Gözden kaçırmayın
Toplantı Afyonkarahisar'da yapılacakSertel şu ifadelerle konuyu dile getirdi;
"Sayın Genel Müdüre hoş geldiniz. Ben de sizi ve ekibinizi selamlıyorum.
İzmir'de büyük bir felaketi yaşadıktan sonra deprem konutlarında hızla yola koyuldunuz ve hızla yaraları sarmak için uğraş verdiniz. O, 30 Ekim 2020 depreminde 117 hemşehrimiz yaşamını yitirdi ve çok sayıda vatandaşımız yaralandı ve birçok bina yıkıldı ve kullanılmaz hâle geldi. Şimdi, İzmir'de yeni bir yapılanma süreci devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ burada başrolde ve buna ilişkin çabalarını sürdürüyor.
Benim özellikle size sormak istediğim sorular var, ona ilişkin yorumlarım da var. "Bu geçici kabulü yapılan işlerin sözleşme ve eski belgelerde öngörülen..." diye Sayıştayın maddesine uygun bazı örnekleri biz İzmir'de yaşıyoruz. TOKİ'nin konut sayısını 4.560 olarak açıkladınız. Bunların bir kısmı bitti, bir kısmını geçtiğimiz herhâlde ay teslim ettiniz ama bu ay başında, herhâlde temmuz başında taşınma olacak, öyle biliyorum. Bunların içerisinde özellikle şehir hastanesi çevresi ve üzeri olan kesimde çok sayıda konut üretimi devam ediyor ve çok hızlı hareket ediyor, yaklaşık herhâlde -benim edindiğim bilgiye göre- 2.500 işçiyle çalışıyorsunuz, 8 ayrı etapta çalışıyorsunuz ve bu konutları bitireceksiniz.
Benim birinci sorum şu: Siz bu şehir hastanesinin üzerindeki o konut üretim alanlarında bir zemin etüdü çalışması yaptırdınız mı? Kim yaptı ya da kimler yaptı ve ne kadar para harcandı bu konuda? Bunu öğrenmek istiyorum. Ayrıca, yapılan konutların içine giren aileler oldu mu, taşınan aileler oldu mu? Bir de bu yapılan konutlarla ilgili biz çok sayıda şikâyet almaya başladık Sayın Genel Müdür, tam da bu maddeye uygun. Kesin kabulü yapılmadan önce orada mutlaka çok ayrıntılı bir inceleme yapmanız gerekiyor çünkü burada görseller var elimde, bunları size de teslim edebilirim.
Mesela camları çatlak, balkon kısmında çatlakları olan, bu mutfak bankolarının kenarları çatlamış görüntüler vatandaşlar tarafından bize ulaştırıldı. Mesela kalorifer borularının altındaki bu yer döşemelerinde bozukluklar, kapı altları kırıkları, balkon demirlerinde eğrilmeler gibi depremzelerden böyle çok sayıda fotoğraf elimize geliyor. Tabii, siz büyük bir gayret sarf ediyorsunuz yani "Bunu hızla yapalım, çabuk yapalım." diye ve ihalelere çıkıyorsunuz, bu arada da tabii ihaleleri değişik firmalar alıyor. O ihaleleri alan firmaların üretiminde bazı aksaklıklar elbette olacak ama sizin kesin kabulde vatandaşlarımızın bu mağduriyetlerini gidermeniz noktasında çok önemli bir işlev göreceğinizi düşünüyorum.
Bir de Gürsel Erol söyledi yani bu çok güzel bir uygulama eğer o genelge çıkarsa Elâzığ'da kentsel değişim konutları, afet konutları gibi görülerek yirmi yıl süreli sıfır faiz ödemeli bir uygulama yapılacaksa bir felaketi yaşamış İzmir kentinde de vatandaşlarımız için bu uygulamanın yapılması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü Elâzığ da bizim kentimiz İzmir de bizim kentimiz yani Elâzığ'a bu konuda bir söz verildiyse İzmir'e bu uygulamanın mutlaka getirilmesi ve burada mağduriyet içerisinde olan vatandaşların yani bir felaket yaşamış olan vatandaşların deprem bölgesinin "afet bölgesi" ilan edilmemesinden kaynaklanan ve faizle konut yapmaya çalışan yurttaşların çektiği sıkıntıları sadece yıkılanların değil çok hasarlı olan, ağır hasarlı olanların ve orta hasarlı olanların da evlerini yıkmak zorunda kaldıklarını ve o bölgede yaşayan insanların...
Siz de geldiniz, Sayın Bakanla beraber şahsen bana eşimin taziye ziyaretinde bulundunuz; onun için de teşekkür ediyorum size, o sırada da size dile getirmiştim; o bölgede yaşayan yurttaşlar, emekli yurttaşlar yani emekli olurken geçmişte emekli maaşıyla bir konut alabilir noktadaydı memurlar. Şimdi, o kalktı ortadan ama o dönemde emekli olurken ya da kooperatiflere girerek birikimleri ucu ucuna yetiştirip...
Sonuçta emekli olup bir konut sahibi olan insanların şimdi o konutları yeniden satın almakla baş başa kaldıklarını ve daire yenilenmesinde müteahhitlerin eline bırakıldığını ve müteahhitlerin de onların konutlarını yenilemek noktasında yüksek fiyatlar istediklerini, hele demirin, çimentonun ve inşaat malzemelerinin aşırı zam görmesinden sonra bu rakamların o vatandaşlar tarafından karşılanamayacak boyutlara geldiğini bilmenizi isterim.
Benim önerim şudur: TOKİ'nin bu konuda da önderlik yapması lazımdır, ağır hasarlı ve orta hasarlı konut sahiplerine bir ön açmalıdır ve onların konutlarının yapılması noktasında da onlara da destek verilmesi noktasında devletimiz sahip çıkmalıdır. Çünkü TOKİ'nin bu işlevinin çok önemli olduğuna inanıyorum.
Ayrıca, arkadaşlarımız... Burada siz yanıt verdiğiniz için kısaca ona da değinmek isterim. Siz diyorsunuz ki: "TOKİ ihtiyaca binaen konutlar üretiyor ve öyle devam ediyor." Ben biliyorum ki bundan üç, dört sene önce son derece lüks konutlar üretilip İstanbul'un çok zengin insanlarına satıldığını ve bu konutların da TOKİ tarafından üretildiğine tanığım.
Bunu Ankara'da da belli merkezî bölgelerde TOKİ konutlarının üretildiğini ve çok sayıda insanın buradan satın alma yoluyla konut sahibi olduğunu biliyorum. Sadece dar gelirlilere değil bu tip projeleri de belki para kazanmak için TOKİ bunları yapmış olabilir ama ben TOKİ'nin kesinlikle rant için var olduğunu düşünmüyorum ve düşünmediğimi söylüyorum. TOKİ elbette ki sorunların çözümü için de vardır, öyle olmalıdır. Benim sizden hassaten ricam şu: Eksik imalatlar, konut içerisinde yapılan hatalar; vatandaşlara, ailelere verilen konutların içerisinde bulunan kusurların içine de girse vatandaş, teslim de alsa mutlaka onların bir gözden geçirilerek sorumlu olan müteahhit tarafından düzeltilerek teslim edilmesinde yarar görüyorum.
Çok teşekkür ederim.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. " dedi.
Yorumlar
Yorum Yap