Gözden kaçırmayın
Garnizon Komutanı Afyon Eğitim Vakfını Ziyaret Ettiİlimizdeki kitap okuyan sayısını artırmak, Afyonkarahisar’lı hemşerilerimizin kültür seviyelerini daha da artırmak ve bilhassa Afyonkarahisar’ın değerlerini ve kültürünü bir sonraki nesillere aktarmak amacıyla Vali Hakan Yusuf Güner’in öncülüğünde başlatılan ‘Her Kahvehane Bir Kütüphane’ Projesi hayata geçirildi.
İmaret Camii karşısında bulunan Kıraathane 93 isimli Kıraathanede gerçekleştirilen ‘Her Kıraathane Bir Kütüphane’ Projesi açılış programına Vali Hakan Yusuf Güner, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Vali Yardımcısı Erhan Günay, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birlik Başkanı Abdülkadir Konak, Kahveciler Odası Başkanı Atilla Kocabaş, İlçe Kaymakamları, İl Müdürleri, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Temsilcileri ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile davetliler katıldı. Program öncesi kıraathanede bulunan vatandaşlarla bir araya gelen ve onlarla sohbet eden Vali Hakan Yusuf Güner, projeye destek veren Kıraathane 93’ün sahibi Fehmi Coşkuner’e teşekkür etti.
İlimiz merkezinde bulunan 115 kıraathaneden ilk etapta 15’inde geleneksel kültürümüzdeki kıraathane kültürünü yeniden canlandırmak amacıyla yapılan Proje hakkında bilgiler veren Vali Hakan Yusuf Güner; “Afyon Valisi olduğum için onur ve gurur duymaktayım. Burada Vali olduğum için söylemiyorum.
Afyonkarahisar çok güzel bir yer. Afyon gerçekten Anadolu’nun manevi değerlerini yaşatan bir yer. Burası benim 11. Görev yerim, dolayısıyla Türkiye’nin birçok yerinde görev yaptığım için mukayese etme ve müşahede etme kabiliyetine sahibim. Bu anlamda ben Afyonkarahisar’ı çok seviyorum.
Umarım Afyonkarahisar’lılar da bizleri seviyorlardır. Biz Afyonkarahisar’lılara hizmet etmeye ve layık olmaya geldik. Biz Afyonkarahisar’a yük olmaya, eziyet etmeye ve hükümranlık yapmaya gelmedik. Bu yönüyle Afyon’a çakılan bir çivi benim meselem, benim sevdam ve benim davamdır.
Bunu her zaman ve her ortamda ifade ediyorum. Bu anlamda şehrin ileri gelenlerinin, şehrin hafızalarının, yerel yönetimlerinin, esnaflarının ve esnaf odalarının varlığı bizim için büyük bir güçtür. Çünkü onlar olmazsa bizlerin buralarda olmasının bir anlamı yok. Bunun bilinci ve bilgisi içerisindeyiz. Onun için biz bu şehre bir çivi çakma sevdasında olan bir Afyonluyuz. Sizlerde bunu böyle görün ve bizleri buna layık görürseniz bizlerde bundan mutluluk duyarız. Bugün itibarıyla ben Afyonkarahisar’lıyım.
Bu anlamda bizler Afyonkarahisar’ın değerlerine değer katmalı, kıymet katmalıyız. Bizler bunun için de buradayız. Afyonkarahisar’ın zengini de, fakiri de, en köklü ailesi de bizlerin hemşerisidir. Herkes bizlerin baş tacıdır ve onların hepsini kucaklayacağız. Sayın Başbakanımız ‘bir Vali bulunduğu şehirde kendini o şehre ait hissetmiyorsa Valilik yapamaz, başarılı olmaz’. diyor.
Onun için bizlerde eşimizle çocuklarımızla buraya ait olduğumuzu düşünüyoruz. Görev yaptığım tüm illere Tunceli ili dahil hep ailemizle gittik. Bunun bir anlamı vardır. Biz buranın ekmeğini yiyoruz, buranın yollarında yürüyoruz. Buraya ait olduğumuzu düşünüyor, beraber yürüdüğümüz, beraber iş ve işlemlerimizi yürüttüğümüz, beraber seyahat ettiğimiz bu şehre ait olduğumuzu hissettirmemizdir asıl gayemiz. Bizler bu şehirde bir aileyiz.
