Gözden kaçırmayın

Kütahya ve Uşaktan bile gerideyiz Kütahya ve Uşaktan bile gerideyiz

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, erken yaşta evlendirilen kız çocuklarının durumlarının araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne önerge verdi.


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, erken yaşta evlendirilen kız çocuklarının sayısının artmaya başladığına dikkat çekti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne konuyla ilgili bir Araştırma Önergesi veren Köksal, “Türkiye’deki en önemli toplumsal sorunlardan bir tanesi çocuk yaştaki evliliklerdir.



Ülkemizde ne yazık ki hala, arkadaşlarıyla oyun oynayacak yaşlardaki kız çocukları, babası hatta dedesi yaştaki adamlarla evlendirilmektedirler. Pek çok kez, bu çocuklar, yaşlı adamların ikinci eşi veya üçüncü eşi olmaktadırlar. Uluslararası belgelere göre, on sekiz yaşının altında yapılan her evliliğe ‘çocuk evliliği’ ve evlenen kıza ‘çocuk gelin’ denilmektedir.


Burada çocuk evliliği derken, evlilik sözü ile kastedilen hukuki anlamda değil, sosyolojik anlamda evliliktir. Örneğin Türkiye’de bu tür evlilikler, genellikle, dini nikaha (imam nikahı) dayanan evliliklerdir” dedi.
ÜÇ FARKLI KANUN, ÜÇ FARKLI DÜZENLEME
Kız çocuklarının küçük yaşta evlenmesiyle ilgili farklı kanunlarda, farklı düzenlemeler olduğunu vurgulayan Köksal, “Türk Medeni Kanunu çerçevesinde, Kanun’un öngördüğü evlenme yaşından daha küçük yaşta evlenen kıza çocuk gelin demek mümkündür.


Türk hukuk sisteminde, çocuk gelin kavramının tarifinin, kanuna göre değiştiğini söylemek mümkündür. Nitekim Türk Medeni Kanunu’na göre 17 yaşını doldurmamış kızlar, Çocuk Koruma Kanunu’na göre 18 yaşını doldurmamış kızlar, Türk Ceza Kanunu’na göre ise 15 yaşını doldurmamış kızlar çocuk gelin sayılmaktadırlar.


Kanunlar arasındaki bu uyumsuzluk, yüzünden ne yazık ki özellikle kırsal kesimdeki ailelerin, kız çocuklarını erken yaşta evlendirmelerine karşı verilen tüm mücadeleleri sonuçsuz bırakmaktadır” ifadelerini kullandı.
KIZLAR KENDİ KARARLARINI VEREMİYOR
Küçük yaştaki kızların evlenip evlenmemeye kendilerinin karar vermediğini hatırlatan Köksal, “Özellikle kırsal yerleşim yerlerinde, kızlar, evliliklerine kendileri karar verememektedirler. Kızların evlendirilmek üzere okuldan alınması, ne yazık ki halaolağan karşılanmaktadır.


Kızın kendini korumayacak yaşta ve eğitimden koparılarak, evlendirilmesi durumunda, evlilik sonrasında eşi tarafından şiddete maruz kalabileceği ihtimali düşünülmemekte, kız çocuğu, ailesi tarafından kocaya bağımlı bir hayata hapsedilmektedir.


Aile içi şiddet, eğitim seviyesinin düşük oluşu, geçimsizlik, baskı, çocuk sevgisinin yokluğu, küçük yaşlarda anne veya babadan birinin kaybedilmesi ve üvey anne veya babaya sahip olunması çocuklarda evlenme sonucunda bu durumdan kurtulacağı inancını geliştirmekte ve erken yaşta evliliklere yol açmaktadır” şeklinde konuştu.
PEK ÇOK SORUNA YOL AÇIYOR
Köksal, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Küçük yaşta evlilik pek çok soruna yol açıyor.Çoğu kez evliliğinin ilk senesinde ilk, sonraki yıllarda diğer çocuklar oluyor, erken yıpranıyor, yaşlanıyor, hastalanıyor. Kendini bir kul gibi hissediyor, kaderine küsüyor, ruhsal ve bedensel gelişmeleri olumsuz etkileniyor.


Çoğu kez imam nikahı ile evlenerek, 2.hatta 3.eş oluyor, eğitim ve öğretimi yarıda kalıyor. Kendisi çocuk olduğu halde çocuk büyütme yükümlülüğünü üstleniyor. Psikolojisi bozuluyor. Erken evlilik aile içinde şiddete muhatap olma riskini artırıyor, erken yaşta hamile kalınca, çocuğun ölüm riski 3 kat artıyor.


Toplumda çocuk gelinler olarak geçen erken evliliklerin nedenlerinin ve yarattığı olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması ile birlikte erken evliliklerin önüne geçilmesi amacıyla alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi ve yasal düzenlemelerin oluşturulması amacıyla Anayasanın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç tüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince Bir Meclis araştırması açılmasının yararlı olacağı görüşündeyiz.”