Gözden kaçırmayın
Akarçay temizleniyorBelediye Başkanı Burhanettin Çoban, Belediyelerin Birlik Dergisi olan “Birlik’te Hayat” İsimli derginin konuğu oldu. Oldukça keyifli geçen röportajda Başkan Burhanettin Çoban Editör Ercan Özdemir’in sorularını içtenlikle cevapladı.
Afyonkarahisar için çözülmesi acil olan sorundan, bürokraside karşılaştığı sorunlara, hayalindeki projeden, meslekteki idolüne kadar birçok konuda açıklamalarda bulunan Başkan Burhanettin Çoban, Belediye Başkanlığı’nın zor ve zevkli yanlarından bahsetti.
BELEDİYE BAŞKANI BURHANETTİN ÇOBAN’IN DERGİYE VERDİĞİ RÖPORTAJ:
Elektrik üretim tesisleri, yer altı yatırımları, jeotermal enerji ile, ısınma projeleriyle dikkat çeken Afyonkarahisar Belediyesi, kurulan arıtma tesisleri sayesinde elektrik enerjisi elde edip TEDAŞ’a satarak gelir elde etmesinin yanı sıra, Türkiye’nin en büyük spor tesisine sahip. Bunun yanında Akarçay ’da yapmış olduğu rekreasyon projesiyle halkına, şehrin ortasında gemi keyfini sunuyor. Borçlanmadan yatırım yapan, Büyükşehirler dahil Avrupa Kalite Belgesini ve TSE belgesini aynı anda alan tek belediye olan Afyonkarahisar ’ı, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’dan dinledik.
BURHANETTIN ÇOBAN KİMDİR?
1962 Afyonkarahisar doğumluyum. İlkokulu Afyonkarahisar Cumhuriyet İlkokulu’nda, Ortaokulu Afyonkarahisar İmam Hatip Lisesi orta kısmında okudum, bilahare 1972 yılında parasız yatılı sınavlarına girerek Ankara Meteoroloji Teknik Lisesi’ni parasız yatılı olarak okudum. 1980 yılında bu okuldan mezun olduktan sonra, mecburi hizmet nedeniyle devlet memuru olarak İzmir Çiğli Askeri Havaalanı’na Meteoroloji Teknisyeni olarak atandım. Aynı yıl girdiğimÜniversite sınavlarında İzmir Hukuk Fakültesi’ni kazandım ve 1985 yılında İzmir Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. 1986 yılı itibariyle stajıma başladım ve 1988 yılı itibariyle de serbest avukat olarak Afyon’da görev yaptım. Siyasi yaşamım 1975’ li yıllarda milli görüş hareketi içerisinde başladı. Henüz lise,hatta ortaokul öğrencisiyken Milli Türk Talebe Birliği’nde çeşitli görevler aldım. Yine lise öğrencisiykenAnkara’da Milli Türk Talebe Birliği Ankara Orta Öğrenim Komitesinde görev yaptım. Bilahare Milli GençlikVakfı Başkanlığı, Afyonkarahisar’da Refah Partisi, Fazilet Partisi’nde Merkez İlçe Başkanlığı, İl Yönetim Kurulu Üyeliği, Belediye Meclis Üyeliği görevlerinde bulundum.AK Parti’nin kurulmasıyla beraber Ak Parti’nin kurucu heyetinde yer aldım. Afyonkarahisar’da 2002 yılında İl Başkanı oldum. Bu görevim, 2009 Mart ayına kadar devam etti. 2009 Mart yerel seçimlerinde Afyonkarahisar Belediye Başkanı seçildim. 2. Dönem Belediye Başkanlığıgörevimi devam ettiriyorum.Evli ve 3 çocuk babasıyım .
BELEDİYENİZİN YAPMIŞ OLDUĞUÇALIŞMALARDAN BIRAZBAHSEDEBILIR MISINIZ?
AK Parti, 2002 öncesi nasıl bir iktidar devralmış ve 2002 sonrası ülkeyi her yönden uçurmuşsa; biz de aynı senaryoyu Afyon Belediyesi’nde yaşadık. Göreve başladığım gün itibariyle Afyon Belediyesi, trilyonlarca borcu olan, personel maaşlarını dahi ödeyemeyecek durumda, ekipmanları eskimiş, piyasada kabul edilmeyen bir ödeme şekline sahip bir belediyeydi. Yıllık ortalama 7-8 Milyon TL yatırım harcaması yapılabiliyordu. Ama Allah’a hamdolsun bugün Afyonkarahisar Belediyesi, 7 yıldır hiçbir şekilde İller Bankası’ndan ve diğer bankalardan borç almadan, yıllık ortalama 60 milyon TL yatırım yapabilen bir belediye haline gelmiştir.
BELEDIYENIN BÜTÇESİ ŞU ANDA NE KADAR?
Bütçemiz yaklaşık 200 milyon TL civarında
BORCUMUZ SIFIR MI DIYORSUNUZ?
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, kendi dönemimizden hiç borcumuz yok. Yaklaşık 48 milyon TL borçla 2009 yılında belediyemizi devraldık. 7 yılda bugüne kadar bu borcun 44 milyon TL’sini ödedik ve hala ödemeye devam ediyoruz. Tabi ki 7 yıla rağmen halafaiz çalıştığı için 22-23 milyon TL civarında borcumuz var. Bunların tamamı geçmişten kalan borçlar.
GEÇMIŞ DÖNEMDE BELEDIYE HANGI PARTIDEYDI?