Bu şehirde doğmadık ve büyümedik, ama bizler bu şehre aitiz. Her hangi bir şekilde siyasete girme amacımız da yok. Sadece bu şehre hizmet etmek, bu şehirde hayırla yad edilmek amacındayız. Bu anlamada bu şehirde görev yapan başta İrfan Valimize, Haluk Valimize ve tüm Valilerimize teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.
Çünkü Valiler bulundukları ilde sancak gibidirler. Sancak gibi olmak yapılacak her hizmeti kolaylaştırmak, yapılacak her türlü hizmete, işe güç ve destek veren kişilerdir. Valiler bu şehri kucaklayan, sadece zengine ait olmayan, sadece belli bir kesime ait olmayan şehrin bütün kesimine ait olan kişilerdir. Sancak taşımanın da amacı budur. Bizi böyle yetiştirdiler, biz böyle hizmet yapmaya çalışıyoruz.
Tunceli’ye gittik Tunceli’li olduk, Kırıkkale’ye gittik Kırıkkale’li olduk, yani nereye gittiysek biz oralı olduk ve o şehirle hemhal olduk. Bu yanlış anlaşılmasın bu bizlerin bu şehre duyduğu saygının ve bu şehre verdiğimiz önemin bir parçasıdır. Bugün Kütüphaneler Haftasını kutlamaktayız. Biz medarı iftiharımız, şehrimizin gururu, hemşerimiz Sayın Bakanımız Veysel Eroğlu ile proje odaklı çalışma modelini konuştuk. Daha ben bu şehre gelmeden önce kendisiyle konuştuk. Kendisi bana ‘Sayın Valim sizden istirham ediyorum, diğer illerde de yapmışsınız biliyorum. Bu ilde sadece cadde, sokak, yol, alt yapı yapmak yeterli değil, bu şehirde insana dokunan bazı iş ve işlemlerde bulunmamız gerekiyor.
Yaşamın içinde sosyo ve kültürel anlamda da yapılar inşa etmemiz gerekiyor’ dedi. Sayın Bakanımızın öncülüğünde geçen bayramda karşımızda bulunan Taş Medresede kendisine sunduğumuz projeler kamuoyuna açıklandı. Yani bu Afyonun merkezi ile alakalı gibi görünse de bizler bunun tüm ilçelerde de uygulanmasını arzu ediyoruz. Ben bu şehre bir deniz feneri gibi, bir meşale olmak istiyorum.
Şehrimizi harekete geçirmeye çalışıyorum. Bazı kurum müdürlerimizin sıkıntı çıkardıklarını biliyorum. Benim bu ildeki her şeyden haberim oluyor. Ben kimsenin düşmanı değilim, zorluk çıkarmak gibi de bir niyetim de yok. Yemek yemek, her yerde sohbet etmek ve gezmek işin en kolay kısmıdır. Ben bir deniz kabuğunu denize fırlatıp onun yaşamasına vesile olabilirsek eğer, bunun asıl Afyona sadakat ve samimiyet olduğunu düşünenlerdenim.
Bu yönüyle daire arkadaşlarımızın bir kısmı bizlere uyum sağladı. Bir kısmı daha hala işi kavrayamadı. Bu anlamda daire müdürlerimizi daha fazla gayretli olmaya ve daha fazla performanslı olmaya davet ediyorum. Sadece siyasetçilerin sözleri ve taahhütleri olmamalı, daire müdürlerinin de taahhütleri, sevdaları ve sözleri olmalıdır. Her daire müdürü en az bir yıllık hedef belirlemeli ve bu hedefe ne kadar ulaşabildiğini tespit etmelidir. Geçenlerde bir Turizm Çalıştay’ı yaptık.
Belediyemiz ve diğer kurumlarla bu şehirle alakalı 58 adet proje belirledik. Bu anlamda bir birim oluşturdum ve bunları etap etap takip ediyorum. Aynı bir lise talebesi gibi, bir Vali gibi değil. Bir şey ortaya koyduysak bunu ilerletmek ve takip etmek boynumuzun borcudur. Benim bu şekilde amel etmeme daire müdürleri de amel etsin. Kendi hedefleri ve sevdaları olsun, bunları takip etsinler.
