Gözden kaçırmayın

İsrail ve Lübnan arasında ateşkesİsrail ve Lübnan arasında ateşkes

Davutoğlu, Brüksel`deki programı kapsamında, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Başkanlığı Square Kongre Merkezi`nde düzenlenen "Belçika Buluşması" etkinliğine katıldı.
Kalabalık bir izleyici karşısında Başbakan Davutoğlu Brüksel’de coştu. Başbakan Davutoğlu`nu Belçika`daki Emirdağlılar "Enişte Hoşgeldin" diyerek karşıladı! 
Salonu dolduran Emirdağlılar hitaben Davutoğlu şunları söyledi: " Selam olsun, selam olsun, selam olsun Anadolu`nun her bir köşesinden ve tabi Emirdağ`dan! Buralara kadar gelen kültürümüzü yaşayan ve muhafaza eden ve tanıtan yiğit insanlara selam olsun!" diyerek selamladı. 
Programda Belçika UETD Başkanı, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Genel Başkanı Süleyman Çelik, Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi M.Hakan Olcay, Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır ve son olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmalarını yaptı. 
İlk konuşmayı Belçika UETD Başkanı Basir Hamarat yaptı...” Teröre karşıyız Cemal Kaya olayını eleştiriyoruz.... Terörün dini, ırkı, mezhebi yoktur. Nereden gelirse, terör lanetlenmelidir.
Bu konuda çifte standart uygulamalarını bırakıp, dünyanın neresinde olursa olsun teröre karşı Türk insanı tepkisini gösteriyor.”dedi.

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Genel Başkanı Süleyman Çelik de Belçika`da, 220 bin civarında Türkiye kökenli vatandaşın yaşadığını belirterek, Türkler`in, Avrupa`nın diğer ülkelerinde olduğu gibi Belçika`da da başı dik bir şekilde varlığını sürdürdüğünü söyledi.
Belçika`daki nüfusunda ayrısının Emirdağ`lı olduğunun altını çizdi... “Belçika’da 220 Bin Türkiye kökenli insanımız yaşamaktadır. Bunların büyük bir kısmı çifte vatandaş olmuşlardır.
Belçikalıların ‘Emirdağ mı büyük, Türkiye mi büyük’ sorusunu sormalarına gerekçe olarak Belçika’da yaşayan Türk Nüfusun yüzde kırkbeşini Emirdağ’lılar oluşturmaktadır.
Diğer ülkelere göre Belçika’da yaşayan vatandaşlarımızın siyaseten daha aktif olduğunu memnuniyetle burada ifade edebilirim. Bu sosyal ve siyasal başarıyı,diğer Avrupa ülkelerinde de başarmak hedefimizdir” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi M.Hakan Olcay” Sayın Başbakanımızı Brüksel’de ağırlamaktan büyük mutluluk ve onur duyuyoruz. 2014 Yılında Belçika’ya göçün 50.yıl dönümünü çeşitli etkinliklerle idrak etmiş olan Belçika Türk Toplumu’na sergilemekte olduğu birlik ve beraberlik için huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Bu vesile ile Belçika’da kültürümüzü, geleneklerimizi yaşatan Türk toplumunun siz değerli üyelerine şükranlarımı sunuyorum”dedi... 
Daha sonra kürsüye AB Bakanı Volkan Bozkır geldi...

Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır etkinlikte yaptığı konuşmada,”Dört yıl Belçika’da beraber çalıştık...Emirdağlıları iyi tanıyorum...selam verdiniz mi siz en güzel köşelerinde ağırlarlar, misafirpeverdirler, güzel sohbetleri vardır...Emirdağ’lıları iyi tanıyorum”dedi... 
Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri açısından bugün önemli adım atıldığını, yeni hükümetin kurulmasının ardından Başbakan Davutoğlu`nun Brüksel`e ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdiğini söyledi.
Türkiye`nin bugün cumhuriyet tarihinin en güçlü noktasında olduğunu ifade eden Bozkır, "Türkiye`de son 10 senede bütün rakamlarını üçe katladı" ifadesini kullandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bizim tutumuz açık ve ilkeseldir. Her türlü şiddete karşıyız. Aynı şekilde de Hazreti Peygambere yönelecek hiçbir hakarete de tepkisiz, tavırsız kalmayız. O alemlere rahmettir ve ona yönelecek en küçük bir söz dahi bizim yüreğimize hançer gibi saplanır" dedi.

