Gözden kaçırmayın

Çocuklar ilk  defa canlı buzağı gördüÇocuklar ilk defa canlı buzağı gördü

221. Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Toplantısı, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
16 Mart 2014 tarihinde İkbal Termal Otel’de düzenlenen gala gecesi ile başlayan toplantı, 17 Mart günü AKÜ Ahmet Necdet Sezer Kampüsü Atatürk Kongre Merkezi’nde düzenlenen oturumlarla son buldu. 
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından başlayan toplantı, AKÜ ve AKÜ Hastanesi’nin tanıtım filmlerinin izlenmesiyle devam etti. Devlet Konservatuvarı Müzik, Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği Bölümü öğretim elemanları sundukları dinleti ile katılımcılara keyifli dakikalar yaşattılar. 
Toplantı gündemi ele alınmadan önce AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, ÜAK Başkanı ve Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu ile Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya birer konuşma yaptılar. 
“Alanındaki ilk örnek AKÜ ANS Araştırma ve Uygulama Hastanesi”

Konuşmasında üniversiteye ilişkin bilgiler veren AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, “Afyon Kocatepe Üniversitesi 3 Temmuz 1992 tarihinde Afyonkarahisar’da kurulmuş, 1992-1993 eğitim yılında eğitime başlamıştır.
Üniversitemiz içerdiği eğitim alanları itibari ile klasik bir üniversite, yerleşim alanı itibariyle de kampus üniversitesi niteliğindedir. Üniversite bünyesinde; sosyal ve beşeri bilimler, fen, mühendislik ve teknoloji bilimleri, sağlık bilimleri, veteriner sağlık bilimleri, güzel sanatlar, müzik, beden eğitimi ve sporla ilgili birimler yer almaktadır” dedi.
Üniversitede yerel sorunlara yönelik lisansüstü tez projelerine öncelik verildiğini belirten Solak, “Üniversitemizde uygulamalı eğitime özel önem verilmektedir. Bu bağlamda öğrenci laboratuvarlarının yanı sıra araştırma ve özel sektöre hizmet amaçlı laboratuvarlarımız da bulunmaktadır.
Bunlar; akredite doğal taş analiz laboratuvarı, elektron çarpışma araştırma laboratuvarı, endüstriyel otomasyon eğitim ve araştırma laboratuvarı, gıda kontrol laboratuvarı, biyoteknoloji laboratuvarı, malzeme analiz ve karakterizasyonu laboratuvarıdır” diye konuştu.

Rektörlük Ahmet Necdet Sezer Araştırma ve Uygulama Hastanesi hakkında da bilgiler veren Rektör Solak, şöyle devam etti:

“Hastanemizde 565 yatak, 80 yoğun bakım yatağı ve tam donanımlı 15 ameliyathane imkanları ile 3. basamak sağlık hizmetleri sunulmakta; günlük ortalama bin 800 poliklinik ve ortalama 35-55 ameliyat gerçekleştirilmektedir. Acil Yardım ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümlerinde ise; başta 30 vakaya aynı anda hizmet veren acil servis ünitesi, robotik yürüme rehabilitasyon sistemi, izokinetik egzersiz sistemi, traksiyon ve spinal dekompresyon sistemi olmak üzere fizik tedavi bölümünde 11 ünite, rehabilitasyon bölümünde ise 8 ünite hizmet vermektedir.
Ayrıca; 4 adet kaplıca havuzu ile 2 adet su içi egzersiz havuzu ve yürüyen merdiven sistemi de hastalarımızın hizmetindedir. Hastanemiz bu özellikleriyle bölgemizin ve ülkemizin prestijli hastanelerinden biridir. Alanında ilk örnektir.”

