Gazeteci soran, sorgulayan, araştıran insandır

Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla gazetecilik mesleği değerlendirildi.

 

Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası programına Gazeteciler Ahmet Tunca, Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumcu olarak katıldılar.
 

“Gazetecilerimiz zor koşullarda görev yapıyorlar”

Tüm basın emekçilerinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak sözlerine başlayan Gazeteci İsmail Akar, “10 Ocak dolayısıyla basın mensuplarına yönelik düzenlenen kahvaltı ve öğlen yemeği programlarına katıldık.

Kahvaltıyı Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, öğlen yemeğini ise Vali Hakan Yusuf Güner verdi. Her iki organizasyona da basın mensupları yoğun ilgi gösterdi. Gazeteci soran, sorgulayan, araştıran insandır.

Gazetecilerimiz zor koşullarda görev yapıyorlar. Özgür basın demokrasinin vazgeçilmez unsurudur. Bugün tüm zorluklara rağmen halkın gözü, kulağı ve sesi olmaya çalışan pek çok meslektaşımız var. Tüm gazetecilere zor görevlerinde başarılar diliyorum” diye konuştu.
 

“Gazetecilik bir kamu görevidir”

Çalışan gazetecilerin pek çok sorunları olduğunu belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Çalışan gazetecilerin sosyal hakları, yıpranma hakları, sigorta ve çalışma hayatıyla ilgili bazı hakları vardır. Gazetecilik bir kamu görevidir. Yıpratıcı bir meslektir. Gazetecilerin bazı özel hakları olmalıdır ki daha nitelikli insanlar bu mesleği seçebilsin.

Yoksa sıradan bir iş kolunda olduğu gibi normal çalışma koşullarını gazetecilik mesleğini yapanlara sunarsanız insanlar bu mesleği seçmezler. Çünkü bu meslekte işten çıkarılma ihtimaliniz başka bir mesleğe oranla daha fazladır. Bu mesleği uzun süre yapıp bundan dolayı maaş ve kıdem tazminatını alan çok azdır.

Bir gazetecinin 20 yıl aynı kurumda çalışıp o gazeteden emekli olması hiç kolay değildir. Eğer siz gerçekten kamunun menfaatini gözeten haber yaparsanız ne o gazete sürekli çıkabilir, ne de siz orada sürekli çalışabilirsiniz.

Ama gazetecinin yapması gereken esas görev budur. Tüm çalışan gazetecilerimizin günlerini kutluyorum” diye konuştu.

“Gazetecilik bir reflekstir”

Gazetecilik mesleğini çalışan, çalışmayan diye ayrılmasını sevmediğini belirten Gazeteci Polat Yılmaz, “Gazetecilik bir reflekstir. O nedenle Hürriyet’in kurucusu Sedat Simavi, ‘Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur’ der.

Bundan dolayı gazetede yazan, yazmayan, bu işe ucundan bulaşmış herkes benim nazarımda gazetecidir. Bizim gibi toplumlarda şikâyetçi olmak toplum tarafından ayıplanır. Avrupa’da ise bu böyle değildir.

İnsanlar haklarını her noktada, her zaman ararlar. Gazetecilik toplumsal olarak şikâyet kurumudur. Gazeteler kurumsal olarak modern demokrasilerin organıdır. Yoksa baskı olan ülkelerde çıkan gazeteler o baskı unsurlarının diktalarını topluma lanse etmekten başka bir işe yaramazlar.

Bence bu tarz günler gazetecilikten öte gazetelerin içeriklerinin tartışılması açısından vesile olarak görülmelidir. Bir günle sınırlı kalmamalı, gerekirse haftaya yayılmalıdır. Neticede tartışılan 76 milyon insanın haber alma özgürlüğüdür. Bu mesleği aktif yapan, yapmayan tüm gazetecilerin günlerini kutluyorum” şeklinde değerlendirmede bulundu.

“Gazeteci hayata eleştirel gözle bakar”

Tüm gazetecilerin günlerini kutlayan Gazeteci Ahmet Tunca, “Şu anda aktif olarak çalışmıyorum. Ama 40 yıldır bilfiil bu mesleğin içindeyim. 35 yıl aralıksız gazetede köşe yazısı yazdım. 1983’de yazdığım bir yazıdan dolayı sıkıyönetim mahkemesinde yargılandım.

Köşe yazıları yazan insanlar fikir üreten ve topluma yön verenlerdir. Gazeteci hayata eleştirel gözle bakar. Her önüne gelene ağam, paşam demez. Ulusal basınımız da son yıllarda maalesef oldukça yozlaştı.

Ulusal basından tanıdığımız birçok usta gazeteci hiçbir sebep gösterilmeden kapının önüne konuldu, işlerinden oldular. Böyle uygun görüldü deniyor.

Çok ilginç olaylar gördük. İyi gazetecilerin haricinde egosunu tatmin için, yöneticilerle oturup kalkabilmek için de yazı yazan gazeteciler yok mu? Elbette ki var. Böyle gazetecilik olmaz. Yerel gazetelerin eti, budu yok.

Kesin bunun ilanını denildi mi iş bitti. Gazeteciler yarın çalışacaklar mı onu bilmeden çalışıyorlar” diye görüşlerini açıkladı.