Başbakan Davutoğlu, etkinlikte yaptığı konuşmada, Brüksel`de bugün müstesna bir gün yaşadıklarını, ikili görüşmeler yaptığını ve bir konferans verdiğini belirterek, ayrıca AK Parti Brüksel Temsilciliğini açtıklarını söyledi.

"AK Parti bayrağı ve al bayrak Anadolu`nun her bir yerinde olduğu gibi Brüksel`de yan yana gururla dalgalanacak, hepinize teşekkür ediyorum. Belçika`daki 220 bin vatandaşımıza teşekkür ediyorum" diye konuşan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Her türlü zorluk karşısında, 60 seneye yakındır bütün zorlukları aşarak, büyük mücadele veriyorlar, kökleşiyorlar, milletvekili, bakan oluyorlar.
Bu bizim içih iftihar vesilesidir. Evet, (Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Genel Başkanı) Süleyman Çelik Beyin söylediği gibi zor günler de yaşıyor olabiliriz ama kesinlikle hiçbirinize boyun eğmek, mahcup durmak yakışmaz. Başımız her zaman dik olacak.
Bir kez daha Belçika`da polis kurşunuyla öldürülen Cemil Kaya kardeşimize rahmet diliyorum, çok değerli kızı Tuğba kardeşimiz geldiler, onlara da sabır diliyorum.
Bu benzer olaylarda her zaman bizim vatandaşımız, vakarını korumuştur. Bizim devletimiz de her zaman bu tür davaların takipçisi olmuştur, olacaktır. Özellikle son dönem yaşanan gelişmeler sebebiyle her zamankinden daha fazla vakar içinde, tavrımızı koymak durumundayız.
Onun için Pazar günü, diğer Avrupalı liderlerle birlikte Paris`te diğer Avrupalı liderlerle yürüyüşe katıldık. Oraya katılmamızın sebebi, teröre karşı sesimizi yükseltmek, dayanışmamızı göstermek.

Terörden acı çekmiş milletin başbakanı olarak bulunduk. Almanya ziyaretimde de Mevlana Camisi`ni ziyaret ettim, yakılan Mevlana Camisi`ni."
"Hazreti Peygambere yönelecek hiçbir hakarete tepkisiz kalmayız"

"Biz nasıl teröre karşı omuz omuza durmuşsak, bütün Avrupalı liderlerden de herkesten bu tür şiddet ve vandalizme, İslamafobia`ya karşı da omuz omuza durmalarını bekliyoruz" ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bizim tutumuz açık ve ilkeseldir. Her türlü şiddete karşıyız. Aynı şekilde de Hazreti Peygambere yönelecek hiçbir hakarete de tepkisiz, tavırsız kalmayız.
O alemlere rahmettir ve ona yönelecek en küçük bir söz dahi bizim yüreğimize hançer gibi saplanır. Her yerde hem şiddete karşı duracağız hem de değerlerimizi korumak gerektiğinde barış içinde, omuz omuza güzel sözle herkese bu anlamda merhamet, şefkat ve hoşgörü dersi vereceğiz.
Bizim milletimiz öylesine vakur, öylesine özgüven sahibidir ki dünyanın neresine giderseniz gidin, onlar kendilerini fark ettirirler. Vakarın, edebin öncüsüdür, bizim kültürümüz ve sizden de beklenen de budur."
"Yeni Türkiye`yi en iyi Almanya`da, Belçika`da yaşayan kardeşlerimiz anlar" diyen Başbakan Davutoğlu konuşmasına devam etti, 
"Avrupa`ya ne zaman göç başladı? 1961-62. Ne zaman yani? 1960 ihtilalinden hemen sonra. Adnan Menderes şehit edildikten sonra göç başladı. Bu ne demek biliyor musunuz? Darbe dönemlerine müteakip insanların kendi ülkesiyle güven ilişkisi sarsılmaya başlar.
70`li yıllarda göç devam etti. 12 Eylül ihtilalinden sonra tekrar artış görüyoruz. 28 Şubat`ta da gitmeye dönük ciddi talepler uyandı. Halbuki son 12 yıl içinde, milli iradenin hakim olduğu ülkede hiçkimse gitmeye çalışmıyor aksine herkes Türkiye`ye dönmeye çalışıyor.
İhtilaller, darbeler, ülke insanımızın kendi devletiyle, hükümetiyle ciddi sıkıntılar yaşadığı dönemler oldu. Ne zaman milli irade hakim olduysa, milletin devletiyle arasındaki mesafe kapandı, millet gerçek anlamda devletle buluşarak geleceğe yürüme iradesini gösterdi.
12 yıldır nakış nakış dokuduğumuz yeni Türkiye dediğimiz dönem, sadece ve sadece yalnızca milli iradenin hakim olduğu yeni Türkiye demektir. 12 yılda demokrasiyi güçlendirerek, fikir hürriyetinin önündeki her türlü engelleri aşarak insan hakları anlamında, yeni anlayışı inşa ettik.

