Gözden kaçırmayın

Dikkat 31/12/2024 tarihinde yürürlüğe girecekDikkat 31/12/2024 tarihinde yürürlüğe girecek

Proğram sunucusu İsmail Küçükkaya’nın çalar saat programına konuk olan, Eroğlu, çok sayıda su ile ilgili meseleleri dile getirdi. İşte Eroğlu’nun konuk olduğu o Röportaj;
 
İstanbul daima suyla yoğrulmuş kadim bir şehirdir. Ancak tarih boyunca şehre su temini hep önemli bir mes’ele olmuştur. Kısacası İstanbul, suyun yanı başında ama suya hasret bir şehir olmuştur. İmparatorlar ve Padişahlar İstanbul’un su mes’elesiyle bizzat ilgilenmişlerdir. Kanuni Sultan Süleyman, İstanbul’un su mes’elesini çözmesi için Mimar Sinan’ı bizzat vazifelendirmiştir.
 
Dolayısıyla İstanbul’un su mes’elesini günümüz esasında değil, geçmişle birlikte değerlendirmek gerekmektedir. Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür. Yani insan hafızası unutkandır. Özellikle 30 yaşının altındaki vatandaşlarımızın daha iyi bilmesi için 1994 öncesini hatırlamakta fayda vardır.
 
Malum olduğu üzere 1994 yılından önce İstanbul’un nüfusu 6,5 milyondu. Şehrin nüfusu yılda takriben 400.000 artarken, buna bağlı olarak içmesuyu ihtiyacı da artmaktaydı. Bu duruma rağmen o zamanki idarecilerin su kaynaklarını zamanında geliştirememesinden ve su temin tesislerini yapamadıklarından dolayı İstanbul susuzluk çekiyordu.
 
Ayrıca su şebekelerinde %65 kayıp olduğu için İstanbul’a yılda ancak 200 milyon m3 su temin edilebiliyordu. Kurak dönemlerde ise çok az miktarda su iletilebiliyordu. Hatta Terkos Gölüne Karadeniz’den de tuzlu su katılıyordu.
1994 yılı öncesinde İstanbul;

Suyu akmayan,
Binaların bodrumlarına büyük depoların yapıldığı,
Mutfak ve banyolarında su bidonlarının olduğu bir şehir haline gelmişti.
Altyapı yoktu veya su şebekesi tamamen eleğe dönmüştü.
 

İstanbul’un çoğu bölgelerine 5-10 günde bir su veriliyor, tankerlerden bidonlarla su taşınıyordu. 1994 öncesi İstanbul’u yönetemeyenler susuzluktan şehri Kerbelaya çevirmişti. Musluklardan günlerce değil, aylarca su akmadığı için vatandaşlar semtler arası mekik dokuyordu. Kadınlar ellerinde bidon ve kovalarla su tankeri yolu gözlüyordu.
 
Mahalle aralarında benzin satar gibi su satış istasyonları kurulmuş, vatandaşlar su kuyruklarında parayla su almak için bekler olmuştu. Şehirde su turizmi başlamıştı. İstanbulluların en büyük lüksü “15 günde bir suya razıyız ama hangi gün verileceğini bilelim” idi.
 
Susuzluk sebebiyle kolera vakıaları artmış, salgın hastalıklar insan sağlığını tehdit eder hale gelmişti. Özellikle çocuklarda bitlenme hadiseleri sıklıkla görülmeye başlamıştı. Eczanelerde bit ilacı yok satıyordu. İstanbul’da o dönemde yaşanan su sıkıntısı karikatürlere dahi mevzu bahis olmuştu.
 
Suya hasret kalmış İstanbullular isyan bayrağını açmış, her gün Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ önünde protesto gösterileri yapıyordu. Belediye şehri yönetemiyordu. İSKİ’nin borcu 1,5 milyar $’dı.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği 1994 yılı, İstanbul ve İstanbullular için bir milat olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilince beni de İSKİ Genel Müdürü olarak vazifelendirdi.
 
