Gözden kaçırmayın
Dikkat 31/12/2024 tarihinde yürürlüğe girecekBirleşmiş Milletler tarafından tatlı su kaynaklarının ehemmiyetine dikkat çekmek ve tatlı su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak maksadıyla her yıl farklı bir tema ile tertip edilen 22 Mart Dünya Su Gününün bu yıl ki teması “Barış İçin Sudan Faydalanmak” olarak belirlenmiştir. Hayati öneme haiz bir madde olan su, canlı hayatı için vazgeçilmez bir nimettir. Su; kuraklıktan çatlamış toprağın, susamış ağacın, boynu bükük karanfilin ihtiyacıdır. Yeni dikilen fidanın, toprağa saçılan tohumun can dostudur. Ülkemizin Su Kaynaklarının Her Bir Damlasını Gözümüz Gibi Koruduk… Türkiye, yarı kurak iklim bölgesinde olduğu için yağışlar mevsimlere ve bölgelere göre farklılık göstermektedir. Artan nüfus ve gelişen sanayi ile birlikte su kaynakları üzerindeki baskı da artmaktadır. Suyun bu derece önemli olması, artan nüfus ile birlikte kişi başı kullanılan su miktarının artması ve iklim değişiminin etkilerinin daha fazla hissedildiği son yıllarda su kaynaklarımızın önemi daha fazla ortaya çıkmıştır. Bütün bu unsurları birlikte değerlendirdiğimizde Türkiye’de baraj ve gölet gibi su biriktirme yapılarının yapılması bir zarurettir. Ülkemizde son yarım asırdır su ile alakalı çalışmalar yapan, son çeyrek asrında da İSKİ ve DSİ Genel Müdürlüğü ile Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı vazifelerinde bulunmuş biri olarak ülkemizin son 21 yılda su alanında muazzam çalışmalara imza attığını açıklıkla söyleyebilirim. Son 21 yılda 1 trilyon260 milyar TL’lik 10.086 adet tesisi aziz milletimizin hizmetine sunduk. Türkiye baraj ve gölet inşaatında Dünya’nın ilk üç ülkesinden biri olmuştur. Hizmete aldığımız tesislerden 716’sı baraj, 625’i ise hidroelektrik enerji santralidir. Bu tesisler arasında ülkemizin 275 metre yüksekliği ile en yüksek barajı olan Yusufeli Recep Tayyip Erdoğan Barajı, 249 metre yüksekliğinde Artvin Deriner Barajı, 218 metre yüksekliğinde Karaman Ermenek Barajı, Ege’nin 141 yıllık hayali Çine Adnan Menderes Barajı gibi dev tesisler de bulunmaktadır. Hizmete aldığımız tesislerden biri de Sayın Cumhurbaşkanımızın ismimi verdiği, ülkemizin ve Dünya’nın en büyük barajlarından biri olan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajıdır. Ayrıca çok sayıda göletin ve sulama tesislerinin inşaatı da tamamlanmıştır. 81 İlimizin İçmesuyu Mes’elesini Kökünden Çözdük… Sağlıklı ve yeterli miktarda içmesuyuna erişim her bir vatandaşımızın en tabii hakkıdır. Çünkü biz biliyoruz ki salgın hastalıkların yeterli suyun verilememesinden kaynaklanmaktadır. Geçtiğimiz salgın döneminde bütün illerimizde içme ve kullanma suyu bakımından hiçbir sıkıntı yaşanmamıştır. Ancak AK Parti Hükümetlerinin ilk döneminde 2003 yılında 76 şehrimiz içmesuyu sıkıntısı yaşıyordu. Bu konuda her bir ilimizin nüfus ve su kaynaklarını ele alarak 81 İl İçmesuyu Eylem Planı hazırladık. Bu eylem planı çerçevesinde şehirlerimizin 2040, 2050 ve hatta 2071 yılına kadar içmesuyu mes’elesini kökünden çözdük. 81 ilimizin tamamının memba kalitesinde suya ulaşması için, son 21 yılda 316 adet içme suyu tesisini tamamladık. Böylece, vatandaşlarımıza yıllık 3,14 milyar m3 içme ve kullanma suyu temin ettik. Sulamalar Sayesinde Türkiye Gıda Üretiminde Merkez Haline Gelecek… Dünyada Gıda arzı ve gıda güvenliği git gide büyük önem arz etmektedir. Bu yüzden barajlar, göletler ve sulama tesislerinin inşaası ülkeler için daha elzem hale gelmiştir. Ülkemizin sahip olduğu münbit toprakların ekonomik sulanabilir kısmının büyük bölümünü son 21 yılda suyla buluşturduk. Ülkemizde toplam ekonomik sulanabilir