Üniversite-Kent, Üniversite-Sanayi işbirliğini geliştirme açısından çalışma alanlarını güçlendirmek bağlamında temel çalışmaların yapıldığını aktaran Solak, “Bu çalışma alanları termal sağlık turizmi, mermer ve doğaltaş, gıda ve gıda ürünleri, yenilenebilir enerji ile mandacılık hayvancılıktır.
Üniversitemizin önümüzdeki dönemde 180 Yataklı Hematoloji-Onkoloji Hastanesinin kurulması, Teknoparkın kuruluşunun tamamlanması, TEKMER’e girişimci ve yenilikçi nitelikte daha çok proje gelmesinin sağlanması, Termal Sağlık Turizmine yönelik sektörle afiliasyon ve işbirliğini sağlayacak mevzuat çalışmalarının tamamlanması gibi kısa ve orta vadede hedefleri vardır” dedi.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca kurulan komisyonlarda son dönemde gerçekleştirilen çalışmalara da değinen Solak şunları belirtti: 
“Bu komisyonlarda, tüm paydaşlar temsil edilmekte ve gündemine gelen konular hakkında ayrı ayrı değerlendirmeler yapılmakta, oluşturulan görüşler taslak halinde Başkanlığımıza sunulmaktadır.
Bu bağlamda Üniversitelerimizde sağlık eğitimi ve hizmeti sunan akademik personel için beklenen; Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden yapılacak ek ödemenin dağıtımı, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesisleri ile Üniversitelere ait birimlerin birlikte kullanımı ve işbirliği ve tamgün yasası çerçevesinde özel hastanelere veya vakıf yükseköğretim kurumları hastanelerinde çalıştırılabilecek öğretim üyelerinin belirlenmesine ilişkin kriterler gibi beklenen güncel ve öncelikli çalışmalar tamamlanarak başkanlık makamına sunulmuştur.”

Rektör Solak, editörlüğünü yürüttüğü ve YÖK Başkanlığı Yayını olarak hazırlanan “Türkiye’de Sağlık Eğitimi ve Sağlık İnsan Gücü Durum Raporu” ile ilgili de detaylı bilgiler aktararak, “Ülkemizde sağlık eğitimi ve hizmeti sunan kurumların istatistiksel olarak tüm boyut ve katmanlarını ortaya koymak, daha sonraki politika ve stratejik çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla, Üniversitelerimizde yer alan sağlık eğitimi ve hizmet birimleri ile Sağlık Bakanlığına bağlı Eğitim ve Araştırma hastanelerinde verilen sağlık eğitimi, eğitici elemanı, cihaz, ekipman, donanım, fiziki mekan ve istihdam gibi durumlar açısından ilki Mart 2008’de, ikincisi Haziran 2010’da yayınlanan “Türkiye’de Sağlık Eğitimi ve Sağlık İnsan Gücü Durum Raporu” yayınlanmıştı. 2003-2013 dönemine ilişkin hazırlanacak rapor için de, Ağustos 2013 tarihinde Yükseköğretim Kurulu koordinasyonunda, Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ile AKÜ ve Necmettin Erbakan Üniversitesi temsilcilerinin yer aldığı 19 kişilik bir komisyon oluşturulmuş, raporun editörlüğü tarafıma tevdi edilmiştir. Komisyonca hazırlanan rapor da bugün sizlere sunulmuştur” dedi.

ÜAK Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu da ÜAK heyeti adına ev sahipliğinden ötürü Rektör Prof. Dr. Solak’a teşekkürlerini iletti. Afyonkarahisar Orman İşletme Müdürlüğü tarafından 221. ÜAK Toplantısı için bir hatıra ormanı oluşturulduğunu ve bu kapsamda 150 bin adet fidan dikildiğini de sözlerine ekledi. 
“Devletimizin kurulduğu yer Afyonkarahisar’dır”

Cumhuriyet tarihi açısından çok önemli bir il olan Afyonkarahisar’da birçok zaferin kazanıldığını belirten Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu da Afyonkarahisar’ın Cumhuriyet tarihindeki önemine değindi. Balkanlıoğlu, “Devletimizin kurulduğu yer de Afyonkarahisar’dır. ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri’ emri Afyonkarahisar’da verilmiştir. Konya’dan sonra 2. Mevlevi merkezi olan Afyonkarahisar’da çok önemli biri olan Sultan Divani yaşamış olup, dünyanın birçok yerine de Mevlevihaneler ve dergahlar açan kişilerdir” dedi. 
Vali Balkanlıoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“81 ilde bulunan üniversitelerimiz, özgün bilim üreterek çok güzel çalışmalara imza atmaktadırlar. Çok kısa sürede yurduyla, sosyal tesisleriyle, ayrı ayrı fakülteleri ile kampüsle üniversitelerimiz bizlerin gururudur. Özgürce bilim üreten üniversitelerimiz, hak ettiği yeri alarak ülkemiz ve dünya adına önemli çalışmalar yapmaktadır.”

