorken Afyonkarahisar Belediyesi’nin övünerek kamuoyuna duyurduğu Jandarma Kavşağı’na bakın… Siyonizm simgesi olan ve siyon yıldızı olarak da bilinen sembolün aynısını Afyonkarahisar’ımızın tam ortasına diktiler. 

Kabahatlerini Selçuklu motifleri diyerek örtmeye çalışıyorlar. Bu sembol, Katil İsrail diye lanetlediğimiz devletin de bayrağı aynı zamanda… 

Ortalık yangın yeriyken Afyonkarahisar Belediyesi’nin iftiharla halka duyurduğu kavşakta da bu sembol var. Ben bu yapılana sübliminal mesaj diyeceğim ama saklısı gizlisi de yok. Alenen İsrail bayrağı ve Siyonizm simgesini şehrimizin göbeğine diktiler. Bir de bu da bizden 100. Yıl hediyesi diye vatandaşa duyuruyorlar… Yazıklar olsun… Milletin parasıyla milletin aklını küçümsüyorlar.

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Afyonkarahisar’da da en önemli gündem maddelerinden biri olan ekmek konusuna gelelim… 

Konuşmama siyasi malzeme haline getirilen ekmek konusu ile devam etmek istiyorum. Bildiğiniz gibi Afyonkarahisar’da ekmek fiyatları 6 TL oldu. Bunun üzerine seçim çalışmalarını saman altından su yürütür gibi başlatan Afyonkarahisar Belediyesi halk ekmeğin 5 TL’den satılacağını duyurdu. Afyonkarahisar’ın 5 farklı noktasında ekmek 5 TL’den satılacak. Buna lafımız yok, elbette halkımız ucuz ekmek yesin hatta keşke ücretsiz ekmek dağıtımı yapılabilse. Bizim burada dikkat çekmek istediğimiz husus ekmeğin bile siyasi malzeme haline getirilmesi, ekmek fiyatları üzerinden vatandaşa hoş görünme çabasıdır. Bildiğimiz kadarıyla ekmeğe zam yapılmadan önce esnaf odası tarafından belediyeye bazı talepler iletildi. Belediye – esnaf işbirliği ile ekmeğin 5 TL’den bakkallarda satılması için belediyeden destek istendi. Ama bizim belediyemiz seçim öncesi bu fırsatı kaçırır mı? Kaçırmadı ve esnafı vatandaşı gözünde kötü göstermek, kendisi de şirin görünmek için elindeki bu kozu oynadı. 

Afyonkarahisar Belediyesi’nin sinsi seçim planlarını ben her fırsatta gün yüzüne çıkarmaya devam edeceğim. Geçen hafta da belirtmiştim, esnafları darlama noktasında belediyemizin eline kimse su dökemez. Belediye bünyesindeki işyerlerinde kiracı olarak ayakta kalmaya çalışan esnaflarımıza fahiş kira artırımları dayatılıyor. Esnaf zor durumda bırakılarak ekonomiye bir darbe de bu şekilde vuruluyor. Zaten bir kuru ekmeğe muhtaç bırakılan, yoksullaştırılan halk, ne yazık ki AKP zihniyetinin sinsi seçim planlarına maruz bırakılıyor. 

Büyük şehir yolunu özleyen şehrimizde, Organize ve Erenler bölgesini birbirine bağlayan köprü ve yol güzergahında hiçbir ışıklandırma bulunmamasını neyle izah edeceksiniz. Özellikle Organize bölgesinde bulunan erkek öğrenci yurduna günde kaç kişinin gidip geldiğini tahmin bile edemezsiniz. 

Bu güzergahı kullanan vatandaşlarımızın özellikle öğrenci kardeşlerimizin , yetkili mercilere acil bir şekilde sokak lambası veya ışıklandırma talepleri bulunmaktadır. Buradan bu talebi iletelim. Maalesef, gece pek çok  arkadaşımız çaresiz kalarak telefonunun flaşını kullanarak yürümek zorunda. Dikkat çekmek isterim ki; bu kişiler sizin çocuklarınız da olabilir. Bu yüzden yetkililere sesleniyorum: Lütfen biraz daha ilgili ve alakalı olun ve biraz empati yapın.Organize bölgesinin karşısında Erenler Mahallesi bulunuyor. Belediyeye ait olan bu güzergahın bakımını ve kontrolünü kim yapacak? Köprünün yerini değiştirdiniz, kabul. Kaldırım yaptınız, kabul. Çakıllı kum döktünüz, kabul. Fakat bu alanda hiç mi kontrol ve denetim yapılmadı bunu merak ediyoruz.

Belediye çalışıyor yapıyor görünürken yapılanları dahi korumaktan bakmaktan aciz. Bunun en basit örneği akarçay’da bulunan korkuluklar çürümüş neredeyse kopacak. Bir vatandaşımızın canı yanmadan burada gerekli bakım ve onarımları yapında bir işe yarayın.

Seçim yaklaştıkça Zeybek'i bir panik sardı. Herkes bunun farkında aslında. 5 yıldır çivi çakmayan belediye bu sıralar şehrin her yerinde kazı yapmaya başladı. Hayatı çileye çevirmesini geçtik, vatandaşı aptal yerine koyup çalışıyor izlenimi vermeye çalışması gerçekten sinir bozucu. 

