Gözden kaçırmayın
Fiyatlar Afyon Belediyesinden de ucuzBelediye-İş Sendikası Afyonkarahisar Şubesi’nin 8. olağan genel kurul toplantısı tamamlandı.
Toplantıya tek aday ve liste olarak katılan Şube Başkanı Yücel Şahin güven tazeledi.
Saygı duruşu ve istiklal Marşımızın okunmasının ardından toplantının açılış konuşmasını Belediye-İş Sendikası Afyonkarahisar Şubesi’nin güven tazeleyen Başkanı Yücel Şahin yaptı. Şahin, 4 yıl boyunca yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Şahin’in konuşmasının ardından konuşan Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Türkiye’nin bir çok yerinde hatta Afyon’da bile 8 ay ücretini alamayan işçiler olduğunu ifade etti.
AK PARTİLİ BELEDİYE BAŞKANINI ÖRNEK VERDİ
Bu sorunun önemli olduğunu dile getiren Başkan Çoban, “Bununla ilgili yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Her ne kadar belediye işçi kadromuzda personel giderleri ‰ 30’u geçemez deniliyorsa maalesef bunların ciddi bir denetlemesi olmadığı gibi böyle bir sıkıntılar var.
Ben kendi partimizden AK Partili bir Belediye Başkanımızı örnek vermek istiyorum. 800 nüfuslu bir beldemizin belediye başkanı 2010 yılında Genel Merkezimizden Genel Başkan Yardımcımız geldi. şuan ki Bakanımız İdris Güllüce. Çıktı Belediye Başkanımız dedi ki, “Efendim bizim 13 tane personelimiz vardı. Ben hiç mi adam almayacağım” dedi.
“KİMSEYE SÖZ VERMEDİM”
Çoban, “Belediye Başkanımız aynen konuşmasına şöyle devam etti 3 tane de ben personel aldım 16 tane oldu. Gelen parayla personelin maaşını ödeyemiyorum dedi” Şimdi 800 nüfuslu bir belde değil 16 tane 8 tane personelin maaşını ödemek mümkün değildir.
Hep bir siyasi davranış Belediye Başkanları olarak, ihtiyacımız olmadığı halde eleman ihtiyacına gittik. Bana bir Allah’ın kulu çıkıp ta seçim öncesinde benim 30-40 oyum var 3 tane elemanımı işe alacak mısın? Söz verir misin? Diyenlere asla o sözü vermemişimdir” diye konuştu.
“İLİMİZ İÇİN ÖNEMLİDİR”
Sendikalar adına konuşan Türk-İş Temsilcisi Muharrem Uslu, Genel Kurula katılan Milletvekillerin, katılamayan Milletvekillerine böylesine genel kurulların anlatması gerektiğini söyleyerek, “Bu tür etkinlikler sadece işçi sendikalarının genel kurulları değil, tüm sivil toplum örgütlerinin genel kurullarını hep birlikte yapabilirsek, bunun ilimiz için çok önemli olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum” dedi.
“KOLEKTİF BİR CİNAYETE KURBAN GİTTİ”
Belediye İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, Taşeronlaştırmanın getirdiği katliam hakkında konuşma yaptı. Dünya tarihinin en büyük iş cinayetinin Soma’da yaşandığını ifade eden Yurdakul, “301 emekçi göz göre göre kolektif bir cinayete kurban gitti.
Bu iş cinayet sonucu yaşamını kaybeden emekçilerin; ailelerinin, yakınlarının, işçi sınıfının ve halkımızın başı sağ olsun! Hepimiz, Soma Maden İşletmeleri’nde 301 emekçinin hayatını kaybetmesine neden olan iş cinayetinin ardında yatan nedenlerin neler olduğunu yakından biliyoruz” dedi.
“SOMA FACİASI TAŞERONLAŞMANIN SONUCU”
Soma`da yaşanan facia; özelleştirmelerle, taşeronlaştırmalarla yaygınlaşan, esnek, denetimsiz, güvencesiz çalışma koşullarının sonucu olduğunu belirten Yurdakul, “Soma faciasının sorumlusu, insan hayatını hiçe sayan, sadece kârını düşünen, iktidara olan yakınlığına, parasına güvenerek "nasıl olsa benden hesap soramazlar" rahatlığıyla, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almayan, emekçileri 1860`lı yılların koşullarında çalıştıran işverendir” diye konuştu.
