Büyük komutan Alparslan ve Atatürk’e çok şey borçluyuz

Afyonkarahisar İnternet Habercileri Derneği (AFİHAD) Başkanı İsmail Ögeday Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü ve Büyük Taarruzun 101. Yıl dönümü ile ilgili bir mesaj yayınladı.

Başkan Ögeday mesajında şu ifadelere yer verdi;

“Büyük Taarruzun başlangıcı olan 26 Ağustos tarihi, aynı zamanda 26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ile de denk düşmektedir. 26 Ağustos 1071 ile 30 Ağustos 1922, iki büyük zafer günüdür. Birincisi, Anadolu`nun kapılarını Türklere açmış; ikincisi, Anadolu`nun Türk kalmasını sağlamıştır

1071 Malazgirt Zaferi tarihin en güçlü imparatorluklarından birisi olan Bizans İmparatorluğu’na karşı kazanılmış muazzam bir zaferdir. Bizans’ın yüzlerce yıllık tarihinde kendi ordusundan çok daha az sayıda olan bir orduya kaybetmesi, üstelik Bizans İmparatorunun savaş meydanında esir düşmesi tarihte eşine rastlanılmayan bir olaydır. 

Anadolu’ya Türklerin dolayısıyla İslam’ın hâkim olması tüm dünya tarihine etki etmiştir. Selçuklular ve Anadolu Beylikleri, bu topraklarda eşsiz eserler bırakmış, Anadolu’yu mamur eylemişlerdir. Yine bu topraklarda kurulan Osmanlı Devleti Anadolu’dan aldığı güç ve ilhamla üç kıtaya hükmetmiş, tüm cihana adaleti, medeniyeti ve bilimi yaymıştır.

Çağlar ötesine yankı veren böylesine büyük bir zaferin kazanılmasında şecaati, imanı, kahramanlığı ve dehasıyla Sultan Alparslan’ın büyük rolü vardır. Cenk meydanına kefenini giyip çıkması ve askerlere hitaben söylediği "Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya da şehit olarak Cennet´e giderim. Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ben de ancak sizlerden biriyim, sizlerle birlikte savaşan bir gaziyim. Ölürsem kefenim, üzerimdeki elbisemdir." sözleri onun her anlamıyla büyük bir şahsiyet olduğunun kanıtı niteliğindedir. Bu şanlı zaferin üzerinden tam 952 yıl geçmiştir. Sultan Alparslan ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyorum mekanları cennet olsun. 

Öte yandan Malazgirt zaferinin üzerinden 851 yıl geçmesiyle birlikte, 851 yıl sonra,yine aynı tarihlere denk gelen ve 1922 yılında 26 Ağustos`ta başlayıp, 30 Ağustos`ta Dumlupınar`da Mustafa Kemal`in baş kumandanlığında zaferle sonuçlanan Zafer Bayramı olarak kutladığımız Başkomutanlık Meydan Muharebesi (Büyük Taarruz), bağımsızlık mücadelemizde unutulması mümkün olmayan günlerden biridir. Düşmanın haksız işgaline "dur" diyen ve Türk milletinin asla esir edilemeyeceğini bütün dünyaya gösteren bir zafer hikâyesidir. Millî birlik ve beraberlik ruhunun yansımasıdır.

 Başkomutanlık Meydan Zaferi`nin 101. Yıl önce, Dumlupınar`a gelen Gazi Mustafa Kemal, burada yaptığı konuşmasında o günden günümüze mesaj niteliğindeki bu sözleri söylemiştir: "Kendilerine bir milletin geleceği emanet edilen adamlar, milletin kuvvet ve gücünü yalnız ve ancak yine milletin gerçek ve kabul edilir yararlar elde etmesi yolunda kullanmakla sorumlu olduklarını bir an hatırlarından çıkarmamalıdırlar.

 Bu adamlar düşünmelidirler ki, bir memleketi ele geçirip işgal etmek, o memleketlerin sahiplerine hükmetmek için yeterli değildir. Bir milletin ruhu baskı altına alınmadıkça, bir milletin kararlılığı ve iradesi kırılmadıkça, o millete hükmetmenin imkânı yoktur."

Ulusal bağımsızlık yolunda mücadele verilerek Büyük Taarruz`un başarıyla sonuçlanmasının 101. Yıl dönümünde, bu zafer haftasında, Merhum Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman Türk ordusunu saygı ve minnetle anıyorum. Yüz bir Yıl önce olduğu gibi yine aynı ruhla mücadelemiz devam edecektir." dedi. Kaynak Afyon Time