Açılış oturumunda son sözü alan YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ise Türkiye’nin yüksek öğretim okullaşma oranlarında İngiltere, Fransa ve Almanya’nın önüne geçtiğini açıkladı. Çetinsaya, “2014 yılı itibariyle Türkiye’de yükseköğretim okullaşma oranları, net yüzde 40-45 aralığına, brüt okullaşma oranları ise yüzde 80-85 aralığına yükselmiştir.
UNESCO verilerine göre 2011 yılında Türkiye’nin brüt yükseköğretim okullaşma oranı yüzde 61 olarak ifade edilmiştir. Birleşik Krallık’ta bu oran 61, Almanya ve Fransa’da ise yüzde 57’ydi. Mart 2014 itibariyle bu istatistikleri dünyaya sunduğumuzda Türkiye’nin brüt okullaşma oranlarının Almanya’yı, Fransa’yı ve İngiltere’yi geçtiğini çok rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi. 
Başkan Prof. Dr. Çetinsaya bir yıl önce AKÜ ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Türkiye’de Sağlık Eğitimi Çalıştayı”nın bir dönüm noktası oluşturduğunu belirterek, “Bu çalıştayda alınan kararlar hem Sağlık Bakanlığı’na sunuldu hem daha sonra bizim bütün platformdaki temel politikalarımız haline geldi. Genel kurul kararları haline geldi.
Özellikle bütün paydaşların katılımıyla alınan bu kararlardan sonra şimdi daha sağlam bir şekilde tezlerimizi savunabiliyoruz. Aynı zamanda öğrenci kabulü ve eğitimi için gereken asgari ölçütleri de bütün kararlarımızda uygulamaya başladık” diye konuştu. 
Tıp Sağlık Komisyonu, 4-5 yıldır yapılamayanları hayata geçirdi 
Son dönemde bu yönde bir takım başka değişikliklerin olduğunu ifade eden Çetinsaya, şöyle konuştu: 
“Bir kere Tıp Sağlık Komisyonu’nu yeniden düzenledik. Ayrı ve bağımsız bir bünye olarak oluşturduk. Aynı şekilde üniversite hastaneleri komisyonu oluşturduk. Yine bütün paydaşların ve bütün temsilcilerin içinde yer aldığı bu komisyonların önemli gündemleri var.
Hem tıp sağlık alanının sorunlarıyla ilgili hem de üniversite hastanelerinin sorunlarıyla ilgili önümüzdeki günlerde bunlarla ilgili çalışmaları sizler de duyacaksınız. Şu ana kadar 4-5 yıldır yapılamayan çalışmaları bu komisyonlarımız hayata geçirdi. Döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemelerle ilgili kararlar verildi.
Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinin birlikte kullanımıyla ilgili kararlar kesinleştirildi ve paydaşlara sunuldu. Tam gün yasası gereği özel hastaneler veya vakıf, Yüksek Öğretim Kurumları Hastaneleri’nde çalıştırılabilecek öğretim üyelerinin kriterleri belirlendi ve bütün paydaşlara sunuldu.
Aynı zamanda uzun zamandır beklenen hemşire dağılımları gerçekleştirildi. Ama bu komisyonların gündemleri ve çalışmaları devam ediyor. Temel tıp eğitiminin özel bütçeden desteklenmesi 4B’lerin ücretlerinin döner sermaye gelirleri yerine özel bütçeden ödenmesi konusunda çalışmalarımız ilgili kurum ve kuruluşlarla ve bakanlıklarla devam ediyor.” 
“Türkiye’de Sağlık Eğitimi ve Sağlık İnsangücü Durum Raporu”nun AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak editörlüğünde yeniden düzenlendiğini kaydeden Çetinsaya, raporu tüm paydaşların hizmetine sunduklarını, raporun öncü ve bütün özellikleriyle mükemmel hale geldiğini belirtti.
Raporun bir web sayfasına dönüştürüleceğini ve içeriğindeki tüm istatistiklerin dijital hale getirileceğini de ifade eden Çetinsaya, “Bu raporu görenler gerek Sağlık Bakanlığı ile ilişkilerimizde, gerek bizim kararlarımızda dayanabileceğimiz elimizdeki güçlü veri deposunu fark edebileceklerdir. Ama burada durmayacağız. Bu kitabı bir web sayfasına dönüştüreceğiz.
Bütün istatistikleri dijital hale getireceğiz ve sürekli güncelleyerek anlık verileri sizlerle paylaşacağız. Aynı zamanda bu rapordaki her bir tema için bir çalıştay gerçekleştirip bunları eylem planlarına dönüştüreceğiz ve sağlık politikalarımızda bizlere yol gösterecek politika belgesine dönüşecek” ifadelerini kullandı. 
“Yükseköğretim Bilgi Yönetim Sistemi’ni tüm dünyanın kullanımına açıyoruz”

