Gözden kaçırmayın

Köylülerin su  kavgasına Valilik son noktayı koyduKöylülerin su kavgasına Valilik son noktayı koydu

Artvin`in Hopa ilçesinde önceki gün meydana gelen sel ve heyelan tüm Türkiye`yi yasa boğdu.


Son 50 yılın en büyük sel felaketinin yaşandığı Karadeniz`de 8 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerden 7`sinin cenazesi gözyaşlarıyla toprağa verildi. Bölgeye gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Hopa Kaymakamlığı`nda protesto edildi.

Artvin, Hopa ve Arhavi son yılların en büyük yağış felaketine sahne oldu. 12 saatte metrekareye 255 kilogram yağış düştü. Yaşanan felaketin ardından bölgede hayat durma noktasına geldi. Birçok yol sular altında kaldı, yüzlerce ev, işyerleri ve araçlar taşkınlarda zarar gördü. Selde hayatını kaybeden Ünsal Gedik (41), oğlu Erdal Eren Gedik (17) Emniyet Gedik (55), Hacer Kara (56) Altan Kara (60) ile kızları Funda Toksoy (41) ve Nermin Demir dün toprağa verildi. Sabri Acıbadem`in cenazesi bugün defnedilecek.

 
Yoldere köyünde evde oldukları sırada heyelanın evi yıkması sonucu aynı aileden 3 kişi hayatını kaybetti. Yaşanan olay sırasında evin içinde 6 kişinin olduğu ve biri hamile 3 kişinin enkaz altında kalmaktan son anda kurtulduğu öğrenildi. Afette hayatını kaybeden Emniyet Gedik, Ünsal Gedik ve oğlu Eren Gedik cenaze namazı kılınması için Yoldere Köyü Aşağı Mahalle Camii`ne getirildi.


Heyelanın yaşandığı evde ve cami avlusunda toplanan yakınları Lazca ve Gürcüce ağıtlar yaktı. Tedavi gördüğü Rize Devlet Hastanesi`nden taburcu olan hamile Cansu Kaya, Türk bayrağına sarılı annesi Hediye Gedik`in tabutuna son kez dokundu. Gözyaşlarına hakim olamayan Kaya, sinir krizi geçirince yeniden ambulansa bindirildi.


Yakınlarının son kez tabutlara sarılmalarının ardından cenazeler köy mezarlığına defnedildi. Nermin Demir ise Merkez Camii`nde kılınan cenaze namazının ardından Yukarı Kuledibi Mahallesi`nde ebediyete uğurlandı.
 
 
Artvin Hopa ve Arhavi`de, metrekareye 12 saatte 255 kilogram yağış düştü, 9 kişi öldü, 3 kişi ise kayıp. Birçok yol sular altında kaldı, yüzlerce ev, işyeri ve araç zarar gördü.

Annesini sedye ile son kez görmeye geldi

Heyelan sırasında evde olan Kazım Gedik ile kızı Naz Gedik de, göçük altında kalmaktan son anda kurtuldu. Ancak, anne Ünsal Gedik, enkazın altında can verdi. Kılınan cenaze namazı sonrası tabutun başına gelen küçük Naz`ın feryatları yürekleri dağladı.


Öte yandan, Orta Hopa Mahallesi`nde yaşanan afette çöken evde hayatlarını kaybeden Altan Kara, eşi Hacer Kara, kızları Funda Toksoy Kavakdibi Camii`nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

 
Kafanıza göre suya yön vereceğinizi mi sandınız?

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TTMOB) Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mert Güvenç, yapılan çalışmaların hatalı olduğunu söyledi. Güvenç, “Siz kafanıza göre derelerin önünü kesip suyu istediğiniz gibi yönlendirebileceğinizi mi sandınız? HES`lerden kurtulabilen sular Karadeniz otoyolunu geçip denize ulaşamıyor.”


