Gözden kaçırmayın

Demirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalıDemirkırkan En düşük emekli maaşı asgari ücrete denk olmalı

Uluslararası Erbakan Sempozyumu sonuç bildirgesi açıklandı. Saadet Partisi Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu bildirgeyi dünya kamuoyuna açıkladı.‘Yeni Bir Dünya ve Erbakan’ temalı, Uluslararası Erbakan Sempozyum’un sonuç bildirgesinde ayrıca son dönemde İslam dünyasında yaşanan sıkıntılara da dikkat çekilerek yapılması gerekenler sıralandı. Sonuç Bildirgesi’nde dikkat çeken işte o 5 madde:Başta Bangladeş, Filistin, Arakan, Suriye, Irak, Pakistan, Somali, Mali, Eritre ve Doğu Türkistan olmak üzere İslam coğrafyasının birçok yerinde işgal, baskı, zulüm ve iç karışıklıkların yaşandığı;Yaşanan işgal, zulüm ve karışıklıkların durdurulması için Müslüman ülke liderlerinin ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın daha aktif olması gerektiği;Yine yaşanan bu işgal, zulüm ve karışıklıkların ancak ve ancak Müslümanların her türlü ırk ve mezhep taassubundan sıyrılarak ve bir bütün olarak hareket ederek çözülebileceği ve bu durumun bir mecburiyet olduğu;Müslüman ülkelerin bu zulümlerden kurtulabilmeleri için tek bir devlet gibi hareket etmeleri, bunun da ancak İslam Birliği’nin diğer kurum ve kuruluşlarıyla birlikte İslam Birleşmiş Milletleri’nin kurulmasıyla gerçekleşebileceğine vurgu yapılmış;Buna ulaşmak için Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın temelini attığı ve kurulacak olan İslam Birliği’nin merkezini teşkil eden D-8’lerin bir an evvel harekete geçirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. ‘Türkiye’yi sekülerlerden daha iyi yönetirsiniz’ dediSempozyuma Türkiye’den katılan Prof. Dr. Burhanettin Can, Erbakan’ın hem ulusal hem küresel sisteme isyan eden biri olarak niteleyerek, Erbakan’ı bir dahi olarak gördüğünü söyledi. Can, “Erbakan hocayı bir dahi olarak niteliyorum. Bundan sonra gelecek cümle ise kendisi söylemiştir bir ‘dava delisi bir cihat delisi’ Bir bilim adamı oluşla, bir cihat delisi olmak bir dava olmak arasındaki geniş alanı elbette ki anlamak zordur. ‘Öldükten sonra malı ve canıyla anılan bir mümin olarak anılmak isterim’ ifadesi ile bu günkü gençler Erbakan hocanın ‘Allah’ demenin yasak olduğu bir ortamda olaya bu gün bakmak yanlış olur” dedi. Prof. Can, “Milli Görüş kavramı Erbakan hocanın kafasında toplanmış bir kimliktir” diyerek, bunu anlamanın Türkiye’de zor olduğunu söyledi. Can, “Türkiye’de 70 yıldır uygulanan gayri milli bir sistemin oluşturduğu insan unsurunun eğittiği insan laik seküler kavramlara göre şekillendiği bir yerde bunu anlamak zordur” dedi. “Erbakan’ın kullandığı kavramları Türkiye’nin laik sekülerleri anladığı için karşı çıktı ama ortada olan kesim anlamadı” diyen Can, şunları söyledi: “Onun gibi bir akademisyenin bu kadar karmaşık konuları en sade vatandaşın seviyesine indirgeyerek anlatması dehasının bir ürünü. Erbakan hoca o perdenin arkasına nüfuz ederek, gösterilmek istenen ile gösterilmek istenmeyenin arasındaki farkı söyledi. Müslüman kimlikli insanları Adalet Partisi tabanından aldı, siz Türkiye’yi  ‘yönetebilirsiniz’ dedi. ‘Hem de Türkiye’yi sekülerlerden çok daha iyi yönetirsiniz’ dedi” İslam Birliği’nin fikir babasıydıTacikistan İslami Uyanış Partisi Genel Başkanı Muhittin Kebiri ise Erbakan’ın İslam Birliği