Gözden kaçırmayın
Çocuklar ilk defa canlı buzağı gördüNamık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü ile Makedonya St. Climent Ohridski-Bitola Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen "Adriyatik`ten Kafkaslara 2 Uluslararası Geleneksel Gıdalar Sempozyumu", Makedonya`nın Struga şehrinde 24-26 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirildi. Büyük ilgi gösterilen sempozyumun açılış oturumunun başkanlığını Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak yaptı. Sempozyumda Türkiye, Makedonya, Sırbistan, Arnavutluk, Hırvatistan, Kosova, Slovenya, İtalya, Kazakistan gibi ülkelerin üniversite ve araştırma kuruluşlarından 600`den fazla uzman ve özel sektörden katılımcı iştirak etti. Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakanı Hadi Nezir`in de katılımıyla gerçekleştirilen sempozyum açılış töreni sonrasında AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak`ın başkanlık ettiği açılış oturumuna geçildi. Marmara Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu "Türk Mutfak Kültürünün Sağlık ve Beslenme Alışkanlıkları Üzerindeki Etkileri" başlıklı bildirisinde, Orta Asya`dan Anadolu`ya göçen Türklerin tarihsel geçmişleri nedeniyle zengin bir mutfak kültürüne sahip olduğunu belirterek, "Orta Asya göçebe insanının et ve mayalanmış süt ürünlerini kullanmaları, Mezopotamya`nın tahılları, Akdeniz çevresinin sebze ve meyveleri, Güney Asya`nın baharatı ile birlikte kullanılarak zengin bir Türk yemek kültürünün oluşmasında etkili olmuştur" dedi. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci ise "Atalarımız Ne Yerlerdi?" başlıklı bildirisinde "Osmanlı mutfağı, dünyaca meşhur birkaç mutfaktan biriydi. Bu zengin mutfak, yavaş yavaş fast-food`a yenik düşüyor. Modern hayat, sofralarımızdan çok şeyi alıp götürdü. Türk mutfağının aslı, Türlerin anavatanı olan Orta Asya`daki hayatlarına dayanıyor. Bu devre ait gıda kültürü, bilhassa en son yerleşik hayata geçen göçebe Türkmenler vasıtasıyla günümüze intikal edebilmiştir" diyerek, Türk mutfağının tarihsel gelişiminden bahsetti. "Geleneksel Gıdalar Gerçekte Nelerdir" başlıklı bildiriyi sunan İtalya Bologna Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. L. Filippo D`Antuono da bir gıda maddesi için "geleneksel" ifadesinin kullanılması için geniş anlamıyla nesiller boyunca aktarılan gıdalar olması gerektiğine vurgu yaparak, "Geleneksel gıdaların bazı özelliklerinin hem genel tanımından hem de özel günlerle bağdaştırılan bazı genel özelliklerinden farklılıkları olduğu tespit edilmiştir. Geleneksel gıdalar genel olarak hali hazırda olan hammaddelerin ve her zaman sahip olunabilen gıdaların bir kombinasyonudur. Fakat bu gıdaların kendilerine özgü olan farklılıkları standart bir reçeteden değil sahip olunan hammaddelerden, sosyal şartlardan ve ihtiyaç duyulan besin öğelerinden kaynaklanmaktadır" sözlerine yer verdi. Sempozyumda iki gün boyunca; Süt Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Tahıl Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Et Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Sebze-Meyve Kaynaklı Geleneksel Gıdalar, Geleneksel Şekerli/Tatlı Gıdalar, Diğer Geleneksel Gıdalar ve Geleneksel Gıdaların Beslenme ve Sosyolojik Yönü başlıkları altında 63`ü sözlü 570`si poster olmak üzere toplam 633 bildiri sunuldu.
Yorumlar
Yorum Yap