Gün FM?de yayınlanan Basın Odası programında asgari ücrete ve emekli maaşlarına yapılan zamlar ekseninde ekonomi konuşuldu.
Gazeteci İsmail Akar?ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası programına Gazeteciler Ahmet Tunca, Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumlarıyla katıldılar.
Ülkemizin yeni yıla zamlarla girdiğini söyleyen Gazeteci İsmail Akar, ?Köprü geçişlerine zam geldi. Poşetlerin 25 kuruşa satılması da halkın tepkisini çekti. Bu arada marketlerde çalışanla halk poşet konusunda karşı karşıya geliyor. Market çalışanlarının bu konuda yapabilecekleri bir şey yok. Buna dikkat edelim. Asgari ücret yaklaşık 400 Liralık artışla 2020 Lira oldu. Bir personel için işverene 650-700 Liralık artış oldu.
Bu artış nedeniyle işçi çıkarmalar olduğunu duyuyoruz. Ne yazık ki işsizlik yükselişe geçti. Enflasyon yüzde 20 olarak açıklanırken emekliye yüzde 10 zam yapıldı. Bu zam oranı da yeterli bulunmadı. her şeye zam gelirken emekli maaşları beklenen düzeyde artmadı? diye konuştu.
?Satın alma gücü sürekli düşüyor?
Ülkemizde yıllardır değişmeyen konunun gelir dağılımındaki adaletsizlik olduğunu kaydeden Gazeteci Ahmet Tunca, ?Uzun yıllardır bu konu değişmedi. En düşük çiftçi Bağ Kur emeklisinin 1200 Lira maaş aldığı söyleniyor. Annesinden, babasından veya eşinden 700-800 Lira maaş alanlar var.
Bu insanlar nasıl geçinecek? Yüzde 10 civarında zam verilirken, enflasyon oranı resmi rakamlara göre yüzde 20. Ama gayrı resmi rakamlara göre yüzde 30 civarında enflasyon var. Bu konuda tedbirler alınmalı. Vatandaşın zamdan sonra aldığı maaş yetersiz geliyor. Çünkü her şeye zam gelmiş durumda. Satın alma gücü sürekli düşüyor? şeklinde değerlendirmede bulundu.
?İlimizde işyeri kiraları oldukça yüksek?
Verenle alan arasındaki kavganın günümüzün kavgası olmadığını söyleyen Gazeteci Polat Yılmaz, ?Çok eskiye gidildiğinde de maaşlara yapılan zamların yetersiz bulunduğunu görürüz. Bununla ilgili birçok grevler, protestolar yaşanmıştır. Ben hükümetin fazla verme imkanı varken yetersiz artış yaptıklarını düşünmüyor. Neticede ülkemizin geliri bellidir. Herkese ayrılması gereken bir para var. Sağlığa, güvenliğe, çalışanlara ayrılmış bir pay var. Neticede açıklanan enflasyon rakamlarına göre belli miktarda zam yapılmıştır. Burada alanla vereni suçlamak yerine ekonominin başka verilerine bakmak gerekir. Mesela kira fiyatlarına bakalım. İlimizde işyeri kiraları oldukça yüksek. Bu kişi işyeri kirasını ve diğer giderlerini nasıl karşılasın? Kiralar bir üst sınır getirilmeli? diye konuştu.
?Ekonomi travmaya girdi?
Ekonomimizin 2018 yılı Ağustos ayında döviz kurlarındaki artış nedeniyle bir travmaya girdiğini söyleyen Gazeteci Ertuğrul Sevim, ?O günden beri sorunlar yaşandı. Normalleşmesi uzun zaman alacak gibi görünüyor. Adeta bir insanın beyin damarının tıkanıp felç olması gibi bir şey. Faizler oldukça yükseldi. Konut ve araba fiyatları arttı. Bu yaşanan travmanın bir tarafında iş dünyası varken, bir tarafında da ücretliler var. Ekonomiyle ilgili en fazla ses ücretlilerden geliyor. Alım güçlerinin düştüğünü söylüyorlar. Ama ülkemizde asıl krizi yaşayan istihdamı oluşturan iş dünyası. Ülkemizde ben memur, emekli ve işçinin maaşlarından ve zam oranlarından memnun olduklarını hiç görmedim. Göreceğimi de zannetmiyorum? şeklinde görüşlerini ifadelendirdi.