Bu arada altın son dönemlerin en hızlı yükselişi ile birlikte, gram fiyatı 550 lira .Öte yandan petrol fiyatlarındaki artış da keza yine öyle, bir koli yumurtanın satış fiyatı 14 ila 15 liralardan 30 liraya yükseldi bu demektir ki yumurtanın fiyatı yüzde 90 zamlanması anlamına geliyor.
Sadece bunlar mı değil elbet işte tüm bu etkenler dolar, euro, petrol fiyatları ve altın fiyatları nedeniyle paramız tabir yerindeyse mum gibi eriyor. İğneden ipliğe herşey faiş fiyata satılmaya başlandı. Yukarda saydığım etkenlerle ilgi yada alakası olmayan çok sayıda ürün bile ateş pahası. Mazot şuan benzin fiyatının üstünde yani sizin anlayacağınız benzini geçti. Çiftçinin umudu ise ürettiği ürünü adam gibi bir fiyata satarak para kazanmak. Maalesef bu çok zor mazot konusunda ve gübre konusunda Hükümetimiz çiftçiyi ne kadar desteklerse desteklesin, çiftçi yerinde saymayı bırak resmen dibe vuruyor.
Hal böyle olunca da sabit geliri olan memur, yada asgari ücretli ne yaparsa yapsın, ipin ucuna bir türlü yetişemiyor. Bu gün bir abim anlattı “semt pazarına uğradım, evde dört kişiyiz, birimiz balık yemiyor bende şu balıkçıdan , üç adet çupra alayım dedim üç tane ayırdım ortalama ağırlıkları 500 ila 600 gram civarında idiler, balıkçı balıkları teraziye koyup tarttığında ise, bende fiyatını sordum evladım borcumuz ne ? Dedim “270 lira amca” dedi. Bende tekar sordum fiyatı pahalı gördüğüm için, ne kadar yavrum dedim yine 270 ceabını alınca, sırtımı dönerek balıklar kalsın yavrum dedim ve oradan balık almadan ayrıldım” dedi. İşte en basitinden bir balık bu kadar olur mu ? Allah aşkına el insaf ne bu ya ? Bu balıkların pulu altın da, bizim mi haberimiz yok ?
Velhasılı marketler, bakkallar, pazarlar nereye giderseniz gidin, fiyatlar katlanmış durumda . İyi de, biz ne yapacağız ? Vatandaş alamıyor, çiftçi satamıyor, asgari ücretli zaten sıkıntılı ne olacak böyle? Bizleri de zor duruma sokan bir konu var, Devledimizin uyguladığı tasarruf tedbirleri, bizler basın mensupları olarak, radyosu, gazetesi, televizyonu, dergisi ve haber sitesi çalışanları ve işletmenleri olarak ayakta kalmak için, reklam ve ilanlara ihtiyaç duyarız bu ilanlar özel yada resmi farketmiyor. Maalesef aylardır bu sıkıntı devam ediyor. Çok sayıda basın mensubunu evine ekmek götüremez hale soktu bu durum. Uygulanan tasarruf tedbirinde hiç bir şekilde, ilan, reklam, abonelik gibi bir durum söz konusu olamacayak denilliyor.
Peki biz haber yazarken, yada o siyasilerin haberlerini gazetelere, dergilere, haber sitelerine koyarken, zaten para almıyoruz en azından önemli günlerde bari destek olsunlar. Bedava hamallık yaparak mı evimizi geçindireceğiz ? İnanın anlamış değiliz. Bizler bu tasarruf tedbirlerinin, bir an önce son bulmasını ümid ediyoruz. Şöyle bir toparlayacak olursak, inanın kimse halinden memnun değil. Bu belki yıllardır böyle ama, hakikaten çok büyük sıkıntılar var. Temennimiz o ki, herkes ekonomik anlamda daha özgür yaşar. Sevgilerimle.