Gözden kaçırmayın

Dumlupınar Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Metin Baş tarafından Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Devlet Konservatuvarı’nda 12 Aralık 2014 tarihinde “Sosyal Bilimlerde İstatistiğin Kullanımı” konulu bir konferans verildi.
AKÜ Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Dr. Uğur Türkmen’in açılış konuşmasının ardından söz alan Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Baş, istatistiğin her ana bilim dalında ve her bölümde bir ihtiyaç ve gereklilik olduğunu söyledi.
Baş, istatistiğin kullanıldığı bilim dallarına göre farklı adlar aldığını belirterek “Eğer biz tıpta istatistiği kullanıyorsak biyoistatistik, veterinerlik alanında kullanıyorsak biyometri, eğer sosyal alanda özellikle sosyolojide kullanıyorsak sosyometri, işletme alanında kullanıyorsak sayısal yöntemler, iktisat alanında kullanıyorsak ekonometri şeklinde adlandırıyoruz” dedi.
İstatistiğin yeni bir şey çıkartmadığını ifade eden Baş, “İstatistik, var olan durumu sayılarla ve olasılıklarla netleştiriyor. Ortada var olan bir durum var. Biz o durumu sayılar ve çözümlemelerle netleştirerek güven içine alıyoruz” diye konuştu.
Baş şunları belirtti:
“İstatistiği en temelinde ikiye ayırıyoruz. Birincisine çözümsel istatistik diyoruz. İkincisi ise betimsel istatistiktir ki bu yönteme var olan durumu betimleme ve betimledikten sonra da var olan sayılarla ya da görsel olarak ortaya çıkartma işlemi diyoruz.
Özellikle sosyal bilimler alanında, konservatuvar ya da güzel sanatlar alanlarında çalışan kişiler mutlaka bu betimsel istatistiği kullanmak zorundadır.”
Veri 3 şekilde elde edilir
Hem sosyal bilimlerde hem de fen bilimleri alanında verinin üç şekilde elde edildiğini anlatan Baş, “Birincisi ankettir ki sosyal bilimler alanında ısrarla yapılıyor.
İkinci veri elde etme yöntemi görüşmedir ki bu da sosyal bilimlerde fazlaca tercih edilen bir yoldur. Üçüncüsü ise gözlemdir. Dünya çapında hangi ana bilim dalı ya da hangi bilim dalı olursa olsun bu üç tekniği kullanarak veri elde edilir” ifadelerini kullandı.
Değişken bir araştırmada mutlaka tanımlanmalı
Değişkenin bir araştırmada mutlaka tanımlanması gerektiğini ifade eden Baş, “Değişken, birimden birime değişik özellik gösteren bir olaydır. Yüksek lisans öğrencileri veriyi anket veya görüşme yoluyla topluyor.
Aslında bunu yaparken 3. teknik olan gözlemi de yapıyor. Çünkü görüşme ya da ankette kişiye cinsiyeti, doğum yılı gibi demografik bilgi soruyorlar. Örneğin anket yapan birinin anketinde sorduğu her soru birer değişkendir.
Her soruyu yorumluyorsak değişkeni yorumluyoruz. O zaman değişkenin hangi tipte ve ne olduğu çok önemlidir. Örneğin yapılan bir ankette A kişisinin vereceği cevapla B kişinin vereceği cevap farklıdır ki bunlar değişkendir” diye konuştu.
Baş şöyle devam etti:
“Örneğin cinsiyet bir değişkendir. Örneğin göz rengi bir değişkendir. Örneğin konservatuvarda yapılan yüksek lisans ve doktora çalışmaları kişiye özgü değildir. Cihazlara özgüdür ki o zaman araştıracağımız değişkendeki kullanacağımız birim cihaz oluyor. Mesela bir piyano bir birimdir.
Ancak her piyano kendine göre aynı özellikleri göstermez. Değişkenle veri elde etmek için 4 ölçek kullanıyoruz. Değişken temelde sayısal ve sözel olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Eğer sayı rakamsal olarak sayısal ifade ediliyorsa sayısal değişken, sözel veya herhangi bir sembol ile ifade ediliyorsa sözel değişken olarak tanımlanır. Örneğin cinsiyet sözel değişkendir.
Boy uzunluğu metrik olduğu için sayısal değişkendir. Eğer biz hangi istatistik testini soruyorsak değişkenimizi iyi tanımlamamız lazım. Çünkü sayısal değişkenlere yapılan testlerle sözel değişkenlere yapılan testler farklıdır. Biz hiçbir zaman sözel değişkenlere sayısal testleri yapamayız.
Sayısal değişkenlere de sözel testleri yapamayız. Örneğin cinsiyet ile ilgili bir araştırmada öğrenim türü ile cinsiyet arasındaki ilişki ya da çaldığı çalgı türü ile cinsiyet arasında bir ilişki var mı diye bakabiliriz. Cinsiyet sözel bir değişkendir. Çalgı türü sözel bir değişkendir.
Arasındaki ilişkiyi inceliyorsak sözel değişkene uygulanan bir analiz yapmak zorundayız. Anketimizi buna çok dikkat ederek hazırlamamız lazım.”
Konferans, Yrd. Doç. Dr. Baş’ın katılımcıların sorularını yanıtlamasının ardından sona erdi.
Yorumlar
Yorum Yap