Zamlar ücretleri eritiyor

 Müjdeler geldi ama zamlar da peşinden geldi

Doğalgazda devlet desteği olduğunu anımsatan Gazeteci İsmail Akar, “AFJET’e zam beklentisi aboneleri şimdiden telaşa düşürdü. AFJET’e zam gelmesi, böylesi alım gücünün düştüğü günlerde insanlarımızı olumsuz etkileyeceği kesin. Maalesef ekonomi sıkıntılı. İnsanlarımızın umutları kararıyor. Satın alma gücü her geçen gün düşüyor. En fazla bedeli çalışan ve emekli ödüyor. Benim yıllardır  iddiam var. Asgari ücret bölgelerarası değişken olmalı. Çünkü İstanbul’daki hayat şartları ile Afyon’daki aynı değil. Bir de dört ayda bir hem asgari ücret hem de diğer maaşlar enflasyona göre sürekli güncellenmeli. Maaşlar birdenbire artacağına böyle yapılmasının daha uygun olacağını düşünüyorum. Çalışanların çoğu maaşıma zam yapılacağına eskiden olduğu gibi hayat ucuz olsun da satın alma gücüm düşmesin diyor. Satın alma gücü yükseltilmeli. Maaşlar normal bir insanın yaşamına, geçinebilmesine yetmeli” dedi. 

  Maaş artışlarına rağmen insanlar mutsuz

Geçmişte emekli maaşlarının evi geçindirmeye yettiğini kaydeden Gazeteci Ahmet Tunca, “Şimdi zam yapılsa bile hayat pahalı olduğu için maaşlar eriyip gidiyor. Ülkemiz seçime doğru giderken her gün bir müjde geliyor. Karadeniz’de doğalgaz bulundu haberi hepimizi sevindirdi. Bunun gerçekleşmesini bekliyoruz. Ürünlere gelen zamlar ise sessiz, sedasız geliyor. Bunların durması lazım. Allah devletimize zeval vermesin. Kış şartlarının hakim olduğu bu günlerde ısınma fiyatları cep yakıyor. İnsanlar mutsuz. Aldıkları ücret tiyatroya, sinemaya gitmesine yetmiyor. Termal bölgesindeyiz. Ama hangi emekli veya çalışan ilimizdeki beş yıldızlı tesislerde konaklayabiliyor? Keşke herkes insanca geçinebileceği ücretlere ulaşsa” şeklinde değerlendirmede bulundu.

 Ülkede para çokluğu krizi var

Ülkemizde bir algı yönetimi olduğunu söyleyen Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Enflasyon tarih boyu hep yaşamımızda oldu. Ama bugün bolluk içindeki bir insan açlıktan ölecek gibi gösteriliyor. Bana göre çalışanlar şu an en iyi dönemlerini yaşıyor. Bu kriz para yokluğu değil, para çokluğu krizi. Para olanda var, olmayan da hiç yok. Kimisi 11-12 milyon TL’ye villa alıp içine de 5 milyon TL harcama yapıyor. Para çokluğundan ne yapacağını şaşıranlar da aramızda yaşıyor. Esas olan ülkemizdeki gelir adaletsizliğidir. Ben işadamıyım. Artan asgari ücretle çalışanların maaşlarını karşılamam her geçen gün zorlaşıyor. Allah hepimize yardım etsin.Ülkenin en önemli sorunu adil olmayan gelir dağılımıdır.Böylesi dönemlerde fakir daha yoksullaşıyor. Zengin daha zengin oluyor” dedi.