5 Mayıs 1994 Cuma günü İSKİ Genel Müdürü olarak vazifeye başladım. Yaptığımız inceleme ve çalışmaların neticesinde 1 Ocak 1995 Saat 08.59’da su kesintisine son vereceğiz dedik ve bunu başardık.
 
7 Dereden 7 Tepeye suyu ilettik. Istranca derelerinin ilk barajı olan Düzdere Barajının temelini 21.07.1994 tarihinde attık.
1995 yılında Istıranca Dereleri Projelerinin 1. Kademesini teşkil eden;
1. Düzdere
2. Kuzulu Dere ve
3. Büyükdere Barajlarını
1997 ile 2000 yılları arasında da 2. Kademeyi teşkil eden;
4. Elmalıdere
5. Sultanbahçedere
6. Kazandere ve
7. Papuçdere Barajlarını hizmete aldık.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde İSKİ’nin yürüttüğü çalışmalar ile
7 dere 7 tepeyle buluşturulmuş ve yıllık 235 milyon m3 su şehre getirilmiştir.
 
İSKİ ayrıca 1996 yılında Şile Keson kuyularını ve 1998 yılında da Sazlıdere Barajını hizmete alarak yıllık 85 milyon m3 su daha devreye alındı. 1994 yılından 2019 yılına kadar 25 yılda İstanbul’a muazzam içmesuyu yatırımları yaptık.  İSKİ Genel Müdürlüğü olarak 600 adet tesis hizmete aldık.

Dev isale hatları,
İçmesuyu arıtma tesisleri,
Terfi merkezleri,
İçme suyu hazneleri ve
Şebeke hatları inşa ettik.

Böylece İstanbul’un su hasretine son verilmiş ve İstanbul’da Su Medeniyeti yeniden tesis edilmiştir. Daha sonra Yeşilçay Sistemi Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından 31 Mayıs 2003 tarihinde hizmete alınarak, İstanbul’a yılda 145 milyon m3 su daha verilmiştir.
 
SU KAYNAKLARININ KAPASİTESİNİ 8 KATINA ÇIKARTTIK…
 
1994 ile 2019 yılları arasında yaptığımız çalışmalar neticesinde su kaynaklarının kapasitesi büyük oranda geliştirilmiştir. Ayrıca 1994'te 590 milyon m3 olan su kaynaklarının % 65'i elek gibi olan şebekede kayboluyordu. Yani fiilen 200 milyon m3 su şehre verilebiliyordu.
 
Dolayısıyla 1994’te 200 milyon m3 su şehre verilirken, hizmete aldığımız yeni su kaynaklarıyla biz su kaynaklarının kapasitesini 2019 yılında 1 milyar 653 milyon m3’e yükselttik. Yani takriben 8 katına çıkarttık.
 
İsale hattı uzunluğu 227 km’den 2.602 km’ye, içmesuyu şebeke hattının uzunluğunu ise 19.146 km’ye çıkarttık. Bu büyüklükteki uzunluk ekvator uzunluğunun yarısına tekabül etmektedir. Eski borular değiştirildi. Böylece şebekelerin içmesuyu kaybını %65’ten %25’e düşürdük.
 
Dünyanın en ileri içmesuyu arıtma tesislerini İstanbul’a kazandırdık.



İkitelli Fatih Sultan Mehmet İçmesuyu Arıtma Tesisi
Cumhuriyet İçmesuyu Arıtma Tesisi
Kağıthane İçmesuyu Arıtma Tesisi
Ömerli Muradiye İçmesuyu Arıtma Tesisi
Yavuz Sultan Selim İçmesuyu Arıtma Tesis
İkitelli 2. Bayezıt İçmesuyu Arıtma Tesisi 



Halihazır kapasite günlük 4,4 milyon m3’tür. 
 
