Gözden kaçırmayın

Biriken su yeni bir depremin habercisi mi ?Biriken su yeni bir depremin habercisi mi ?

Kutlamalar kapsamında Atatürk’ün Büyük Taarruz Zaferini sevk ve idare ettiği Kocatepe ve Atatürk’ün karargâhının bulunduğu Şuhut ilçesinde etkinlikler düzenlendi. Büyük Taarruz Zaferinin 101. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen Büyük Taarruz Zafer Haftası etkinlikleri kapsamında ilk olarak Atatürk’ün karargâhı olan Şuhut Atatürk Evi ziyaret edildi. Buradaki ziyaretin ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Milletvekilleri Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven,  Hasan Arslan, Mehmet Taytak, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğg. Numan Yöner, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Dr. Ahmet Bağcı ve diğer protokol üyeleriyle birlikte yüzlerce katılımcı Mehter Marşı eşliğinde Atatürk Evi’nden Şuhut Stadyumuna kadar coşkulu bir şekilde Zafer Yürüyüşü gerçekleştirdi. Zafer Haftası etkinliklerine renk katan Atlı Birlikleri de Büyük Taarruz Karargâhından İzmir’e uğurladı.  Etkinlikler Afyonkarahisar Valiliği koordinasyonunda düzenlenen Şuhut Belediye Şehir Stadyumundaki kutlama programıyla devam etti. Halk Müziği konseri sonrası protokol konuşmalarına geçildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Öner Faruk Belviranlı’nın kısa selamlama konuşmasının ardından Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı kürsüye geldi. Vali Yiğitbaşı, “Zaferin Şehrinde, mücadelenin, direnişin ve milli iradenin şehri Afyonkarahisar’da Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ı ve değerli misafirlerimizi ağırlamaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum” dedi. Afyonkarahisar Zaferin Kazanıldığı Topraklar Afyonkarahisar’ın zaferin kazanıldığı topraklar olduğuna dikkat çeken Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, “Afyonkarahisar, her karışında amansız bir mücadelenin verildiği, kahraman Türk askerinin azim ve cesaretle düşman ordularına geçit vermediği ve sonunda zaferin kazanıldığı topraklar. İşte şurada Kurtkaya’da, Kalecik’te, Kocatepe’de, Zafertepe’de… Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığında, Yüzbaşı Agah Efendi ve ordusunun, dünyanın en tamahkar ordularına karşı, yeryüzünün en kanaatkar ordusunun verdiği mücadelenin izleri görülüyor, topların sesleri duyuluyor, atılan bombaların dumanları tütüyor. Göğüslerini siper ederek yürüdükleri tel örgünün parçalanmış hali adeta gözlerimizin önünde duruyor. Afyonkarahisar’da üzerinde yürüdüğümüz toprak, aziz şehitlerimizin kahramanca mücadelesi ve fedakarlığıyla toprak olmaktan çıkıyor, şüheda fışkıran bir vatan oluyor” diye konuştu. Büyük Taarruz Milletin İstiklalini Kurtarma Azmi “Büyük Taarruz, sadece orduların değil, bir milletin istiklalini kurtarma azminin de zaferidir” diyen Vali Yiğitbaşı şöyle devam etti: “26 Ağustos 1922 günü sabah saat 04.30’da başlayan Büyük Taarruz’un, zafere giden yolu Kocatepe’de açıldı ve zaferin ruhu tam 101 yıldır bu topraklardan hiç eksilmedi. Aziz Milletimizin ezanı, bayrağı, vatanı ve namusu için bütün imkanlarını seferber ederek ortaya koyduğu destansı mücadele, hemen şu tepenin ardında bir umuda, geleceğe ve koskoca, yenilmez bir Türkiye’ye dönüştü. Bu toprakları işgale girişen emperyalist güçlerin hesap etmedikleri tek şey, aziz milletimizin hürriyet ve istiklaline olan bağlılığıydı. Kocatepe’de maziden atiye bağımsızlık aşkıyla canını siper edenlerin büyük zaferi, 101 yıl sonra bugün aynı yerde, 36. Alay 6. Bölüğün yanı başında büyük bir onur ve büyük bir sorumlulukla aziz şehitlerimizi yad