Gözden kaçırmayın

Demirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalıDemirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalı

Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya ve Beş Milletvekilince Hazırlanan Kanun Teklifi TBMM Adalet Komisyonunca Kabul Edildi.
 
Milletvekili Sayın Ali Özkaya?nın ve beş milletvekili arkadaşının hazırladığı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi Adalet Komisyonunca kabul edildi.
 
Adalet Komisyonunda 15 Kasım Perşembe günü Sayın Özkaya?nın genel gerekçeyi izah etmesiyle başlayan görüşmeler geç saatlere kadar sürdü. Teklife ilişkin maddelerin görüşülmesinde yapılan eleştirilere yönelik sık sık süre alan Özkaya, teklifin kabul edilmesi sonrasında başta komisyon başkanı ve komisyon üyelerine teşekkür etti.
 
MilletvekiliAv. Ali Özkaya komisyondaki konuşmasına, 2 dönem üyesi olmaktan onur duyduğu Adalet Komisyonunun Değerli Başkanı ve Kıymetli Komisyon Üyelerini selamlayarak başladı.
 
Kanun teklifi ile abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarının takip usulünün düzenlenmesinin, İcra ve İflas Kanununda yer alan konkordato hükümleri kısmen revize edilmesinin, zorunlu arabuluculuğun kapsamının genişletilmesinin ve İcra ve iflas sistemiyle ilgili bazı iyileştirmeler yapılmasının amaçlandığını ifade etmiştir.
 
 
Abonelik Sözleşmelerinden Kaynaklanan Takipler Merkezi Takip Sistemi Üzerinden Yürütülecek
Kanun teklifi ile;Ülkemiz nüfusunun 81 milyonu, ithalat/ihracat rakamlarının 350.000 milyon doları, gayri safi milli hasılamızın 800.000 milyon doları aşmasına bağlı olarak icra dairelerinde fiziki ve elektronik alt yapıda yapılan iyileştirmelere rağmen artan iş sayılarına bağlı olarakoluşan olumsuz görüntülerin önüne geçilmesinin planlandığını belirten Sayın Özkaya, icra dairelerine gelen yıllık yaklaşık 8 milyon takibin 3,5 milyonunun abonelik sözleşmesinden kaynaklanan (telefon, su, internet faturaları gibi) takiplerden oluştuğunu, teklifin kanunlaşması halinde 3,5 milyon takibinelektronik ortamda yapılacağını belirterekabonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına dayalı ilamsız icra takiplerine ilişkin, ?haciz aşamasına kadar olan işlemlerin? icra dairesine gelinmeden, UYAP ve PTT entegrasyonu ile oluşturulan Merkezi Takip Sistemi (MTS) üzerinden yürütülmesine imkân tanıyan elektronik takip usulü öngörüldüğünü, bu sisteme ?dijital? icra müdürlüğü diyebileceğimizi ifade etmiştir.
 
Merkezi Takip Sisteminin Başlıca Özellikleri
 
Vekil Bey, oluşturulması planlanan MTS sisteminin başlıca özelliklerini şu şekilde sıralamıştır;
 
Takip usulünün, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile diğer mevzuatta düzenlenen abonelik sözleşmesinden kaynaklanan ve ?avukatla takip edilen? para alacaklarını kapsayacağını,
Alacaklı avukatının, MTS üzerinden takip talebini güvenli elektronik imza kullanmak suretiyle doldurup imzalayarak; bunun üzerine sistem tarafından hazırlanacak olan ödeme emrinin icra dairesi aracı kılınmaksızın borçluya, PTT marifetiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca tebliğ edileceğini,
 
Alacağın % 2?si oranında nispi MTS harcının, vekaletname suret harcının, baro pulu bedeli ile tebligat ücretlerinin, alacaklı vekili tarafından sistem üzerinden ödeneceğini,ayrıca başvurma harcı ile tahsil harcı alınmayacağını,böylece %4,55 olan tahsil harcının %2,55 lik kısmından devletin feragat edeceğini,
 
Tebligatın yapıldığına ilişkin evrağın PTT tarafından sisteme yüklenerek evrak aslının da muhafaza edilmek üzere alacaklı vekilinin takip talebinde bildirdiği yetkili icra dairesine gönderileceğini,
 
Borçlunun, güncel borç miktarını sistemden kontrol ederek alacaklıya ya da alacaklı vekiline ait ve MTS ile ilişkilendirilmiş hesap numarasına kolaylıkla ödeme yapabileceğini ve ödeme üzerine dosyanın kapanacağını,
 
Borçlunun, herhangi bir icra dairesine başvurmak veya sistem üzerinden güvenli elektronik imza kullanmak suretiyle ödeme emrine itiraz edebileceğini,
İtiraz halinde takip duracağını ve alacaklının, itirazın hükümden düşürülmesini genel hükümlere göre ilgili mahkemeden talep edebileceğini,
 
Takibin kesinleşmesi ve borcun ödenmemesi halinde, cebri icra işlemlerine, yetkili icra dairesinde, İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümleri gereğince devam edilebileceğini,
 
Kısaca kanun teklifi ile bu alandaki hizmetlerin basit, hızlı ve ucuz bir şekilde yapılması, vatandaş memnuniyetinin arttırılması, icra dairelerindeki olumsuz görüntülerin ortadan kaldırılması ile takip, kamu ve avukatlık giderlerinin azaltılması, harçların sade bir şekilde ve peşin olarak tahsil edilmesinin amaçlandığı belirtilmiştir.
 