Yiyiver içiver, geliver gidiverle ve anlatıverle vakit geçirmeyelim. 10 tane insana örnek olabilirsek bu bizim için büyük bir kazançtır. Valilik, Belediye ve diğer paydaşlarla birilikte burada ‘Her Kahvehane Bir Kütüphane’ projesi bağlamında bir çalışma yaptırdık. Kapaklı bir kitap dolabı yaptırdık. Burada medya ve basın, hem cemiyet, hem de dernek bağlamında destek verecekler. Kahvehanelere gazeteleri ücretsiz olarak gönderecekler.
Gerekirse biz abonelik sayısını arttırırız. Onlara da bu anlamda maddi destek olabiliriz. Ayrıca kitap bulma anlamında seferberlik ilan edeceğiz. Bu şekilde Belediyemizin, sayın Galip Leblebicioğlu abimizin ve İbrahim Alimoğlu kardeşimizin şimdi getirdiği gibi diğer dostlarımızın ve büyüklerimizin getirdiği kitapları bu kitaplıklara koyacağız.
İnsanlar burada baksınlar, bir şeylerden haberi olsun ve bilgi sahibi olsunlar. Kahvehanelerimizi seçmemizin sebebi insanlarımız buralara çok sık uğruyorlar, buralarda 10 kişiden 3 kişi her hangi bir eseri alıp okursa, bu bizim için bir kar ve hizmettir. Bir taneyi daha küçük görmemek lazımdır.
Sayın Cumhurbaşkanımız ‘dünya dörtten büyüktür’ diyor bu yani o 4 tane dışında kalan diğer bir tane bile çok önemli demektir. Bizim için burada 1 kişi istifade etse bizim için değerlidir. Belediye Başkanımız burada onunla istişare ettik ve kendisi de uygun gördü, Valilik olarak Belediyemizin itfaiye garajı olarak kullandığı yeri iki katlı bir yer haline getiriyoruz.
Alt kısmı Afyonkarahisar türkülerinin çalındığı ve kültür müziklerinin tanıtıldığı, insanların oturup istifade ettiği bir yer olacak. Üstüde asma kat olacak ve orada sadece Afyonkarahisar kitaplarının olduğu, güzel ahşaptan Afyon Evi şeklinde bir kütüphane yapacağız. İsteyen girecek, hemşehrilerimiz buraya hiçbir şekilde sorgu sual edilmeden girebilecek ve orası tüm Afyonkarahisar’lı hemşerilerimizin olacak. Bunun örnek olarak teşkil edilmesini istiyorum.
Mesela İrfan Valimiz zamanında bizim destek olduğumuz ve Sayın Alimoğlu’nun yaptırdığı Çeşmeli Konağı çok güzel yapmış, ben herkesin orayı görmesini istiyorum. Şimdi Belediyemizin başlatmış olduğu bir konak var, onun için bir ödenek temin ettik. Belediyemiz için el sanatları ve Afyonkarahisar’a özgü ürünlerin bulunduğu bir müze haline getirilecek. Buraya belediyemizin çok ciddi harcamaları olacak. Buraya Valilik olarak bizimde önemli maddi katkılarımız olacaktır.
Bizler bu güzel yerlerin halkımızca sahip çıkılmasını ve ziyaret edilmesini istiyoruz. Bugün Kütüphane ve Kültürlerarası Diyalog Haftası, bu bağlamda biz her türlü sosyo kültürel faaliyetlere açığız. Mesela önümüzdeki günlerde Belediyemiz ve üniversitemizin beraber düzenlediği ve sponsor olduğu üniversitede gençlere yönelik müzik faaliyeti olacaktır.
İnsanlar bu gibi faaliyetleri yadsıyabilirler, buna ihtiyaç var mı diyebilirler. Her türlü diyaloga, her türlü alış verişe ihtiyacımız var. Burada Caz Festivali yapılıyor, Kültür Bakanlığı destekliyor. Yani burada her türlü desteğe ihtiyaç olacaktır. Kimseyi birbirinden ayırmayacağız. Kimseyi birbirine rakip yapmayacağız. Bizim için herkes birdir. Biz herkese elimizi ve kolumuzu uzatıyoruz.
