Bu yıl yine Ramazan ayına Covid 19 salgınının gölgesinde girdik, geçen yıl olduğu gibi.
Yani son iki yıldır, Ramazan ayını salgın nedeni ile Ramazan gibi yaşayamıyoruz maalesef. Covid 19 salgını, nasıl bir salgınsa, tüm Dünyayı etkisi altına aldı. Maalesef son iki yıldır tadımız, tuzumuz da kalmadı. Her şeye rağmen insanoğlunun içinde, bir umut var, Yüce Yaradan umudumuzu yitirenlerden eylemesin İnşallah.
Evet Ramazan ayını Ramazan gibi yaşayamıyoruz, bundan bir kaç yıl öncesinde,Ramazan ayına sayılı günler kala içimizi bir huzur, bir mutluluk ve bir sevinç kaplardı, bir çoğunuz bu anı mutlaka yaşamışsınızdır. Ramazan ayına girmeden, günler öncesinden hazırlıklar yapılırdı, Ramazan ayına girildiğinde, hele ilk teravih namazı ve ilk oruç, ilk sahur ne kadar haz verirdi insanlara değilmi ? İnsanlar ilk bir kaç gün ki oruçlarını, aileleriyle geçirirdi evlerinde, ardından eş,dost ve akraba ziyaretleri yapılırdı, beraberce, topluca iftarlar edilirdi.
Kılınan teravih namazları, hatta sahura kadar sohbetler yapılırdı, camiler cemaatle dolup dolup taşardı. Çok sayıda yerde Ramazan sokakları oluşturulurdu.Evet Ramazan ayının ilk haftasını geride bırakıyoruz, şu an yasakların gölgesinde ikinci Ramazan ayına girdik. Biliyorsunuz ki geçen yıl, bırakın Ramazan ayını bir kenara bayramı dahi yaşayamadık maalesef. Bu daha ne kadar böyle devam eder bilinmez ama, inanın şimdilerde yerinde olan bir söz geliyor insanın aklına hani derler ya ?nerede o eski Ramazanlar? işte bu söz şimdi tam yerine otururcasına akıllara geliyor.
Sahurda çalınan davul, iftar saatinde atılan top ve camilerin mahyaları da olmasa, Ramazan ayındayız demeye sanki bin şahit gerekecek. Artık hakikaten tadımız tuzumuz kalmadı. Salgının üzerinden tam 14 ay geçti hala, sıkıntı büyük ve hala maskelerden kurtulamadık, yine yasaklar kapımıza dayandı, tam çok şükür kurtuluyoruz dediğimiz anda, maalesef yine başa döndük. Evet tadımız tuzumuz kalmadı kime sorarsanız sorun kimse halinden memnun değil.
Esnaflar sıkıntılı, vatandaş işsizlikten şikayetçi, çocuklar okuldan uzak, tokalaşmak yasak, yaklaşmak yasak, sokağa çıkmak yasak, toplu iftar yasak, teravih yasak. Yasak, yasak, yasak. Yaz sıcaklarında etkisi yok olacak dendi değişen bir şey yok, kışın soğuktan yok olacak dendi yine bir şey değişmedi. Artık insanların çoğunun pisikolojisi bozuldu, insanlar panik içerisinde, virüsün bir gün gelip, kendisine bulaşacağından korkuyor.
Tüm bu olumsuzluların yanı sıra, kültürel değerlerimiz tokalaşma, selamlaşma, kucaklaşma büyüklere hürmet ve saygı küçüklere şevkat gibi kavramlarımız inanın yok oluyor. Sebebsiz yere insanlar boşanıyor, yuvalar yıkılıyor tüm bu olumsuzlukların temelinde ise, işte bu hala hakkından gelemediğimiz covid 19 denen salgın yatıyor. Ramazan ayının ilk iki haftası sıkı tedbirler alındı, bakalım sonuç alabilecekmiyiz? İnşallah alırız ve bir an önce bu illetten kurtulur yeniden eski günlerimize döneriz. Hayırlı Ramazanlar.