Bu borçlar, 20 sene öncesi başkanlarımızınyaptığı hizmetlerden doğan borçlardı. Ama bizim felsefemiz borçlanmadan bütçe disiplinisağlayarak gelirlerimizi arttırıp, giderlerimizi kısmak. Bu felsefeyle de bugünlere geldik. Her belediye başkanı borçla devraldım der.2014 yılı mart seçimlerinde bir önceki Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, yeni dönem Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’a belediyeyi kasasında yaklaşık 20 milyon TL parayla teslim etti. Çünkü biz gerçekten güzel bir disiplin sağladık. Bütçe disiplinini sağlayınca, ödemelerimiz günü gününe yapılınca esnaflar, müteahhitler iş yapmakla, size mal vermekle yarışırhale geliyorlar. Bu şekilde daha önce 10 TL’ye yapılan bir işi 8 TL’ye yaptırmaya başladık.
ÖNCEDEN NEDEN 10 TL İDİ?
Çünkü belediyenin alacak borçları ortalama 4-5 ayda ödeniyordu. Bunda vatandaş aradaki 4aylık fiyat farkını bize verdiği fiyatlara yansıtmak zorunda kalıyordu. Hatta bununla ilgili bir hatıram var, anlatmak istiyorum. Ben ve ekibim aynı iş adamları gibi kendimizle ilgili yani yerel yönetimlerle ilgili fuarlara hep katılıyoruz.2011 yılında İstanbul’da yerel yönetim ihtiyaçları fuarına katıldım. Bir standa girdim. Antalya firmasıymış trafik işaretleri yapıyorlar. Bir hanımefendi “Ooo Başkanım biz zaten sizin belediyenize mal veriyoruz, siz bizim müşterimizsiniz “ dedi. “ Ne güzel, bakın demek ki sizinle alışveriş yapıyorum. “ dedim. “Ayrıca size diğer belediyelere göre ‰10 ‰20 daha ucuz amal veriyorum ben “ deyince şaşırdım. “Bizim özelliğimiz nedir,bize niye ucuza veriyorsunuz? “ dedim. “Sizden fatura kestiğim hafta paramı alıyorum diğer belediyelerden ortalama 4-5 ayda param geri dönüyor. Dolayısıyla ben, bu 4-5 aylık fiyat farkını da teklifime yansıtıyorum.” Deyince demek ki biz belediye olarak bu anlayışı herkese yaymışız ki insanlar bize daha ucuza mal veriyorlar dedim. Yine bir gün bize bir ihbar geldi, “ siz asfalt için alt temel malzemesi alıyorsunuz. Size bu malzemeyi veren firmanın bu fiyatla para kazanması mümkün değil, bir kontrol edin.“ dediler. Ben de tartıda falan bir hile mi yapılıyor diye düşündüm. Gizlice arkadaşlarıma kontrol edin dedim. Kontrol sonrasında her şeyin usulüne uygun olduğunu gördük. Yani bir kamyonda 20 ton mal gelmişse 20 ton bize girişi olmuş. Sonra bu ilgili arkadaşı çağırttım. “ Sen bize söylediğin fiyatla para kazanıyor musun? “ diye sordum. “Kazanmıyorum“dedi. ” Peki o halde niye veriyorsun? “ dedim. “Başkanım siz faturayı kestiğimde ertesi gün bize ödeme yapıyorsunuz. Ben çoğu alışverişimi 40 gün vadeyle yapıyorum. Sizin paranızı kredi gibi kullanıyorum. Eğer sizden gelen para olmasa bankadan kullanacağım bankaya daha çok faiz vereceğim. Ben sizin paranızın sayesinde ayakta kaldım. “ dedi. Nitekim 3 yıl sonra aynı iş adımı bize geldi ve “ Ben artık çok büyüdüm ve bugünlere gelmemde belediyenin parası çok büyük“ dedi. Yani iş adamları, bizim bu günlük ödememizi banka kredisi gibi kullanmış, büyüme noktasında bile bizi vesile göstermişlerdir. Bu da bütçe disiplinine ne kadar dikkat ettiğimizin bir göstergesidir. Bugün geriye dönüp baktığımızda, Afyonkarahisar’ımızda birçok sorunu hallettiğimizi görüyoruz. Mesela alt yapıdan bahsedeyim. Alt yapı belediyelerin pek girmek istemediği yatırımlardır. Ama biz vicdanlı insanlarız. Kul hakkından, mahşerdeki hesaptan korkan insanlarız. Şimdi şöyle söyleyeyim Afyon’umuzun eski yerleşimi kalemizin etrafındadır. Kalemizin etrafında eski yerleşim dediğimiz eski evlerimiz vardır. Burada yaklaşık 18 mahallemiz ikamet ediyor. Burada2009 yılında kanalizasyon yoktu.Su boruları delik deşikti. Yeni dediğimiz Afyon’da da içme su borularının tamamı ya metal boruydu ya da kanserojen madde içerdiği belirtilen asbest borulardı. Su şebekemizde suyumuzun ‰50si zayi oluyordu.