YÖK tarafından tamamlanan “Yükseköğretim Bilgi Yönetim Sistemi”nin hizmete girdiğini ifade eden Çetinsaya, bu sistemin tüm Türkiye’nin ve dünyanın kullanımına açıldığını söyledi.
Çetinsaya, hizmete giren sistemin adeta üniversitelerin bir röntgeni bir tomografisi olacağını belirterek şunları söyledi: 
“Artık bundan sonra bütün çalışmalarımızda kullanabileceğimiz, bütün kalite süreçlerimizde faydalanacağımız, kurulumuzun her kararında istifade edeceğimiz, yükseköğretimin bütün istatistiklerine sahip bir bilgi yönetim sistemi bütün vatandaşlarımızın kullanımına açık olacak.
Bu, bizler için büyük bir güç ama aynı zamanda hepimiz için büyük bir meydan okuma. Çünkü tabiri caizse üniversitelerimizin ve sistemimizin bütün röntgeni, tomografisi herkesin önünde olacak. Şeffaf olacak ve hesap verebilir olacak. Dolayısıyla da kalite süreçlerinin yolu, startı verilebilecek.
Bizim YÖKSİS ismiyle bir sistemimiz vardı ama hem bizim kurulumuzun bazı sorunları hem de üniversitelerimizdeki bazı eksiklikler dolayısıyla bir türlü istediğimiz gibi veri üretemiyorduk. Nitekim bütün sorunları masaya yatırdık.
Arkasından 35-40 modülde iyileştirme yaptık. Bir buçuk yılı alan bir süreçte bu sistemi tamamen dönüştürerek, YÖKSİS haline dönüştürdük. Birkaç ay içerisinde ÖSYM kataloğuna giren her üniversite bu sistemin bir parçası olacak.” 
YÖK istatistik sayfası ile anlık rakamlara ulaşılabilecek

YÖK’ün hizmete sunduğu YÖKSİS istatistik hizmetini de anlatan Çetinsaya, bu yolla Türkiye’de hangi alanda kaç ana bilim dalı olduğu ya da bu ana bilim dallarında kaç öğretim üyesinin çalıştığı başta olmak üzere pek çok bilginin anlık olarak temin edilebileceğini dile getirdi. 
Çetinsaya, şöyle dedi:

