Gözden kaçırmayın
Emniyet Ekiplerinin Eğitimleri SürüyorGeçtiğimiz hafta içerisinde, saat 20:30 İl Müftülük Konferans Salonu`nda düzenlenen program, Türk Tasavvuf Müziği Grubu Hoş Sada’ nın eşlik ettiği daire personelinden Kamil Demirdelen’ in sunumu ile başladı.
İmam Hatip Lisesi Camii İmam-Hatibi İsmail Yüksel’ in Kur`anı Kerim tilavetinden sonra Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Camiler ve Din Görevlileri Haftası için özel hazırlanan sinevizyon gösterimiyle devam etti.
Açış konuşmasını İl Müftüsü Burhan İşliyen yaptı.
İl Müftüsü Burhan İşliyen, camiilerde biraraya gelişlerin kalplerin merkezine yerleşmesine katkı sunmasını Cenab-ı Allah`tan niyaz ettiğini belirtti.
Akademisyenler, uzmanlar ve din adamlarının iş birliği halinde çalışmaları neticesinde, gençlerle sağlıklı iletişimler kurulabileceğini belirtti.
Bu yılki Camiiler ve Din Görevlileri Haftası`nın Kurban Bayramı dönemine rast gelmesi nedeniyle 1-7 Ekim tarihleri yerine 13-19 Ekim tarihleri arasında bu haftanın idrak edildiğini belirten İşliyen; "Bu yılki Camiiler ve Din Görevlileri Haftası teması olarak gençlik ve camilerle alakalı, din görevi ile alakalı söylenecek çok şey var.
Meslekte 25 yılını doldurmuş bir arkadaşımızla konuşurken şunu söyledi, `25 Yıldır hiçbir zaman yatağıma rahat giremedim. Ya sabahleyin namaza kalkamazsam diye.` dedi. Osmanlı Sultanlarından III. Murat`ın `Uyan ey gözlerim gafletten uyan.` ilahisini yazmak zorunda kalması gibi. Öyle bir mecburiyet hissetmemek için.
Bu stres bile hakikaten arkadaşlarımızın ne kadar önemli bir görev yaptıklarını göstermeye yeter." dedi.
Burhan İşliyen, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed`in (SAV) arşın gölgesi altında gölgelenecek sınıflardan bahsederken "Kalbi mescitlere bağlı olan adam"dan söz ettiğini belirtti.
Yaşlıların kullandıkları köstekli saatlere günümüzde az rastlanır olduğunu kaydeden İşliyen; "Camii önünden geçen bir kimse orada oturan bir yaşlıya `Amca saat kaç?` diye soruyor. Amca köstekli saati cebinden çıkarıp `Vakit yakın evladım.` diyerek tekrar cebine koyuyor.
Amcanın saatten, zamandan anladığı şey sadece namaz vakitleri. İşte bu da kalbi mescitlere bağlı olan adam profilini oluşturuyor. Günümüzde gençlerimizle iletişim kurmakta zorlanıyoruz. Şimdi çocuklar farklı bir dil konuşuyorlar.
Mesajlarda selamlaşmadan, hal hatır sormaya kadar farklı bir üslubu benimsediklerini görüyorum. Kuran-ı Kerim onlarla nasıl iletişim kurmamız gerektiği noktasında çok güzel bilgiler veriyor. Önemli olan bunları hayatımıza geçirebilmek." diye konuştu.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mücahit Gültekin, Camiler ve Din Görevlileri Haftasında "gençlik" temasının seçilmesinin çok doğru bir tercih olduğunu vurguladı.
Çocuklarımızın, gençlerimizin ve ailenin Türkiye`de ahlaki bir erozyon yaşadığını ifade eden Gültekin, bu çözülmenin ancak kendi değerlerimize dayanarak önüne geçilebileceğini belirtti.
Çocukların ve gençlerin günümüzdeki en önemli zaaflarından birisinin "beğenilmek ve kabul görmek" olduğunu söyleyen Gültekin, "çocuklarımız ve gençlerimiz beğenilmek, kabul görmek, popüler olmak için pek çok yanlışın altına imza atabiliyor" dedi.