fikrinin babası olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında  “Erbakan hoca büyük düşünürlerin de söylediği bu düşüncenin içerisine dolduran ilk kişidir. Sadece karar alan değil konuyu ciddi düşünen ve eyleme dönüştüren bir lider olma özelliğine sahiptir. Kendi zamanına uygun şartlarda bunu gerçekleştirdi. SSCB’nin dağılmasından sonra Orta Asya’yı ziyaret eden ilk İslam lideridir. Evet bu çok önemli bir mesajdı. Çünkü heyeti ile birlikte yaptığı ziyarette bu toprakların da İslam aleminin bir parçası olduğunu vurgulamıştır” dedi.“Erbakan bir köprüydü. İslam düşünürlerinin birinci kuşağı ile ikinci ve üçüncü kuşağı arasında bir köprüydü” diyen Tacik Lider Kebiri,  konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gerçek ve pratik bir köprüydü. Bana göre şuan ki kuşaklar arasındaki İslam’i liderler arasında da köprü olmaya devam edecek. İslam birliği bana göre halen daha Erbakan’ın ayrıcalıklı bir konumu vardır. Erbakan aramızda olsaydı, her gün bölgemizde yaşamış olduğumuz bu bela ve müsibetler de tekerrür etmezdi. Eğer olmuş olsaydı bir takım adımlar atardı ve eyleme geçerdi. Ne kadar yaşlı dahi olsa da bunu yapardı. Türkiye Erbakan gibi büyük şahsiyetlere ihtiyaç duymaktadır. İslam dünyasındaki dönüşümler ile D-8 hak ettiği konuma yükseleceğine inanıyorum” Eritre Erbakan’a muhtaçtıEritre İslam Partisi Genel Başkanı Salih Muhammed Osman, Erbakan’ın sıradan bir lider olmadığının altını çizerek, “Sıradan bir lider değil bütün hayatını İslam alemi için adamış yüce bir liderdi. Türkiye’nin problemlerini çözmek için gece gündüz çalıştı. Osmanlı hilafetinin mirasçısı olan Türkiye’nin içerisinde laik bir sistemle yapılan haksızlıklara karşı durmuştur. Şu anki müslüman liderlerin kesinlikle Erbakan’dan öğreneceği çok şey vardı, irade, sabır ve çabaları konusunda” dedi.“Derdi İslam ümmetini bu geri kalmışlıktan kurtarmaktı” diyen Eritreli Lider Salih Muhammed Osman, “Erbakan’ın yaptıklarını çok az bölümünü bile kimse yapmaya cesaret edemezdi. Erbakan Eritre’nin önemini biliyordu, Eritre ve Filistin’in İslam ülkeleri için çok daha iyi bir konumda olmasını arzuluyordu. Eritre limanlarının Portekiz gemileri tarafından işgal edilmek istendiği sürede bize destek oldu ve tepki gösterdi” açıklamasında bulundu. İki babamın da mekanı cennet olsunMerhum Erbakan’ın yakın çalışma arkadaşı olan Pakistan’ın en büyük liderlerinden Merhum Gazi Hüseyin Ahmed’in oğlu Pakistan Cemaati İslam GİK Üyesi Asıf Lokman Gazi’de yaptığı konuşmasında Erbaan’ı babası gibi gördüğünü söyledi. Lokman Gazi, “Son iki yıldır büyük bir üzüntü ve keder sahibiyiz. Kendisi ile olan ilişkim bir oğul baba ilişkisi içerisindeydi. Bu iki kişi benim hayatımda bir çok özelliği barındırıyordu. Her yıl babamla birlikte Erbakanla bir araya gelme imkanı buluyorduk. Mükemmel kişiliklerdi, gözlerinde saygı ve Allah’a olan sevgilerini görüyordum” dedi. “Allaha dua ediyorum ki inşallah iki babamın da mekanı cennet olsun. Allah bizleri firdevs cennetinde bir araya getirir inşallah” diyen Lokman Gazi, şunları söyledi:  Liderler sadece vizyon vermekle kalmazlar aynı zamanda uygulamada da mücadele içine girerler. Güçlükle karşılaşmaya hazırdırlar. Liderler sadece vizyon ortaya koymazlar yine uygulamada da aynı şekilde güçlükleri nasıl bertaraf edeceklerine karar verebilirler. Başarılarının aslında vizyonlarına endekslemişlerdir. Rahmetli Erbakan böyle bir liderdi. Sadece vizyon vermedi, aynı zamanda yeni bir düzen vizyonunu ortaya koydu. Lokman Gazi konuşmasının sonunda ise şunları dile getirdi: “Erbakan İslamiyet’in yıldızı olarak doğmuştu. Bu yüzyılın yıldızı olarak doğmuştu. ‘Uyan ve kendine gel’ diyordu ümmete. ‘Yeni dünyayı imar etmek için ümmet için çalışın’ dedi.  