Biz ilk etapta2009, 2010, 2011 yıllarında şehrin tamamında alt yapıları yeniledik. Asbest boruları, metal boruları tamamen ortadan kaldırdık. Kanalizasyonu olmayan18 mahallemize de modern kanalizasyon sistemleri döşedik. Bu şekilde hem su israfımızı önledik, hem de alt yapıdaki en önemli eksikliği gidermiş olduk. İlk etapta bize kızan, 3, 4, 5 ay sokağına giremeyen vatandaşımız çalışmalarımız bitince bize dua etmeye, teşekkür etmeye başladı.Daha sağlıklı su içmeye başlandı, evlerdeki su basıncı arttı. Kanalizasyona bağlı böceklerde tamamen ortadan kayboldu. Tabi bunlar da vatandaşımızda büyük bir memnuniyet uyandırdı. Cenabı Hak ülkemize çeşitli zenginlikler vermiş. Karadeniz’de bol su, çokça orman var. Ülkemizin 3 bir tarafında çok güzel denizlerimiz var. Afyon’da fazla ormanımız yok denizimiz, akan bir ırmağımız da yok ama burada Türkiye’nin ve Dünya’nın en zengin jeotermal kaynakları var. Şehir merkezinde 4 Bin konut jeotermal enerjiyle ısıtılıyordu, bu sistem tamamen çökmüştü. Biz bu 4 Bin konut ısıtmalı projeyi yeniledik. Buna ilaveten 20 Bin konut daha ilave ettik. Bugün Afyon’da 25 Bin konut jeotermal enerjiyle ısınıyor. Türkiye’de hiçbir ilde, ilçede bu şekilde jeotermal enerjiyle ısınan bu denli bir büyüklük yok. Belediye dahil jeotermal enerjiyle ısınıyor. Bu da yer altındaki kaynakları ne şekilde verimli kullandığımızın bir göstergesidir. Yine az önce bahsettim alt yapı hamlesinde bu jeotermal enerjiyi de aynı anda yaparak, 2011 yılı sonu itibariyle tüm alt yapı çalışmalarını bitirmiş olduk. Şantiyemiz yoktu, çok güzel bir asfalt şantiyesi kurduk. Asfalt şantiyemiz Türkiye’de büyük şehirler dâhil CE belgesi ve TSE belgesi alan tek belediyedir. TSE belgesini İstanbul ve İzmir belediyeleri de aldılar. Şantiyemiz gerek Türk Standartları Enstitüsü ve gerek CE belgesini aynı anda alabilen tek belediyedir.
C BELGESI NEDIR?
C belgesi, Avrupa Birliği kalite belgesidir. Büyükşehir Belediyeleri henüz almış değil .Yine çok önemli bir çevre sorunu Afyonkarahisar’ımızdan günlük 44 Bin metreküp atık su çıkıyor. Maalesef 2011 yılına kadar bizim atık sularımız Akarçay dediğimiz şehrin içerisinden geçen bir dereye bağlanmaktaydı. Bu dere vasıtasıyla atık sular, Sultanlı ilçesine hatta Akşehir’e kadar ulaşan Eber gölüne karışmaktaydı. 2011 yılında Türkiye’nin en modern, en sağlıklı çalışan atık su tesislerini yaklaşık 40 milyon TL para harcayarak hizmete sunduk ve bugün artık Afyonkarahisar merkezinin, civar köyleri ve kasabalarının atık suları tamamen arıtıldıktan sonra derelere karışmaktadır. Bu da çevre temizliği aynı zamanda insan sağlığı açısından önemli bir etken oluşturmaktadır. Çevre temizliği açısından örnek bir belediyeyiz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından da takdir ediliyoruz. Çeşitli üniversiteler çevre ile ilgili araştırmalarını ve çalışmalarını bizim arıtma tesislerimizde yapıyorlar. Parkları, yolları tüm belediyeler yapıyor, ama diğer belediyelerden farklı olduğumuz yönleri ortaya çıkarmak için bunları anlatıyorum. Afyonkarahisar Belediyesi olarak Büyükşehir Belediyesi değiliz fakat 18 ilçeye ve 2009 yılı itibariyle 89 kasaba belediyesine sahibiz. Bugün bazı kasabalarımız kapandı ancakBüyükşehirler gibi katı atık düzenleme alanlarını yapıp tüm şehrinçöplerini aynı noktaya toplayan tek belediyeyiz. Afyon’un 7 farklı noktasında kurduğumuz aktarma tesisleri sayesinde çöpleri tek bir noktaya depoluyoruz. Bu çöplerden saatte 2 megawatt elektrikenerjisi elde ediyor ve bu elektriği OEDAŞ’a satarak elde ettiğimiz gelirle de köylerden, kasabalardan çöpleri toplarken yaptığımız masrafı karşılayarak onlardan hiçbir ücret tahsil etmiyoruz.
BU SİSTEM SİZİN ZAMANINIZDA Mİ HİZMETE GEÇTİ?
Evet bizim zamanımızda hizmete geçti ve bu konuda da Türkiye’deki tek belediyeyiz.
BAŞKANIM BU KONUDA TÜRKIYE’DEKI BELEDIYECILIK AÇISINDAN ILKLERI YAŞATANBIR BELEDIYE OLDUĞUNUZU MU SÖYLÜYORSUNUZ?
Kesinlikle bunu söylemek istiyorum. Zaten çevre temizliği ve çöpleri depolama konusunda da yurtiçi ve yurtdışından birçok misafirimizi ağırlamakta, edinmiş olduğumuz tecrübeleri onlara aktarmaktayız. Aynı zamanda çöplerimizi ayrıştırma tesisi kurarak geri dönüşümlü çöplerimizi de ayrıştırmaktayız. Buna benzer tesisler Eskişehir ve İstanbul’da da mevcut. Ancak teknolojik anlamda en yeni sistem şu anda Afyonkarahisar ‘da mevcut. İller arasında; gelen çöpleri ayrıştırma, depolama ve bu çöplerden elektrik enerjisi üretme konusunda verimli çalışmalar ortaya çıkaran ilk belediyeyiz. Aynı zamanda tıbbi atıkların arıtılması konusunda da en iyisi olmasak da bu konuda da örnek bir belediyeyiz. Burdur,Akşehir ve Uşak’ın tıbbi atıklarını ve bir sene öncesine kadar Antalya’nın, İzmir ’in, Manisa’nın ve Denizli’nin tıbbi atıklarını da biz sterilize etmekteyiz. Bu yüzdençevre temizliği konusunda Türkiye ve dünyada önemli bir yerimiz bulunmaktadır.