İşte o sebepledir ki ekonomimiz de büyük tırmanışa geçti. Yine bakınız, ne zaman ekonomik kriz varsa Türkiye`den dışarıya doğru insan göçü var, ne zaman kalkınma varsa bu göç durduğu gibi dışarıdaki vatandaşlarımızın da Türkiye ile gurur duyduğu yeni dönem başlamıştır.
2008`den bu yana Avrupa`da milyonlarca insan işini kaybederken, Türkiye ekonomik kriz esnasında 6 milyon vatandaşına yeni iş buldu. Geçen sene 1.4 milyon yeni iş alanı oluşturduk. Aramızdaki fark bu.
İşte gururla geleceğe ümitle baktığınız, sizin arkanızda olması sebebiyle gurur duyduğunuz yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu." 
Davutoğlu, "Yeni Türkiye`den gurur duyuyor musunuz? İhtilallerin olmadığı, milli iradenin egemen olduğu, yeni Türkiye`den memnun musunuz?
Belçika`da dolaşırken yeni Türkiye dolayısıyla başınız dik dolaşıyor musunuz?" şeklinde sorularına "evet" yanıtını veren salondakilerin, daha sonra tekbir getirmesi üzerine, sözlerini şöyle şöyle sürdürdü:

"İşte bu tekbir, bu barış tekbiridir. Sizler ki binlerce camiyle ve Avrupa`nın her köşesine yayılan o dost yüzlerle, gözlerle Türkiye`nin buradaki temsilcileri oldunuz.
Şunu gösterdiniz; bir millet kimliğinden geleneğinden feragat etmeden, dininden feragat etmeden, bir başka ülkenin başı dik, onurlu vatandaşı olabilir. Belçika`ya entegre oldunuz, hem de kimliğinizi korudunuz.

Tarihte böyle olaylar azdır. Bu şekilde göçler yaşayan topluluklar, sizler Avrupa`daki Türkler, özellikle de Brüksel`de sizler kimliğinden feragat etmeden, entegrasyonu gerçekleştirme konusunda gerçek başarı hikayesisiniz.
Bakın Türkçe`yi unutursanız, Yunus Emre ahirette yakanıza yapışır ve hesabını sorar. Unutmayacaksın, unutturmayacaksınız . Aynı şekilde Avrupa`daki bütün dilleri de öğreneceksiniz." 
"Devlete, hükümete, millete karşı her türlü tuzağı kurdular"

"Milli iradeyi egemen kıldıktan sonra birçok çevre rahatsız oldu. Türkiye`nin bu yükselişinden, bu başarı hikayesinden Türkiye`yi uzaklaştırmak için değişik oyunlara, tuzaklara girdiler. Neden biliyor musunuz?" diyen Davutoğlu, salondakilerin "Vur vur inlesin, paralel dinlesin" şeklindeki yanıtı üzerine, şöyle konuştu:

"Milli irade konuştuğunda herkes dinler, herkes haddini bilir ve dinler. Türkiye`de son 1.5 yılda yaşananlara, Gezi provokasyonları, 17 Aralık ve 25 Aralık olayları, 19 Ocak`ta MİT tırlarına yapılan operasyon, benim odamın dinlenmesi dahil olmak üzere devlete, hükümete, millete karşı her türlü tuzağı kurdular ama millet de cevabı 30 Mart`ta yerel seçimler ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en net şekilde verdi."
Salondakilerin "Recep Tayyip Erdoğan" şeklinde slogan atmaları üzerine, Davutoğlu, "Selamınızı Sayın Cumhurbaşkanımıza götüreceğim.O da inşallah Nisan-Mayıs gibi Brüksel`e ziyarette bulunacak ve sizlerle kucaklaşacak" dedi.