Erbakan vefat etti ama bize bir şey bıraktı. Yeni dünyanın oluşması için fikirlerini bıraktı” Sempozyumun 5’inci oturumunun konusu Erbakan ve İslam Birliği’ydiUluslararası Erbakan Sempozyumu’nun son oturumu olan ‘Mevcut Dünya Düzeni ve Erbakan’ konulu bölümün oturum başkanlığını ise Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç yaptı. Oturumun açılışındı konuşan Tongüç, insanlığın büyük bir çaresizlik içinde olduğunu belirterek, “İnşallah İslam’a sarılarak sadece müslümanları değil bütün dünyaya barış adaleti getireceğiz inşallah. Önce islam ülkeleri kendi aralarında birliği kuracaklar, yeni bir dünya kurulduğunda inşallah Kudüs kurulmuş olacaktır” dedi.  Sempozyumun son oturumunda ilki sözü alan İngiltere Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri İbrahim Münir, Erbakan’ın aldığı terbiye ve yetiştiği ortam itibariyle büyük birikimler edindiğini söyleyerek, “Allah onu cihad ve değişim ruhuna sevketmiştir. Allah her zaman dinimizi koruyan kollayan mücedditlerden söz etmiştir. Bediüzzaman Said Nursi’den aldığı görüşler de onun kişiliğinde önemli yer etmiştir. Dünyanın şaşaasından etkilenmemiş kendisi bütün dünyanın çekici durumundan uzakta, ilim ve bilgi ile yoluna devam etmiştir. Eski dünyanın olumsuz yönlerini çok rahat gören Erbakan bu sistemin değişmesi gerektiğini söylemiştir. Dünyadaki insanları fakirleştirdiği bir yapıyı kabul etmesi mümkün değildi. Marksizmin ve Kapitalin dolarını kabul etmek mümkün değildi. Tüm bu dengesizlikleri gördükten sonra bunu değiştirmek istedi. Bu büyük şahsiyet bütün bu kapitalizmin zararlarını görmekte, hakkın ve hakkaniyetin peşinde koşarak zulümden kurtulmak için her iman sahibi insan gibi çalıştı” dedi.   O görev Erbakan’ındıSudan Milli Kongre Partisi Şura Meclisi Üyesi İbrahim Ali de, Erbakan’ın hayatını bir cihat olarak niteleyerek,  “Gerçekten bir sembol isimdi. İslam’ın dirilmesi onuruna kavuşması ayağa kalması için bir semboldü. Sembolizm onun kişiliğinde tecelli etti. Osmanlı’nın dağılmasından sonra iki akım ortaya çıktı. Biri milliyetçi ve laik olan akımdı. Diğeri ise reformist İslam’dı. Sömürgenin getirdiği bir sonuçtu bu. İslam ülkeleri küçük ülkelere bölündü. Kendi onurlarını koruyamadıkları gibi medeniyetin temsilcisi olamadılar. Şuan ki durum geçidir. Müslümanların bir olmasıdır.  Ümmeti anlamı hilafet anlamı, birlik anlamı içerisinde bir takım ihtilaflar olmaya başladı. İslam dünyasının bir olması hilafetin tekrar tesis etmesini savunanlarda vardı. Bunun Türkiye’de olması mirası gereği isteniyordu, Türkiye’deki laiklik saldırgan bir sistemdi, batıdakinden farklı olarak. Erbakan, bu hilafet toprağında laikliğin egemen olduğu bir dönemde İslam birliğine çağrıda bulunması gerçekten çok zordu. Ancak Allah’ın yardımıyla İslam birliğinin temel taşı olan Türkiye’de birinin yapması gerekiyordu o görev Erbakan’ındı” açıklamasında bulundu. Dinin bir değil beş yıldızı olduPakistan Cemati İslam Dış İlişkiler Başkanı Abdulgaffar