Mağazalarda ve marketlerde yılbaşı indirimleri, mekânların yılbaşı konseptli süslemeleri yeni bir yılın başlangıcına az bir zaman kaldığını hatırlatmaktadır.
Aralık ayının yirmi beşinci günü Katolik Hıristiyanlar (Batı Kiliseleri) tarafından Hz. İsa’nın doğumu kabul edilmekte ve Noel (Christmas) Bayramı olarak kutlanmaktadır. Ortodoks Hıristiyanları (Doğu Kiliseleri) ise Hz. İsa’nın doğumunu 6 Ocak olarak kabul etmektedir. Noel devresi Hıristiyanların dini takvimlerinin başlangıcını oluşturmaktadır.
Bu devre Noel bayramından önceki dördüncü pazardan başlatılır. Hıristiyanlar Advent Dönemi (Mesih’in gelişini bekleyiş) ya da Küçük Perhiz Dönemi adını verdikleri bu devrede Noel’e hazırlık yapar, günlerini perhiz (oruç), dua vb. ibadetlerle geçirirler. Noel bayramında çam ağacını süslemek de gelenek haline gelmiştir. Çam ağacına asılan meyvelerin cenneti, çamın tepesine asılan Beytü’l-lahîm (Bethlehem) yıldızının Hz. İsa’nın doğumunu sembolize ettiğine inanılır. Noel bayramının bir diğer sembolü Noel Baba’nın ise Aziz Nicolas olduğu ileri sürülmektedir.Bazı kesimleriçin yalnızca takvim değişikliğinden, geride bırakılan koca bir yılın tahlilini yapmaktan ve girilecek yeni bir yıla dairgüzel temennilerde bulunmaktan ibaret olan bu günler, farklı din ve mezhep mensuplarınca kutsal kabul edilir ve çeşitli kutlamalarla taçlandırılır.
Geçirilen bir yılı geride bırakmayasaatler kala içimizde koca bir yılın nasıl geçtiğine, neleri getirip neleri götürdüğüne dair muhasebe yapmanın gerekliliğini hissetmişizdir. Ortak tarihimize baktığımızda bu yılın bizlerden götürdüklerinin, bizlere getirdiklerinden çok daha fazla olduğu aşikârdır. 2023 yılı gerek yerel gerek küresel açıdan birçok olumsuzluğun cereyan ettiği bir yıl oldu bizler için. Bilhassa savaşların ve doğal afetlerin yıkıcı etkileri ile derinden sarsıldık.Bunun yanında gerek kadın cinayetleriyle gerek şahadete erişenlerle gerekse önemli şahsiyetlerle önemli kayıplar verdiğimiz bir yıl oldu.
Doğrudan etkilendiklerimiz kadar dolaylı olarak etkilendiğimiz birçok olay yaşandı. Ukrayna-Rusya savaşı gündemden düşmeden daha acımasızca ve vahşice yapılan toplu katliamlara şahit olduk. İsrail’in Filistinlilere yönelik alçakça saldırıları ve neticesinde 20.000’i aşkın masum insanın yaşam hakkının elinden alınması bizleri birhayli üzdü. Gazze’ye düşen ateşin acısını hepimiz yüreğimizde hissettik. İmkânlarımız ölçüsünde çeşitli propagandalarla Filistin halkının yanında olduğumuzu bildirmekten daha fazlasını yapamadık.
Tüm bu tarifsiz acılar ne zaman son bulur sorusunun cevabını ararken Bir(leşmiş) Milletler’den gelen kararları hayretle ve bir o kadar da büyük bir hayal kırıklığıyla öğrendik. Bunca katliamdan sonra Filistinlilerin kaderinin savaşın sürdürülmesini savunan vicdan yoksunlarının kararı doğrultusunda şekillenmesi ve elden gelenlerin kısıtlı olması ile duyduğumuz vicdani sorumluluğumuzu yerine getirememiş olma endişesi,her geçen gün bizleri rahatsız etmeye devam etmektedir. Takvimden bir yılı daha geride bırakmış olmanın hüznüyle bunca acının ve hayal kırıklıklarının yerini alacak daha umutlu ve mutlu yarınlara erişebilmek temennisi ile…
