Gözden kaçırmayın

Afyon Belediyesi kamu oyuna duyuru yaptıAfyon Belediyesi kamu oyuna duyuru yaptı

MHP Afyonkarahisar Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Tarım ve Hayvancılığın sorunları ve çözüm önerileri hakkında gündem dışı söz alarak TBMM’de dile getirdi."Bu kürsüden defalarca söyledim, söylemeye de devam edeceğim, ta ki siz iktidar olarak çiftçinin, besicinin, köylünün farkına varıncaya kadar" diyen MHP Afyonkarahisar Milletvekili Kemalettin Yılmaz, şöyle konuştu:"Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak işsizimizin, gençliğimizin, işçimizin, memurumuzun, emeklimizin, esnafımızın olduğu gibi çiftçimizin de çığlığı olduk, sesi olduk, soluğu olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Unutmayın, Türkiye`de hâlâ nüfusun yüzde 25`i tarımla uğraşıyor. Bunlar, aynı zamanda seçim zamanı oy da kullanıyorlar desem belki dikkatlerinizi çeker, ilgilenirsiniz. Bu insanlar ne yaparlar, ne işlerler, ne yer, ne içerler, nasıl ve ne şartlarda üretim yaparlar diye hiç ama hiç düşündüğünüzü, aklınıza getirdiğinizi zannetmiyorum. Keşke faiz lobisini düşündüğünüz kadar çiftçimizi de düşünseydiniz de onlar da sizin devri iktidarınızda 5 kat zengin olsalardı.”On yılda gelinen noktada, çiftçi borç, haciz, banka, icra ve hapis kıskacında inim inim inlemekte olduğunu belirten Yılmaz; “Girdi maliyetlerinin çok yükselmesi, ürettiği etin, sütün, buğdayın, arpanın, meyve ve sebzenin ise para etmemesi çiftçinin belini bükmüştür. Çiftçilikten neredeyse vazgeçecek ama gerek ar belasına gerekse yapacak başka bir mesleği olmadığından boğaz tokluğuna, yıldan yıla zararına üretmeye mecbur kalmaktadır. Yıllardır sabrettiler ve size ciddi opsiyon verdiler ama artık "Yeter. Zararın neresinden dönülürse kârdır." diyorlar. Haberiniz olsun, sizi imam ile göndermeye kararlılar. Buğday taban fiyatlarını buradan defalarca ısrarımızdan sonra, Çukurova`daki ve Harran`daki çiftçi malını tüccara kaptırdıktan sonra açıkladınız. Toprak Mahsulleri Ofisine buğday teslim etmek tam bir merasime tabi. Gerçekten, Sayın Bakanlık mensupları buğday üreticisine bu kadar eza cefa etmekten çok mu zevk alıyorlar? Sayın Bakana bunun için mi Fransa`dan şövalye nişanı verildi çok merak ediyorum” diye konuştu.2013 yılında hâlâ şaptan hayvanlar öldüğünü belirten yılmaz konuşmasına şöyle devam etti; “Bu hafta sonu Erzincan`daydım. Üzümlü ilçesindeki çiftçilerden Bekir Bey`in sıkıntısı, pişmanlığı ve hatta çaresizliği sizleri hiç ilgilendirmiyor. Bekir Bey kredi kullanmış, hayvan almış, üstelik de TARSİM`den sigortalatmış. Bu arada 16 baş hayvanı şaptan ölmüş. Bekir Bey çaresiz, zira tarım teşkilatı TARSİM`e, TARSİM ise "Şap, takibi ve tazminatı gerektiren bir hastalıktır, onun için sigorta kapsamında değildir." diye tarım teşkilatına havale ediyor, tabii ki olan üreticiye oluyor Bekir Bey ve Bekir Bey gibi binlerce mağdurun durumu ne olacak? Şap yüzünden hâlâ pazarlar karantina altına alınıyor. Yanlış zamanda brusella aşısı yapıldığından, Antalya, Mersin, Adana, Kahramanmaraş, Ordu, Giresun, Adıyaman, Eskişehir, Bolu, Düzce, Gümüşhane, Sinop ve Afyonkarahisar illerinde yaklaşık 250 bin adet koyun, kuzu attı. Bu olayı kapatmak için kuzu başına 100 TL vereceği haberlerini yaydınız. Bazı illerde pozitif çıkan yerlerde kuzu atan anaları da kestirerek bedelini öderken, bazı illerde doğal bağışıklık şeklinde yorumlanarak, koyunlar kesilmeyerek anlam veremediğimiz bir uygulama yaptınız. Hastalık ortalıkta kol geziyor. Sayın Bakana konuyla ilgili sorduğum yazılı soru önergesine kırk beş gün geçmesine rağmen hâlâ cevap gelmedi.Dört çeker cipe konulan mazot ile traktöre, biçerdövere, sulama motoruna, patpata konulan mazotun aynı fiyattan satılması kabul edilemez. Laf olsun babından verdiğiniz ve her defasında da söylediğiniz mazot desteği inanın devede kulak misalidir. Çiftçi perişandır, tedirgin ve geleceğinden umutsuzdur, âdeta can çekişmektedir.Tarımın en önemli girdilerinden olan mazotta, tohumda, fidanda, fidede, ilaçta, gübrede ve tarımsal sulamada kullanılan elektrikte ÖTV ve KDV acilen kaldırılmalıdır. Bu şekilde, can çekişmekte olan çiftçimize bir can suyu verelim Tarım sektörü, takdir edersiniz ki, üstü açık bir fabrikadır. Sanayide sıkıntılanırsanız şalteri indirirsiniz, sıkıntı bittiğinde şalteri kaldırdığınızda üretime başlayabilirsiniz. Ancak tarım ve hayvancılıkta durum çok farklıdır; bir kez üretim durursa tekrar işe başlamak için çok ciddi zaman gereklidir. Özellikle hayvancılıkta emek o kadar yoğundur ki hayvancılık insanı düğününde oynatmaz, cenazesinde ağlatmaz. Gelin bu insanlarımızı yok farz etmeyin, Sayın Başbakan çiftçimizi, köylümüzü azarlasa da gelin siz çiftçimize sahip çıkın, yoksa ithal ete, ithal süte, ithal yeme, yağa, ithal meyveye, sebzeye hatta bir gün ithal ekmeğe bile mahkûm oluruz.”