 
Konkordato Sisteminde Yaşanan Aksaklıklar Giderilecek
 
Afyonkarahisar Milletvekili, konkordato hükümlerine ilişkin açıklamalarında,15 Mart 2018 tarihinde yürürlüğe giren yeni konkordato hükümlerinin uygulanması sırasında bazı aksaklıkların yaşandığının tespit ve tecrübe edildiğini, özellikle konkordatoya başvuru öncesinde borçlunun mali durumunu ortaya koyması gereken finansal analiz raporlarının gerçeği yansıtmadığının görüldüğünü, öte yandan, yeni konkordato rejiminin etkin bir şekilde yürütülmesi için en önemli unsurlardan biri olan konkordato komiserlerinin yetkinliklerinin ve ifa ettikleri görev kapsamında karşılaştıkları güncel sorunlara çözüm bulma kabiliyetlerinin tartışıldığını söylemiştir.
 
Yine bazı borçluların, kötü niyetli olarak sisteme dahil olup konkordato kurumunun temel amacı olan borçların ödenmesini sağlamak için tanınan imkanları amacı dışında ve alacaklıları zarara uğratmak kastıyla kullandıklarının gözlemlendiğini, bu nedenle konkordato başvurusunda ibraz edilmesi gereken finansal analiz raporu yerine makul güvence veren ve Türkiye Denetim Standartlarına göre hazırlanan denetim raporunun düzenlenmesinin zorunluluk haline getirildiği ve raporun, talep edenin gerçek mali durumunu mahkeme huzuruna taşıması ve yetkinliğinin artırılması amacıyla,?kamu yararını ilgilendiren kuruluşların denetimi için yetkilendirilen? bağımsız denetim kuruluşları tarafından hazırlanması esasının düzenlendiği ifade edilmiştir.
 
Raporu hazırlayacak denetim kuruluşlarının faaliyetleri için bu kuruluşların hak ve yükümlülükleri, hazırlanan raporların ilgili kurum tarafından incelenmesi ve denetlenmesi, bu raporlar sebebiyle denetim kuruluşlarının idari ve hukuki sorumlulukları ile diğer hususlar hakkında 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin uygulanacağı ayrıca belirtilmiştir.
 
Konkordato sürecinde üç komiser görevlendirilmesi halinde bunlardan birinin, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş ve sorumlu denetçi olarak onaylanmış bağımsız denetçiler arasından seçilmesi öngörülmekle birlikte, ayrıca, konkordato komiserine eğitim şartı getirilerek seçimi ve nitelikleri yeniden düzenlendiğini,buna göre konkordato komiseri olabilmek için eğitim alınmasının zorunlu olacağını ve komiser olarak görev yapabilmek için de bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesine kayıtyaptırılması gerekeceğini açıklamıştır.
 
Bir diğer konunun, konkordatoda alınan geçici mühlet ve kesin mühlet sırasında, borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiğinin anlaşılması halinde, konkordato talebinin reddi ile iflasa tabi borçlunun iflasına karar verilmesi mümkün hale geleceği olduğu da belirtilmiştir.
 
 
Kısaca, teklifle, yaklaşık 8 aydır uygulaması tecrübe edilen yeni konkordato sistemindeki aksaklıkların giderilmesi, kötü niyetli borçluların konkordato sistemini suiistimal etmelerinin önlenmesi ve sonuçta ekonomik ve ticari hayatın daha sağlam bir zeminde yürütülmesine katkı sağlanmış olacağı Özkaya tarafından komisyon görüşmelerinde söylenmiştir.
 
Arabuluculuk Müessesesi Ticari Uyuşmazlıklarda İşlemleri Hızlandıracak
 
Kanun teklifinde yer alan arabuluculuk müessesesine ilişkin hükümler hakkında da açıklama yapan Ali ÖZKAYA, arabuluculuğun, uyuşmazlıkların karşılıklı işbirliği, anlayış ve güven zemininde yapılan anlaşmalarla çözülen bir yöntem olduğunu belirterek, arabuluculuğun bizim kültürümüze uzak olmadığını, ahilik kültüründe iki esnaf arasında yaşanan uyuşmazlıkta güvenilir kişilerce tarafların uzlaşmalarına yardımcı olunduğunu bu şekilde uyuşmazlıkların daha üst makamlara gitmeden taraflar arasında kısa sürede ve tarafların rızasıyla uzlaşı içinde çözümlendiğini, bu durumunda ticari ilişkilerde devamlılık sağlayarak tarafların menfaatine sonuçlar doğurduğunu ifade etmiştir.
 