"Bütün bu kumpasların arkasında..."
Türkiye`nin önünü kesmek isteyenlerin, 10 Ağustos seçimlerinde cevaplarını aldığını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bütün bu kumpasların arkasında ne var; İslam dünyası uzun zamandır sadece şiddetle bunalımla anılıyor. Bir ülkede bir hareket ortaya konuldu ki; Türkiye Cumhuriyeti, hareketin adı da AK Parti hareketi. Uzun on yıllardır başarısızlıklarla anılan İslam dünyasında bir başarı hikayesi oldu, bir destan yazdık.
Ekonomik krizden, bunalımlar içinde kıvrılırken, Türkiye son 12 yıl içinde 4 misli büyüdü. 230 milyar dolardan 830 milyar dolara çıktı.
Yaklaşık 4 misli Gayri Safi Milli Hasıla büyüdü. Dünyada ekonomik kriz yaşanırken, Türkiye`de istihdam arttı. Dünyada her yerde Ortadoğu`da birçok bölgede siyasi istikrarsızlık varken, iç çatışmalar varken, biz çözüm süreciyle, kardeşlik bağıyla, milli birlik ve kardeşlik diyerek milletimizi bütünleştirdik, aramıza fitne sokulmasına izin vermedik.
İşte birileri bu başarı hikayesinden rahatsız oldu. Onun için Türkiye`yi de böyle başarısızlık tablosuna dönüştürmek için ellerinden geleni yaptılar."
"Kimse bizi durduramaz"
"Gezi provokasyonunda 8-9 ağacın yer değiştirmesini istismar ettiler. Paralel çete üzerinden Türkiye`de algı operasyonu yaptılar ama biz sadece şunu söyledik: `kim ne yaparsa yapsın bizim arkamızda Rabbimiz ve milletimiz varken, kimse bizi durduramaz" diye konuşan Davutoğlu, şöyle dedi:

"Şimdi bu başarı hikayesini devam ettirmek bizim için borçtur, emanettir. İnşallah Haziran seçimlerinde bu başarı hikayesini yeni seçim zaferiyle taçlandıracağız.
Arkamızda millet varken tek bir an dahi tereddüt etmeyeceğiz, tek bir an dahi durmayacağız. Çünkü artık AK Parti hareketi sadece Türkiye Cumhuriyeti için, sadece aziz milletimiz için değil Filistinliler için, Suriyeliler için Evlad-ı Fatihan olan Balkanlı soydaşlarımız için Afrikalılar için sembol harekettir ve bu al bayrak artık bütün mazlumların onur bayrağıdır.

Bu al bayrağın yükseldiği yerden inmesine izin vermeyeceğiz. Bizim idealimiz, bizim davamız bu. Bugün bu al bayrak Gazze`de ızdırap içindeki bir Müslüman için Myanmar`da baskı altındaki Müslüman için, Orta Asya`daki kardeşlerimiz için, Irak`taki Araplar, Kürtler, Türkmenler için, Balkanlar için bir onur sembolüdür, bir vakar sembolüdür, bir umuttur.
Bu umudun sönmesine izin vermeyeceğiz."
Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun programına AB Bakanı Volkan Bozkır, Ak Parti Genel başkan yardımcısı Prof.Dr.Yasin Akdağ, AK Parti Grup Başkanvekili AK Parti Adıyaman milletvekili Ahmet Aydın, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul milletvekili Ahmet Berat Çonkar, Türkiye-Belçika Dostluk grubu başkanı AK Parti Bursa milletvekili Tülin Erkal Kara,AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı AK Parti İstanbul milletvekili Metin Külünk, AK Parti Dış ilişkiler Başkan Yardımcısı AK Parti Gaziantep milletvekili Ali Şahin, AK Parti Dış ilişkiler Başkan Yardımcısı AK Parti İstanbul milletvekili Muhammet Bilal Baki, AK Parti seçim işleri başkan yardımcısı AK Parti Konya milletvekili Harun Tüfekçi, Türkiye-Fransa Dostluk Grubu başkanı AK Parti Şanlı Urfa milletvekili Kasım Gülpınar, AB uyum komisyonu eş başkanı AK Parti Siirt milletvekili Afif Demirkıran, Dış işleri Bakanlığı müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, YTB Başkanı Doç.Dr.Kudret Bülbül, T.C. Brüksel Büyükelçisi M.Hakan Olcay, Anvers Başkonsolosu M. Kemalettin Eruygur, Brüksel Başkonsolosu Ali Barış Ulusoy, Saint Josse Belediye başkanı ve Federal milletvekili Emir Kır, Brüksel bölge miletvekilleri Mahinur Özdemir, Hasan Koyuncu, Şevket Temiz, TBMM Başkan müşaviri Cengiz Sağlam olmak üzere çok sayıda dernek ve federasyon başkanları, üyeleri ve vatandaşlar katıldı.