Gözden kaçırmayın
Fiyatlar Afyon Belediyesinden de ucuzMilliyetçi Hareket Partisi Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, kiraz üretiminin ve çiftçilerin sorunlarını TBMM’de gündeme taşıdı.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun vermiş olduğu Meclis Araştırma Önergesi üzerine söz alan MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, kiraz üretiminin ve çiftçilerin sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclis’inde dile getirdi.
Milletvekili Yılmaz yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Ülkemizde kiraz üretiminin ve üreticilerinin sorunlarının araştırılması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacı ve gerekli yasal düzenlemelerin ele alınabilmesi için Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak vermiş olduğumuz Meclis Araştırma Önergesi üzerine söz almış bulunuyorum.
Kiraz ağacı, fidanı dikildikten sonra 8-10 yıllık bir bakım sonrası ekonomik olarak meyve vermeye başlar. Ülkemizdeki en yoğun hasat dönemi ise çeşit ve yetiştirildiği yükselti ve yöreye bağlı olarak Haziran-Temmuz aylarıdır.
Anavatan Anadolu-Kafkaslar olan kiraz, ülkemizin pek çok yerinde sorunsuz olmak yetiştirilebilmektedir. İzmir, Çanakkale, Bursa, Yalova, Isparta, Afyon, Niğde, Malatya, Karaman, Tokat, Erzincan, Artvin gibi illerimizde çok ciddi üretim yapılmaktadır.
Kirazı sigortalatmak deveye hendek atlamaktan daha zor
Kiraz mevsimlik bir meyve olarak sofralarımızı süslerken çok ciddi sorunları olan bir tarım ürünüdür.
Kiraz, vişne ve kayısı gibi kurutulmamaktadır. Elma ve turunçgiller gibi de depolanamamaktadır. Bunun içindir ki kiraz zamanı çok çabuk geçer.
Üretim ve hasat zamanında iklim şartlarından çok çabuk ve ciddi şekilde etkilenmektedir.
Mesela bu sene çiçek zamanında olan dondan ve hasat zamanında da yağan doludan kiraz çok ciddi zarar görmüştür.
Diğer taraftan TARSİM kiraz üreticisine adeta zulmetmektedir. Don ve dolu zararına karşı sigortalatmak deveye hendek atlamaktan daha zor haldedir.
Fiyatlar maliyetleri karşılamıyor
Kiraz’da borcunu ödeyecek ödeyememiş, alacağını alamamış, gençler düğünlerini gelecek kiraza ertelemiştir. Rekolte düşük olmasına rağmen başlangıçta 4-5 TL olan satış fiyatı
bugünlerde 2 - 2,5 TL’ye kadar düşmüştür. Bu fiyatlar maliyetleri bile karşılamaktan çok uzaktır.
Büyük marketlerde 8-10 TL’ye satıldığı da gözlerden kaçırmamak lazım. Yani üreticinin elinden 2-3 TL’ye alınan kiraz 8-10 TL’den sofralarımıza gelmektedir. Aradaki kar kimlerin cebine gidiyor. Takdirlerinize sunuyorum.
Çiftçilerimiz canından bezdirildi
Kiraz ihracatımız fiyatları doğrudan etkilemektedir. Ciddi bir kiraz ihracatımız vardır. Bunun yanında iç piyasada ise, arz fazlası nedeniyle doyum noktasındadır.
Üretici yetiştirdiği kirazın en az yarısını pazarlayamaz durumdadır. Maliyetini kurtarmadığı için bazen toplamamakta bile zira gerek girdi maliyetlerinin yüksekliği gerekse pazarlama sorunları çiftçilerimizi canından bezdirmiştir.
Milat kabul ettiğiniz 2002 yılında 4,5 TL olan 1 kg Kiraz, bugün ihracat sıkıntısından dolayı 2,5 TL’ye düşmüştür. Yani 2002 yılında 1 kg Kiraz satınca 3 lt mazot alabilen kiraz üreticisi bugün 1 lt mazot alabilmek için 2 kg kiraz satması gerekiyor.
Tarımın, üreticinin en önemli girdisi olan mazotta durum böylede diğer tarımsal girdiler olan ilaçta, gübrede, tohumda, fidanda, fidede, yemde, tarımsal sulamada kullandığı elektrikte durum farklı mı? HAYIR değil…
Yanlış uygulanan tarımsal politikaların sonucu üreticilerimiz, bir yıllık çalışma ve emeklerinin para etmemesinin şaşkınlığını yaşamaktadır.
Üretim girdileri çok yüksek
Çiftçinin tarlasında, bahçesinde, serasında, ahırında, kümesinde yangın vardır. Bu yangını kim çıkardı?
Neden çıkardı şeklindeki sorgulamayı bir kenara bırakıp el birliği ile öncelikle şu yangını söndürelim, yoksa bu yangın tüm yurdu sararsa çiftçi üretmekten vazgeçerse, ağaçlar kurursa telafisi mümkün olmayan sorunlarla baş başa kalırız.
Kiraz üretiminin sorunları diğer meyve sebze üreticilerinden, seracıdan, hayvancılık yapan besi ve süt üretimi yapan çiftçilerimizinkinden farklı değildir.
Üretim girdileri çok pahalı. Bu yüzden ürünlerimizi dış piyasalarda pazarlarken rekabet edemiyoruz.
Çiftçilerimiz yıllardır faiz, banka, haciz, ipotek, borç kıskacında inim inim inlemektedir.
Gelin bir an önce;
Çiftçinin traktörünü hacizden, tarlasını, serasını, ahırını ipotekten kurtaralım. Tarım krediye, ziraat bankasına olan borçlarını yeniden yapılandıralım.
ÖTV ve KDV’yi kaldıralım
Tarımın önemli girdileri olan mazot, ilaç, gübre, tohum, fidan, fide, yem, tohum ve tarımsal sulamada kullanılan elektrikte ÖTV ve KDV’yi kaldıralım, çiftçimize bir hayat nefesi verelim.
Zira sorunlar gün geçtikçe çoğalıyor. Gün günü aratır hale geldi.
Çukurova’da, Harran’da, Ege’de arpa-buğday hasadı bitti, yakında Orta Anadolu’da başlayacak. Hala buğday taban fiyatları açıklanmadı, çiftçi tüccara boğduruluyor.
Böyle giderse kurban bayramında ciddi sıkışma olacağa benziyor. Şimdiden tedbir almazsanız (geç bile kaldınız) ithal kurbanlığa mahkûm olursunuz.
Kiraz mevsimi tez geçer kiraz sorunu aynı zamanda kayısının da, zeytinin de, narenciyenin, elmanın da, armudun da, şeker pancarının da, ay çiçeğinin de, arpanın, buğdayın da mısırında, patates, soğan, domates üreticilerinin de orta sorunudur.
Sorunlar yanında çözümünü de söylüyoruz. Üreticinin öncellikle yoğun bakım çadırından çıkartılması için her türlü borcunun yeniden yapılandırılması traktörünü ve tarlasını kullanabilir hale getirilmesi lazımdır.
Diğer yandan tarımsal girdi maliyetleri acilen diğer ülkelerdeki gibi düşürülmelidir. Sübvanse edilmelidir.
Yorumlar
Yorum Yap