etme imkanını bize verdi. Büyük Taarruz, sadece orduların değil, bir milletin istiklalini kurtarma azminin de zaferidir. Bu azim, bizi yarınlara dolu dizgin taşıyacaktır.” Binlerce Kahramanın Omuzlarında Yükseldi Düşmanın gözlerinin içine bakarak “Ya İstiklal Ya Ölüm!” naralarıyla kazanılan Büyük Zaferin, kadın erkek genç yaşlı demeden binlerce kahramanın omuzları üstünde yükseldiğini belirten Vali Yiğitbaşı, “ O Kurtuluşun kahramanları ki, ülkemizin istiklal ve hürriyetini, kendi canlarından ve sevdiklerinden geçerek bugüne ulaştırdılar. Yüzbaşı Agah Efendi’den Sütçü İmam’a, Yörük Ali’den Üsteğmen Feyzullah’a Şahin Bey’den Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e kadar tüm kahramanlarımız için, önce vatandı. Onlar, kendi canlarından geçerek bir ülkenin yarınlarını inşa ettiler, bir ülkeyi barış ve huzur içinde istikbale kavuşturdular. Onlar ki Sarıkamış’ta bir öykü, Çanakkale’de bir türkü, Sakarya’da bir süngü, Dumlupınar’da bir ülkü, Kocatepe’de ezelden hürdü” ifadelerini kullandı. Kadınlarımız, Bugünün En Büyük Mimarlarıdır Milli mücadelede kadınların önemine değinen Vali Yiğitbaşı, “Diğer taraftan Büyük Zafer’e giden yolu ilmek ilmek işleyen, bir çocuğu büyütür gibi kucağında zaferi büyüten kadınlarımız, analarımız bugünümüzün en büyük mimarlarındandır. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk bir demecinde bu durumu şöyle ifade eder: “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadını olmuştur.” Gördesli Makbule, Nezahat Onbaşı, Halide Edip, Fatma Seher, Şerife Bacı, Halime Çavuş, Satı Çırpan, Yirik Fatma, Nazife Kadın ve saymaya nefes yetiremediğimiz diğerleri. Hepsi birer kahraman, hepsi birer Anadolu kadını, hepsi kurtuluşun kahramanları. Bugün kadın erkek genç yaşı tüm kahraman şehitlerimize ne kadar minnet ve şükranlarımızı sunsak azdır” diye konuştu. Tüm Şehitlerimizi Sonsuz Saygı ve Minnetle Anıyorum Vali Yiğitbaşı konuşmasının son bölümünde şu ifadeleri kullandı: “Bu kutlu günde, Büyük Zafer’in 101.yıl dönümünde, zaferin şehri Afyonkarahisar’da aziz şehitlerimizi sonsuz saygı ve minnetle yad ediyor, bizlere bıraktıkları emanetlere karşı mesuliyetlerimizi hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayacağımızı vurgulamak istiyorum. O günlerde olduğu gibi bugün de millet olarak bir aradayız, geleceğimize olan inancımızı hiç yitirmeden aynı azim ve kararlılıkla ilerliyoruz. Vatan uğruna canlarını ortaya koymuş tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Bu destansı mücadelede kahramanca savaşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün Büyük Zafer’in yıl dönümünde bizimle bir arada bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’a teşriflerinden ötürü şükranlarımı sunuyorum. Zaferin 101. yıldönümü kutlu olsun.” Büyük Taarruz’un 101. Yılını Yürekten Kutluyorum Vali Yiğitbaşı’nın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz kürsüye geldi. Türk milletinin istiklaline saplanmak istenen hançeri söküp atan Büyük Taarruz'un 101. yıl dönümünü yürekten kutladığını ve Şuhut'ta bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, millete bu zaferi armağan eden İstiklal Harbi'nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Birinci Meclisin kıymetli üyelerini ve kahraman ordunun tüm askerlerini rahmetle yad ettiğini belirterek, şehitlere Allah'tan rahmet diledi. Birinci Dünya Savaşı'nda yaşanan tüm acılara rağmen pes etmeyen ve dayatmaları elinin tersiyle iten Türk milletinin işgallere karşı Kuvayımilliye hareketini başlattığını, Kurtuluş Savaşı ile destansı bir mücadele ortaya koyduğunun altını çizen Cevdet Yılmaz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının "Çanakkale geçilmez" sözünü tarihe yazdırdıkları gibi, önce Sakarya'da ardından da Afyonkarahisar'da düşmanı amansız bir şekilde bozguna uğrattığını hatırlattı.  