SUSUZLUKTAN KERBELAYA DÖNMÜŞ İSTANBUL’A  AVRUPA BİRLİĞİ STANDARTLARINDA SU VERDİK…
 
Yaptığımız çok ileri içmesuyu arıtma tesislerinin çıkış suyunda ve şebekede 163 parametrenin analizi yapılabilmektedir. TSE, Dünya Sağlık Teşkilatı, ABD Çevre Koruma Ajansı ve Avrupa Birliği standartlarına uygun su verilmektedir.
 
İstanbul’umuzda her noktaya su ulaştırmak için 300.000 kW gücünde 79 terfi merkezi ve 800.000 m3 suyu depolayabilecek 61 büyük su haznesi inşa ettik. Su kaynaklarının ve su dağıtımının optimum yönetilmesi için ileri su kumanda sistemi (SCADA) kurduk.
 
Geçmişte sadece Aksaray’da İstanbul abonelerine hizmet verilmeye çalışılıyordu. 1994 yılından sonra İstanbul’a yayılmış 30 İSKİ Şube Müdürlüğü tesis edilerek müşterilere daha kaliteli ve hızlı hizmet sunulmaktadır. 
 
En ileri bilgi işlem merkezini kurduk. Yabancı yazılımları çöpe attık, kendi yazılımlarımızı yazdık. İleri teknoloji ile müşteri memnuniyetinde %97’ye ulaşıldı. Türkiye’de ilk defa Coğrafi Bilgi Sistemini (CBS) İSKİ’de hayata geçirdik. Artık İstanbul’un altında ve üstünde ne varsa CBS ile görülebilmektedir.
 
MELEN PROJESİNİN HİKÂYESİ…
 
DSİ Genel Müdürü olduğum dönemde, Melen regülatörünün inşaatına DSİ tarafından başlanılmış ve 1. Kısım isale hattının da ihalesi yapılmıştı. 2005 yılında o dönem Başbakanlık Müsteşarı olan Sayın Ömer Dinçer başkanlığında bir toplantı tertip edilmişti. Toplantıda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Kadir Topbaş ve o dönemki İSKİ Genel Müdürü de vardı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ, Melen suyuna ihtiyaçları olmadığını söylediler. Bu duruma itiraz etmeme rağmen Melen, İstanbul’un su kaynağı olmaktan çıkartıldı. Akabinde bununla alakalı karar, Resmi Gazetede yayınlandı.
 
Ancak, geliştirmiş olduğum tahmin metoduna göre 2007 yılında ülkemizde ve İstanbul’da kuraklık olacağı ve İstanbul’un 2007 yılının Kasım ayında susuz kalacağı görülüyordu. Bu durumu fark eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Kadir Topbaş, konunun ehemmiyetine binaen Melen Projesini acil olarak talep etmiştir. Bunun üzerine 05.05.2007 tarihli Resmi Gazete kararı ile Melen suyu tekrar İstanbul’un su kaynağı olarak belirlendi. Melen suyunu İstanbul’a zamanında iletmek için adına “Şafak Harekâtı” dediğimiz büyük bir seferberlik başlattık ve 20 Ekim 2007 saat 16.59’da Melen Suyunu İstanbul’a ilettik.
 
İSTANBUL’UN SİGORTASI BÜYÜK MELEN PROJESİ…
 
Türkiye’nin en büyük içmesuyu projelerini İstanbul’da hayata geçirdik. Çok kısa sürede şehrin içmesuyu problemini çözerek kesintisiz içmesuyu sağladık. Ardından orta vadeli içmesuyu yatırımlarını yaptık ve İstanbul’da susuzluğu tarihe gömdük. Böylece İstanbul’da su medeniyetini tekrar tesis ettik.Bununla da iktifa etmedik ve şehrin 2040 ve hatta 2071 yılına kadar olan uzun vadeli içmesuyu yatırımlarını planlayarak kademe kademe devreye almaya başladık.
 