alan 85 milyon dekar olup, son 21 yılda yaptığımız çalışmalarla sulama yapılan alanı 71 milyon dekara yükselttik. Sulamaya açılan bu alanlarda uygun ziraat yapılması halinde yıllık 173 milyar TL zirai gelir artışı sağlamak mümkündür. Suyumuzu etkin kullanmak için 2003 yılından itibaren açık veya klasik sistem olarak bilinen iptidai sulama sistemlerinden kapalı sistem, damlama ve yağmurlama sistemlerine geçtik. Söz konusu bu modern sulama sistemleri az su ile çok alanı sulamak ve daha fazla ürün almak mümkün olmaktadır. Yerli ve Yenilenebilir Enerji Kaynağımız “Hidroelektrik Enerji Üretiminde” Büyük Bir Hamle Gerçekleştirdik... 2002 sonunda AK Parti iktidara geldiğinde, Türkiye enerji kaynakları bakımından dışa bağımlı bir ülkeydi. Dolayısıyla cari açığımızın en temel sebebini de enerji ithalatı oluşturmaktaydı. AK Partinin iktidarından önce 30 büyük baraj ve HES Projesi ile 14 sulama tesisi için, Hazine garantili olarak Hükümetler Arası İkili İşbirliği Anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşmalar için Hazine Müsteşarlığı, Libor + %2,5 kredi faizini kabul ediyor, ayrıca yabancı kredi kuruluşları müteahhitlerden %15’e kadar varan ilave faiz oranları talep ediyordu. Bu sebeple barajların maliyetleri 5-6 kat artarken, inşaat süreleri de uzuyordu. Hazinemize çok fazla yük getiren bu durumun önüne geçmek için çok önemli bir düzenlemeyi hayata geçirdik. O dönem inşaatları başlamış olan Artvin Deriner Barajı ile Karaman Ermenek Barajı haricindeki diğer büyük baraj ve HES projelerinde Hükümetler Arası İkili İşbirliği Anlaşmalarını kanuni düzenlemeyle iptal ettik. Ardından 2003 yılında “Su Kullanım Hakkı Anlaşması Yönetmeliğini” hazırlayarak enerji üretimini özel sektöre açtık. Yapmış olduğumuz bu reform sayesinde devletimizin üzerinden 65 milyar $ borçlanma yükünü kaldırdık. Uygulamaya koyduğumuz Su Kullanım Hakkı Anlaşması Yönetmeliği ile söz konusu bu baraj ve HES’leri özel sektöre açtık. Özel sektör bu barajları Yap-İşlet-Devret usulü ile inşa ederek enerji üretip belli bir süre sonra bedelsiz olarak Devlete devredecektir. Ayrıca bazı HES’ler üretilen her bir kWh enerji için Devlete katkı payı bedeli ödemektedir. Yaptığımız bu büyük reformla 2003 yılında 26 milyar kWh olan hidroelektrik enerji üretimimiz, DSİ ve özel sektörün gayretleri ile 112 milyar kWh’a yükselmiştir. Devletimizin üzerinden 65 milyar $ borçlanma yükü kalkmış ve ayrıca üretilen hidroelektrik enerji sayesinde her yıl 15 milyar TL doğalgaz ithalatından tasarruf edilmektedir. Can ve mal kaybına sebebiyet veren taşkınları önlemek için 5.679 adet dere ıslahını gerçekleştirdik. Özellikle şehir içlerinden geçen dereleri estetik bir şekilde ıslah ederek, çevre düzenlemesini de yaparak şehirlerimizin gerdanlığı haline getirdik. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, ülkemizin en büyük yatırımcı kurumlarından biridir. Ben de uzun yıllar Genel Müdürü olarak ve Bakanı olarak DSİ aracılığı ile Aziz Milletimize hizmet etmenin gururunu yaşıyorum. DSİ’nin yeşil iş makinası bir yere vardığı zaman orada bayram havası olur. Çünkü DSİ’nin yeşil iş makinası yatırımın, bereketin, refahın müjdecisidir. “Su Medeniyettir.” düsturu ile bizlere her zaman destek olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca bu çalışmalarda emeği geçen başta Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü olmak üzere Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Türkiye Su Enstitüsünün fedakâr çalışanlarına teşekkür ediyor, bütün vatandaşlarımızın 22 Mart Dünya Su Gününü gönülden tebrik ediyorum.” Su Gibi Aziz Olunuz… Kaynak Ak Parti Afyon
Yorumlar
Yorum Yap