Gözden kaçırmayın

Uymayanlara büyük ceza varUymayanlara büyük ceza var

Afyonkarahisar Kasaplar ve Sucukçular Odası Başkanı İbrahim Yörük et fiyatları hakkında bir basın açıklaması yaptı. Yörük şu ifadelere yer verdi;
 
?Gıda Tarım Hayvancılık Bakanı Sayın Eşref FAKIBABA?nın açıklamaları son dönemde gündemi meşgul etmektedir. Bakan Beyin açıklamaları yanlış bilgilendirildiğini gösteriyor. Bize göre problemli olan et fiyatları değil, hayvan fiyatlarıdır. Et Fiyatları ile ilgili on bin noktada satılması planlanan kıyma ve kuşbaşı, fiyatları kısa vadede aşağı çekebilir, ancak orta ve uzun vadede alınması gereken önlemler alınmadığı için bu çalışmalar sonuçsuz kalmaktadır.
 
Pazarda hayvanın fiyatını düşürmeden et üzerinde fiyat belirlemeye çalışmak musluğu kapatmadan altındaki havuzun taşmasını engellemeye çalışmak gibidir. Esas sorun musluğu kapatmaktır. Eğer musluğu kapatmadan havuzu taşırmamaya çalışırsanız; O havuz mutlaka taşar ve havuz yıkılır. Bu yüzden Hayvan varlığı üzerine yapılması gereken çalışmalar, Et Piyasasına belli oranlarda ama devamlı hayvan girişi konusunda yapılması gereken çalışmalar yapılmadıkça Et Fiyatı temelinde yapılacak günü kurtarır sanılan popülist yaklaşımlar sonuçsuz kalacaktır. Et ve Süt Kurumu yangına benzinle müdahale etmeye çalışmaktadır. Vatandaş elindeki hayvanı da kesmeye çalışarak önümüzdeki 5 Yılı da İthalat Lobisinin kucağına itmektedir. Ayrıca Bakanlık anlaştığı zincir marketleri kazanç konusunda devlet desteği ile bir adım öne geçirmektedir. Bu ülkenin esnafı üvey evlat değildir. Evine ekmek götürmeye çalışan yüz binlerin sesine kulak tıkayan bakanlık üst yönetiminin acilen vatandaşın, esnafın arasına karışarak memleketin nabzını kendisi tutması gerekmektedir.
 
 
Et ve Süt Kurumu Et İmalat ve Sanayisine neden ucuz kaynak sağlamamaktadır. Türkiye?de Et Sektörünün kalbi üretici ve et ürünleri imalatçısında atmaktadır. Bu sayede Yüz binlerce esnafımız evine ekmek götürebilmektedir. Hangi anlayış bu yüz binleri 2 tane zincir marketin insafına mahkûm edebilir. Et ve Süt Kurumu bu konuda devamlı olarak düştüğü yanlışı neden tekrar etmektedir. Et ve Süt Kurumu yönetimi bu hamle ile kısa vadede soruna çözüm ürettiğini zannederken orta ve uzun vadede sorunları kat kat arttırmaktadır. Bu apaçık görünen manzaraya Et ve Süt Kurumu bilinçli olarak mı gözlerini yummaktadır? İmalatçıya verilmesi gereken destek, üreticiye verilmesi gereken destek; tüketici görünümü altında zincir marketlerin sermaye odaklarına mı verilmektedir? Kasap Esnafımızı bu duruma sokmaya kimsenin hakkı yoktur.
 
