Gözden kaçırmayın

Dikkat 31/12/2024 tarihinde yürürlüğe girecekDikkat 31/12/2024 tarihinde yürürlüğe girecek

Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları ile işçilerin sorunları konuşuldu.


Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası programına Gazeteciler Ahmet Tunca, Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumlarıyla katıldılar.


“Ülkemizde şu an işi olanlar da, olmayanlar da mutsuz”

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün ilimizde Anıt Park önünde kutlandığını aktaran Gazeteci İsmail Akar, “Kutlamada, Türk-İş Temsilcisi Muharrem Uslu, Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol ve KESK İl Temsilcisi Hüdaverdi Kılınç birer konuşma yaptılar. Konuşmalarda mevcut iktidar eleştirilerek emeğe sahip çıkılması ve saygı duyulması gerektiğine vurgu yapıldı.


Ülkemizde şu an işi olanlar da, olmayanlar da mutsuz. Atanamayan öğretmenlerin ve iş bulamayan üniversite mezunlarının durumunu hepimiz biliyoruz. Her 4 üniversite mezunundan biri işsiz. Bunun sebebi ülkemizde yatırımın ve dolayısıyla istihdamın olmayışıdır. Ne yazık ki faiz ve ranttan geçinen çok sayıda kişi var. Paralar yatırıma dönüşmüyor. Her şeye rağmen tüm emekçilerin bayramlarını kutluyorum” diye konuştu.


“Bu sene 1 Mayıs’ın olaysız geçmesi beni sevindirdi”

Çocukluk yıllarında 1 Mayıs’ın komünist bayramı diye anıldığını söyleyen Gazeteci Ahmet Tunca, “Ardından 1 Mayıs’a bahar bayramı denmeye başladı. Sonraki yıllarda emeğin ve işçinin bayramı haline geldi. Doğrusu da budur. Ülkemizde herkesin bir günü var. İşçinin de günü 1 Mayıs. Ne yazık ki 1 Mayıs hep olaylarla geçen bir gün oluyor. Bu yıl yine Taksim ısrarı yaşandı.


Bence işçilerin 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama ısrarından vazgeçmeleri gerekir. İşçi Bayramı ile Taksim belki buluşmuştur, hafızlarda böyle kalmıştır. Ama Taksim’de kutlanacak diye ısrar etmeyi doğru bulmuyorum. Bu sene 1 Mayıs’ın olaysız geçmesi beni sevindirdi. 1 Mayıs’ta işçiler kendi haklarıyla ilgili söylemeleri gerekenleri söylemeliler. Bunu da Hükümet yetkilileri dikkate almalı. Böyle bir diyalog ne yazık ki ülkemizde yok.


1 Mayıs gelince ülke ayağa kalkıyor. Yaşananlar neticesinde işçiye karşı halkta yanlış bir algı yaratılıyor. Oysa gerilim olmamalı. Çin’den sonra en fazla işçi ölümlerinin yaşandığı ülke biziz. 1 Mayıs’ta aslında bunlar konuşulmalı ve sorunlar çözülmelidir” şeklinde değerlendirmede bulundu.

“İşçilerin bayramıysa sadece işçiler tatil yapsın”

“Bence işçiler bayramlarını Taksim’de kutlamalıdır” diyen Gazeteci Polat Yılmaz, “Çünkü geçmişte yaşanan hadiseler nedeniyle Taksim işçiler için önemli. Tüm işçilerin de bayramlarını kutluyorum. Ben olaya başka bir açıdan bakmak istiyorum. İşçilerin bayramında memurlar neden tatil yapıyor?


İşçilerin bayramıysa sadece işçiler tatil yapsın. Örneğin öğretmenler kendi günlerinde, doktorlar tıp bayramında tatil yapmalı. 1 Mayıs’ta herkesin tatil yapması seyrelterek işçi haklarını geriye getirmektir. Afyon’da da sendika temsilcileri konuştular. Bence en sert eleştiriyi Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol yaptı. Diğer işçi temsilcileri konuyu geçiştirdiler.


Bugün işçilerin sorunları var. İşçi Bayramı sadece işçilere yönelik olmalı. Diğer kesimler o gün çalışmalı. Özel sektörde çalışan işçilere de 1 Mayıs tatil olsun. Bunları kimse söylemiyor. Bunların yeniden düzenlenmesi lazım” diye görüşlerini açıkladı.

“Afyon’da kaç tane işçinin 1 Mayıs’ta tatil yaptığını sorsunlar”

1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesiyle kamuda çalışanların tatil yaptığını, ancak özel sektördeki işçilerin çalıştığını belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim, “İşçi olmayan insanlar tatil yapıyor. Bugün herhangi bir araştırma şirketine yetki verin ve Afyon’da kaç tane işçinin 1 Mayıs’ta tatil yaptığını sorsunlar. Ya da çalıştığı için kaç tanesi fazla mesai almış? İnanın bu yüzde 10’u geçmez.


Çünkü işçinin resmi tatillerde çalıştığında ya da fazla mesai yaptığında mesai ücreti alacağı bir sistem yok. Böyle bir sistemi denetleyen devlet de yok. Bir işveren çalıştırdığı bir işçinin primini ödemezse devlet o işverenin tüm hesaplarını bloke edebiliyor.


Fakat bir yerde çalışın ve 15 ay maaş alamayın. Bu kişi gidip SGK’ ya durumunu anlatsın. O işveren maaş ödemediği işçisinin sigortasını yatırmışsa SGK bizim yapabileceğimiz bir şey yok der. Onlar için sigortaya bildirmek esas. Devlet alacağını almışsa bitti. Git hakkını mahkemede ara diyor.


İşçinin hakkını koruyan yok. Oysa bir işçi maaşını alamamışsa SGK’ya gittiğinde, SGK bunu aynı devletin alacağı gibi görmeli ve o kişiden tahsil edebilmeli. Bu çok zor bir şey değil” şeklinde konuştu.