Gözden kaçırmayın
Kütahya ve Uşaktan bile gerideyizHer yıl geleneksel olarak kutlanan Faymonville Karnavalı bu yılda başladı.Belçika´da bir köy adı Feymonville..Bu köyün masalımsı, destansı bir hikayesi var. Dünden bugüne kalanı merak ediyormusunuz?Evet, biz de sizin gibi merak ettik ve Belçika´nın Wallon bölgesi yerleşim birimlerinden, Liege kentine yakın, Arden dağlarının eteklerinde kurulu olan bu köye gittik..Köye gidiş amacımız, köyde her yıl Şubat ayının ikinci haftasında düzenlenen ´karnaval´ şenlikleri..Bizim gibi meraklılar ellerine birer Türk Bayrağı alıp yollara düştüler.. hani Aşık Veysel´in söylediği gibi ´Uzun ince bir yol bu!´ Evet sabahın erken saatlerinde yola çıkanlar Liege Maldy üzerinden Wemais´e bağlı Feymonville´ye doğru yol aldılar..Karlı tepelere doğru araçlar tırmandı..FEYMONVİLLEFaymonville, Belçika´da, Liège ilinde köy. Faymonville köyünün özelliği sakinlerinin, Türklerle doğrudan hiçbir ilişkisi olmamasına rağmen, çevresindeki köy ve kasaba sakinleri tarafından Türk adıyla anılmasıdır.Köy halkına Türk denmesine ilişkin iki yaygın rivayet vardır. İlki, 16. ve 17. yüzyılda Avrupa´daki Osmanlı fetihlerinden zarar görenler için yapılan yardımlara Faymonville köylülerinin katılmamasına tepki olarak Türk adıyla anılmaya başladılar. İkinci rivayete göreyse, köy halkı Osmanlılara karşı yapılacak bir Haçlı Seferi´ne katılmayı reddedince Türk ismi takıldı.Köyün yaşlılarının anlattıklarına göre II. Dünya Savaşın´da bütün Belçika´yı istila eden Nazi ordusu köydeki Türk bayraklarını görünce köye hiçbir zarar vermeden geri çekilmişlerdir.Faymonville´in bir de RFC Turkania Faymonville isimli futbol kulübü vardır. Köyün Türk özelliği her yıl Şubat ayında düzenlenen karnavalda yaşatılmaktadır. Karnavalda köy halkı Türk kostümleri giyerek; ellerinde Türk bayraklarıyla resmi geçit yapmaktadırlar.HAÇLI SEFERLERİHaçlı Seferleri, Haçlı Savaşları ya da Haçlı Akınları, 1095-1270 arasında, Avrupalı Katolik Hıristiyanların, Papanın talebi ve çesitli vaatleri üzerine, Müslümanların elindeki Ortadoğu toprakları (Kutsal Topraklar) üzerinde askeri ve siyasi kontrol kurmak için düzenledikleri akınlar.Yaklaşık 2 yüzyıllık bu dönem içinde, Haçlı orduları tarafından bazı değişik amaçlarla da çeşitli seferler düzenlenmiştir: Bizans´ın elindeki Konstantinopolis üzerine yapılan Dördüncü Haçlı Seferi, kuzey ve güney Avrupa´daki Katolik olmayan halklara karşı düzenlenen seferler vb. gibi.Birinci Haçlı Seferi 1095-1099Birinci Haçlı SeferiKudüs´ün düşmesiKutsal Toprakların Fethi amacıyla başlatılan Birinci Haçlı Seferi´ndeki Antakya (Antiokheia) Kuşatması´nın (Ekim 1097-Haziran 1098) temsili maketinde Haçlı şövalyeleri.Birinci Haçlı Seferi (1095-1099) katılan orduların miktarı ve sonuçları bakımından en önemli olan Haçlı Seferidir.Bu sefer 1095 yılında Clermont´da toplanan kilise konsiliinde Papa II. Urban (Urbanus) ve fanatik Keşiş Piyer (Pierre