 
Zaten bu sorunun kaynağında esnafımızın rolü yoktur. Eski Türkiye geleneği olan her sorunun esnafın sırtına yüklenmesine izin vermeyeceğiz. Ayrıca esnafımız sorunun çözümünde görev almayı zaten istemektedir. Ancak Et ve Süt Kurumu buna yanaşmamaktadır. Et imalatçısına Karkas ve Kasap Esnafına paketlenmiş Et ve Süt Kurumu ürünleri ayrı reyonlara konarak satılmak üzere neden verilmemektedir?
Üretimi arttırmadan tüketim problemini çözemeyiz. İthalat gelip geçici ve tehlikeli bir çözüm yöntemidir. Sorunun kökü üretmeden tüketme anlayışıdır. Bugün ucuz ithal et temin edebilen Et ve Süt Kurumu güçlenen Büyük Türkiye?ye diş bileyen karanlık güçlerin karşısında yarın bu eti temin edemezse bunun faturasını kim ödeyecektir? Bugün gözden çıkarttığı Esnaf, İmalatçı ve üretici ödemek zorunda kalacaktır. Üretim olmadan kurgulanan bu tür ayak oyunları esnafı ve üreticiyi rahatsız etmekten, batırmaktan öte bir anlam ifade etmez. Dengeleri gözetmeden böyle hareketin faturasını yine üretici ve köylümüz ödemek zorunda kalacaktır. Bugün görüldüğü kadarıyla gözünüzü kırpmadan batırdığınız Kasap Esnafı ve üretici; Yarın yine ülkemize lazım olacak. Cömertçe harcanmaya çalışılan bu emek günü geldiğinde yine lazım olacak. Bu yüzden bu insanların emeğiyle yürüyen bu sektörün bitirilmesine izin vermeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi ?Hakikatlerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardır. ? Bizde bu hakikati ifade etmekten bir adım bile geri durmayacağız. Üreticinin, İmalatçının, Kasap Esnafının ve Tüketicinin hakkını hiç kimseye teslim etmeyiz.
Et ve Et Ürünleri piyasasını anlayamamış Et ve Süt Kurumu yönetimi ve Bakanlık günlük hevesler uğruna sorunları çözmek yerine; sorunları yarına ertelemeye çalışan bir anlayışı hayata geçirmeye çalışıyor. Temel sorunlardan kaçıp, çözümsüzlük üretiyor. Bu politikalarla maalesef Kasap Esnafını ve Halkı birilerine mahkûm ediyor. Bugün Et fiyatlarının birkaç lira geri çekilmesi illüzyonuna kapılmadan, sorunun kaynağına yönelik çözümler neden üretilmemektedir?
Çözüm için uzun bir sürecin başlangıcı olarak; Daha önce de ifade ettiğim gibi Perakende satış üzerinde bulunan KDV?nin %8?den % 1?e çekilmesi uygulanabilir. Bu pratik uygulama hızlı bir şekilde kilogramda 3-4 TL indirime sebep olacaktır. Böylelikle yerli et ve et ürünlerinin pazarda kendine yer bulabileceği, yetiştiricilin artacağını düşünüyorum. Hem üreticinin hem de kasap esnafının rahatlatılması en sonunda tüketicinin rahat bir nefes alması adına bu uygulama hızlı bir şekilde devreye alınabilir.
 
 
?Su başından bulanır.? Atasözü ne kadar isabetli bir şekilde bu sorunu tarif etmektedir. Yapılacak tüm çalışmaların sorunun temel kaynağına yönelik olmaması, bir haftada, üç günde netice beklenmesi, Bakanlık yönetiminin meseleye ne kadar acemice yaklaştığını gösterir en somut gösterge olduğu bilinmelidir. Bu tür kronik sorunlarda kısa sürelerde netice mümkün değildir uzun bir tedavi süreci ile çözülmesi gerekir. Tüm halkımız ve esnafımız için et fiyatlarının bu tür uygulama ile 6 aylığına, vitrin süsü gibi düşürülmesine sessiz kalamayız. Zira bu süreler sonunda et çok yüksek fiyatlara çıkacaktır. Bu yüzden çözümlerin sorunun kaynağı olan Hayvan Fiyatları, Tarımsal Girdiler, Yem Fiyatları, Mazot fiyatları üzerinde geniş bir çerçevede ele alınması gerekmektedir. Bakanlık yetkililerinin manzaraya baktıkları pencere yanlıştır. 
 
 
Bu yaklaşım bütün bir ülkeyi sıkıntıya sokacaktır. Bakanlık, Et ve Süt Kurumu sorunun kaynağından çok uzakta çözüm arayarak meseleye popülist yaklaşmaktadır. İyi niyetle yapılan çalışmalar da, bu çözüm gibi dayatılan ve birilerini zengin edecek çözümsüzlük sisteminde boğulmaktadır. Zincir marketleri zengin edecek, esnafı sıkıntıya düşürecek, özellikle devlet eliyle rekabetin doğasını bozan radikal müdahaleler yerine hafif dokunuşlarla piyasanın üzerindeki devlet gücünün hissettirilmesi daha uygun bir çözüm olacaktır. 6 ay sonrasını değil 5 yıl sonrasını planlamak büyük önem taşımaktadır.
 
 
Yoksa 2023 hedefleri bizzat bakanlık eliyle sabote edilmiş olacaktır. 5 Yıl sonra 100. yılını kutlayacak olan ülkemizi, vatandaşımızı, imalatçımızı, Kasap Esnafımızı yabancı ülkelerin insafına bırakmak ne kadar doğrudur? Alman, Sırp, Çek Cumhuriyeti köylüsünün yerine neden bizim köylümüz ve üreticimiz kazanmasın? İşte Esnafımız herkesin hakkını arayarak böylesine önemli bir görevi yerine getirmektedir.? Dedi.