BORÇLANMADAN YATIRIM YAPMAK BELEDIYECILIK AÇISINDAN BAŞLI BAŞINA BIR MEZIYET. BU YATIRIMLARI BORÇLANMADAN FAALIYETE GEÇIRMEYI NASIL BAŞARDINIZ? BU ARADA EKIBINIZIN DE ÇOK GÜÇLÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ, EKIBINIZ KIMLERDEN OLUŞUYOR? YEREL MI YOKSA ULUSAL ALANDA DA ÖNEMLI ISIMLER VAR MI?
Belediye içerisinde alanında iyi yetişmiş arkadaşlarımız var, aynı zamanda üniversitelerde görevli olan arkadaşlarımız da var. 2009 yılı sonrası diğer kurumlardan da naklen geçişler yaparak ekibimizi güçlendirdik. Ama ‰80 oranında belediyemizde daha önce de çalışmakta olan personellerimizle çalışmaktayız. Şimdi burada gördüğüm ön plana çıkan kahramanlar var. Bir de işinizi yapmak için uğraşıyorsanız Allah da size güzel yerlerden hiç beklemediğiniz kapılar açabiliyor. Yani işin birde manevi yönü var fakat bunun izahı mümkün değil. Bugünleri göreceğimize ne belediye personeli nede Afyonkarahisar halkı inanıyordu, ama ben hep inandım.2009 bütçemiz 52 milyon TL iken bugün bütçemiz 200 milyon TL civarında. Bugünlere geleceğimizi ben bile tam olarak öngöremiyordum ama Allah’ın yardımı da önemli bir etken ve biz bunu 7 yıldan beri her zaman hissediyoruz. Bu konuda da diğer belediyelere yardımcı olmaktayız.Diğer belediyeler zaman zaman bize ekipler gönderiyorlar ve soruyorlar mali disiplini nasıl sağladınız, bu yatırımları nasıl yapabiliyorsunuz diye. Çevremdeki illere baktığım zaman az önce bahsettiğim çöpleri arıtma ve toplama konusuna daha birçok belediye başlayamadı bile. Bahsettiğim gibi asfalt tesisi kurarak asfalt maliyetlerimiz azaldığı gibi aynı zamanda bizden başka asfalt tesisi olmadığı için Afyon’da biz bu işten para da kazanıyoruz ve belediyemize ek gelir kaynakları sağlıyoruz.
BÜTÇEYI BU KADAR KISA SÜREDE NASIL ARTIRDINIZ?
Gelirlerimizi nasıl artırırız giderlerimizi nasıl azaltırız konusunda bazı çalışmalarımız oldu ve bu projelerimizde de başarılı olduk. Bir diğer önemli nokta da hükümetimizin bize vermiş olduğu destek. Sadece yöneticilerimizin başarısı değil aynı zamanda hükümetimizin bize vermiş olduğu bütçenin ve desteğin artması sayesinde de bugün bulunduğumuz konuma gelmemiz kolaylaştı. Size daha önce yaşadığımız bir olayı anlatmak istiyorum. 2014 yılı nisan ayında Belediye Başkanlığımın ikinci dönemine başladım. Diğer belediyelerde olduğu gibi her ayın 10’unda İller Bankası’ndan paramız geliyor. Bizim o güne kadar ortalama aylık 5 milyon civarında bir bütçe alıyorduk. O tarihte İller Bankası’ndan 12 milyon TL para geldi. Bu miktar karşısında çok şaşırdık ve hatta inanamayanlar oldu. Ertesi gün İller Bankası’ndan tüm belediyelere bildirim geldi hesaplama hatası yapıldığına dair. Banka göndermesi gereken paranın iki katını göndermiş ve fazla gönderilen kısmı geri istiyorlar. Konuyla ilgiline yapacağımızı planladık parayı geri göndereceğimizi söyledim. Arkadaşlarımız “diğer belediyeler göndermeyecek biz de göndermeyelim” dediler. Fakat ben “diğer belediyeler parayı harcayacaklar ama biz devletimize karşı bağlılığımızı göstereceğiz ve bu parayı geri göndererek bizim iller bankasında ki itibarımız artacak “ dedim. Bunun sonucunda bize yatırılan miktarın fazla olan kısmını geri gönderdik, bizim dışımızda hiçbir belediye parayı geri göndermedi. Durum böyle olunca da İller Bankası bize aynı miktarı tekrar iade etti ve daha sonra devletimiz bir karar aldı. Yatırılan miktarı biz de dahil olmak üzere herkesten, beş eşit taksitte geri aldı. Fakat biz de orada konuşulan bir belediye olduk. Bu şekilde gerekli olan saygı ve güveni sağlarsanız inanın müteahhitler sizinle iş yapmak için kendi aralarında yarışıyorlar.
ŞU AN IÇIN AFY ON’UN ÇÖZÜME KAVUŞMASI GEREKEN EN ACİL SORUNU NEDIR?