L´Ermit) tarafından teşvik edilmiştir. Bu sefer genellikle dalga dalga gelen bazıları sırf din aşkına savaşmayı gözüne alan çeşitli sınıftan halktan oluşan bir güruh halinde; diğerleri ise çok düzenli soylu kişiler tarafından profesyonel askerî birlik şeklinde komuta edilen ordularla gerçekleştirilmiştir.Birinci Haçlı Seferi´nin genel olarak üç ana safhadan oluştuğu kabul edilir.Bunlardan ilkine Halkın Haçlı Seferi denilmiştir ve daha çok din aşkina savaşmayi göz almişlardan oluşmuştu ve başlarında fanatik dindar Keşiş Piyer bulunmaktaydı. Bu grup Yalova civarında Selçuklu orduları tarafından yenilip imha edildi.İkinci gruba Baronlarin Haçli Seferi adı verilebilir; çünkü Avrupa soyluları tarafından komuta edilmiş ve profesyonel ağır zırhlı şövelyelerle donanmıştı. Komutanları arasında Aşağı Loren´li Godfrey de Bouillon, kardeşi Boulogne´lu Baudouin, kuzeni Bourg´lu Baudouin, Normandi Dükü Robert, Norman Taranto´lu Boemondo ve kuzeni Tancred, Toulouse Kontu IV. Raymond St Gilles, Flandra Kontu II. Robert, Fransız kralının kardeşi Vermandois´lı Hugh gibi Fransa´nın, Burgundi´nin ve Güney İtalya´nın önemli soylulari bulunmaktaydı. Avrupa´nın belirtilen alanlarında bu ordular toplanmaktayken özellikle Almanya´da Yahudiler aleyhine bir büyük pogrom başlatıldı. Bu Haçlı orduları iaşe ve hayvan yemi bulmak için yolları yakınlarında bulunan yerleşkelere büyük zararlar vermeye başladılar. Örneğin Macaristan´da verdikleri zararlar dolayisiyla iktidardaki güçler bu Haçlı ordularına hucümlar yaptı. Bu Haçlı ordusu Bizans İmparatoru tarafından Balkanlarda iaşe satın almak için pazarlar, kamp alanı ve çoğu Türkçe konuşan Peçenek asıllı paralı askerlerden oluşan Bizans ordusu tarafından refakat sağlanarak kontrol edilmeye çalışıldı. Kafile kafile Konstantinopolis´e erişen bu grup Haçlı ordusunda bulunan soylu Haçlı komutanlar Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos´a sadakat yemini ettiler ve ellerine geçirecekleri eski Bizans topraklarini tekrar Bizans idaresine vereceklerine and içtiler. Bu Haçlı ordusu Bizans tarafindan Anadolu´ya geçirildi ve yanlarına Tatikios adlı bir Turk asıllı Bizans generali komutasinda bir Bizans refakat ve kılavuzluk ordusu verildi. Bu Haçlı ordusu mevcudu için çok değişik tahminler yapılmaktadır. İnanılır bir kaynağa göre 30.000 ile 70.000 arasinda askerden ve 30.000 asker olmayan kamp takipçisinden oluşan bu ordu 10 Nisan´da yürüyüşe başlayıp önce Anadolu Selçuklu Devleti başkenti İznik´i kuşatıp eline geçirdi ve bu şehri Bizans idaresine terk etti. Sonra 1 Temmuz´da Eskişehir yakınlarında Anadolu Selçuklu Sultani I. Kılıç Arslan ile Dorileon Muharebesi´ne girişti ve bu muharebeyi kazandı. Bundan sonra I. Kılıç Arslan Anadolu´dan geçen Haçlı ordusu ile hiç askeri çatışmaya girmeden onların Anadolu´dan ilerlemelerini izleme stratejisine uydu. Bu Haçlı ordusu Anadolu´da Uluborlu (Polybotus), Yalvaç (Antioch-Pisidia), Akşehir (Philomelium), Ladik (Laodicea), Konya (Iconium), Ereğli (Hereclea), Kemerhisar (Tyana), Niğde (Augustapolis), Kayseri (Mazacha), Kahramanmaraş (Marash) yoluyla Antakya´ya indi. Buradan "Boulogne´lu Baudouin" Urfa üzerine giderek buradaki yörel Ermeni kralının evlatlığı ilan edildi ve hemen sonra onu öldürüp ilk Haçlı devleti olan Edessa Kontluğu devletini kurdu. Haçlı ordusu Antakya kuşatmasına başladı ve kale içinden Firuz adlı bir kişinin ihaneti üzerine, sonunda Antakya dış kalesini ellerine geçirdiler. Hemen sonra Büyük Selçuklu Devleti Musul Atabeyi Kerboğa´nın büyük ordusunu Antakya önünde yendiler. Burada da bir Haçlı devleti olarak Antakya Prensliği devletini kurdular ve Norman Beomondo ilk Antakya Prensi oldu. Haçlı ordusu Antakya´dan güneye inerek Haziran 1099da Fatimi Devleti´nin elinde bulunan kutsal şehir saydıkları Kudüs kalesi önüne geldiler ve Kudüs Kuşatması´na başladılar. 15 Temmuz´da Kutsal Kudüs´u ellerine geçirip oradaki Müslüman ve Yahudilerin hepsini öldürdüler.Orada da bir Haçlı devleti olarak Kudüs Krallığı devletini kurdular ve ilk Kudüs Kralı olarak Godfrey de Bouillon´u seçtilerGodfrey of Bouillon (d. yaklaşık 1060, Boulogne-sür-Mer – 18 Temmuz 1100, Kudüs) Ortaçağ şövalyesi.1096´dan ölümüne kadar Birinci Haçlı seferi liderlerinden birisidir.1099´da Haçlılar Kudüs´ü ellerine geçirdikten sonra burada kurdukları devlet olan Kudüs Krallığı´nın ilk hükümdarı olarak seçilmiştir. Bu görev için kendisinin seçtiği unvan "Kutsal Kabir Koruyucusu ve Kudüs hükümdarı" olmuştur; fakat kendini takip eden Haçlı Kudüs Krallığı devleti hükümdarları "kral" unvanını seçmişlerdir.TÜRK BAYRAĞI DALGALANIYORFeymonville destanını iyi anlamk için sizlere Haçlı seferleri ile ilgili bilgi sunduk. İşte bu haçlı ordularına komuta edenlerden birisi de Belçikalıdır. Haçlı ordularına komuta etmek için Katolik Kilisesi´ne ailesi tarafından büyük araziler bağışlanan ve ordularını Belçika toprakları üzerinde toplayan(Bilzen)Haçlı ordusu komutanlarından Godfrey de Bouillon´a karşı Feymonville halkının, asker vermediği ve gerekçe olarak ta ´ Biz Türk´üz´ dedikleri ve karşı çıktıları rivayet edilir.Daha sonraki Haçlı seferlerinde da aynı taktiği kullanan köy halkının sevgisi,dayanışması, Türklere karşı savaşmamasının öyküsü işte bugünlere kadar taşınmıştır.Bugün Feymonville´de Türk Bayrağı taşınmasının asıl birinci rivayeti ünlü Haçlı komutanı Godfrey de Bouillon´da aranmalıdır.. YAŞLI SULTAN?Öte yandan bugün Feymonville´de her yıl düzenlenen karnaval şenliklerinde Türk kanı adlı bir şarabın içilmesi, futbol takımlarının adının Türkania olması ve üstelik köyde ´Yaşlı Sultan ´adında bir otel bulunması,köydeki Türk izlerini de işaret etmektedir.Köydeki yaşlılar,Türk izlerinin çok eskilere dayandığında birleşiyorlar. Adı edilen ve bir otele adı verilen Yaşlı Sultan´ın ise bu köyde yaşayıp yaşamadığı ve Türk olup olmadığı da bilinmiyor.
Yorumlar
Yorum Yap