Gözden kaçırmayın

Fiyatlar  Afyon Belediyesinden de ucuzFiyatlar Afyon Belediyesinden de ucuz

AKP’ye yakınlığıyla bilinen Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim- Bir- Sen) Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum’un, “Kemalist ruhu, Kemalist ideolojiyi müfredatımızdan ciddi bir şekilde arındırıp, medeniyet değerlerini içselleştirmiş bir müfredatı bu ülkenin en büyük sivil toplum teşkilatı olarak ortaya koymamız gerekiyor.” dediği basına yansımıştır.

 
Atatürk’ün öncülüğünde gelişen “egemenlik” anlayışını özümseyemeyenler bugün, cumhuriyetin kazanımlarına, Atatürk ilke ve devrimlerine saldırarak içlerini boşaltmaya çalışmaktadırlar.

 
Öncelikle vurgulamamız gerekir ki; demokratik, laik, ulusal, çağdaş parasız eğitim anlayışını ve ulus bilincini ortadan kaldırmaya yönelik hiçbir talebi, yurtsever eğitimciler olarak kabul etmemiz mümkün değildir.
 
 
Eğitim-İş olarak, bu anlayış sahiplerini ve retçi söylemlerini şiddetle kınıyoruz. Kemalist Devrim’e bu denli saldırmalarının nedeni bellidir; Cumhuriyet halkın sırtından geçinen din tacirlerinin oyununu bozmuş ve gerçek yüzlerini ortaya sermiştir. Öç alma ve kindarlık çağrılarının yapıldığı günümüz Türkiye’si, Mustafa Kemal’in ışığının, karanlık zihinlerde açtığı oyukların acısının göstergesinden başka bir şey değildir.


Bu ülke ile Atatürk’ün bağlarını koparma hayali gören bu zihniyet yeni değildir. Bu zihniyet, Milli Mücadele’ye ve Atatürk’e karşı düşmanca tutumlarıyla bilinen Ali Kemal ve Sait Molla’nın devamıdır.
 
 
Ancak bilinmelidir ki emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesi vermiş, Güney Amerika’dan Hindistan’a kadar diğer uluslara da bağımsızlık ateşi yakmış, Ulusumuzun “kurtarıcısı” da “Ulu Önderi” de Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu gerçeği kabullenemeyip, kendilerine yeni önderler arayan bu anlayışın kat edebileceği yol ise, ulusun benliğinde değil olsa olsa kötü anılarında kalmaya mahkumdur.
 
 
Temel amacı, hukuka, demokrasiye, özgürlüklere, bilime ve eğitime önem veren, Büyük Önder Atatürk’ün devrimlerinin izini süren bir nesil yetiştirmek olan, “ulusal eğitim sistemi”ni yıkmaya çalışanların; özellikle de Türk toplumunun siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamında bir dönüm noktası olan Atatürk’e saldıranlara bu hadsizliklerini bildirmek konusunda gereken her türlü hukuki yola başvuracağımızın bilinmesini istiyoruz.
 
 
Eğitim-İş olarak; ülke gündemine ilişkin sorunları, emekçilerin sorunlarını bir kenara bırakarak, sürekli toplumu provoke etmeye yönelik tartışmalar yaratan yandaş sendika Eğitim-Bir-Sen ve benzer yapılar ile temsil ettikleri görüşlerin karşısında duyarsız kalmamız mümkün değildir.
 
 
24 Aralık  1930’da Öğretmen Kubilay nasıl ki bir dakika duraksamadan Cumhuriyet’i, Cumhuriyet’in temel değerlerini ve devrimi ölümüne savunmuş ise, on binlerce üyesi olan Eğitim İş’in de her bir üyesi Kubilay olmaya hazırdır.