İstanbul, 16 milyon nüfusu ile ülkemizin en büyük şehridir. Ayrıca nüfus bakımından 131 ülkeden daha büyüktür. Bu büyük ve güzel şehrin geçmişte yaşadığı susuzluğu bir daha yaşamaması için çok büyük düşündük. İstanbul’un içmesuyu ihtiyacını 2071 yılına kadar teminat altına alan Büyük Melen Projesini hayata geçirdik.
 
Cumhuriyet tarihinin en büyük içmesuyu temin projesi olan Melen Projesi, toplam 4 safhadan müteşekkil olup, merhale merhale tamamlanarak işletmeye alınmaktadır. Çünkü kaynakların israf edilmemesi bakımından ve yapılan yatırımın hemen faydaya dönüşmesi için bu büyüklükteki projelerin kısım kısım devreye alınması temel mühendislik prensibidir.
 
Öncelikle şu bilinmelidir ki, Melen Barajı, Büyük Melen Projesinin 4 safhasından sadece bir safhasıdır. Projenin ilk üç safhası tamamlanmış olup, proje ile 20 Ekim 2007 tarihinden günümüze kadar İstanbul’a kesintisiz su verilmektedir. Yani 14 yıldır Melen Projesinden İstanbul’a su akmaktadır. Proje, bütün safhalarıyla tamamlandığında İstanbul’a yılda 1 milyar m3 içmesuyu verilecektir.
 
Melen Projesinin bu 4 safhasına tek tek bakacak olursak;
 
Projenin birinci merhalesi, 2007 yılında vuku bulan kuraklık yüzünden öne çekilerek
20 Ekim 2007‘de devreye alınmıştır. İnşa ettiğimiz Melen Regülatöründen alınan su, yine proje dahilinde inşa ettiğimiz dev isale hattı ile İstanbul’a (Ömerli Barajına) iletilmiştir. Projenin bu kısmı çok önemlidir. Çünkü 2007 yılında İstanbul’da ve bütün ülke genelinde çok büyük bir kuraklık yaşanmıştı. Bu kuraklığı aşmak için adına “Şafak Harekatı” dediğimiz büyük bir çalışma ile Melen Regülatörünü ve dev isale hattını inşa ederek
20 Ekim 2007 tarihinde saat 16.59’da Melen suyunu şehre vermiştik.
 
Büyük Melen Projesinin ikinci merhalesinde ise Melen – Cumhuriyet İçmesuyu Arıtma Tesisi arası dev isale hattı ile Cumhuriyet İleri İçmesuyu Arıtma Tesisi inşa edilmiştir.
 
Üçüncü merhalesinde Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan, bitmiş çapı 4 metre ve uzunluğu 5.551 metre olan dev tünel inşa edilmiştir. Bu tünel deniz seviyesinin
135 metre altından geçmektedir. Bu muazzam tünelin kapasitesi günlük 3 milyon m3’tür. Bu miktar, İstanbul’un günlük su ihtiyacının tamamını geçirecek kapasitededir. Üçüncü merhale inşaat çalışmaları 12.12.2012 tarihinde tamamlanarak, Melen Suyu Asya yakası ve Boğaz Geçiş Tünelinden Kağıthane İçmesuyu Arıtma Tesisine iletilerek Avrupa yakasına verilmiştir. Böylece Melen suyunun kıtalar arası yolculuğu gerçekleşmiştir.
 
Projenin ilk 3 Merhalesi tamamlanmış olup, Melen’den 20 Ekim 2007 tarihinden itibaren İstanbul’a kesintisiz su iletilmektedir.
Misal olarak şehrin su sarfiyatının;

2017 yılında %33’ü
2018 yılında %37’si
2019 yılında %30’u
2020 yılında %47’si
2021 yılında %59’u

Melen ve Yeşilçay Sisteminden sağlanmıştır. 2021’de İstanbul’un kullandığı 1 milyar 47 milyon m3 suyun 616 milyon m3’ü Melen ve Yeşilçay Sisteminden verilmiştir. Yani %59’u.
 