Türkiye’de hangi ile giderseniz gidin her ilde genelde ilk sıralarda işsizlik ve trafik sorunu vardır. Afyon’da da her ne kadar işsizlik konusunda Türkiye’de en düşük oranlarda seyrediyor olsak da bizim de işsizlik sorunumuz var. Ancak ben iddia ediyorum, şehrimizdeki işsizlik sorunu değil iş beğenmeme sorunudur. Herkes fabrikada, ayakta, gürültülü ortamda ve benzeri şartlarda çalışmak istemiyor, sorun aslında bu. Yoksa ilimizde faaliyet göstermekte olan birçok işletmemiz özellikle de mermer ocakları işçi bulmakta zorlanıyorlar. Bir diğer konu olan trafikle ilgili de bazı değineceğim hususlar var. Biz trafik konusunda yol yapımı ve kaldırım çalışmalarında 7 yıldır gerçekten destanlar yazdık. İlk kez tüm mahallelere sıcak asfalt dökmeye başladık, şehir merkezimizde bile kaldırım eksikliği yaşanmaktaydı bu eksiklikleri tamamladık ama hala trafik ile ilgili bazı sıkıntılarımız var. Eski Afyon dediğimiz bölgede caddelerimiz ve sokaklarımız maalesef çok dar planlanmış. Bitişik nizamda yedi katlı yapılara izin verilmiş ve dolayısıyla burada benim bu caddeleri genişletme gibi bir imkânım yok. Belediye bütçesinin tamamını hiçbir harcama yapmadan sadece bu genişletme çalışmalarına ayırsam bile bu sokakları genişletmem mümkün değil. Ama bu sorunların ileride tekrar yaşanmaması adına Afyon’un yeni yerleşim alanla kurulan bölgelerinde yapılan şehir planlamasını, bu sorunları tekrar ortaya çıkarmayacak şekilde planlıyoruz. Eski Afyon dediğimiz alanda da bu sorunlara yaptığımız ve yapacak olduğumuz köprülü kavşaklarla çözüm getirmeye çalışıyoruz. Afyon Belediyesi bugüne kadar ilk defa köprülü kavşak yaptı ve bu sene 2. ve 3. köprülü kavşak çalışmalarına başlıyoruz. İnşallah dönemimiz süresince toplamda beş tane köprülü kavşak yapacağız. Bu şekilde alacağımız tedbirlerle de trafik sorununa çözüm bulmayı arzu ediyoruz.
AFYON NÜFUSUNDA BIR ARTIŞ SÖZ KONUSU. BU ARTIŞIN NEDENI ŞEHRİN GÖÇ ALMASI MI YOKSA DOĞAL SEBEPLER Mi?
Genel olarak Afyon’un nüfusu artıyor ama çok az artıyor. Afyonkarahisar nüfusu benim belediye başkanı olduğum 2009 yılında168 Bin iken şuan 218 Bin. Yani 50 Binlik bir nüfus artışı söz konusu. Bu artışın sebeplerinden birisi de il merkezinin göç alması ama biz diğer illerden ziyade kendi ilçelerimizden ve köylerimizden göç almaktayız.
AFYON SİZE NEYI İFADE EDİYOR? AFYON İÇİN YAPMAK İSTEDİĞİNİZ HAYALİNIZDEKİ EN BÜYÜK PROJE NEDIR?
Afyon tarihi bir şehir, Afyon’un geçmişini incelediğimiz zaman 5 bin yıl öncesine kadar gidebiliyoruz. Bu topraklarda Hitit’lerden, Frig’lerden, Romalı’lardan,Bizans’tan Selçuklu’dan ve Osmanlı döneminden kalma izler var. Afyonkarahisar Cumhuriyet’imizin kurulmasına ve topraklarımızın kurtarılmasına ev sahipliği yapmış bir ildir. Biliyorsunuz Mustafa Kemal Atatürk silah arkadaşlarıyla ve kahraman Türk ordusuyla birlikte Büyük Taarruz’u şuan merkeze 20 km uzaklıkta olan Kocatepe’den başlatmıştır ve Büyük Taarruz’un en önemli aşamaları Afyonkarahisar topraklarında gerçekleşmiştir. O zamanlar 30 ağustosta, o dönem Afyon’a bağlı olan Dumlupınar’da Yunan kuvvetlerine en büyük darbe vurulmuş ve düşman İzmir istikametine doğru kaçmaya başlamıştır. Dolayısıyla Afyon Cumhuriyet’imizin de önemli bir şehridir. Evliya Çelebi Afyon’a geldiğinde şu sözleri söylüyor ‘’Bu şehir münevver ve ruhani bir şehirdir. İnsan bu şehre girince, kalbi, gözü açılır, bağ ve bahçelerinde gamı dağılır, canına can gelir’’. İşte biz böyle bir şehir görev yapıyoruz, böyle bir şehiriçin görev yapmak bize manevi açıdan büyük bir güç sağlıyor. Biz burada büyük icraatlar gerçekleştirdik. Bahsettiğim atık su arıtma tesisi, elektrik üretim tesisleri, yer altı yatırımları, jeotermal enerji ile ısınma faaliyetleri gerçekleştirmiş olduğumuz projeler, bu büyük icraatlar için örnek sayılabilir. Aynı zamanda Akarçay’da yapmış olduğumuz rekreasyon projesi sayesinde artık Afyon’da insanlar gemiye biniyorlar. Bu muazzam bir çalışmadır. Şehrin tam ortasında bir milyon metrekarelik bir alanda kent ormanı inşa ettik. Bu da birçok şehir tarafından imrenilen bir proje oldu.
AKARÇAY’DA ŞEHRiN ORTASINDA İNSANLAR GEMİYE Mİ BİNİYOR DEDINİZ?