“Hem YÖKSİS’den gelen bütün verileri hem de kurumsal değerlendirme raporlarından gelen bütün değerleri de istatistik.yok.gov.tr web sayfası aracılığıyla yükseköğretim dili yönetim sistemi üst başlığıyla şu andan itibaren bütün yükseköğretim paydaşlarımızın, bütün Türkiye’nin ve dünyada yükseköğretim alanında çalışan herkesin istifadesine sunuyoruz. Bu sistemde çok farklı veri setleri sunuluyor.
Bu veriler yüzde 90 anlık verilerdir. Sistemde o andaki bütün verileri çekip hesaplamaktadır. Hem düz tablolar, hem çapraz tablolar her türlü korelasyon mümkün hale gelmiştir. Aynı zamanda excel çıktısı alıp rahatlıkla çalışmalarda kullanılabilecek durumdadır. Türkiye’de hangi alanda kaç ana bilim dalı olduğundan bunlarda kaç öğretim üyesi çalışıyor sayısına kadar bütün hesaplamaları yapmak mümkün hale gelmiştir.” 
Üniversitelerdeki öğrenci sayısı 5,5 milyona ulaştı
Çetinsaya Mart 2014 itibariyle üniversite öğrenci sayısının 5 buçuk milyona ulaştığını açıklayarak, “Biz bu sistemi oluşturmadan önce çok farklı sayılar söz konusuydu. Ama şu anda tamamen anlık ve güncel verilerden oluşturulmuş istatistik sistemi sayesinde öğrenci sayımız, Mart 2014 itibariyle 5 buçuk milyon sayısına ulaştı.
Tam olarak söylemek gerekirse 5 milyon 440 bin sayısına ulaşmıştır” dedi. Çetinsaya, Türkiye’nin net yükseköğretim okullaşma oranının 18-22 yaş aralığı için 2003 yılında yüzde 14,7 olduğunu belirterek bu oranın 2014 yılı itibariyle yüzde 40-45 aralığında olduğunu kaydetti. Çetinsaya, brüt okullaşma oranlarında Türkiye’nin 2014 yılı itibariyle yüzde 80-85 aralığında olduğunu belirterek, şunları söyledi: 
“Aynı şekilde Türkiye’de brüt okullaşma oranı 2003 yılında yüzde 27.1’di. 2013 yılında yüzde 75 olduğu tahmin ediliyordu. Bu anlık veriyi aldıktan sonra şunu ifade edebilirim ki 2014 yılı itibariyle Türkiye’de yükseköğretim okullaşma oranları net yüzde 40-45 aralığına, brüt okullaşma oranları ise yüzde 80-85 aralığına yükselmiştir.
Net söyleyemiyorum çünkü bunun nüfus yapısı ile irtibatlandırılıp oranın bizzat TÜİK tarafından söylenmesi gerekiyor. 4 milyon 900 bin öğrencinin olduğu tahmin edilen bir sistemde yüzde 75 ise mutlaka o oran yüzde 80-85 aralığına çıkmıştır. Aynı şekilde net okullaşma da yüzde 40-45 aralığına yükselmiştir. Bu Türkiye’yi diğer ülkelerle kıyasladığımızda bütün sıralamaların değiştiğini gösteriyor.” 
Türkiye okullaşma oranında İngiltere’nin, Fransa’nın ve Almanya’nın önünde

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) verilerine göre 2011 yılında Türkiye’nin brüt yükseköğretim okullaşma oranının yüzde 61 olarak ifade edildiğini kaydeden Çetinsaya şu anda Türkiye’nin çok daha iyi bir konuma ulaştığını anlattı. Çetinsaya şöyle konuştu: 
“Birleşik Krallık’ta bu oran 61, Almanya ve Fransa’da ise yüzde 57’ydi. Mart 2014 itibariyle bu istatistikleri dünyaya sunduğumuzda Türkiye’nin brüt okullaşma oranlarının Almanya’yı, Fransa’yı ve İngiltere’yi geçtiğini çok rahatlıkla söyleyebiliriz.
Üstelik 12 yıllık zorunlu eğitimle birlikte 2016-2017 yılından itibaren daha çok lise öğrencisi üniversite talep edeceği için bu oranların çok daha ilerilere gidebileceğini varsayabiliriz. Bu istatistik havuzundan bizim için gururla söyleyebileceğimiz bir başka sonuç ise uluslararası öğrenci sayılarıdır.
2011 yılında 31 bin 170 olan uluslararası öğrenci sayısı, Mart 2014 itibariyle 54 bine yükselmiştir. Bu da gerçekten çok gurur verici bir tablodur.” 
Doçentlik sistemini tüm aşamalarıyla online olarak gerçekleştirmek için hazırız