MELEN PROJESİNİN GERÇEK MALİYETİ VE İSKİ’NİN PROJEDEN ELDE ETTİĞİ GELİR…
 
Söz konusu bu üç merhale için yapılan yatırım miktarı, o yıllardaki harcamalar aynen toplandığı takdirde sadece 710 milyon TL’dir. Bu değer, 2021 yılı birim fiyatlarına göre eskâlasyonu yapıldığında 5,5 milyar TL’ye tekabül etmektedir. Projenin ilk üç merhalesi için İSKİ’nin DSİ’ye yaptığı geri ödeme ise sadece 190 milyon TL’dir.
 
Diğer taraftan İSKİ Genel Müdürlüğü, Melen Sistemi üzerinden İstanbullulara 2007 yılından itibaren 14 yıldır su vermektedir. İSKİ, Melen Siteminden verdiği suyun karşılığında toplam 12,2 milyar TL gelir elde etmiştir. Yani İSKİ Melenden elde ettiği gelirin sadece %1,5’ini DSİ’ye geri ödemiştir.
 
Melen Projesinin Dördüncü kademesi ise Melen Barajıdır. Melen Barajının inşaatına 2012 yılında başlanmış olup, söz verildiği üzere 2016 yılında gövde inşaatı tamamlanmıştır.
 
Melen Barajının yerleşimi, ekonomisi, yapım hızı ve diğer avantajları birlikte yapılabilirlik açısından değerlendirildiğinde; Teknik ve ekonomik bakımdan en uygun baraj tipinin Silindirle Sıkıştırılmış Beton Baraj (SSB) olduğuna karar verilmiştir. Melen Barajında da süreç son 19 yılda inşa edilen 613 baraj gibi her türlü mühendislik ve ilmi proje çalışmaları yapılarak inşaatına başlanmıştır. Belirlenen baraj tipine göre ihalesi yapılmış ve inşası gerçekleştirilmiştir.
 
Baraj projelerinde, inşaat tamamlandıktan sonra su tutma safhasından önce yapılması gereken bazı ilave tedbirlerin de uygulanması gerekebilmektedir. Aksi halde barajda geri dönülmez problemler ortaya çıkabilmektedir. Melen Barajında da bu süreç takip edilmiştir.
 
Baraj inşaat çalışmaları tamamlandıktan sonra mühendislik gereği inşaatın farklı oturmalarının kompanse edilmesi, baraj gövdesinde gerekli genleşme için dilatasyon (aralık) bırakılır. Bu, bütün barajlarda yapılan teknik bir husustur. Melen Baraj gövdesinde herhangi bir çatlak yoktur. Melen Barajında bırakılan bu dilatasyon beklenenden biraz fazla olmuştur. Bu konuda ıslah çalışması yapacağımız dönemde Bakanlık vazifesinden ayrıldım.
 
İstanbul’un içmesuyu Arz – Talep Grafiğine göre, Melen Projesinin son kademesinin 2025 yılında devreye girmesi öngörülmektedir.
 
Projenin son safhası da hizmete girdiğinde İstanbul’a yılda takriben 1 milyar m3 içme suyu sağlanacaktır. 2021 yılında şehrin su sarfiyatının takriben %60’ı Melen ve Yeşilçay sisteminden sağlanmasına rağmen, Melen Projesi hayata geçirilmedi demek akla ve vicdana sığmamaktadır.  Bizim inşa ettiğimiz içmesuyu temin tesislerinin haricinde, son 3 yıldır İstanbul’a 1 litre dahi ilave su getirilmemiştir. Dünya’nın en ileri altyapı tesisleri İstanbul’a inşa edilmiştir. İstanbul Dünya’nın incisidir. Hiç kimsenin İstanbul’u susuz bırakma hakkı yoktur.
 
Sürekli su vermek için bütün tesisler mükemmel bile olsa yetmez! Bilgi– tecrübe – şevk ve heyecan ile akıllı bir işletme elzemdir!