Evet, burası şehrin ortasından geçen, yazın kuruyan bir dereydi. Otomatik bir bent yaparak suyu tuttuk ve şu an 40 metre genişliğinde 2 km uzunluğunda etrafında da peyzaj alanları olan bir alan inşa ettik. Çalışmamız sonucunda da yılın Belediye Başkanı ödülünü kazandık. Burada gemi çalışıyor, insanlar balık tutuyor etrafında insanlar spor yapıyorlar, piknik yapıyorlaroldukça kullanışlı bir alan. Afyonkarahisar’da hobi bahçeleri yaptık ve 350 vatandaşımıza bu bahçeleri verdik. 100’den fazla park inşa ettik, macera parkı yaptık. Bunun yanında makine ikmal ciddi rakamlarda araç, gereç ve iş makinası aldık. Dönemimiz süresince alınan iş makinası sayısı bugüne kadar alınmış olan toplam iş makinası sayısından daha fazladır. Bir de bahsetmek istediğim spor kompleksi projemiz vardı. Türkiye’de 81 il var ve bu iller arasında orta sıralarda yer almaktayız. Desem ki Türkiye’nin en büyük spor kompleksi Afyonkarahisar’a yapıldı, bu elbette ki doğru bir söylem olacaktır. Büyük derken anlatmak istediğim, diğer illerimizde daha fazla sayıda spor kompleksi mevcut olabilir, aynı noktada bulunan alan olarak en büyük tesis bizdedir. Örneğin tesisimizde,stadyum, 12 tane futbol sahası, yarı olimpik ve tam olimpik yüzme havuzu, açık ve kapalı tenis kortları, 3 kapalı spor salonu, atletizm alanı, güreş eğitim merkezi ve müsabakalara katılan sporcularımızın konaklayabileceği sporcu otelimiz de dahil bir çok faaliyet alanı bulunmaktadır. Bu alan yaklaşık olarak 650.000 metrekarelik bir alana inşa edilmiştir. Geçen sene burada Afyon CUP adı altında bir turnuva düzenledik, bu turnuvaya Türkiye’nin birçok noktasından ve yurtdışından Fenerbahçe, Antalyaspor, Olympiakos ve Olympique Marsilya gibi takımlar geldi ve iki ay süresince kamp yaptılar. Termal turizmde önemli bir şehir,aynı zamanda spor turizminde de önemli bir şehir olmak için önemli çalışmalarımız var. Başlı başına spor kompleksi bile bizim zamanımızda yapılabilmesi çok güç olan bir yatırımdı ama Allah’ın izniyle geçtiğimiz dönem bu yatırımı gerçekleştirmeyi başardık.
HAYALİNIZDE AFYON İÇİN BİR MEGA PROJE VAR MI?
Evet, bizim düşünüp yapamadığımız bir projemiz var. Bildiğinizi gibi burada Afyon Kalesi var ve mimarisi itibariyle dünyada eşi ve benzeri olmayan bir yapı. Milattan önceki tarihlerden itibaren çeşitli kaynaklara da konu olmuştur. Zaten şehrimiz adını, haşhaş bitkisinden (Afyon) ve şehir merkezinde bulunan kaleden (karahisar) almaktadır. Burası yerden 226 metre yüksekliğinde dik bir yapıdır. Ulaşmak çok da zor değildir. Fakat orta yaş ve üzeri biraz güçlük çekiyor. Bu ulaşım güçlüğünü kaldırmak amacıyla asansör ya da teleferik gibi bir sistem düşünüyoruz. Belirlemek için 2 yıldır çalışmalarımız var. Sonucunu bir türlü alamadık. Proje konusunda bazı sıkıntılarımız var, kalemiz tarihi eser olduğu için koruma kurulu ile ilgili bazı izin sıkıntılarımız var. Bu sorunları aşmaya çalışıyoruz, amacımız en uygun sistem hangisi ise dönemimizde bu sistemi projelendirerek hayata geçirmek. Ulaşım sistemi projemizi gerçekleştirebilirsek ben Afyon’umuzun hem yerli turizme hem de yabancı turizme çok büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Şehrimize yıllık en az 300 Bin kişinin kalemizi ziyarete geleceğini tahmin ediyorum, hayalim ve yapmak istediğim en önemli proje bu. Bunu da seçim vaatlerimizde halkımıza bir söz olarak yansıtamadık çünkü bu projenin gerçekleştirilmesi sadece bize bağlı değil. Proje yapmakta sıkıntı çekiliyor, firmalar bu konuda yetersiz kalıyorlar. Tarihi eser olduğu için koruma kurulundan izin alamıyoruz. İnşallah bu dönem bu sorunları çözebileceğimiz eve bu projeyi gerçekleştirebileceğimize inanıyorum ve kuruldan da destek alacağımız günü ümitle bekliyorum.
Eğer bu projeyi hayata geçirebilirsek Afyon için yapabileceğimiz en büyük katkılardan birini sağlamış olabileceğimizi düşünüyorum. Kalemizin etrafında eski Afyon var.Sayın Başbakan’ımız Ahmet Davutoğlu da projemizi takip ediyor. Kalenin etrafında bulunan 18 mahalle tescilli sit alanı ve yüzlerce eski ev var. Biz burada bu evlerin restorasyon işlemini tamamladık, anıtlar kurulundan da izinlerimiz çıktı ve Sayın Başbakan’ımızdan da bir ödenek ve yardım sözü aldık. Taş Medrese ve Bedesten Çarşısı da dahil olmak üzere bir çok binayı restore ediyoruz. İnşallah en yakın zamanda sanıyorum 2016 yılı içerisinde bütün bu binaların restorasyonuna başlamış olacağız. Kaleye ulaşım ve restorasyon projemizin tamamlanması, ardından faaliyete geçmesiyle birlikte tarihe meraklı olan bir çok yerli ve yabancı turistin Afyon’u ziyaret edeceğini düşünüyorum. Afyon’un bir özelliği daha var. Tarihi evler birçok yerde vardır ama bu denli eski evin olduğu ve hala yaşamın devam ettiği il Afyon’dur. Bu evlerin birçoğunda halen yaşayan aileler bulunmakta ve dolayısıyla içi boş olan evlerden ziyade hala yaşamın devam ettiği tarihi yerler ilgi çekiyor ve o bölge adeta yaşayan bir müze haline geliyor. Söylediğim gibi bu restorasyon ve teleferik projesini hayata geçirebilirsek Afyon’a yapabileceğimiz en büyük hizmetleri gerçekleştirmiş olacağız.
