Gözden kaçırmayın

Fiyatlar  Afyon Belediyesinden de ucuzFiyatlar Afyon Belediyesinden de ucuz

Hocalı Katliamı ile ilgili basın bildirisidir.
Bundan 23 yıl önce 25 Şubatı 26 Şubata bağlayan gece, yeni bağımsızlığını kazanmış Azerbaycan’a karşı, Ermenistan tarafından açılan savaşta, asrın soykırımı tarifine tamamen uyan bir katliam gerçekleştirilmiştir.

26 Şubat günü sona erdiğinde geride birçoğu kadın ve çocuk olmak üzere 613 kişi hayatını kaybetmiş 487 kişi yaralanmış, 150 asker kaybolmuş ve binlerce insan esir alınmıştır. 
Bugün sözün bittiği yer diyeceğimiz bir vahşetin anıyoruz. Acımız ortaktır. 
Bugünler kesinlikle ihmal edilmemesi gereken günlerdir. İnanıyorum ki Hocalı katliamı tarihteki yerini hak ettiği şekilde alacaktır.

Hocalı Katliamını gözleriyle gören ve vicdan sahibi bir gazeteci yazar Amerikalı Profesör Thomas Goltz, gördüklerini Azerbaycan Günlüğü kitabında yazmış fotoğraflarla da ispatlamıştır.
Sivillere karşı yapılmış en kanlı katliamlardan biri olduğunu ve bugüne kadar dünyanın buna sessiz kaldığını da vurgulamıştır.

Azeri kaynaklarına ve Human Rights Watch(İnsan Hakları İzleme Örgütü) ve diğer bazı uluslararası insan hakları kuruluşlarının bildirdiklerine göre katliam, Rus 366. Motorize Alayı`ın desteğindeki Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmiştir.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamını Dağlık Karabağ`ın işgalinden bu yana cereyan eden en kapsamlı sivil kırımı olarak nitelendirmiştir. Hocalı kenti 26 Şubat 1992 tarihinde yüzyılın en acımasız soykırımına maruz kalmış ve kasaba tamamıyla yok edilmiştir.
Ermeniler, önce giriş ve çıkışını kapadığı köyü üç yönden kuşatmış, helikopter ve ağır silahların yardımı ile önce köyü bombalamış ve ardından da köye girerek sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayırımı yapmadan katliam yapmıştır.

Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, kulakları, burunları ve kafaları ile vücutlarının çeşitli uzuvlarının kesildiği görülmüştür. Aynı vahşetten hamile kadınlar ve çocuklar bile nasibini almıştır.

Modern dünya, tecavüze maruz kalan kadınların, acımasızca karnı yırtılan bebeklerin çığlıklarını duymadı. Katliamdan kurtulanlar anlattıklarına göre, Daha sağken kişilerin derisi soyuluyordu, insanlara amansız işkenceler veriliyordu. Bunu yapan Ermeniler "Kahrolsun Türkler!" diye bağırıyorlardı.
İşkencelere maruz kalan, katledilen insanların "suçu" Türk olmaktı. 
Rusya`nın saygın İzvestiya gazetesinin muhabiri Belıks ise şunları yazıyordu: "Olaydan bir süre sonra Ağdam iline geldik. Buraya Hocalıda katledilenlerin cesetlerini getiriyorlardı. Dehşetli kâbus gibiydi gördüklerim.
Hatta bence kâbus bu kadar korkunç olamazdı; çıkarılmış gözler, derisi soyulmuş kafatasları, kesilmiş başlar, kulaklar..." 
Olayı gören başka bir şahit şöyle anlatıyordu; “Hocalı`nın bir kilometre batısına 100 Azerbaycan Türkü`nün cesedini getirmişlerdi. Cesetlerin arasında 10 yaşında olan bir Türk kızı dikkatimi çekti.
Çocuk başından ve ellerinden yaralıydı. Hâlâ yaşıyor, çok zayıf nefes alabiliyordu. Sonra cesetleri yaktılar. Bu sırada ben dehşetli bir çığlık duydum. Ama yapabileceğim bir şey yoktu... masum sivil Azeri Türklerine karşı katliamı ve tarihin şahit olmadığı vahşeti amansızlıkla devam ettiriyorlardı..." 
Biz tarihte pek çok savaş yaptık. Ancak kadını, çocuğu öldürmedik, kafa derilerini yüzmedik. Bugün Ermeniler açıklama yapmaktadır: “Biz katliamı Azeriler ciddi olduğumuzu anlasınlar, Karabağ’dan gitsinler diye yaptık.”

Fransa gibi demokrasi, insan hak ve özgürlükleri alanında başarılar kazandığını iddia eden ülkeler, söz ve fikir özgürlüğünü ihlal eden yasalar kabul etmek yerine, insanlık trajedisi olan Hocalı soykırımını tanısalardı dünyada da büyük rağbet kazanır, gerçekten demokrasi ve hümanist ülke imajına sahip olurlardı. 
İnsan hak ve özgürlüklerini savunan, bu değerleri üstün tutan, bu prensiplerle yaşadığını iddia eden devletler ve onların parlamentoları, Hocalı soykırımını tanımalılar. Tanımalılar ki bu trajedide korkunç işkenceler sonucu katledilen yüzlerce insanın ruhu şâd olsun.
Tanımalılar ki bu soykırımı işlemiş bebek katili siyasetçiler Dünya Savaş Suçluları Mahkemesi`nde yargılansınlar. Tanımalılar ki; bir daha böyle vahşet dünyada tekrar yaşanmasın.

Biz, tarihimizde bize yapılan haksızlıkları gündeme getirmedik. Oysa Kıbrıs’ta, Girit’te ve Balkanlar’da son olarakta Türkmeneli`nde, Kırımda, Doğu Türkistan da Türklere soykırım yapıldı. Fakat bunlar hiç konuşulmadı.

Soykırımları, Batı dünyasında, İslam dünyasında, Türk dünyasında gündeme getirilmeliyiz. Aksi takdirde soykırımlar yapılmaya devam edilir.

Bu vahşet karşısında, haksızlıklar karşısında Azerbaycan yalnız değildir.TÜRK-İSLAM dünyası yalnız değildir. Türkiye Cumhuriyeti gibi kudretli, güçlü dost, kardeş ülke vardır.

Azerbaycan meselesi gibi, tüm Müslüman Türk katliamlarını hafızalarımıza yerleşmeli ve önümüzdeki nesillere de aktarılmalıyız. 
Allah böyle acılar bir daha yaşatmasın İnşallah.
Tüm şehitlerimize Allahtan Rahmet dilerim. Ruhları ruhları Şad olsun.

                                     Doç Dr. Yavuz Osman BİRDANE
                          Türk Ocakları Afyonkarahisar Şube Başkanı.