Tunca elinizi çocuklardan çekin

Yazar-Emekli Eğitimci Ahmet Tunca ateş püskürüyor. Tunca gündemdeki Öğretmen Lisesi’nin İmam Hatip Lisesi’ne dönüştürülmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
 

“Anadolu Öğretmen Liseleri kapatılıyor, yerine İmam Hatipler geliyor. Bu kadar ciddi meseleler, ‘ben yaptım, oldu’ zihniyetiyle olmaz. Ayıptır, günahtır, yazıktır” diye değerlendirmede bulundu.

“İnsanlığın varoluşundan bu yana, eğitim dünyanın en ciddi konularından birisi olmuştur” diyen Tunca şunları kaydetti: Selçuklu ve Osmanlı’da olduğu gibi eğitimde işlenen ciddi amaçlar, bu amaçlara ulaşmada uygulanan yöntemler, zamanın eğitimci, ulema ve bilge insanlarınca milli olunacak şekilde ele alınmıştır.

1923’te Osmanlı mirası üzerine kurulan Cumhuriyetimizle birlik, eğitim ve öğretime ciddi bir boyut getirilerek, çağdaşlık esas alınmış, akla, ilme ve fenne dayalı, milliği olan bir sisteme gidilerek modern Türkiye bugünkü çağdaş hüviyetine kavuşturulmuştur. Devletimizin kurucusu M. Kemal Atatürk’ün yaşamı boyunca en büyük eserim dediği Cumhuriyet, aklın, bilimin ve fennin, pozitif düşüncenin üzerinde yücelmiş ve yükselmiştir.

Birlikte yola çıktığımız birçok ülkeden, daha daha, katbekat, ilerde isek bunu ülkede yıllar boyu uygulanan milli eğitim politikalarına borçluyuz. Dünyada yapılan en büyük yatırım, insana yapılan yatırımdır. Cumhuriyet ve daha gelişmişi sayılan parlamenter demokratik ülkelerde, iktidara sahip olanların dokunmamaları gereken konuların başında milli eğitim politikaları gelir.

Gücü elinde bulunduranların en büyük hastalıklarından biri ülkeyi ve ülkeyi oluşturan insanları, başta eğitim olmak üzere kendilerine göre çekip, çevirmek ve dönüştürmek olmuştur. Zaman zaman tevhid-i tedrisat(eğitimde birlik) ve millilik ana ilkelerinden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Bu külliyen yanlıştır.

Bu çabalar hatalıdır. Siz iktidar olarak tuğla üstüne tuğla koyacağınız yerde, binayı temelinden yıkıp, yeniden çağdışı bir anlayışla bina oluşturmaya çalışırsanız, ülkede kaos yaratırsınız. Ülkelerdeki iktidarlar özellikle bu yıkımlardan kaçınmalıdırlar. Birçok ülkeye nasip olmayacak, genç, dinamik, akıllı ve kültürlü milyonlarca çocuğa ve gence sahibiz. Bütün dünya bu genç ve dinamik yapımıza, özellikle köhnemiş, durağanlaşmış, çoğalmayan, üremeyen batı hayranlıkla bakıyor.

Hatta bu genç nüfusumuza kıskanarak bakıyor ve için için çekemiyorlar. Onlar, ise devleti yönetenler iyi ve olumlu yönde sevk ve idare etmek mecburiyetindedirler. Son yıllarda 100 yıllık temeller, kökünden sarsılarak çok büyük değişimler yaşanıyor. Bu sağlıksız gidişat, büyük halk kesimleri tarafından korku, endişe ve hayretle izleniyor. Metodlar, amaçlar değişiyor. Hedefler altüst ediliyor. Milli hedefler yerle bir edilip, onlarla alay ediliyor. Okullar kapatılıp, yeni ve alışık olmadığımız sistemler dayatılıyor.

Eskiden öğretmen okulları vardı. Bir bir kapatıldı. Veteriner ya da elektrikçiler eğitimci yapıldı. Sonuç ne oldu? Nesiller zafiyete uğratıldı. Şimdi de Anadolu Öğretmen Liselerinin tamamı kapatılıp yerine, ilimizde dönüşüm başlatıldı. 18–19 civarında okulumuzun Anadolu Liseleri adı altında dönüşüme tabi tutulması paniğe yol açtı.
 

Afyon il merkezindeki Anadolu Öğretmen Lisesi’nin, Anadolu Kız İmam Hatip Lisesine çevrilmesi endişeleri arttırdı. Nereye gidiyoruz? Hangi velinin, hangi vatandaşın, hangi eğitimcinin, hangi kamuoyunun bu ciddi dönüşümde fikri alındı? Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Eğitimde alınacak böylesi ciddi uygulamaların, aylar değil yıllarca üzerinde düşünülmesi gerekir.

Bir okul türünü ortadan kaldırıyorsunuz. Ben yaptım demekle olmaz. Bundan önceki Vali Bey ve Milli Eğitim Müdürü tek başlarına bu kadar ciddi bir meseleye nasıl karar verirler? Bu insanları, gençleri ve kısaca toplumu hiçe saymaktır.

Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı hocamız bu garip duruma nasıl izin vermiştir? Yanlışın neresinden dönerseniz kardır. Yanlıştan dönmek bir erdemdir. Anadolu Öğretmen Lisesine, kısaca çocuklarımıza dokunmayın. Çocukların üstünden elinizi çekin lütfen”