Kapımız da gönlümüz de herkese açıktır. Gönlümüz kendi değerleri ve kendi kültürüyle yoğrulan sağlam bir nesili arzu ediyor. Onun için Afyonkarahisar gençlerine ve insanlarına da Afyonkarahisar’ın değerleriyle ve kültürleriyle buluşmayı ve tanışmayı tavsiye ediyorum.
Yani bugün Afyonkarahisar’dan bir Veysel Eroğlu çıktıysa kendiside anlatır, ne sıkıntılarla, ne mücadelerle ve ne ızdıraplarla çıkmıştır. Bizde arzu ediyoruz ki bu ilden nice Veysel Eroğlu’lar çıksın ve sayıları artsın. Bu da Afyonkarahisar’ın kültürünü tanımasıyla, kendi kültürüyle hemhal olmasıyla sağlanır.
Afyonun toprağından çıkmış, Afyonun mayası olmuş ancak Afyon’a malolamamış insanlar var. Ben buna üzülüyorum. Allah Afyonkarahisar’dan çıkıp Afyon’a mal olmayı nasip eylesin. Daha nice insanlar var, sanayide, ticarette ve bilimde. Bu insanların Afyonkarahisar’ın gönlünde, halk yüreğinde taht kurmasını temenni ediyorum. Bizimde tek bir arzumuz var, halkla bir ve beraber olmak, halkımızla hemhal olmak.
Bu yönüyle içerisinde bulunduğumuz kıraathanenin sahibine bu projeye destek verdiği için çok teşekkür ediyorum. Ayrıca destek verdikleri için Basınımıza, dernek ve cemiyetimize teşekkür ediyorum. Belediyemiz yaptığımız tüm iş ve işlemlerimizin paydaşıdır. Hiç danışmadan, istişare etmeden ve paylaşımda bulunmadan hiç bir şey yapmıyoruz. Çünkü Belediye olmadan hiç bir şey olmaz.
Belediyemiz sadece belli bir kesimin belediyesi değil, bu halkın belediyesidir. Belediye Başkanımızın kapısı tüm Afyonkarahisarlılara açıktır. Seçimlerde belli bir siyasi durumu olabilir. Ama seçimlerden sonra Belediye Başkanımız Afyonkarahisar’ın şehreminidir. Bu anlamda belediye olmadan Valiliğimizin bir şeyler yapması doğruda olmaz, uygunda olmaz ve etikte olmaz.
Yani biz öyle düşünüyor, böylede değerlendiriyoruz ve öyle düşünen Valilerdeniz. Böyle olursa da bu şehirdeki meşalenin daha fazla aydınlığa yol açacağını ve daha fazla aydınlık sağlayacağını düşünüyoruz. Çünkü bu şehrin sahibi sancak bizlerde olduğu için biz görünüyoruz, ama asıl sahibi biz değil, sizlersiniz. Bu yönüyle buradan bütün kahvehanelere çağrıda bulunuyorum. Bu projeye destek olsunlar.
Kütüphanesinde ve kitaplığında Afyonkarahisar’la ilgili şehrin kültürü ve değerleri ile ilgili olan kitapları bulunduranlar bizlere müracaat etsinler. Bu kitapların Valilik kanalı ile kahvehanelerle buluşmasına destek olsunlar, bu anlamda bu projeye destek olan ve olacak olan kişilere ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. Projemiz ilimiz için hayırlı ve uğurlu olsun.”dedi.
Konuşmasını tamamlayan Vali Hakan Yusuf Güner, Türkeli Gazetesi köşe yazarı Galip Leblebicioğlu’nun hediye ettiği ve kendi kaleminden çıkan şiir kitabından bir şiir okudu. Daha sonra ‘Her Kıraathane Bir Kütüphane’ Projesi Açılış merasimi programa dahil olan il müdürleri, kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, STK temsilcileri, işadamları ve üniversite öğrencilerinin kitap bağışında bulunmaları ve birlikte fotoğraflarının çekimi ile sona erdi.
Yorumlar
Yorum Yap