Gözden kaçırmayın
Akatizi Nedir ve Belirtileri Nelerdir?Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ile Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) tarafından ortaklaşa düzenlenen “Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Güncellemesi (ACCP 2013 kılavuzu rehberliğinde) Sempozyumu”, 26 Nisan 2014 tarihinde İkbal Otel’de gerçekleştirildi.
Afyonkarahisar’ın tanıtım filminin izlenmesi ile başlayan sempozyumun açış konuşmasını yapan AKÜ Ahmet Necdet Sezer Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Ünlü, “Akciğer kanseri çok sık görülen bir kanserdir.
Aslında önlenebilen bir kanser türüdür ancak sigaranın bu kadar çok tüketilmesi nedeniyle önlenemiyor. İstatistiklere bakıldığında sigara içme oranları 2008’e göre erkeklerde yüzde 5-6, kadınlarda ise yüzde 2-3 oranında azalmış durumda. Ancak hala erkeklerde en sık görülen kanser ve en çok öldüren kanser türlerinden bir tanesidir” dedi.
Üç oturum halinde gerçekleşen sempozyumun “İnvazif Olmayan Tanısal Yaklaşım” konulu ilk oturumunun başkanlığı Doç. Dr. Muzaffer Metin tarafından gerçekleştirildi.
Akciğer kanserinde ölüm riski meme ve prostat kanserine göre 3-4 kat fazla
Kanserde riskli grubun belirlenmesi konusunda sunum yapan Yrd. Doç. Dr. Ersin Günay, “Akciğer kanserinin sık görülen bir kanser türü olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ölüm oranı meme ve prostat kanserine oranla 3-4 kat fazladır.
Peki, akciğer kanserinin diğer kanserlerden daha az görülmesine rağmen ölüm oranı neden fazla diye bakacak olursak bu kanserlerin hepsinde bir tarama var. Tarama, asemptomatik bir hastanın hastalığının daha önceden saptanmasıdır. Taramadaki amaç hastalıktan dolayı ölüm oranını azaltmak, erken evrede hastalıkları saptayarak ileri evreye bırakmamaktır.”
Günay, “Sık olarak akciğer grafisi ile tarama yapılırsa akciğer kanserine bağlı ölümlerin bir miktar arttığı görülmüştür. Yine 55 ve 75 yaş grubunda sigara içen hastalarda 3 yıl boyunca akciğer grafisi ile tarama yapılmış bunları rutin gelen hastalarla karşılaştırıldığında kümülatif mortalitenin aynı olduğu görülmüştür. Yani akciğer grafisi ile tarama yapılması ve yapılmaması arasında hiçbir fark yok. Akciğer grafisi yapılmasının zararlı olduğunu gösteren bir kanıt da yok” diye konuştu.
İlk oturumda Prof. Dr. Bumin Değirmenci, “Radyolojide Kanser Olabilir mi Dedirten Lezyonlar” konulu sunum yaparken, Prof. Dr. Akın Yıldız ise “Pozityon Emisyon Tomografide (PET) SUVmax’ın Anlatımı Nedir? Parlamanın Bir Önemi Var mıdır?” konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Sempozyumun ikinci oturumunun başkanlığı ise Prof. Dr. Akın Kaya ve Doç. Dr. Ahmet Erbaycu tarafından yapıldı. “İnzivatif Tanı-Evreleme Yaklaşımları” başlıklı ikinci oturumda, “Tanısal Bronkoskopik Yöntemler” konusunda Prof. Dr. Turhan Ece, “Ebus ve Yeni Teknolojiler” konusunda Prof. Dr. Erdoğan Çetinkaya, “Göğüs Cerrahisi Tanıda ve Evrelemede Ne Zaman Rol Almalı?” konusunda Yrd. Doç. Dr. Gürhan Öz, “Histopatolojik Tanı: Materyal Yetersiz mi?” konusunda Prof. Dr. Dilek Yılmaz Bayhan sunum yaptı.
Prof. Dr. Mehmet Ünlü ve Doç. Dr. Okan Solak başkanlığında gerçekleşen son oturumda ise “Cerrahi Tedavi ve Sonrası Sağ Kalım” konusunda Yrd. Doç. Dr. İsa Döngel, “Onkolojik Tedavi ve Sonuçları” konusunda Yrd. Doç. Dr. Mükremin Uysal, “Destek Tedaviler ve Yaşamın Sonunun Planlaması” konusunda Yrd. Doç. Dr. Sevinç Sarınç Ulaşlı, “2013 ACCP Kılavuzunun Özeti” konusunda Doç. Dr. Muzaffer Metin, “Tanı ve Tedavi Sürecinde Adli Boyut” konusunda da Yrd. Doç. Dr. Uğur Koçak tarafından bilgiler verildi. Sempozyum, yapılan tartışmanın ardından sona erdi.
Yorumlar
Yorum Yap