SIZCE AFYON TURİZMDEN İSTEDİĞİ VERİMİ AL ALABİLİYORMU? TURİZMDEN ALDIĞI VERİMİ DAHA DA ARTTIRMAK İÇİN ÇALIŞMALARINIZ VAR MI BIRAZ DAHA DETAYLI ANLATABILIR MISINIZ?
Tatil turizmini tercih edenler daha çok sahil kesimlerini seçiyorlar. Termal turizm de ise 20 Bin yatak ile Türkiye’de en büyük kapasiteye sahibiz. Sahip olduğumuz beş yıldızlı otel sayısı da Türkiye’de normal otellere göre ilk altı içerisinde. Termal otel olarak da Türkiye’de en fazla Afyon’da termal otel mevcut. Termal turizmde gerçekten Türkiye’de en önemli il konumundayız, bu alanda oldukça başarılıyız ve tesislerimiz ortalama ‰65 doluluk oranıyla çalışıyor. Buda turizm açısından küçümsenecek bir rakam değil. Bir de sağlık turizmimiz var. Devletimiz ve üniversitemiz burada çok güzel tesisler inşa ettiler. Mesela üniversitemizin, devletimizin katkısıyla yaptığı bir fizik tedavi rehabilitasyon merkezi var. Haftalık ortalama 54 ilden hasta geliyor. Türkiye’de bu hastaneden yalnızca dört tane var ve en moderni Afyon’da. O yüzden sağlık turizminde de iyi bir konumdayız. Devletimiz, üniversitemize ciddi miktarda kaynak aktardı. Bu kaynakla, 12 ile hizmet verecek Onkoloji Hastanesinin inşaatına başlandı ve inşallah 2016’da tamamen faaliyete girmesi bekleniyor. Bahsettiğim spor turizmi konusunda da çalışmalarımız var. İlk olarak Türkiye’nin en büyük spor kompleksini inşa ettik. Deniz ve tatil turizmine elverişli bir bölgede olmadığımız için spor, sağlık ve tarih turizmine önem vermekteyiz. Bu alanlarda Türkiye’de önde gelen illerden biri olacağız. Zaten termal turizminde önemli bir konumdayız inşallah spor ve sağlık turizminde de aynı seviyeye ulaşacağız. 2 ya da 3 yıl içerisinde hep birlikte bunun neticelerini göreceğiz. Esasen artık insanlarda deniz tatilinden ziyade farklı tatil olanakları arıyorlar, biz de inşallah bu farklı olanakları arayan insanlarımızın isteklerine uygun bir turizm imkânı sunacağız.
FARKLI BIR KONUYA GEÇMEDEN ÖNCE BELEDİYE ÇALIŞMALARI İLE İLGILİ EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEY VAR MI?
Şunu söylemek istiyorum, belediyeler günümüzde görev itibariyle sadece park, bahçe, yol, kaldırım yapan, çöp toplayıp, yangın söndürme hizmeti veren bir kurum olmaktan ziyade, bölgede yaşayan vatandaşın her türlü ihtiyacına çözüm bulabilecek bir kurum konumuna gelmiştir. Biz de vizyonumuzu bu şartlara göre ayarladık. Altyapı, üstyapı sorunu olmayan, temiz, yaşanabilir, geçmişiyle bağlarını koparmayan modern bir il olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Eskiden belediyeler kaynak bulamayan kurumlar olarak adlandırılıyordu, bizim ise bu güne kadar böyle bir sorunumuz olmadı ve bundan sonrası için de olmayacak. Biz bütün projelerimizi faaliyete geçireceğiz, ama bazen öyle projeler oluyor ki gerçekleştirilmesi sadece belediyeye bağlı olmuyor. Biz Allah’ın izniyle her şeyi başarabileceğimize inanıyoruz.
BÜROKRASI İLE İLGİLİ SIKINTILARINIZ VAR MI? YATIRIMLARDA İSTEMEDEN DE OLSA ÖNÜNÜZÜ TIKAYAN PROBLEMLERLE KARŞILAŞIYOR MUSUNUZ?
Bürokraside zaman zaman tıkanmalar olduğu doğrudur. Mesela belediyeye bizden bir yatırımcı gelse, karar alınacak bir mekanizmayla karşı karşıya kalsak hemen ekibimi ve belediye meclisini topluyorum ve en geç bir ay içerisinde sorunu çözebiliyorum fakat maalesef aynı hızı kamuda sağlayamıyoruz. Bu noktada da vekillerimizden destek alıyoruz. Afyon’umuzun milletvekili ve üç dönemdir bakanlık yapan Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu’ndan çok büyük destek alıyoruz, daha önce gerçekleştirmiş olduğumuz birçok projemizde katkısı çoktur. Onun desteğiyle bürokraside fazla sorun yaşamıyoruz diyebilirim. Böyle bir şansımız olduğundan bürokrasi alanında yaşadığımız sıkıntıları rahatlıkla çözebiliyoruz.