Yükseköğretim bilgi sistemi iyileştirmeleri kapsamında en fazla sıkıntı yaşanan özgeçmiş modülünün de tamamen yenilendiğini ifade eden Çetinsaya “Modülü, bilgilerin otomatik çekilebileceği ve tamamen kolayca doldurulabileceği bir aşamaya getirdik.
Şu anda yüzde 75’i tamam olan, önümüzdeki haftalarda nihai hale gelecek bir özgeçmiş modülümüz var” diye konuştu. Çetinsaya yapılan geliştirmeler neticesinde YÖK’ün doçentlik sisteminin tüm aşamalarının online olarak gerçekleştirilmesine hazır olduğunu da belirterek, şunları söyledi: 
“Artık bu verileri kullanarak da bizler doçentlik sisteminde uzun süredir beklediğimiz iyileştirmeyi de gerçekleştirebiliriz diye düşünüyorum. Uzun süredir üzerinde konuştuğumuz doçentlik sistemindeki bu online, web tabanlı sisteme geçiş meselesini de bundan böyle rahatlıkla halledebiliriz.
Tamamen bizim bilgi işlem dairemizin kontrolünde çalışmalar devam etti. Geçen toplantılardaki sunuşlarıyla Üniversitelerarası Kurul hazır olduğunu beyan etmişti. Biz de bu sistemin sahiplenicisi olarak ve şu anda doçentlik online sisteminin de ev sahibi yükseköğretim bilgi işlem dairesi olarak doçentlik sisteminin tüm aşamalarını web tabanlı online olarak gerçekleştirilmesi için hazırız.”

YÖK’ün tez merkezinin çok kapsamlı bir biçimde hizmet vermeye başlayacağını da dile getiren, “Bu Üniversiteler Açık Erişim ve Ulusal Akademik Arşiv Projesi’dir. YÖK’ün bir tez merkezi var. Neredeyse YÖK’ten bile meşhur olan bu tez merkezimiz, bütün dünyada Türkiye üzerine çalışan araştırmacılar tarafından uğranılan ve 5 milyon kere tıklanan bir site.
Türkiye’de belki de yükseköğretimin hiçbir verisine bu kadar rağbet yok” ifadelerini kullandı. Şu anda hizmet veren tez merkezinde 1987 yılından sonra yazılan tezlerin var olduğunu kaydeden Çetinsaya, amaçlarının Türkiye üniversite tarihinde yazılmış tüm tez, kitap, makale ve bildirilerin online olarak ulaşılabilmesine imkan veren bir sistem oluşturmak olduğunu söyledi. 
Çetinsaya sözlerini şöyle noktaladı:

“Biz istedik ki, Türkiye’de üniversite tarihi boyunca yapılan tezler bu bankada yer alsın. Bu da yetmez. Türkiye’de üniversite tarihi boyunca üretilen bütün kitaplar, makaleler ve bildiriler de bu bilgi bankasında yer alsın. Bu da bütün üniversitelerimizi ve yükseköğretim sistemimizi açık erişim sistemine davet etmektir. Bunun bütün altyapısı hazır. 3 Mart’ta biz rektör yardımcılarını ve ilgili daire başkanları çağırarak bunun lansmanını yaptık. Sistem bütün boyutları ile ve bilgi paketleri ile hazır ve bütün üniversitelere verildi. Uluslararası bir sistem üzerinden her üniversitenin kendi tarihi boyunca ürettiği bütün kitaplar, makaleler, bildiriler ve tezler bu sisteme entegre edilecek. Eylül 2014’te de bütün Türkiye’nin ve dünyanın istifadesine açacağız. Niye dünyanın diyorum? Çünkü kullandığımız bilişim altyapısıyla google dahil bütün arama motorlarından Türkiye’nin bütün akademik ürünleri taranabilecek.” 
Toplantı açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti. Toplantıya YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, ÜAK Başkanı Prof. Dr. Hasan İbicioğlu, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Adem Yazar ile Türkiye’nin 81 ilinden gelen rektör ve ÜAK temsilcileri katıldı. Toplantı, AKÜ Sosyal Tesisleri’nde yenilen öğle yemeğinin ardından sona erdi.