Gazi, konuşmasında Erbakan’ın dinin tek yıldızı değil beş yıldızı olduğunu söyleyerek kapatılan partilerini hatırlattı. Gazi, “Partisinin 5 yıldızlı bayrağı aslında Allah’ın iradesinin bir sonucudur. Erbakan, liderliği üstlendiğinde sıkıntılarla karşı karşıya kaldığında hiç bir zaman yılmadı, bıkmadı, umutsuzluğa kapılmadı ve Allah’ın rızasını kazanacağını ve yanında olduğuna inanıyordu. Başbakan iken görüştüğümüz sırada bize ‘hükümeti başarısız kılmak için çalışan insanlar var’ dedi. Dedi ki ‘Bakın, Refah Partisi bayrağını gösterdi. Bizim aleyhimize bir karar verilirse sadece R harfini değiştirir F yaparız  ve yolumuza devam ederiz’ demişti. Önüne engeller çıkarıldıkça Allah’a şükürler olsun Erbakan hoca daha da güçlü bir şekilde çıktı bu süreçlerden. Allaha şükürler olsun ki Türkiye Erbakan hocanın sembolü ile başarısı ile bir noktaya ulaştı” dedi.“İslam hareketlerinin liderleri hayata veda ettiler ama bıraktıkları kıyamete kadar devam edecektir” diyen Abdulgaffar Gazi,  “İmam Erbakan bir ümmetin lideri, İslam hilafetine sahip bir devletten gelen adamdı. Hocamızdan, şeyhimizden, imamızdan bahsetmek ciddi anlamda araştırmalar gereken ve zaman isteyen bir husustur. Onun hakkında söylenecek çok söz vardır. Onun ne dediğine değil yaptıklarına icraatlarına bakalım. Sizleri  bu dünyanın birer Erbakanları olarak görüyorum. Her biriniz Erbakan olma çabası içerisinde olmalısınız ki onun bayrağını taşıyabilesiniz. Önemli olan onun mesajını ve bayrağını taşıyabilmektir” dedi. Erbakan toplumu şiddete yöneltmediCezayir Müslüman Parlamenterler Birliği Kurucu Başkanı Abdulmecid Munassara, ise sempozyumun son konuşmasını yaptı. Munassara, fikirlerin ve kanaatlerin liderler tarafından sonuca ulaştırıldığını söyleyerek başladığı konuşmasında “Baskılara boyun eğmedi. Kurduğu partileri  bir bir kapatıldı. Saadetin logosundaki 5 yıldız kurmuş olduğu partilerin sayısını göstermektedir. Bu sayının artmamasını temenni ediyorum en azından istikrar olmasını isteriz. Bir parti kapatıldığı zaman normal şekilde tepki seçenekleri arasında şiddet de vardır. Zulme karşı güç kullanarak cevap verebilirdi ama bu yola başvursaydı projesi zarara uğrayabilirdi. Türkiye’de bu gün olup bitenler, yönetimdeki parti bile onun başarısının sonucudur” dedi.Munassara, 1990’lı yıllarda Cezayir’de FIS’in kapatılması sonrası yaşanan çatışma örneğini göstererek, “Şiddet akılları doğru yola iletmez, devleti tesis etmek için yeterli değildir. Önemli olan davranıştır. Cezayir’de FIS’İ kabul etmediler, seçimleri iptal ettiler. ‘Erbakan’ın modelini alın dedik’ kaç partisi vardı çoğu kapatıldı. Sonunda onun projesi başarılı oldu laik proje sona erdi. Ancak Cezayir’de şiddet ortaya çıktı. 250 binden fazla kişi, hayatını kaybetti. Tercih ettikleri yol doğru değildi, barışçıl bir yolu seçselerdi bu olmazdı, sabretmeleri gerekiyordu. Sizler büyük nimet içerisindesiniz. Erbakan hiçbir zaman şiddeti düşünmedi. Sabah akşam dua etseniz vefakar olamazsınız” diye konuştu. Her Yıl Erbakan Sempozyumu YapılacakBüyük dava, ilim ve fikir adamı, mücahit Prof. Dr. Necmettin Erbakan çeşitli yönleriyle ele alınmış, Sempozyumun bundan sonraki yıllarda da yapılması karara bağlanmış,Sempozyumda sunulan tebliğler ve konuşmaların daha geniş kitlelere yayılması için kitap haline getirilip kamuoyuna takdim edilmesi kararlaştırılmıştır.