 
Günümüzdeki yönüyle, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunuyla hukuk sistemimizde ilk kez düzenlenen "dava şartı olarakarabuluculuğun", 1/1/2018 tarihinde yürürlüğe girdiğini ve esasında dava şartı arabuluculuk uygulamasının ülkemize has bir sistem olduğunu,benzeri yöntemlerin çeşitli ülkelerde uygulanmakla birlikte bizdeki kadar başarılı uygulama örneklerinin görülemediğini belirtmiştir.
 
Adalet Bakanlığının kayıtlarına göre, yaklaşık 11 ayda 168 bin civarında iş uyuşmazlığının arabuluculuk yöntemiyle sonuçlandığını, bu rakamın arabulucuya intikal eden iş uyuşmazlıklarının % 67?sine tekabül ettiğini,böylece arabuluculuk yöntemiyle söz konusu uyuşmazlıkların, tarafların iradelerine uygun bir şekilde ve temelinden, çok daha kısa süre içinde ve çok daha az masrafla çözümlendiğini,2017 yılının Ocak-Kasım döneminde yaklaşık 192 bin iş davası açılmışken 2018 yılının aynı döneminde açılan dava sayısı 67 bine düştüğünü, dolayısıyla 125 bin civarında iş uyuşmazlığının mahkemelere intikal etmeyerek yargının iş yükünün bu oranda azaldığına ilişkin istatistiklerin ortada olduğu söylenmiştir.
 
 
Teklifle, iş uyuşmazlıklarında sağlanan olumlu sonuçların diğer bazı uyuşmazlıklarda da elde edilebilmesi amacıyla dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin detaylı usul hükümlerinin, bu konudaki temel kanun olan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununda düzenlenmekte olduğunu, bu hükümlerin, sosyal barışa ve yargının iş yükünün azaltılmasına katkı sağlayacağı ifade edilerek, zorunlu arabuluculuğun kapsamı genişletilerek bir kısım ticari uyuşmazlıklarda da zorunlu arabuluculuk usulünün getirilmekte ve bu bağlamdaTürk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde belirtilen ve konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasınındava şartı haline getirildiği ve böylecebu uyuşmazlıkların da temelinden, çok daha kısa süre içinde, daha az masrafla ve tarafların iradelerine uygun bir şekilde çözümlenmesine imkân sağlanmış olacağı komisyon üyelerine açıklanmıştır.
 
 
İcra ve İflas Sisteminde Yaşanan Sorunlar Giderilecek
 
Son olarak teklifte yer alan icra ve iflas sisteminde yapılacak iyileştirmelere ilişkin hükümlerden bahseden Milletvekili, icra takibinde, alacaklıların robot yazılımlar da kullanmak suretiyleUYAP ortamındaaşırı sayıda sorgulama talebinde bulunmasının, sistemin yavaşlamasına ve talep hakkında karar vermek zorunda olan icra dairesinin iş yükünün aşırı derecede ve çoğunlukla gereksiz bir şekilde artmasına sebep olduğunu belirtmiştir.
 
Bu olumsuz durumların önlenmesi amacıyla;UYAP sistemi üzerinden borçlunun mal, hak veya alacaklarının sorgulanması sembolik bir ücrete bağlanarak,bu ücretin peşin tahsil edilerek her yıl yeniden değerleme oranında artırılacağı, Adalet Bakanlığının, bu miktarı artırma ve azaltmaya, gün ve dosya esaslı olmak üzere belirli sayıdaki sorgulamayı da ücretten istisna tutmaya yetkili olacağının düzenlemede yer aldığı açıklanmıştır.
 
Öte yandan, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden bu ücretlerin alınmayacağı gibi alacaklının bir gün içinde, aynı dosya üzerinden yapacağı ilk sorgudan da ücret alınmayarak ilk sorgulamayı takip eden diğer sorgulamaların ücrete tabi olacağı,bu sayede UYAP?ın daha etkin ve verimli bir şekilde çalışması, bu sistemin kurgulanmasından umulan azami faydanın elde edilmesi ve UYAP?tan istifade eden tüm kullanıcıların haklarının maksimum seviyede korunmasınınsağlanacağı ifade edilmiştir.
 
 
Takibin kesinleşmesi üzerine haciz talep edilmeksizin borçlunun UYAP üzerinden mal, hak ve alacaklarının sorgulanabilmesi imkânı getirilmekle birlikte, borçlunun kişisel verilerinin korunması için bu sorgulama sonucunda borçlunun malvarlığının mahiyeti ve detayı hakkında bilgi verilmeyecek, sadece mal, hak veya alacağın olup olmadığı konusunda genel bir bilgi verileceği belirtilmiştir.
 
 
Ayrıca borçlunun üçüncü şahısta bulunan malları ile alacaklarının haczi için düzenlenen haciz ihbarnamesinin bildirimi ile bu ihbarnameye verilecek cevapların elektronik ortamda da yapılabilmesi imkânı getirildiği komisyon üyelerine söylenmiştir.