HÜKÜMETIMIZ ÖZELLİKLE ASAYİŞ VE GÜVENLIK İÇİN VALİ VE KAYMAKAMLARIN YETKILERINDE BAZI DEĞIŞIKLERE GİTTİ YETKİLERINİ GENIŞLETTİ. ASAYİŞ VE GÜVENLİK BELEDİYELERİN TAM OLARAK BİRIİNCİ DERECE YETKİ ALANINDA OLMASA DA, BELEDIYELERIN YETKISINI YETERLI BULUYOR MUSUNUZ? BIRAZ DAHA YETKI VERILSE DAHA IYI OLUR GIBI BIR DÜŞÜNCENİZ VAR MI?
Güvenlik aslında bambaşka bir konu. Fakat şehir içi trafik ile ilgili konularda belediyelerin daha aktif görevler almasını arzu ediyorum. Vatandaş bir çok durumda şikâyetlerini iletmek için belediyeleri arıyor. Bizim şehir içi trafiğinde toplu taşıma ve servis araçlarına, güzergâh belirleme dışında trafik ile ilgili başka bir görevimiz yok. Trafik ışık ve işaretlerine bakıyoruz ama bunlarla ilgili cezai bir işlem uygulama gibi bir hakkımız yok. Örneğin hatalı park yapan aracı kaldırma, kaldırıma park eden araca ceza yazma yetkimiz yok. Yazdığımız cezalar maalesef yargı tarafından iptal ediliyor, bu yetkinin emniyette olduğu belirtiliyor. Bence sadece şehir içerisinde trafik konusunda belediyelerin yetkisinin artırılması gerekiyor. Diğer güvenlik, eğitim gibi konular ise devletimizin gerçekleştireceği konular. Henüz daha belediyeler gerek bütçe gerekse imkân olarak bu yetkilerin üstesinden gelebilecek düzeyde değil.
GÖRDÜĞÜM KADARIYLA TÜM YÖNETİCİLERİN MESLEKTE BİR İDOLÜ VAR. SİZİN DE BİR İDOLÜNÜZ VAR MI?
Belediye Başkanı olarak Türkiye’de birden fazla örnek var. Örneğin Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, gerçekten imrendiğim bir insandır. Bir diğer örnek de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’mız Kadir Topbaş, çok takdir ettiğim bir belediye başkanı. Biz de belediye başkanlarını kendimize örnek alarak görev yapmak istiyoruz.
BELEDİYE BAŞKANLIĞININ ZOR VE ZEVKLİ YANLARI SIZCE NELERDIR?
Öncelikle hiç kimse belediye başkanlığına zorla gelmiyor, başkanlığı biz istiyoruz, aday oluyoruz, zorlu bir seçim sürecinden geçiyoruz ve seçimi kazanıp bu göreve geliyoruz. Dolayısıyla istekle yapılan bir görev olduğu için şikayet etmeye hakkımız yok. Zor yönleri yok mu elbette var. Örneğin vatandaş kanunlara aykırı bir taleple geliyor, yapamayacağız dediğimizde üzülerek gidiyor. Zevkli yanlarından bahsedersek, kısa bir anı anlatacağım. Sokakta gezerken ortaokul talebesi bir kız önümüze geçmişti. “Başkanım ben sağlık lisesi kazandım ama ailemin durumunun müsait olmaması sebebiyle okula gidemiyorum.” dedi. Ben de ismini aldım hemen arkadaşlara araştırma yaptırdım, gerçekten de doğru söylüyor kızcağız. Biz ona tahsil hayatı boyunca eğitim masrafını karşılayacağımıza dair yardım sözü verdik. Masrafları belediye bütçesinden karşılamak gibi bir imkânımız yok, ama eşimizin dostumuzun ve hayırseverlerimizin yardımıyla bu ihtiyaçları karşılayabiliyoruz. Dün o kızımız geldi, ilk dönem karnesini getirmiş, çok hoşuma gitti. Çok güzel bir sonuç almış, okula severek gidiyor, geleceğe dair çok güzel hedefleri var bunlarda tabi işimizin mutluluk veren tarafları. Bir de biz Türkiye’de rekor kırdık, bugüne kadar 450 engelli vatandaşımıza akülü araba dağıttık. Bir gün Afyon’da Sahipata Mahallesinde gezerken bir teyzemizin küçük çocuğu kucağında okula götürmekte olduğunu gördük. Yanına gittiğimde çocuğunun engelli olduğunu ve imkânlarının olmadığından bu şekilde okula götürdüğünü söyledi. Hemen o gün bu çalışmayı başlattık. Türkiye’de birçok belediye bu çalışmayı yapmıştır fakat dağıtımı yapılan araba sayısı olarak yine Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirmiş bulunmaktayız. İddia ediyorum büyükşehir belediyelerinde dahi bu rakamlarda akülü araba dağıtılmamıştır. Bu dağıtım haberi tabi internette de yayılınca bize başka illerden de talepler geldi, biz bu arabalardan Çorum’a, Siirt’e, Iğdır’a ve Antalya da dahil olmak üzere bir çok ilimize gönderdik. O teyzemize de götürmüş olduğum akülü araba sayesinde çocuk okula kendisi gidip gelebiliyordu, sokağa çıkabiliyordu. O zaman aldığınız teşekkürler de bu işin en güzel yanlarından biridir benim için.
GELECEKTE SİYASİ HAYATINIZ İÇİN BAŞKA BİR PLANINIZ VAR MI?
Belediye Başkanları insanların gözünde potansiyel milletvekili adayı gibi gözüküyor, bazen vatandaş “sizi bir sonraki dönem mecliste görmek istiyoruz.” diyor. Ben partimiz ve halkımız uygun görürse üç dönem Belediye Başkanlığı görevinde bulunmak istiyorum, milletvekilliği gibi bir düşüncem hiç olmadı, olmayacakta. Bunun dışında başka hiçbir siyasal beklentim yok.
Yorumlar
Yorum Yap