Gözden kaçırmayın
Erhan cevaplayamayınca Köksal'a sorduSaadet Partisi Afyonkarahisar İl Başkanlığı Ağustos ayı divan toplantısını gerçekleştirdi.
Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen divan toplantısına İl Yönetimi, İlçe-Belde-Köy ve Mahalle Başkanları ve Gençlik Kolları katıldı.
İl Başkanı Beytullah Karataş’ın konuşmasıyla başlayan divan toplantısı, Birim sunumları ve rapor müzakereleri ile devam etti.
‘’İktidar çevresine çöreklenenler, sadece yetimin malını, garip gurebanın hakkını, milletin emeğini değil; Türkiye’nin de geleceğini çalıyor!’’ diyen Karataş konuşmasında şunları ifade etti;
İktidar Değişmedikçe Sonuç Değişmeyecek
Tarihi bir dönemeçteyiz... Maalesef iktidar çevresine çöreklenenler, sadece yetimin malını, garip gurebanın hakkını, milletin emeğini değil; Türkiye’nin de geleceğini çalıyor!
Açık söylüyorum; bu iktidar ve bu anlayış değişmedikçe, sonuç değişmeyecektir!
Ve çok net görülüyor ki bu iktidar, kendini değiştirmeye niyetli deği. O halde, vereceğiniz oylarla iktidarı sizler değiştireceksiniz.
Aynı şeyleri tekrar ederek farklı sonuç elde edilmez! Şimdi önümüzde bir fırsat var.. Türkiye, artık seçim atmosferine girmiştir..
Bu seçimde;
-Parti kaygısıyla değil, ülke kaygısıyla hareket eden bir yönetim gelecek.
-Partisinin iktidarını değil, Türkiye’nin itibarını düşünen bir yönetim gelecek.
-Şahısların menfaatlerini değil, milletin ihtiyaçlarını merkeze alan bir iktidar gelecek.
Bu yeni iktidarın en güçlü aktörlerinden birisi de Saadet Partisi olacaktır.
Çünkü Saadet Partisi; yolsuzluğun, haksızlığın, rüşvetin olmadığı bir Türkiye’nin teminatıdır.
Sadece Seçimlere Değil, İktidara da Hazırız
Büyük bir memnuniyetle, vatandaşlarımızın bize olan güvenini ve her geçen gün artan desteğini gittiğimiz her yerde, her çalışmada görüyoruz.
Sahada çok net bir şekilde görülüyor ki; milletimizin ve özellikle Ak Parti iktidarının yanlışlarından bıkmış usanmış olan vatandaşlarımız için umudun ve güvenin adresi Saadet Partimizdir.
Milletimizin bize olan güvenini boşa çıkarmamak ve her geçen gün umudu daha da büyütmek için 7/24 çalışıyoruz, aynı kararlılıkla çalışmaya da devam edeceğiz.
Altını çizerek ifade ediyorum; ülkemizin ihtiyacı olan politikalarımızla ve tertemiz kadrolarımızla biz sadece seçimlere değil, bugün itibariyle iktidara da hazırız.
İşsizliğe mi Yoksa Bu Hoyrat İktidara mı Sabretmek Daha Zor?
Gençlerimizin ve tüm işsiz vatandaşlarımızın affına sığınarak, Sn. Erdoğan'ın Kütahya programında kürsüden sarf etmiş olduğu şu sözleri aynen okuyorum:
"Bir de utanmadan sıkılmadan diyorlar ki işsizlik var. Ne işsizliği ya? Yeter ki iş istesin vatandaş. İş çok. Ama ne diyor; benim istediğim gibi iş yok!"
Evet maalesef, okurken bile hicap duyduğumuz bu cümleleri, 20 yıldır ülkeyi tek başına idare eden bir iktidarın Cumhurbaşkanı olarak kürsüden dile getirdi Sn. Erdoğan...
Aynı konuşmasında vatandaşlarımızdan "biraz sabır ve daha fazla destek" de istemiş kendileri... Hakikaten inanılır gibi değil...
İşsizliğe mi sabretmek daha zor, yoksa sizin bu hoyrat iktidarınıza sabretmek mi daha zor? "İşsizim" diyen insanımızı azarlayan bu anlayışın devamı için mi daha fazla destek istiyorsunuz?
Şimdi Sn. Erdoğan'a sormak istiyoruz;
Kendisi bugün, 18 yaşında liseden mezun olan ve dahası 25 yaşlarında üniversiteden yeni mezun olmuş bir genç olsa, Recep Tayyip adlı bu genç;
-Nerede ve nasıl bir iş bulabilirdi? Hangi işte çalışmak isterdi? Kaç lira maaşa razı olurdu?
-Bugün her fırsatta "Ben ekonomistim diyor ya", bu genç ekonomist, motokurye veya kasiyer olarak çalışmak ister miydi?
-"Hiç karşılığında her şeyi yaptıran" bu düzende imkanı olsa yurtdışına gitmek istemez miydi?
-Girmiş olduğu sınavda derece yapmasına rağmen, torpille hakkı yenseydi ne hissederdi?
-Ve kendisi ilkokula başladığında iktidara gelmiş ve 20 yıl tek başına ülkeyi idare etmiş bir siyasi partinin genel başkanı, aynı zamanda ülkenin Cumhurbaşkanı da olan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "işsizlik yok, millet iş beğenmiyor" dediğini duysaydı; 20-25 yaşlarında bir genç olarak ne hisseder, ne söylemek isterdi? Buna empati diyorlar.
Eminim çok şey söylemek isterdi fakat tutuklanma korkusuyla onu da söyleyemez, içine atardı.
Saadet Partisi Olarak Söz Veriyoruz
İşte biz Saadet Partisi olarak:
-Üniversite mezunu Recepler işsiz kalmasın, 'ev genci' olarak anılmasın istiyoruz.
-Genç Tayyipler tutuklanma korkusu yaşamadan özgürce kendilerini ifade edebilsin diyoruz.
-Birileri 4-5 maaş birden alırken, milyonlarca gencimizin hakkı yenmesin istiyoruz.
-İnsanımız açlık sınırının dahi altında değil, "insanca bir yaşam" sürsün diyoruz.
Ve söz veriyoruz, iktidara geldiğimizde;
-Beton ve israf odaklı yatırım anlayışına son verecek, üretim ve istihdama dayalı ekonomi politikalarını uygulayacağız.
-Partizanlığı ve siyasal sadakati değil, ehliyet ve liyakati esas alacağız.
-Hak yemeyecek, tek bir vatandaşımızın dahi hakkının yenmesine asla müsaade etmeyeceğiz.
-Çalışanlarımızın hem çalışma koşullarını hem de ücretlerini hızlı bir şekilde iyileştireceğiz.
-Asgari ücrette dahi zamanla yoksulluk sınırını yakalayacağız.
-Ve vatandaşa tepeden bakan, hor gören, azarlayan bu siyasi dile ve anlayışa artık son vereceğiz!
Yorumlar
Yorum Yap