Fakir Yılmaz

Tarih: 27.06.2024 18:32

ENFLASYON NASIL DÜŞER?

Facebook Twitter Linked-in

Evet, bana göre danışıklı dövüşe dönen son siyasi gelişmelere baktığımızda bu tartışmalar eşliğinde ve CHP'nin mitingler yaparak vatandaşın gazını alıp, gölge ortağı olduğu iktidarı rahatlatarak 4 yılı bitireceği şimdiden görülüyor gibi.


Bu gelişmelerin yanında Hakan Fidan'a söyletilen 'Her an 3. Dünya savaşı çıkabilir' söylemi ile mevcut iktidara gölge ortak olan CHP'yi, 'Neden erken seçim istemiyorsun?' diyenlerin baskısı altına alanlardan koruma ve rahatlatma hesapları olduğunu düşünüyorum.


Çünkü daha yeni başlayan ve önümüzdeki günlerde 'Ne erken seçimi kardeşim, dünya savaşa gidiyor' denebilmesi için bir hazırlığın olduğu ve bu hazırlığın da gölge mi gizli mi bilmem ama İsrail'deki gibi milli ittifak koalisyonu için hazırlanan alt yapıya eski denmektense hala aynı görevde denen istihbaratçı Hakan Fidan'a 'Ula Fidan diyorsa bir şeyler biliyor, ondan diyor' denmesi için Fidan'a '3. Dünya savaşı çıkabilir' sözü söylettirilmiştir diyorum.


Tabi bu arada memleketim Ardahan'a sınır olan Gürcistan Milli Takımının önce bize yenilmesi ardından Portekiz'i 2-0 yenerek bizim Milli Takımı rahatlattığı tam da bugünlerde mevcut iktidarın enflasyonu nasıl düşüreceğinin hesapları için de olduğunu ve bunun için zaman kazanma hesapları yanında Erdoğan'ın yeniden aday olabileceği bir ortamın oluşmasını beklediğini de görmekteyiz. 


Evet, son günlerde yaşananların kısa bir özetinden sonra hepimizi derinden yaralayan enflasyonun nasıl olup, düşeceği konusunda iki yazı ya rastlıyor ve o yazıları da sizin okuyup, ne demek istediklerini anlamanızı istiyorum.
Çünkü bir değil, 11 maaş aldıkları söylenenlerin idare ettiği ülkede enflasyonun nasıl düşeceğini çok iyi anlatan bu iki yazıya baktığımızda dünün bugünden hiç mi, hiç farklı olmadığını da anlıyoruz.


İşte o yazılar..


Enflasyon böyle düşürülür !
Günlerden bir gün
Hamama gideceği tuttu,
Sadrazam hazretlerinin
Bir yanında 1.veziri
Bir yanında 2. veziri
Bir yanında 3. veziri...
Sonra efendime söyleyeyim
Peşkircibaşı,
Nalıncıbaşı
Sabuncubaşı
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile
Peştamal takıp girdiler hamama
Geçtiler kurnaların başına
Üçer beşer
Sadrazam deseniz
Yan gelip yattı
Memleketin en ünlü tellakları
sardılar dört yanını
Kimi elini kaptı, kimi bacağını
Bir keseleme sürtme faslı başladı.
Tam on iki saat
On iki ünlü tellak
İncitmeden keselediler
Hazretin mübarek vücudunu.
Öylesine kir çıktı ki sormayın
Her biri nah parmağım gibi
Aman efendim bu ne kiri
Demeye kalmadı
Keselerin altında eriyip gitti
Koskoca sadrazam
Bütün maiyet erkânı yerinden fırladı:
- Nettünuz lan devletliyü..?
Dediler tellaklara.
Tellaklar cevap verdi:
- Biz yıkadık, keseledik.
Devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik.
Suç bizde değil..!
Neyleyelim
Kir bitti
Sadrazam elden gitti..!
Ümit Yaşar Oğuzcan
Enflasyon böyle düşürülür !
Osmanlı, Milleti Kazıklayan Esnafla Nasıl Mücadele Ederdi?


Esnaf aldığı mala en fazla yüzde %10-15 kâr koyabilirdi. %15'ten fazla kârla mal satan esnaf tespit edilirse, önce kadıya götürülür, ardından bir güzel sopa çekilirdi.


Karpuz, kavun, elma, armut, kiraz gibi meyveler ile mercimek, nohut, pirinç gibi bakliyat türleri mevsimine göre kadı tarafından belirlenen fiyattan satılırdı
Müşteriye kalitesiz veya eksik mal veren, devletin belirlediği fiyattan daha pahalı satan esnaf, herkese ibret olması için çarşının ortasında falakaya yatırılırdı


Osmanlı yönetimi, halkın mağdur olmaması için esnaf teşkilatını devamlı denetim altında tutardı . 
Et mevsimine ve ayına göre fiyatlandırılır, kışın pahalı yaz aylarında ucuz olurdu. Mayıs,Haziran ile Eylül,Ekim ve kasımda 1 kilosu 1 akçe, temmuz-ağustos aylarında 1 kilo 200 gramı 1 akçe, aralıktan mayıs ayının sonuna kadar ise 850 gramı 1 akçeye satılırdı. Keçi eti, koyun etinden ucuz olurken, en pahalısı kuzu etiydi. Keçi ve koyun etleri ayrı ayrı satılır, karıştıran olursa kadı tarafından cezalandırılırdı. Devletin tayin ettiği fiyattan yüksek satanlar ile eksik tartanlar, sattıkları etin her 5 gramına 1 akçe ceza verirlerdi.


Ekmeğin içerisinde başka bir madde bulunursa veya çiğ pişmişse fırıncı falakaya yatırılırdı. Eğer ekmek kanunnamede belirtilen gramajın altındaysa fırıncının kafasına suçlu olduğunu belirten tahta bir külah geçirilir veya para cezası verilirdi. Ayrıca fırıncılar un gelmemesi ihtimaline karşı bir aylık kullandıkları miktarı depolarında bulundurmak zorundaydılar.


Kaynak: Zeynep Dramalı, "Tarihi Tersten Okumak"


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —