Gözden kaçırmayın

Erhan cevaplayamayınca Köksal'a sorduErhan cevaplayamayınca Köksal'a sordu

CHP Afyonkarahisar Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Ahmet Toptaş İçgüvenlik Paketi ile ilgili CHP Grubu adına TBMM Genel Kurulunda konuştu.

CHP’li Toptaş; “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 684 sıra sayılı Yasa Tasarısı`nın ikinci bölümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Yüce Meclisi saygılarımla selamlarım.Yalnız, 684 sıra sayılı Tasarı`nın ikinci bölümüne geçmeden önce, Malatya`da düşen uçakta şehit olan pilotlarımıza Allah rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum, Türk milletinin başı sağ olsun diyorum.
Yine, yasa tasarısına geçmeden önce, Süleyman Şah Türbesi`nden kaçış operasyonuyla ilgili birkaç söz söylemek istiyorum, çünkü söylemeden bu kürsüden ayrılmak mümkün değil.
Değerli arkadaşlar, Süleyman Şah Türbesi dokuz yüz yıl önce şehit olmuş bir Türk büyüğünün ve korumalarının defnedildiği kutsal bir emanet iken IŞİD`le ortaklığınız yüzünden müdahale edemediğiniz için kaçırmak zorunda kaldığınız bir türbe oldu.
Kaçırdınız ama bu kaçışı kahramanlık olarak sunuyorsunuz, haram medya da bu konuda size epeyce yardım ediyor. Ben kaçışın kahramanlık olduğunu da ilk kez AKP iktidarının sözcülerinden ve Cumhurbaşkanından duydum, hayretle karşıladım.
Şimdi, kaçırdınız yer nasıl bir yer? Bir tarafta PKK`nın Suriye uzantısının bayrağının asılı olduğu bir direk, bir ucunda Abdullah Öcalan`ın posterinin asılı olduğu bir direk, bir tarafında da Süleyman Şah`a yeni hazırladığınız şehitlik ve Türk Bayrağı direği.
Yarın PKK`nın Suriye kolu: "Bunu buradan kaçırın." dediği zaman, memlekete de, sınıra da yaklaştırdınız -180 metreymiş galiba- oradan kolayca kaçırabileceğiniz bir alana getirdiniz sanıyorum; son kaçıracağınız, buraya kadar olsun da bundan sonrasına fırsat kalmasın, bu kadarı yeter diyorum.” Dedi.

MİLLETE ÖZGÜRLÜK PAKETİ DİYE YUTTURMAYIN

Milletvekili Ahmet Toptaş’ın konuşması AKP Milletvekillerinin sataşmalarından dolayı sık sık kesilmeye çalışıldı. 
Milletvekili Toptaş konuşmasının devamında; “ Değerli arkadaşlar, yine, 684 sıra sayılı Tasarı`nın 2`nci bölümüne gelmeden önce, 1`inci bölümde oylayarak konuşma haklarımızı gasbedip, "Kabul edenler… Etmeyenler…" diyerek hakkında söz söyleme fırsatı bile vermediğiniz bazı maddelerle ilgili görüşlerimi belirtmek istiyorum.
Şimdi, bu tasarıyı sunan İçişleri Bakanı Sayın Efkan Ala, Komisyonda, sunulmuş konuşmasında 1`inci maddeyle ilgili yani kişilerin üstü, görünmeyen yerleri, eşyaları ve araçlarının görünmeyen yerleriyle ilgili aramalar konusunda bakın ne diyor: "Birincisi: Suçun önlenmesine ilişkin arama yetkisi bu konulara ilişkin düzenlemeler getirmektedir.

Suçun işlenmesinin önlenmesi, kaçan faillerin yakalanması -bakın, arabanın görünmeyen yerlerini neden arayacakmış ya da kişinin görünmeyen yerlerini neden arayacakmış- için; kişilerin hayatına, mal varlığına veya topluma yönelik tehlikenin önlenmesi amacıyla durdurulan kişinin üstünün, eşyasının ve aracının aranması.
Bu tasarıyı hazırlarken, takdim ederken bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum: O da belli suçlarda ve suçüstü hâllerinde düzenleme yapılmıştır.
Bunun nedeni de vatandaşlarımızın; sokaklarında, mahallelerinde, gerçekten suçluların olduğu kanaatine vardıklarında, devlet görevlilerinin bu suçlarla mücadelede yani hırsızlık, gasp yapanla, uyuşturucu satanla, bunlarla mücadelesinde bir zafiyet olmamasını sağlamak için." diyor.
Yani araçların kapalı bölümleri niçin aranıyormuş? Gasp yapanı yakalamak için, uyuşturucu kaçıranı yakalamak için. Yalan! Bunun için değil bu yasa çünkü bunların müeyyidesi var değerli arkadaşlar, bunların müeyyidesi var.
Ceza Muhakemesi Kanunu "yakalama ve yakalanan kişi
hakkında yapılacak işlemler" madde 90: "Aşağıda belirtilen hâllerde herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir." Yani, polis tarafından değil, herkes tarafından. Hangi hâllerde? Kişiye suç işlerken rastlanması hâlinde.
Yani, bir kişi -Bakanın dediği- mahallede uyuşturucu kaçakçılığı yapıyorsa, gasp yapıyorsa, hırsızlık yapıyorsa bırakın polisi herkese yakalama hakkı veriyor yasa, herkese, sıradan vatandaşa bile.

Tabii, vatandaşı kandırmak için, "demokrasi paketi, özgürlük paketi" diye vatandaşa yutturmak için böyle söylersiniz. Ondan sonra, açığa düşersiniz, "Tasarıya bak." bak dersiniz Bakanınızın lafına bakmazsınız. Şimdi, Başbakanın sözlerine geliyorum.

Değerli arkadaşlar, Giresun`da il kongresinde konuşuyor Davutoğlu.Bakın, diyor ki: "Polise olağanüstü yetki tanınıyor, işte buradan soruyorum: Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli, Sayın Demirtaş, hiç AB yasalarını tetkik ettiniz mi?
Teklifte, şiddet uygulanması hâlinde yirmi dört saat polise, yirmi dört saat savcıya yetki tanıyoruz. 
Okumamış, tasarıdan haberi yok, yalan üzerine…
Savcı devre dışı bırakılmış yirmi dört saatte de, kırk sekiz saatte de. Orta yerde savcı yetkisi yok ama Başbakan ikinci yirmi dört saatin savcının yetkisinde olduğunu söylüyor.
Yani Başbakanın okumadan savunduğu, bir de "Ey Bahçeli, Ey Kılıçdaroğlu, Ey Demirtaş…" diye "ey" dediği konuşmayı kendi konuşmasından, Giresun İl Başkanlığı seçimindeki konuşmasından aktardım.
Yalan üzerine devam edeceksiniz ne kadar yutturabilirseniz vatandaşa bugüne kadar yutturduğunuz gibi yutturabilirseniz devam edeceksiniz.Değerli arkadaşlar, gelelim tasarının ikinci bölümüne. Tasarının ikinci bölümünde polis teşkilatını darmaduman ediyorsunuz.
Ak polis kuruyorsunuz, Adalet ve Kalkınma Partisine bağlı bir polis teşkilatı, bir diktatörlüğün elinde sopa olarak kullanabileceği bir diktatörlük polisi kuruyorsunuz. Bu polisin size hayrı olmaz.
Bu polise vatandaş sizin verdiğiniz yetkileri kullandırtmaz, direnir, bu polis diktatörlüğü de korumaya yetmez.Aklınızı başınıza toplayın, polisi AK polis ederek, jandarmayı AK jandarma hâline getirerek, MİT`i muhaberat hâline getirerek bu ülkede insan haklarını ortadan kaldırmayı düşünüyorsanız, insanları terbiye etmeyi, korkutmayı, sindirmeyi düşünüyorsanız buna gücünüz yetmeyecek, merak etmeyin. Bu halk buna izin vermeyecek.” Dedi.
TBMM TUTANAĞI
 
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 684 sıra sayılı Yasa Tasarısı`nın ikinci bölümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlarım. 
 
Yalnız, 684 sıra sayılı Tasarı`nın ikinci bölümüne geçmeden önce, Malatya`da düşen uçakta şehit olan pilotlarımıza Allah rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum, Türk milletinin başı sağ olsun diyorum. 
 
Yine, yasa tasarısına geçmeden önce, Süleyman Şah Türbesi`nden kaçış operasyonuyla ilgili birkaç söz söylemek istiyorum, çünkü söylemeden bu kürsüden ayrılmak mümkün değil.
Değerli arkadaşlar, Süleyman Şah Türbesi dokuz yüz yıl önce şehit olmuş bir Türk büyüğünün ve korumalarının defnedildiği kutsal bir emanet iken IŞİD`le ortaklığınız yüzünden müdahale edemediğiniz için kaçırmak zorunda kaldığınız bir türbe oldu.
Kaçırdınız ama bu kaçışı kahramanlık olarak sunuyorsunuz, haram medya da bu konuda size epeyce yardım ediyor. Ben kaçışın kahramanlık olduğunu da ilk kez AKP iktidarının sözcülerinden ve Cumhurbaşkanından duydum, hayretle karşıladım. 
 
Şimdi, kaçırdınız yer nasıl bir yer? Bir tarafta PKK`nın Suriye uzantısının bayrağının asılı olduğu bir direk, bir ucunda Abdullah Öcalan`ın posterinin asılı olduğu bir direk, bir tarafında da Süleyman Şah`a yeni hazırladığınız şehitlik ve Türk Bayrağı direği.
Yarın PKK`nın Suriye kolu: "Bunu buradan kaçırın." dediği zaman, memlekete de, sınıra da yaklaştırdınız -180 metreymiş galiba- oradan kolayca kaçırabileceğiniz bir alana getirdiniz sanıyorum; son kaçıracağınız, buraya kadar olsun da bundan sonrasına fırsat kalmasın, bu kadarı yeter diyorum. 
 
Değerli arkadaşlar, yine, 684 sıra sayılı Tasarı`nın 2`nci bölümüne gelmeden önce, 1`inci bölümde oylayarak konuşma haklarımızı gasbedip, "Kabul edenler… Etmeyenler…" diyerek hakkında söz söyleme fırsatı bile vermediğiniz bazı maddelerle ilgili görüşlerimi belirtmek istiyorum.
Şimdi, bu tasarıyı sunan İçişleri Bakanı Sayın Efkan Ala, Komisyonda, sunuşkonuşmasında 1`inci maddeyle ilgili yani kişilerin üstü, görünmeyen yerleri, eşyaları ve araçlarının görünmeyen yerleriyle ilgili aramalar konusunda bakın ne diyor: "Birincisi: Suçun önlenmesine ilişkin arama yetkisi bu konulara ilişkin düzenlemeler getirmektedir.
Suçun işlenmesinin önlenmesi, kaçan faillerin yakalanması -bakın, arabanın görünmeyen yerlerini neden arayacakmış ya da kişinin görünmeyen yerlerini neden arayacakmış- için; kişilerin hayatına, mal varlığına veya topluma yönelik tehlikenin önlenmesi amacıyla durdurulan kişinin üstünün, eşyasının ve aracının aranması.
Bu tasarıyı hazırlarken, takdim ederken bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum: O da belli suçlarda ve suçüstü hâllerinde düzenleme yapılmıştır.

Bunun nedeni de vatandaşlarımızın; sokaklarında, mahallelerinde, gerçekten suçluların olduğu kanaatine vardıklarında, devlet görevlilerinin bu suçlarla mücadelede yani hırsızlık, gasp yapanla, uyuşturucu satanla, bunlarla mücadelesinde bir zafiyet olmamasını sağlamak için." diyor.
Yani araçların kapalı bölümleri niçin aranıyormuş? Gasp yapanı yakalamak için, uyuşturucu kaçıranı yakalamak için. Yalan! Bunun için değil bu yasa çünkü bunların müeyyidesi var değerli arkadaşlar, bunların müeyyidesi var. Türk Ceza Kanunu`nun… 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Karıştırdın onu sen, gözaltıyla onu karıştırdın.
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Sen dinle de öğren karıştırdım mı? Sen bir öğren.
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Senin söylediğin gözaltıyla ilgili.
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Dinle de bir öğren sen. Önce bir dinle de öğren sen.
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Karıştırdın, gözaltıyla ilgili.
 
 
 
BAŞKAN - Sayın Tunç, lütfen…
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Efkan Ala`nın kendi ağzından okudum bunu.
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Gözaltıyla ilgili…
 
 
 
BAŞKAN - Sayın Tunç, niye müdahale ediyorsunuz?
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Efkan Ala`nın sözleri bunlar, ben söylemiyorum. Efkan Ala`nın sözleri bunlar, ne diyor?
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Gözaltıyla ilgili o.
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - İyi dinlersen öğrenirsin.
 
 
 
ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Bağırmadan konuş.
 
 
 
HALİL MAZICIOĞLU (Gaziantep) - Niye bağırıyorsun?
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Öğrensin diye.
 
 
 
ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Allah, Allah!
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Yeteri kadar anlatamamışım. Sen de dinle.
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Gözaltıyla ilgili ya senin dediğin.
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Bak, bak "Bir suçun işlenmesine ilişkin arama yetkisi…"
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Şuna bak, şuna.
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Efkan Ala`nın söylediklerine bak sen, Efkan Ala`nın. Senin Bakanın yalan söylüyorsa onu ben bilmem, sen ona sor.
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Metne bak, metne.
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Efkan Ala`nın söylediği tutanak bu, tutanak.
 
 
 
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Tasarıya bak. Hukukçusun, tasarıya bak.
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Tasarıya baksana!
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Bu, Bakanın söylediği tutanak. Sen Bakanına söyle onu.
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Düzgün konuş. Tasarıya bak.
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Bakın, diyor ki arkadaşlar…
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Çalışmadan çıkmışsın.
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Senin Bakanın çalışsın gelsin öyleyse.
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Tasarıya bak be!
 
 
 
BAŞKAN - Sayın Tunç... Sayın Tunç…
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Bana saygılı davranacaksın.
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sen de bana saygılı davranacaksın.
 
 
 
BAŞKAN - Sayın Tunç, sayın hatibe niye müdahale ediyorsunuz? Lütfen…
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Ben senin Bakanının sunuş tutanağını okuyorum burada, senin Bakanının sunuş tutanağı bu.
 
 
 
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Tasarıya bak diyorum sana.
 
 
 
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, gitsin yatsın ya! Sayın Başkan, bu provokatör ne arıyor burada ya!
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, Ceza Muhakemesi Kanunu "yakalama ve yakalanan kişi hakkında yapılacak işlemler" madde 90: "Aşağıda belirtilen hâllerde herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir." Yani, polis tarafından değil, herkes tarafından. Hangi hâllerde? Kişiye suç işlerken rastlanması hâlinde. Yani, bir kişi -Bakanın dediği- mahallede uyuşturucu kaçakçılığı yapıyorsa, gasp yapıyorsa, hırsızlık yapıyorsa bırakın polisi herkese yakalama hakkı veriyor yasa, herkese, sıradan vatandaşa bile.
 
 
 
Tabii, vatandaşı kandırmak için, "demokrasi paketi, özgürlük paketi" diye vatandaşa yutturmak için böyle söylersiniz. Ondan sonra, açığa düşersiniz, "Tasarıya bak." bak dersiniz Bakanınızın lafına bakmazsınız. Şimdi, Başbakanın sözlerine geliyorum
 
Değerli arkadaşlar, Giresun`da il kongresinde konuşuyor Davutoğlu.
 
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Bayağı dinliyor ama görüyor musun hepsini dinlemiş!
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Bakın, diyor ki: "Polise olağanüstü yetki tanınıyor, işte buradan soruyorum: Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli, Sayın Demirtaş, hiç AB yasalarını tetkik ettiniz mi? Teklifte, şiddet uygulanması hâlinde yirmi dört saat polise, yirmi dört saat savcıya yetki tanıyoruz."
 
 
 
Okumamış, tasarıdan haberi yok, yalan üzerine…
 
 
 
İSMAİL KAŞDEMİR (Çanakkale) - Ama tasarıdan konuşmuyor.
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Savcı devre dışı bırakılmış yirmi dört saatte de, kırk sekiz saatte de. Orta yerde savcı yetkisi yok ama Başbakan ikinci yirmi dört saatin savcının yetkisinde olduğunu söylüyor. Yani Başbakanın okumadan savunduğu, bir de "Ey Bahçeli, Ey Kılıçdaroğlu, Ey Demirtaş…" diye "ey" dediği konuşmayı kendi konuşmasından, Giresun İl Başkanlığı seçimindeki konuşmasından aktardım. Yalan üzerine devam edeceksiniz ne kadar yutturabilirseniz vatandaşa bugüne kadar yutturduğunuz gibi yutturabilirseniz devam edeceksiniz.
 
 
 
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Muhalefet sağ olsun, yardımcı oluyor bize.
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, gelelim tasarının ikinci bölümüne. Tasarının ikinci bölümünde polis teşkilatını darmaduman ediyorsunuz. Ak polis kuruyorsunuz, Adalet ve Kalkınma Partisine bağlı bir polis teşkilatı, bir diktatörlüğün elinde sopa olarak kullanabileceği bir diktatörlük polisi kuruyorsunuz.
 
 
 
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Onu siz yaparsınız!
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Bu polisin size hayrı olmaz. Bu polise vatandaş sizin verdiğiniz yetkileri kullandırtmaz, direnir, bu polis diktatörlüğü de korumaya yetmez.
 
 
 
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - İktidar bitince anlarsınız, şimdi anlamazsınız!
 
 
 
AHMET TOPTAŞ (Devamla) - Aklınızı başınıza toplayın, polisi AK polis ederek, jandarmayı AK jandarma hâline getirerek, MİT`i muhaberat hâline getirerek bu ülkede insan haklarını ortadan kaldırmayı düşünüyorsanız, insanları terbiye etmeyi, korkutmayı, sindirmeyi düşünüyorsanız buna gücünüz yetmeyecek, merak etmeyin. Bu halk buna izin vermeyecek.
 
 
 
Teşekkür ederim. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
 
 
 
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
 
 
 
Bölüm üzerinde Halkların Demokratik Partisi Grubu adına söz isteyen Abdullah Levent Tüzel, İstanbul Milletvekili.
 
 
 
Buyurun Sayın Tüzel. (HDP sıralarından alkışlar)