şeklinde tepki gösterdi. Sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden açıklama yapan Mert Güvenç, Karadeniz`deki tüm derelerde sayısız hidroelektrik santrali (HES) ve regülatör olduğunu belirtti.



Bölgede yapılan tahribatın daha çok felakete gebe olduğunu söyleyen Güvenç, daha önce olası felaketlere karşı uyarıda bulunduklarını kaydetti. Güvenç şöyle devam etti: “Bu kadar suyu tutamazsınız, bu arazinin kendi dinamikleri var` dediğimizde bizleri boş konuşmakla, elektrik üretimine karşı çıkmakla ve vatan haini olmakla suçlayanlar nerede şimdi?”

 
‘Dere yataklarını daraltan yapılaşma sel getirir`

Yaz mevsiminde sellere teslim olan Türkiye`nin kuzeyi, yerleşim yerlerinin yapılmasında afetlerin dikkate alınmadığını bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği ve Afet Yönetim Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, dere yataklarına yapılan her türlü müdahalenin sele sebebiyet verdiğini söyledi. “Eski yapılarda afetler dikkate alınıyordu. Ancak şimdi Türkiye`nin her tarafına tek tip evler yapılıyor.



Dağın tepesine de dereye de aynı ev yapılıyor. Bu tek tip ev mantığı Türkiye`nin her tarafında sıkıntı oluşturuyor. Her yörede o bölgenin iklimine, topoğrafyasına uygun yerleşme yapmak lazım.” dedi. Türkiye`nin değişik bölgelerinin değişik afetlerle anıldığını vurgulayan Kadıoğlu, Karadeniz`in afetinin ise seller ve heyelan olduğunu söyledi.


Bu yüzden Karadeniz`de yerleşimlerin, kamu ve özel binaların mutlaka heyelan ve sele göre planlanması ve yapılması gerektiğini kaydeden Kadıoğlu, derelerin çevresiyle beraber üç etki bölgesi olduğunu belirtti. Kadıoğlu, “Derenin kendisi yani dere yatağı vardır. Bir de etrafında 100 yıllık en şiddetli yağışın kaplayacağı taşkın alanı vardır. Bir de 500 yıllık sürede o bölgede yağacak en şiddetli yağışın kaplayacağı bir alan vardır.


Bu alanlara göre bina yapılır ya da yapılmaz. Şimdi vatandaş derenin normal akışına bakarak bina yapıyor. 100 yılı 500 yılı düşünemiyor.” dedi. Kadıoğlu, bu üç zaviyeden planlama eksikliği olmaması gerektiğine dikkat çekti. Sellerin meydana gelmesinde son dönemde yapımı artan HES projelerinin rolü hakkında da konuşan Kadıoğlu, “HES`ler suyu bir yerden alıp başka yere veren yapılardır. Bunlar dere yatağına müdahale ediyorsa çevreyle uyumlu değilse onlar da zarar veriyordur.” diye konuştu.


 
‘Bu felakete rant yol açtı`

DİSK-Gıda İş Genel Sekreteri Seyit Aslan, Hopa`da yaşanan sel felaketinin, yetkililerin acizliğini ve rantın oluşturduğu felaketi bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Aslan, “Karadeniz`in derelerini, yaylalarını ranta açan, her yanı kalbura çeviren anlayışın sonucu Hopa`da 8 kişi hayatlarını kaybetmiş, onlarcası yaralanmış, vatandaşlarımız sel sularına kapılarak kaybolmuşlardır.


Evler, araçlar ve sokaklar, tanınmaz hale gelmiştir. Elektrik ve suların kesik olduğu Hopa`ya üzerinden bir gün geçmesine rağmen ne yazık ki halen devlet ve yetkili kurumlardan bir yardım ulaşmış değil. Bölgedeki vatandaşlar kendi imkanlarıyla selin yaralarını sarmaya çalışıyor.” dedi. Zaman.com.tr