Gözden kaçırmayın

Mısırlıoğlu Poşet kadar değeriniz yokMısırlıoğlu Poşet kadar değeriniz yok

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) öğrenci kulüplerinden, Türkçe Topluluğu tarafından düzenlenen “Türk Dili Üzerine” konulu konferans, AKÜ Eğitim Fakültesi Abdullah Kaptan konferans salonunda 21 Mayıs 2014 Çarşamba günü gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Hamza Zülfikar tarafından verilen konferansa AKÜ Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Celal Demir’in yanı sıra öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Biyografisinin okunmasının ardından konuşmasına başlayan Zülfikar, “Pek çok kelimenin telaffuzunda yanlışlıklar yapılıyor.
Ortaöğretimden üniversiteye geçmiş bir öğrenci hala ‘değil’ kelimesini ‘deyil’ olarak söyleyebiliyor. Benim sizlere tavsiyem bir kelime nasıl yazılır? Nasıl telaffuz edilir? Bunları iyice öğrenin. Her zaman bunları aklınızda tutun” dedi.
Üniversitelerde eğitim veren hocaların arasında bile bir terim birliğinin olmadığını belirten Zülfikar, “Herkes kendine göre terim kullanıyor. Sedalı, ötümlü, tonlu, yumuşak gibi çeşitli kelime terimleri var. Hala Türkiye Türkçesi konusunda sorunlar giderilmedi” diye konuştu. 
Cetvel’ül karaattan çarpım cetveline
Eskiden aydınların Türkiye Türkçesi kullanmaya özen gösterdiklerini söyleyen Zülfikar, “Ancak artık bu heves kayboldu. Bu çok kötü bir durum. Dilde Türkçe kelime oranı yükseldi. Ancak nahoş şeyler de oldu.
Türkçe karşılığı olmayan eski kelimeler unutuldu. Halk ağzında çok sayıda Türkçe kelime vardı ama bunlar yazı diline aktarılamadı. Masa başında oturup kelime üretildi. Bu da halk arasında kullanılan kelimelerin kaybolmasına yol açtı. Araştırılmadan masa başında yapıldığı için hatalar yapıldı” ifadelerini kullandı. “Biz dildeki gelişmeleri o dönemde yaşıyorduk” diyen Zülfikar, sözlerine şöyle devam etti: 
“Siz bu konuda çok şanslısınız. Örneğin, bizim zamanımızda cetvel’ül karaat deniyordu. Bu daha sonra çarpım cetveli oldu, daha sonra ki zamanlarda da Fransızca kelime olan çarpım tablosu oldu. Yani bir kelimenin isminin nasıl değiştiğini bizzat görmüş olduk. Bunun nedenini soran olmadı. Kelimeler değişti ve buna sesini çıkaran olmadı. Daha bunun gibi birçok kelimede değişiklikler oldu. Biz kendi dönemimizde bu gelişmeleri bizzat yaşadık.” 
Türkiye’de hala tarihsel bir sözlük yok
Türkiye’de hala tarihsel bir sözlüğün olmadığını ifade eden Zülfikar, yüzlerce fiilin tarihi yazılarda kalarak kaybolduğunu söyledi. Telaffuza yeteri kadar önem verilmediğine de dikkat çeken Zülfikar, sözlerini şöyle noktaladı: 
“Şimdi görüyorum ki öğretim üyeleri okullarda bilhassa ortaöğretimde telaffuza önem vermiyorlar. ‘Hocanın telaffuzuna bak ona göre kendini ayarla’ deniyor.
Ayrıca bir telaffuz ve söyleyiş dersi olması lazım. Çünkü edebiyatın temeli bu. Edebiyatta bir şiirde bir şeyi anlatırken o uzun heceleri, kesmeleri bilemezseniz doğru dürüst konuşamazsınız.” Konferans, öğrencilerin sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi