Raziye Celep


Bazı Acılar Sessizdir Ölüm Gibi

Sahi kaç gün oldu? 40 gün mü, 52 gün mü? Oldu mu sahi o kadar? Günlerin sayıların ne anlamı var? Tek acı gerçek, yokluğunken.


Seni birçoğuna göre yaşlı sayılan, hatırı sayılır yaşına rağmen ağaç tepelerinde hatırlıyorum kiraz bahçelerinde, maşallahlarım arasında. İşte ben o zaman öğrendim, insanı yaşlandıran asıl şeyin rakamlar olmadığını. Ve daha birçok şeyi senden öğrendiğim gibi.

 

Ben evimin asansörünün olmayışına en çok bize geldiğin gün hayıflanmıştım.  Bükülen beline rağmen üçüncü kattaki evimize apalayarak çıkmıştın ama hiç şikayet etmeden, yüzünü hiç düşürmeden. Kapıda seni karşılayanın ben olmasına rağmen, cıvıldayan içten sesinle biraz da yüksek perdeden bana, bize seslenmiştin, o üç katı zorla çıkan sen değilmişsin gibi, gülümseyerek. Bize ‘’hele yavrularıma, hey maşallah kuzularıma’’ diyerek her zaman ki neşenle girmiştin evimize.

 

Koca bir ömre 5 evlat, yavrumun yavrusu diye sevdiğin 11 torun, 2 torununun çocuğu ve zaman zaman huysuzluk eden bir koca sığdırdın. Her zaman her şeye rağmen herkesi eteklerinde toplayan da sendin, o evde. Bayramlarda evlatlarınla torunlarınla bir aradaysan daha bir coşardı gönlün. Birlikte yenen yemekler, içilen çaylarla ve hoş sohbetle bir arada toplanan yavrularını gördükçe, sessizce, huzurla, gururla hani sizin oraların bir sözüyle daha bir güvenerek izlerdin onları ve senden daha mutlusu olmazdı o an. Muhtemel o bakışlarınla o anın karelerini en ince ayrıntısına kadar, yüreğinin en derinine koyup, hafızana kazıyordun.

 

Yaşın kadar tecrübelerin de yol gösteriyordu etrafına. Tarhana karılırken de danışılan sendin, pekmez kaynatılırken de. Çoğunun koca emesi idin. Hiç boş durmazdın, becerikliydin, hamarattın, cesurdun, adın gibi Kaya Kız’dın. Her şeyden önemlisi de güler yüzlünle hayat doluydun. Kalp kırmaktan korkardın.

 

Adına tatil denilen sayılı günlerde geldiğimiz köyümüzde sekiz gibi uyansam da size göre hep geç kalkan ben olurdum. Oysa sen o saate kadar çoktan kalkmış ve çoğu zaman ihtiyar dediğin dedemle kahvaltınızı yapmış ve çoktan ocakta tencere de aşınızı kaynatmış olurdun. Dedem de senin gibi erkenciydi. Çorbasını içer, elinde bir sopa, omzunda heybesi ile bağı bahçeyi dolaşır yapacak bir şeyler mutlaka bulurdu.

 

Şimdi bu anılar sensiz kaldı. Bu ev sessiz. Ah Babaannem, Ah! seni ben, çok şey görmüş hayat dolu çakmak çakmak gözlerinle hatırlıyorum. Evin önünde kirmanla yün eğirip ip yapışını, rengarenk kilim heybe dokuyuşunu, yorgan dikişini, bamya dizişini, yaprak demetleyişini, kazan kazan pekmez kaynatışını, çanak çanak tarhana döküşünü…

 

Seni ben, buruş buruş öpülesi pamuk ellerinle hatırlıyorum. Dünyaları kucaklayıp, sırtladığın, çekip çevirdiğin,  derleyip toparladığın, dokunduğun yeri Allah’ın izniyle şifalandırdığın o şifalı, sırtımızı sıvazlayan o ellerinle…

 

Son zamanlar da anıları öğüten o zillet seni de bulmuştu adına ister demans de, ister Alzheimer. Senin tek tek inşa ettiğin tüm yaşamının şahiti anıların, zihninde teker teker silinirken yine de o neşenden iyimserliğinden bir şey kaybetmemiştin.

 

Bazen keşke diyor insan keşke, onun yıkılan hatıralarına inat daha fazlasını inşa edebilseydim. Adına yaşam denen mücadelemize fazla dalmayıp yanında olabilseydim. İşmiş, çocuklarmış, sınavlarmış, aile sorunlarıymış, mış mış…

 

İki göz odalı evin dolup dolup taşıyor şimdi. Bağrış çığrış arkanda bıraktığın kızların, bir köşede kimselere göstermeden ağlıyor oğulların, torunların. Hıçkırık seslerini bastırıyor, ‘’Rabbin Kelamı’’. Tezgah almıyor konu komşunun getirdiği yemekleri. Canlar istemese de yeniyor yemekler. Herkes ardından senle olan anısını paylaşıyor, dua ediyor. Bense dinliyorum sadece anlatılanları. Hafızam allak bullak. Bir yanım hala inanamıyor gidişine. Ağlıyorum bir köşede öylece. Yaşadıklarımıza, yaşayamadıklarımıza belki de bundan sonrasının olamayacağına… Bir ara kendime gelip sarılıyorum bildiğim tek doğruya. Abdest alıp, Kuranı Kerim okuyorum ardından. Seni Rabbime emanet ediyorum. Ve Rahmeti ile seni kucaklamasını umuyorum.

 

Ah Ölüm! İlahi Çağrı! Bir yumruk duruyor sanki boğazımda, yutkunsam da inmiyor aşağıya. Ne söylesem boş ve anlamsız geliyor, o saatten sonra. Yokluğunun tesellisi olmuyor hiçbir sözcük. Hepimiz o çok bildiğimiz, alışılagelmiş cümleyle kucaklaşıp teselli arıyoruz. ’’ Başımız sağ olsun,’’ derken aslında hepimiz biliyoruz yaranın çabucak iyileşmeyeceğini...

 

Pişmanlıklar yetmiyor, toprağın bağrına emanet ettiğinde o en sevdiğini… Sadece anılar ve keşkeler kalıyor yanına…

 

Evinin önüne son kez getirildiğinde, bir araç üzerinde, tahta bir kutunun içinde. O son veda da daha çok yükseliyor sesler, ağıtlar… Hocanın duası ile bölünüyor çığlıklar. Ve bir ses yükseliyor semaya;

 

‘’Hakkınızı helal ediyor musunuz?’’  ‘’Helal olsun, helal olsun, helal olsun!’’ sesleri ile karşılık buluyor imamın sorusu.  Sonra ebedi istirahatgahına doğru yol alıyorsun. Hemen sonra elden ele Yasin dua kitapları ve tesbihler dolaşıyor, kadınların ellerinde. Sonra sırası ile Yasin, Tebareke (Mülk) ve Amme (Nebe) süreleri ve dualar okunuyor ardından…

 

Bir müddet sonra ardından köy mezarlığına geliyorum seni ziyarete ve bu sefer korkmuyorum, mezarlıktan. Sevdiklerimin bu dünyadaki son konak yerlerinden… İşte şurası diye işaret ediyor yerini bilenlerden birisi.

 

Baş ucuna, bordo çemberlerinden birini doladıkları, üzerine gelişi güzel adının yazıldığı, tahtadan bir başlık dikmişler. Mezarında dağ gibi bir toprak yığını, ıslak. Oysa küçücüktü bedenin. Kimse duymasa da sesimi, seninle sohbet ediyorum beni duyduğundan o kadar emin. Ayak ucundaki mor çiçekler dikkatimi çekiyor sonra ve senden bir anı saklamak için alıyorum bir kaçını yanıma.

 

Gözyaşlarım dualarıma karışmışken seni arkamda bırakıp eve dönmek hem çok garip geliyor hem de içimi acıtıyor. Seni Rabbime emanet ediyorum. Rahat uyu pamuk babaannem, kabrin nur, mekanın cennet olsun inşallah. ( Babaannem Kayakız Celep ve ebediyete uğurladığımız sevdiklerimiz anısına, rahmetle)

Foto Galeri

dünyanın en ilginçgörüntüleri
Hizmet İş İftar yemeğinde bir araya geldi
İnternet habercileri kimliklerini aldı
Fikri Asım Bayatta Piknikte
En çok tıklanan karikatürler
Yüksel varlı İlkokulu Etkinlik

Süper Lig LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 28 1 3 53 87
2.Fenerbahçe 32 27 1 4 57 85
3.Trabzonspor 32 16 12 4 12 52
4.Beşiktaş 32 14 12 6 4 48
5.Rizespor 32 14 12 6 -4 48
6.İstanbul Başakşehir 32 13 12 7 4 46
7.Kasımpaşa 32 13 12 7 -2 46
8.Sivasspor 32 11 10 11 -5 44
9.Antalyaspor 32 10 10 12 -1 42
10.Alanyaspor 32 10 10 12 -5 42
11.Adana Demirspor 32 9 10 13 5 40
12.Samsunspor 32 10 14 8 -6 38
13.Ankaragücü 32 8 11 13 -1 37
14.Kayserispor 32 10 12 10 -9 37
15.Konyaspor 32 8 12 12 -11 36
16.Hatayspor 32 7 13 12 -8 33
17.Gazişehir Gaziantep 32 8 17 7 -15 31
18.Fatih Karagümrük 32 7 16 9 -6 30
19.Pendikspor 32 7 16 9 -28 30
20.İstanbulspor 32 4 21 7 -34 16

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.