Zillete Teslim Olmayacağız, Küllerimizden Doğacağız Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti “1922'nin Ağustos'unda Türk ordusu, büyük bir gizlilik ve disiplin içinde Sivrihisar, Eskişehir, Bolvadin, Konya, Ilgın ve Akşehir yönlerinden kamufle olarak Yunan Ordularınını tahkim ederek Kocatepe sırtlarına kadar geldiği taarruz planı, Afyon Kocatepe sırtlarında mevzilenen Yunan birliklerine saldırıp bu güçlü cepheyi yararak düşmanı kısa sürede imha temeline dayanmaktadır. Büyük Taarruz'la ilgili son hazırlıklar bu topraklarda yapılmış, harekatla ilgili son emir, bugün Atatürk Evi olan Hacı Veli Konağı'nda verilmiştir. Kocatepe sırtlarından başlatılan top atışlarıyla Poyralıkaya, Belentepe ve Kalecik Sivrisi, yurda istiklali müjdelemiş, Afyonkarahisar’ın güneyindeki mücadele, tüm dünyaya "zillete teslim olmayacağız, yeniden ayağa kalkacak, küllerimizden doğacağız" diye haykırmıştır.” “Malazgirt ile Kocatepe Arasındaki İlişkiyi Çok İyi Görmemiz Gerekiyor” Yılmaz, Sakarya'da düşmanın belleğine kazınan sathı müdafaanın ardından bu kez "sathı taarruz" ile eşine ender rastlanacak bir başarıya imza atıldığına dikkat çekerek,  Şuhut'tan başlayan bu kutlu harekatın 30 Ağustos'ta zaferle ve 9 Eylül'de İzmir’in kurtuluşuyla taçlandığını söyledi. Böylece Malazgirt’ten Otlukbeli'ye, Mercidabık'tan Mohaç'a Türk ordusunun Ağustos ayında elde ettiği zaferlere büyük bir galibiyetin daha eklendiğini kaydeden Yılmaz, “Aslında Malazgirt ile Afyonkarahisar, Kocatepe arasındaki ilişkiyi de çok iyi görmemiz gerekiyor. Alparslan'ın 1071'de açtığı kapıyı emperyalist güçler kapatmak istediler ama Afyonkarahisar'da kazanılan zafer, 1071'de açılan kapının kapanmayacağını emperyalistler başta olmak üzere, tüm dünyaya bir kez daha gösterdi ve ispatladı.  Geçmişi böyle şanlı ve haklı mücadelelerle dolu bu aziz milletin bir mensubu olduğumuz için Cenabıallah'a ne kadar hamdetsek azdır. 101 yıl önce burada var olan o gözü kara ruh canlılığını korumakta ve o istiklale yürüyen yürekler bugün gençlerimizde, çocuklarımızda, tüm toplumumuzda çarpmaktadır. Büyük Taarruz'la, Kurtuluş Savaşı'mızı zafere ulaştıran yolu açmış ve ardından Cumhuriyetimizi kurmuş olmakla birlikte, istiklal ve istikbal mücadelemiz bitmemiştir. Büyük ve güçlü Türkiye yolunda önümüze çıkarılan engelleri, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Milli Mücadele'deki o şuurla aşmaya devam ediyoruz. Demokrasi ve kalkınma yolunda, aynı ruhtan güç alarak ilerliyoruz. Türkiye’yi çok daha güçlü, daha müreffeh ve her alanda bağımsız hale getirmek için durmadan çalışmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz konuşmasının sonunda, sınırların içinde ve dışında görev yapan güvenlik güçlerini selamladığını belirterek, Anadolu coğrafyasını vatan haline getiren tüm şehitlere Allah’tan rahmet diledi, gazilere şükranlarını sundu ve 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'un 101. yılını kutladı. Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Devlet Halk Dansları Topluluğu Sanatçıları ile İstanbul Türk Halk Müziği ve Modern Folk Topluluğu gösteri sundu. Millî Mücadele Kahramanlarına atfen 140 sanatçı ve 45 kişilik muhteşem bir ekip Zafere Doğru “Ezelden Ebede” Türk Halk Müziği Konseri ve Dramatik Dans Gösterisi ile büyük beğeni topladı. Çiçek takdimi ve günün anısına çekilen fotoğraf ile buradaki program sona erdi. Kaynak Afyon Valliği