Kalitesiz malzeme baklavanın imajını bozuyor

Kalitesiz malzeme kullananlar dünyada baklavanın imajını bozuyor.

Bazı firmaların baklavayı ucuza mal etmek adına kalitesiz malzeme kullandıklarını ifade eden Faruk Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güllü, bu durumun baklavanın şöhretine zarar verdiğini söyledi. Güllü, leziz baklava için sadeyağı tercih ettiklerini kaydetti.

Gaziantepli baklavacı Güllüoğulları yıllardan beri Şanlıurfa`nın ivesi koyunundan elde edilen sadeyağı kullanıyor.

“Sadeyağı yaygınlaştırmadan baklava dünyanın bir numarası olamaz.” diyen Faruk Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güllü, “Baklavayı sanatıyla yapmak lazım.

Öylesine yapılan ucuz baklavalar bu zamana kadar önyargı oluşturmuş. Birçok yerde bunu yıkmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.

En çok Estonya`daki mağazalarında rahat olduğunu söyleyen Faruk Güllü, “Kafam en çok Estonya`da rahat. Çünkü orda başka baklavacı yok. Lezzeti önce bizde gördüler.” dedi. Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güllü, sadeyağı baklavanın ruhu olarak tanımlıyor.

Sadeyağ, bildiğimiz tereyağından farklı. Yağ eritilerek hem tortusu hem ayran denilen kısmı alınıyor. Faruk Güllü, baklavada sadeyağı tercih etmelerinin sebebini şöyle anlatıyor: “Tereyağı eridiğinde kalan tortu baklavada leke yapıyor. Kalan ayran kısmı ise ekşi bir tat bırakabiliyor. Bu iki sebepten dolayı sadeyağı tercih ediyoruz.”

Yaklaşık 25 litre sütten 1 kg sadeyağ çıkarılıyor. Faruk Güllüoğlu markası kullanılan 5 milyon litre koyun sütünü Şanlıurfa`da yaklaşık 200 köyden tedarik ediyor. Bu da 4 bin kişi için gelir kapısı demek. Sadeyağ tanıtıldığı takdirde çok büyük bir pazar oluşacağını belirten Güllü, “TSE`de sadeyağa ait bir standart yok.

Tarım Bakanlığı`nda olan standart ve üreticimizle birlikte hazırlanan bir uygulama. Tesise Tarım Bakanlığı`ndan gelip denetlemeler yapıyorlar ve yüzde 100 sadeyağ olduğuna dair raporlarımız bulunuyor. Urfa sadeyağının sadece tatlıcılar tarafından bilinmesi de başka bir sorun.”dedi.

Üretimin zahmetli olduğunu belirten Sadeyağ üreticilerinden Ömer Güneş, “Koyun başına yılda 70 TL destek var. Ama bu destekler ihtiyaç olduğunda verilmeli. 15-16 ay sonra verilen teşvik bir işe yaramıyor.” ifadelerini kullandı. Şanlıurfa Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı E. Sabri Ertekin de yaşanılan kuraklık sonrası köylünün sıkıntı çektiğine ve yem maliyetinin altından kalkamadığına dikkat çekti.

GAP sulama projesinin bir an önce tamamlanması gerektiğine dikkat çeken başkan, yeni planlara ihtiyaç olduğunu ve hükümetin daha çok kaynak ayırması gerektiğini söyledi.

Şirket Ramazan ayında talebi karşılayabilmek için Merter`deki üretim alanını 1.500 metrekare büyüttü. Geçen yıl olağanüstü bir taleple karşılaştıklarını belirten Faruk Güllü, “Geçen yıl sadece arife günü 3 bin tepsi baklava satışıyla günlük bazda Türkiye rekoru kırdık. Bu talebin bu yıl büyümesini bekliyoruz.” dedi. Zaman.com.tr