Moğollar tarafından öldürülen Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad Bin Feramuz’un kızları Melek Peyker, Naime Gevher ve Asiye Sultan Hanımlar Moğolların ellerinden zor kurtulmuşlar ve sadık adamları Ömer Ağa ve yardımcıları tarafından gizlice Afyon’a getirilmişlerdir.
İşte bu üç Hanım Saltan daha sonra KADINANA ismiyle anılan hayırsever hanımlardır. Bu Hanımlara Kadınana isminin verilmesi Küçük kalecik dağlarının tepelerinden KADINANA suyunu Afyon’a getirmeleri sebebiyledir.
Bu üç Hayırsever Kadının Afyon’a gelmeleri sırasında Afyon’da büyük bir su sıkıntısı varmış. Bunlar bir hayli parayla Afyon’a gelmişlerdir. Afyonda bulunun insanların kuyu suyu içtiklerine şahit olmuşlardı. Afyon’da da bu su sıkıntısını gidermek için Kışlacık ve Küçük Kalecik köyleri arasındaki pınardan kilometrelerce uzaktan şehre suyu getirmek için büyük bir çaba ve gayret göstermişlerdir.
Bir gün bu üç kardeş bir çardakta otururken birisi şöyle bir fikir ileri sürmüştü:
“Bu dünya hepimizin bildiği gibi fani bir dünyadır, gelip geçicidir. Günler, aylar ve seneler geçiyor. Bir gün gelip biz de bu dünyadan göçeceğiz. Onun için elimizde imkânımız ve paramız varken insanlara faydalı çalışmalar yapalım. Böyle olursa kıyamete kadar rahmetle anılırız. Rabbim böylesi hayırlı hizmetlerde bulunanların ahirete kadar ölseler bile amel defterlerinin açık kalacağını ve durmadan sevapların yazılacağını bildiriyor.”
Diğer iki kardeş de bu fikre katılarak neler yapabilecekleri hakkında fikirler üretmeye başladılar. Nihayetinde çevrede büyük su sıkıntısı vardı. Bunu çözmeleri gerekirdi. Uzun uğraşlar neticesinde Afyon’a Kışlacık ve Küçük Kalecik köyleri arasında bulunan bir pınardan su getirilmesi kararlaştırıldı. O gelecek suyun da bir ermeni sahibi vardı. Bir küp altın karşılığında o suyu satın aldılar ve Afyon’a iki yıl gibi kısa bir zamanda getirmeyi başardılar. O suyun da Afyon’a gelmesi için Hıdırlık civarında bir depo yapıldı. Arklarla Hıdırlık deposuna getirilen suyun Afyon’a dağıtımının yapılması sağlandı.
Ardından şimdi Kadınana okulunun yanında bulunan bir dere varmış o derenin ıslah çalışmalarını yaptırdılar. Şehre bin tane de kapaklı kabir yaptırdılar. O dönemde yapılan bu mezarlar şimdiki Yeşil Cami, Afyon Lisesi, Ambar yolu, İmaret Camii, Kurtuluş Caddesi, Dedelihan (Şimdiki Otpazar Camisinin karşısındaki han) arasındaki mıntıka idi.
Kadınanalardan Asiye Sultan Halen Marulcu Mahallesi Ambar Yolu Caddesi üzerinde Kadınana Okulu karşısında kabir yapılmış daha sonra kabir üzerine türbe yapılmıştır. Diğer iki kardeş Melek Peyker ve Naime Gevher ise şimdiki Mevlevi Camisinin arka sokağındaki türbeye toprağa verilmişlerdir. Bazı insanlar doğduğu yere değil de doyduğu yere hizmet ederlermiş. İşte Kadınanalar da ilimize gelmişler ve bütün varlıklarını insanların hayrına harcamayı bilmişler ve gelecek nesillere büyük bir örnek olmuşlardır. Günümüzde böylesi hayırsever hanımlar var mı? Elbette var. Var ama Bu üç kardeş gibi gece e gündüz kendilerini insanların hayrına adayan var mı acaba?
İşte ilimiz adına bu KADINANALAR gelecek nesillere tanıtılmalıdır. Onların Afyon’a ne gibi hizmetlerde bulundukları ve yaptıkları anlatılmalıdır. Günümüzün Anaları çocuklarına kız olsun erkek olsun KADINANALARIN Afyon’a yapmış oldukları hayır hizmetlerini anlatmalıdırlar. İleride çocuklarının da böylesi hizmetlerde bulunmalarını gönüllerine ve kalplerine nakşetmelidir.
