Gözden kaçırmayın

Biriken su yeni bir depremin habercisi mi ?Biriken su yeni bir depremin habercisi mi ?

Programda konuşan Vali Yiğitbaşı, konuşmasının başında, “Kıbrıs Türk halkının huzur ve özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekatı’nda kahramanca mücadele eden gazilerimizi minnet ve şükranla selamlıyorum. Harekât sırasında canlarını feda ederek şehadet şerbetini içen tüm askerlerimizi ve ahirete irtihal eden tüm gazilerimizi rahmetle anıyorum. Bu anlamlı buluşmada katılımlarıyla bizleri onurlandıran Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’a ve değerli haziruna şükranlarımı sunuyorum” dedi. -Kıbrıs’taki Hedef; Barış ve İstikrarı Güvence Altına Almak “Kıbrıs’ta diniyle, diliyle, kültürüyle farklı ve eşit statüde iki halk ve iki devletin bulunduğunu kabul etmek ve buna göre bir siyaset ve yaşam kültürü benimsemek bir zorunluluktur” diyen Vali Yiğitbaşı, “1974 yılında başlattığımız Barış Harekâtı, bu iki farklı ve eşit halkın taleplerine eşit muamele yapmayan bir yaklaşımın karşılığı olarak vuku bulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs adasındaki temel hedefi, bölgede her iki halkın ve her iki devletin de huzur, barış, istikrar ve iş birliği içerisinde yaşamasını güvence altına almaktır. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti, yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile iş birliği içerisinde olarak Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını korumak, sürdürmek ve hem ana vatanın hem de yavru vatanın refah düzeyini yükseltmek gayretindedir” diye konuştu. -Emaneti Koruma Sorumluluğu Hepimize Düşüyor Türkiye, her zaman tansiyonu yüksek bölgelerde barıştan ve istikrardan yana olduğunun altını çizen Vali Yiğitbaşı, “Bugün de aynı tutumunu çeşitli coğrafyalarda sürdürmektedir. Ancak bu yaklaşım, ülkemizin kendi çıkarlarını savunmayacağı ve yapılan haksızlıklara karşı sessiz kalacağı anlamına gelmemektedir. Bıçak kemiğe dayandığında gerek diplomasi yoluyla gerek askeri müdahalelerle vatandaşlarının huzur ve güvenliğini sağlayacağını ve bölgedeki çıkarlarını sürdüreceğini Kıbrıs Barış Harekatıyla 1974 yılında bir kez daha göstermiştir. O günden bugüne Kıbrıs Türkleriyle ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel birlik ve beraberliğimiz en güçlü yanımızı teşkil etmektedir. Mehmetçikler bu topraklarda Kıbrıs Türk halkının geleceği için şehit oldular. Onların bıraktığı emaneti koruma sorumluluğu hepimize düşüyor. Bu devlet, bu güzel ülke yeni nesillerle daha da güçlenecek ve Doğu Akdeniz’de barışın sembolü olacaktır” dedi. 211 Kıbrıs Gazimiz Var Vali Yiğitbaşı son sözlerinde, “Barış Harekâtında Kıbrıs Türkünün özgürlüğü, egemenliği uğruna canlarını feda eden şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyorum. Afyonkarahisar’da şu anda 211 Kıbrıs gazimiz var. Hepsine gösterdikleri fedakârlıklardan ötürü şükranlarımı sunuyorum. Afyonkarahisarlı gazilerimiz nezdinde Kıbrıs Barış Harekatı’nın tüm gazilerine minnetle teşekkür ediyorum. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum” ifadelerini kullandı.   -Sizlerin Sayesinde 20 Temmuz 2024'te 50. yılının kutlanacağı Kıbrıs Barış Harekatının kahramanlarıyla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti: "Doğu Akdeniz'de bir Türk devletinde ay yıldızlı bayraklarımız göklerde dalgalanmaya devam ediyorsa, eğer ana vatan Türkiye Cumhuriyeti'nin mavi vatandaki hakkı hukuku sürdürülebiliyorsa ve hava sahasında bizlerin İHA ve SİHA'ları güvenliğimizi, ulusal çıkarlarımızı ve milli menfaatlerimizi koruyabiliyorsa sizlerin sayesindedir. Yıllar geçti. Allah sizlere sağlık versin diyorum. Barış harekatında hayatlarını kaybedip şehit düşen mücahitlerimize ve ebediyete irtihal eden gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Buradaki gazilerimiz ile mücahitlerimize de sağlık ve uzun ömürler diliyorum." -Asla Türkiye Cumhuriyetinin Garantörlüğünden Vazgeçmeyeceğiz İşte bunları 1950'li ve 1960'lı yıllarda EOKA'lıların at koşturduğu yıllarda Kıbrıs'ta yaşadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, "Biz sizleri o dönemlerde umut olarak gördük ve bekledik. Ne mutlu bize ki siz o zaman başardınız, geldiniz. Birlikte bir destan yazdık. Bugün Filistin'e bakıyoruz. Yaşananları görüyoruz. İnsanlığın bir utancı. Ukrayna savaşında olanı biteni gördük. Ondan evvel Suriye'de, Irak'ta. Ama bazı çevreler Kıbrıs'ta Türk halkına telkin ederken çağ değişmiş, bundan sonra savaşlar olmazmış. Bundan sonra insanlar birbirlerine çok daha merhametli davranacaklarmış. İnsanlar bir kez daha asla eskiden yaşanan mezalimlikleri ve katliamları işlemeyecekmiş. Bunları dediklerinde Kıbrıs'ta barışın devamı için iki kardeş halkın iç içe ve 1974 öncesi dönemlerindeyim. Türkiye'nin garantörlük modası geçtiği için buna son verilmesi, Türk askerinin artık orada kalmasına gerek kalmadığını ve geri çekilebileceğini ve Kıbrıslı Türk'ü orada Rumlarla iç içe, yan yana yaşamaya terk edebileceğini söyleyenlere bugün cevabımız 'Bakınız çağ değişse bile hala daha böyle katliamlarla hep insanoğlu karşı karşıya kalabiliyor. Bunları yakın geçmişte ve bugün hep birlikte görebiliyoruz.' Dolayısıyla ben Cumhurbaşkanı olarak halkıma şunları tavsiye ediyorum; Asla Türkiye Cumhuriyetinin garantörlüğünden vazgeçmeyeceğiz. Asla Türk askerinin Kıbrıs'tan ayrılmasına müsaade etmeyeceğiz. Çünkü, Mehmetçik bizlerin güvenliğinin garantörüdür” dedi. Konuşmaların ardından Tatar, programa katılan Afyonkarahisar'daki Kıbrıs gazileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Kaynak Afyon Valiliği