“TAŞERONLAŞMAYA GÖZ YUMAN HÜKÜMETTİR”
Yurdakul sözlerine şöyle devam etti; Soma`da madenden yaralı olarak kurtulan 8 yıllık maden işçisi Ahmet Mutluer`in, dediği gibi, "Onların dertleri kömür, insan hayatı önemli değil, biri gider biri gelir."Soma faciasının sorumlusu; gerekli yasal düzenlemeleri zamanında yapmayan ve madeni özelleştirip, taşeronlaştırılmasına göz yuman hükümettir. Soma faciasının sorumlusu; daha önce cinayetin gerçekleştiği madeni örnek maden olarak ilan eden ve madeni işleten şirketle sözleşme imzalayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanıdır” dedi.
“PİYASA HER ŞEYİ ÇÖZER”
Bir diğer Soma faciasının sorumlusunun madenleri iş sağlığı ve güvenliği açısından denetlemekle sorumlu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile denetim görevlerini gereğince yapmayan tüm bürokratlar ve müfettişlerin olduğuna dikkat çeken Yurdakul, “Soma`da yaşanın cinayetin sorumlusu, kârını, yani parayı insanın, insanlığın ve ahlakın önüne koyan, her şeye maliyet açısından bakan, emekçiyi onun çalışma koşullarını ve ailesini önemsemeyen, “piyasa her şeyi çözer” diyen kapitalist sistemdir.”
“SOMA FACİASINI HAZIRLAYANLARI GÖRÜYORUZ”
Yurdakul,”Kapitalist sistemden beslenenler ve onun sayesinde emekçileri insanlık dışı koşullarda çalıştırıp cebini dolduranlar, bu politikaların yaygınlaşması için sözcülüğünü yapanlar, iktidarları destekleyerek; güvencesiz, sendikasız taşeron sistemini madenlerden; belediyelere, limanlardan, tersanelere hatta en küçük atölyelere kadar yaygınlaştıracak her fırsatı kullanarak kendi görevlerini iyi yapmaktadır.
Soma faciasına zemin hazırlayan tüm sorumluları, görüyoruz biliyoruz. Bu süreçte bizi yaralayan, üzen; adlarına sendika denen, gerçek anlamda sendika ile uzaktan yakından alakaları olmayan, evrensel sendikal ilkelerle bağdaşmayan yandaş yapılardır” ifadelerini kullandı.
“İKTİDARDAN GÜÇ ALAN YAPILARDIR”
“Yandaş sendikaların, o konfederasyonda bu konfederasyonda olması önemli değildir” diyen Yurdakul, “Önemli olan, bu yandaş yapıların konfederasyonları farklı olsa da zihniyetleri aynıdır. Bu yandaş yapılar, kamuda da, özel sektörde de işverenlerin desteği ile üye kaydeden, yüzü sınıfa dönük olmayan, gücünü üyelerinden almayan, eğilerek bükülerek, işverenlerden, iktidarlardan güç alan yapılardır” dedi.
“İŞ CİNAYETLERİ ENGELLENEMEYECEK”
Hükümet, taşeronlaşma ve esnekleştirmenin ortadan kaldırılması konusunda gerçekten samimi ise; milyonlarca işçiyi köleleştiren, örgütsüzleştiren taşeron düzenini kaldırması gerektiğini ifade eden Yurdakul, “Emeğin örgütlü olmadığı bir ülkede, çalışanlar için sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları yaratılamayacağı gibi, demokrasinin gelişimi sağlanamayacak ve iş cinayetleri engellenemeyecektir.
İnsan onuruna yaraşır bir çalışma ortamı yaratılması ve iş cinayetlerinin önlenmesi için en önemli çözüm, taşeronlaştırmanın, örgütlenmenin ve toplu sözleşmenin önündeki tüm fiili ve yasal engellerin kaldırılmasıdır.”
Yorumlar
Yorum Yap