Bir berber varmış vakti zamanında bu berber
Allah dostlarıyla alâkalı bir sohbet olsa elinde müşterisi olsa bile hemen müşterisinden izin ister makası tarağı bırakır oturup büyük bir muhabbetle sohbeti dinler ondan sonra çalışmaya devam edermiş.
Hak vaki olur berber bu dünyadan göçer ilk gecesinde aynı rüyayı müşterilerinden bir kaç tanesi görür. Berbere sorarlar ilk gecen nasıl geçti diye berber anlatır ben ne olduğunu anlayamadım.
Genişçe bir düz arazide tek başıma yapayalnızım şaşkın bakışlarla sağımı solumu gözetlerken birden tanımadığım yüzleri peçeyle örtülü insanlar etrafımı sardı ben ortalarında öylece kaldım.
Sonra hepside bana arkasını döndü ve birden çok gürültülü bir ses koptu yırtıcı yaratıklardı diyeceğim ama çok değişik şekilleri vardı bunların ne olduğunu anlayamadım fakat seslerini net duyuyordum beni istiyorlardı verin onu bize diye saldırıyorlar ama bu adamlardan birtürlü yaklaşamıyorlardı bu kişilerden korkup bir müddet sonra gittiler.
Ben bu adamlara sordum siz kimsiniz ben sizi tanımıyorum neden beni koruyorsunuz deyince bir tanesi yüzünü bana dönerek peçesini kaldırdı ve sen bizi tanıyorsun aslında.
Dünyada iken senin dükkanında bizim ismimizin geçtiği sohbetlerde hani işini gücünü bırakıpta muhabbet duyduğun.
Allah dostları varya işte biz onlarız ben, Abdulkadir Geylani bizi seveni bizlerde dar gününde yalnız bırakmayız der bu rüyayı gören kişi bir başkasına anlatınca aynı rüyayı bende gördüm der o kişi.
Kalın sağlıcakla