Sahiden çalışmış olsa hakkını verirdik ama elle tutulur sağlam bir projesi var mı Allah aşkına?  Kavşak süslemek olağanüstü bir belediyecilik midir? Birçok yol köstebek yuvasıyken, ara sokaklarda kaldırımda yürünemiyorken en işlek caddelerde ekipleri ile gövde gösterisi yapmak gerçek belediyecilik midir? Sene olmuş 2023 bizim vatandaşlarımız hala çöplerin toplanmamasından, kötü kokulardan, yürünemeyen kaldırımlardan, trafik sorunlarından şikayetçi. 

Ama bizim başkan kalkıp bitmeyen projeleri bile bitti diye gösteriyor. Hatta binaları afişlerle kaplattigi yetmiyormuş gibi el broşürü bastırıp otopark görevlilerine bunları dağıttırıyor. Kamuya ait olan kamuya mal olması gereken bütçelerle bastırılan broşürü yine vazifesi otoparkçılık olan otopark görevlilerine dağıttırıyorlar. Neresinden bakarsanız bakın yanlışlarla dolu... Broşür bitmeyen projelerle dolu. Bazıları kendisinden önceki dönem başlayan projeler hatta. Kim bilir bu broşürlerden kaç bin adet bastırıldı, kaç TL ye mal oldu... Hepsini geçtik otopark görevlilerine bunu da görev olarak yüklemek ne kadar doğru? 

İktidar partisine mensup olunca her yetkiyi kullanma hakkı var mı belediyenin? Belediye yetkisini şahsi menfaatine kullanmak ne kadar etik? Tüm bunları kamu vicdanına bırakıyorum…Sözlerimin sonuna yaklaşırken Filistin’de yaşanan acı olaylar sebebiyle ertelenen 6. Kuruluş yıldönümü etkinliklerimizin 28 Ekim’de yapılacağını hatırlatmak isterim. 

İYİ Partimizin 6. Yaşını, en az 29 Ekim kadar mühim olan tarih 28 Ekim’de kutlayacağız. Daha önce de bahsettiğimiz gibi bu yıl ne yazık ki 100. Yıl coşkusunu hiçbir yerde göremiyoruz. 100. Yıl çok sönük geçiyor. Biz İYİ Parti olarak 100. Yıl kutlamalarının bir kanun çerçevesinde gerçekleşmesi için bir kanun teklifi verdik. 

Ve tabi ki bu teklif AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. 

100 yıl içinde gelinen noktada gençlerimiz kendini yurt dışına atma çabasındaysa, beyin göçünün önüne geçilemiyorsa, kadınlar, çocuklar kendini güvende hissedemiyorsa, halkımız büyük bir yoksulluğa sürükleniyor, her yeni gün bir güçlükle karşılaşıyorsa sebebi AKP hükümetidir. 

100. Yılında hakettiği değeri göremeyen Cumhuriyetimiz inşallah İYİ Parti ile birlikte hak ettiği konuma geri dönecektir. Cumhuriyet meşalesi İYİ Parti’miz ile yanmaya devam edecektir. 

Biz bu meşaleyi söndürmemeye yeminliyiz.

Cumhuriyetimizin ilan edilişinin yıl dönümünü büyük bir gururla, heyecanla ve coşkuyla kutlayacak olmanın mutluluğu içindeyiz. 

Kurtuluş Savaşı sonucunda 29 Ekim 1923 günü ilan edilen Cumhuriyetimizi, her zaman koruduk ve sonsuza kadar korumaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimize birlik ve beraberlik içinde, asırlardır sürdürdüğümüz kardeşlik ruhuyla sahip çıkmak ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak için kararlılık ve azimle çalışmak en önemli görevimizdir.

Bizler bu anlamlı günde vatanın bağımsızlığı için canlarını feda eden şehitlerimizi asla unutmayacağız. 

Cumhuriyet, geleceğe büyük bir ümitle bakmamızı sağlayan, gurur verici atılımların ve başarıların sağlanması ve her türlü zorlu engelin aşılması mücadelesinde bizlere güç veren bir değerdir. Cumhuriyetin kuruluşunun yıl dönümünü yaşadığımız tarihi gün, bizi biz yapan ortak değerlerimiz etrafında her zamankinden daha güçlü bir şekilde kenetlenme günüdür.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk Milletinin tabiat ve adetlerine en uygun olan idare” diyerek bizlere miras bıraktığı Cumhuriyetin müdafaası ve muhafazası her şeyden önce gelmektedir. 

Cumhuriyet, milletimizin birlik ve bütünlüğünden, bağımsızlık ve hürriyetinden asla taviz verilmeyeceğinin en açık ifadesidir.

Bu duygularla Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere İstiklal Savaşı kahramanlarını ve aziz şehitlerimizi rahmet, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutlayarak, tüm hemşerilerime sağlık, huzur ve esenlikler diliyorum.

Basın toplantısının sonunda Başmakçı İGM üyesi adayı olan Süleyman Gönüllü’ye rozeti il başkanı Muhammet Mısırlıoğlu tarafından takıldı. Kaynak Hasan Öğünç