Kamalak Yatırım paketi tüm Ülkeyi kapsasın

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, olağan basın toplantısında 15 Temmuz sonrası yürütülen soruşturmalara ilişkin endişeleri olduğunu söyledi.

Kamalak, Ergenekon ve Balyoz davaları sırasında yaşananların aynısının bu süreçte yaşanmaması için ciddi ciddi araştırmalar yapılması gerektiğine işaret etti… 

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, olağan basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Diyarbakır’da bölgesel kalkınma için açıklanan ekonomik teşvik paketini desteklediklerini bu paketin ülkenin tamamına yayılması gerektiğini söyleyen Kamalak, değerlendirmelerinde, 15 Temmuz sonrası yürütülen soruşturmalara ilişkin de endişelerini dile getirdi.

Kamalak, Devlet içindeki bütün çete oluşumlara karşı olduklarını ancak,  soruşturmalarda Ergenekon’daki benzer hatalara düşülmemesi uyarısını yaptı. 

HER NE KADAR ‘VAAT’ OLSA DA BİZ PAKETİ DESTEKLİYORUZ

Son günlerde terör olaylarının arttığına dikkatleri çeken Kamalak, terörü besleyen unsurların ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Kamalak, terörle müzakere değil mücadele edilmesi gerektiğinin de altını çizerek, müzakere yerinin TBMM olduğunu dile getirdi. Başbakan Binalı Yıldırım’ın Diyarbakır’da açıkladığı ekonomi paketine ilişkin de görüşlerini aktaran Kamalak, paketi desteklediklerini söyledi.

Kamalak, “Nihayet Hükümet, kısmen de olsa bizim, dediğimiz noktaya geldi. Sayın Başbakan Güneydoğu Yatırım ve Destek Paketi’ni açıkladı. Biz, Sayın Başbakanın Diyarbakır’da açıkladığı bölgeye yönelik ekonomi paketini olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz.

Her ne kadar üzerinde yeterince çalışılmadan hazırlanmış  izlenimi verse de, icraatten çok siyasi vaat görüntüsünde olsa da, bütün eksiklerine rağmen bu paketi ülkemiz adına, bölgemiz adına sevindirici buluyoruz. Ancak bunun sadece lafta kalmaması, gerçekten icraata dönüşmesi lazım” dedi.

ÜLKENİN BÜTÜNÜNÜ KAPSAMALI

Kamalak, ekonomik teşvik paketinin sadece bir bölgeyi değil ülkenin tamamını kapsamanı gerektiğini de belirterek, “Türkiye’mizin, sadece bölgesel değil, aynı zamanda topyekûn bir kalkınma seferberliğine ihtiyacı var. Türkiye’nin sadece 23 ilinin değil, 81’inin de fabrikaya ihtiyacı var.

Sadece Güneydoğu’muzun değil, İç Anadolumuzun, Karadenizimizin de işe ve iş alanlarına ihtiyacı var. Sadece Diyarbakır’ın, Mardin’in değil, Çankırı’nın, Çorum’un, Afyon’un da bu desteğe, bu yatırıma ihtiyacı var. Bu yüzden biz bu paketin sadece Doğu ve Güneydoğu ile sınırlı kalmamasını istiyoruz. Bütün Türkiye’miz için bir kalkınma, yatırım ve destek hamlesine dönüştürülmesini istiyoruz” diye konuştu.

BÜTÜN ÇETE OLUŞUMLARA KARŞIYIZ

“Parti olarak Ordunun içindeki cuntacıların temizlenmesi konusunda bütün gücümüzle, bütün yüreğimizle Devletimizin yanındayız” diyen Kamalak şu noktaya da dikkat çekti: “Paralel, üçgen, kare, KOZ’cu, KÖZ’cü… Biz, yargının, emniyetin, her türlü çeteleşmeden arındırılması konusunda bütün gücümüzle devletimizin yanındayız. Devletine kumpas kuran, milletine kurşun sıkan, Meclisi bombalayan her hainin, her türlü yapının en ağır şekilde cezalandırılması konusunda bütün desteğimizle Devletimizin yanındayız.”

ERGENEKON’DAKİ HATALARA DÜŞÜLMESİN

15 Temmuz sonrası yürüyen soruşturmalar ile ilgili de bir uyarı yapan Kamalak, “Sürecin ne kadar sağlıklı yürütüldüğü konusunda bütün toplum gibi bizim de endişelerimiz var. Üstelik bu endişelerimiz giderek artıyor. Partimize bu konuda her gün onlarca telefon geliyor. Haksız şekilde açığa alındığını, işinden atıldığını belirten onlarca, yüzlerce, binlerce mağdur insan var.

‘Hepsi doğrudur’ demiyoruz. Ama merak ediyoruz; gerçekten bu listeler neye göre belirlenmektedir? İşten atmalar hangi  kriterlere göre yapılmaktadır? Bunlar şeffaf bir şekilde milletimiz ile paylaşılmalıdır. Çünkü gerçekten çok ciddi iddialar var.

Öyle ki, ‘Paralelle mücadele ediyoruz diye tam tersine  paralelci lerin korunduğu, buna karşılık, paralelle hiçbir ilgisi bulunmayanların tasfiye edildiği’ konusunda ciddi ihbarlar alıyoruz. Burada Ergenekon’da, Balyoz’da yapılan hataya düşülmemeli. Suçlunun yanında masum da cezalandırılmamalı, kurunun yanında yaş da yanmamalı” değerlendirmesinde bulundu.