Bu konuda anne-babaların da sorumlu olduğunu söyleyen Gültekin, anne-babaların çocuklarının "başarılarıyla" övündüklerini, "makam, rütbe ve prestijle" övündüklerini, sorunumuzun temel kaynaklarından birisinin bu olduğunu söyledi.
Peygamber Efendimizin (SAV) döneminden ve Peygamberler tarihinden örnekler veren Gültekin, "Bizim bütün modellerimiz, toplumları tarafından dışlanmıştır. Bizim bütün modellerimiz, sürgün edilmiş, dışlanmış ve ötekileştirilmiştir.
Bizim bütün modellerimiz, yalnızlığa mahkum edilmiştir. Biz ise bugün kendimiz de dahil olmak üzere başkaları tarafından kabul edilmeyi, `bravo` denilmeyi, alkışlanmayı çok önemsiyoruz.
Çocuklarımız ve gençlerimiz yalnızlığa, kınanmaya ve horlanmaya tahammül edemedikleri için yanlış da olsa kabul gören davranışları yapmaya başlıyorlar" dedi.
Anne-babaların bir diğer içine düştüğü yanlışın da "konfor ve rahatlık" yanlışı olduğunu söyleyen Gültekin, "Anne-babalar çocuklarına iyi ve rahat bir yaşam standardı sunmayı iyi anne-babalık zannediyorlar.
Anne-babalar, çocuklarını zorluk ve sıkıntılarla karşılaştırmak istemiyorlar. Halbuki Peygamber Efendimiz (SAV) Hz. Fatıma`yı zorluk ve sıkıntıların içinde büyütmüştür. Hz. Fatıma`yı karantinaya, korumaya almamıştır.
Hz. Fatıma da babasıyla birlikte her türlü çileyi çekmiş, hatta ona yardımcı olmuştur. O yüzden Peygamber Efendimiz ona `Ümmü Ebiha/Babasının Annesi` lakabını vermiştir."
Çocuklarımızın oynanan oyunların farkına varabilmesi için "Düşmanlı Bir Dünya"da yaşadıklarının bilincinde olması gerektiğini vurgulayan Gültekin, "Çocuklarımız niçin anne-babalarıyla kavga ediyor?
Niçin öğretmenleriyle kavga ediyor, niçin sizinle kavga ediyor? Çünkü esaslı bir düşmanları yok... Bakınız bizler sanki düşmanımız yokmuş gibi davranamayız. Bize bugün nehy-i anil münkeri olmayan bir din öneriliyor.
Özgürlük argümanı bahane edilerek kötülüklere hayır demememiz isteniyor. Halbuki biz sadece iyiliğe evet demekle mükellef değiliz, aynı zamanda kötülüğe hayır demeliyiz.
Kötülükten kaçırarak çocuklarımızı kötülükten koruyamayız. Ancak kötülükle mücadele ederek çocuklarımız kötülükten korunabilirler." dedi.
Konferans, Kuruluşlar arası Açık Masa Tenisi Şampiyonasında Türkiye 4. ‘ncüsü olan İl Müftülük Masa Tenisi Takımı oyuncusu 4 görevlilerimize plaket verilmesi,
Kutlu Doğum haftasında yapılan yarışmada dereceye giren öğrencilere umre temini sağlayan 7 görevliye,Cami temizliğine gönüllü olarak katılan 11 hayır sever bayan vatandaşımız ile Camilerimize yapmış oldukları hizmetlerinden dolayı 7 Derneğe,Kurban Bayramı vesilesi ile kurban hizmetlerinde gönüllü olarak görev alan 33 görevliye,İl Müftülüğümüzce düzenlenen programlarda gönüllü olarak görev yapan Huzur evinde 15, Çocuk evlerinde 14, Cezaevinde 5, görevliye teşekkür belgesi verilmesi ile sona erdi.
Yorumlar
Yorum Yap