Gözden kaçırmayın

Jandarma Uçkuyuda esrar ve silah ele geçirdiJandarma Uçkuyuda esrar ve silah ele geçirdi

Seydiler beldesi Afyonkarahisarın İscehisar ilçesine bağlı Ankara karayolu üzerinde otuzuncu km de yer alır. Devletin payıtatı bursa iken hana bağlı bir belde imiş eski ismi ise inlüce imiş sonradan seyitler daha sonraları ise belde şimdiki ismini burada bulunan seyit Hasan Basri hazretlerinden alarak Seydiler olmuş beldenin nüfusu 2099 dur bu belde 1993 yılında kasaba olmuş. Evet sevgili okurlar Seydilerdeyiz sakın Terk İ Edeb Etme Makam-ı Feyz-i Ali Evliyadır.
Bu Mücahit Fisebilillah Evlad-ı resul Hazret i Hasan Basridir bu demiş şair selam olsun bu yüce zata Seydilere geldiğimiz de bizleri burada Hasan Çetinkaya amcamızın selamını götürdüğümüz Sami Amca karşıladı bizi burada Allah razı olsun gelir gelmez yorulmuşsunuzdur sizlere bir yorgunluk kahvesi söyleyeyim deyip evine davet etti. Bizlerde tabii kendisini kırmayarak bu nazik davete icabet ettik.SağolsunSami Amca gün görmüş bir insan bayağıda bilgi yüklü dilinin döndüğünce bize bu beldeden bahsetmeye başladı kahvelerimizi yudumlarken bende başladım can kulağıyla dinlemeye Sami amca 1941 doğumlu karayollarından emekli olmuş.Beldenin Manevi Büyüğü Hasan Basri HZHasan Basri Hazretleri vakti zamanında İran Horasan dan gelip buraya yerleşmiş burada uzun yıllar yaşamış burada yaşayan bu zatı muhterem tabiblik yapmış burada  kuduz rahatsızlığına çare bulmuş insanları bu rahatsızlıktan kurtararak iyi etmiş. Türbe Seydiler Beldesinin Hisar Kaya mevkisinde bulunuyormuş Külliyenin günümüze ulaşan birimlerinden cami,türbe, hazire ve çesmesi hala ayaktaymış. Türbenin bahçe giriş kapısının sol tarafındaki ihata duvarında 13. Asır olarak tarihlenen bir adet resimli Türkmen Mezar taşı varmış Türbe içinde 10 sanduka varmış bunlardan en başta ve büyük olanı Hasan Basri hazretlerine ait olup diğer sandukalarda eşi ve çocuklarına aitmiş Hasan Basri hazretleri Burada yaşadığı yıllarda Karaca Ahmet köyüne kağnıcılara gidip Tekke kurup delileri tedavi etmiş. Yine o dönemlerde Hayran Veli Kayıören köyüne gidip tekke kurup cilt hastalıklarını tedavi etmiş. Aynı zaman da göynük köyüne de giderek bayılma ve benzeri hastalıkları da burada bir süre tedavi etmiş. Sami amcanın hakikaten sohbetine doyum olmuyor öyle bir güzel anlatıyor ki bu yeri dinlemeye doyamıyoruz ve şöyle devam ediyor Hasan Basri Hazretlerinin  bulduğu kuduz ilacını hala kullanırız diyor  bizler bu görevi Tekkeşinler sülalesi olarak her birimiz birer hafta bu ilacı evimizde bulundurup hala insanların rahatsızlıklarına bu konuda yardımcı oluruz diyor.Ve devam ediyor çok eski yıllarda Seydiler  Beldesi Roma, Bizans ve Frigya’lılara ev sahipliği yaptığı için türbe o dönemlerde manastır olarak kullanılmış.Tarihi İpekyolu bu belde den geçiyormuşSami amcanın anlattığına göre belde aynı zamanda tarihi ipek yolu üzerinde bulunuyormuş o zamanlar da ticaretle uğraşan ve uzak diyarlardan gelen tüccarlar bu belde de mutlaka konaklıyorlarmış o yönden ticari acıdan da beldenin önemi ta  o yıllarda bile önem arz ediyormuş. Derken şöyle devam ediyor.Sami amca 1958 yılın da yakın tarihte de diyor beldemizde diyor acı bir olay yaşandı diyor nedir diye sorduğum da  o yıllarda hisar denilen yerden  büyük bir kaya kütlesinin kopup on dört kişinin ölümüne sebebiyet verdiğinden bahsediyor. Tabii diyor o dönemlerde ben delikanlıydım on beş yaşlarındaydım diyor bu olay diyor resmi kayıtlara acı bir hatıra olarak geçti diyor hatta deyip ekliyor o dönemlerde çobanlarlı Şair Ahmet diye biri vardı diyor eskiden şairler meşhurdu diyor bu olayın ardından diyor bu olayı anlatan bir türkü yaktı diyor. Beldede Sinema filmi çekilmişEvet belde aynı zamanda  Sami amcanın anlattığına göre iki filme konu olmuş birisi 1970 li yıllarda Kartal Tibet’in gümüş eğer adlı filmi  diğeri ise Türkan Şoray’ın açlık filmi burada çekildi diyor.İsmet paşa bu belde de konaklamışAtatürk döneminde Sami Amcanın dedesi burada uzun yıllar muhtarlık yapmış o dönemler malum harp zamanlarıymış anı zamanda burası karargah olarakta kullanılmış garp cephesi komutanı İsmet Paşa buraya geldiğinde burada bulunan o dada konaklamış kendi eliyle kandil çakmış odaya tahta dan bir kandilden bahsetti fakat kandil şu an varlığını korumuyormuş.belde de eskiden odalarda  elektrik yokken kandil ışığında sohbetler yapılıp oyunlar oynanırmış. derken şöyle derin bir iç çekerek  hey gidi hey diyor bu odalar kimlere ev sahipliği yapmadıki diyor hakikaten duygulanıyor insan. Belde halkının eskiden geçim kaynağı taş ve kummuş  vakti zamanında çok paralar kazanmışlar fakat malum teknoloji her şeyi silip süpürüyor şimdi ise beldenin genç nüfusu mermer fabrikalarında çalışıyormuş köyde kalanlar ise kendilerine yetecek kadar tarım ve hayvancılıkla geçiniyorlarmış. Evet sevgili okurlar Seydiler e yolunuz düşerse  buraya uğramadan geçmeyin diyoruz  Seydiler anlatmakla bitmez Sami amca ya verdiği bu bilgilerden dolayı da teşekkür ediyoruz haftaya bakalım yolumuz nereye düşecek görüşünceye değin hoşcakalın.